Bu Blogda Ara

15 May 2011

YAŞAM BİR SINAV MIDIR?

Kaç yaşında olursak olalım, yaşam boyu sınavlarla karşı karşıyayız. Zor bir işin üstesinden gelme, yeni bir girişim, bir uyum süreci, kendini kanıtlama çabası, yeni bir kente alışma, iş bulma, eş bulma.... her biri kişisel bir sınav değil midir?" Sınav" karşılığı sözlüklerde şöyle belirtiliyor: Bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test. Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir tecrübe kazandıran zor durum. Her sınav kişiyi zorluyor, bir uğraşıyı beraberinde taşıyor, doğal olarak kişi veya yakınları için stres yaratabiliyor.

Sınav sözcüğü bile öğrencilerde yoğun duyguların yaşanmasına neden olabilir. Yıllarca eğitimin farklı konumlarında çalışırken bu durumu yakından gözledim. Emeklilik sonrası bir dershanede 10 yıl "rehber öğretmenlik" deneyimim, sınavların öğrencilerde yarattığı psikolojik baskıyı çok daha net gözlememi sağladı. Gelecek kaygısı, kendini kanıtlama çabası, bilgiyi ortaya koyamama endişesi, zamanı yeterince kullanamama düşüncesi, yanlış işaretleme sıkıntısı.... ve daha pek çok konu.... Sınav öncesi günlerce uyuyamayan, çeşitli psikosomatik rahatsızlıklar yaşayan, psikolojik yardım alan, kaygılar yaşayan, günlük yaşamı altüst olan öğrenciler tanıdım. 

Günlerdir haberlere konu olan "Yükseköğretime Giriş Sınavı" ile ilgili olarak şifre iddialarında öğrenciler adına büyük üzüntü duyuyorum. Karar aşamasında öğrenciler ve eğitimciler adına temsilci bulunmayışını büyük eksiklik olarak nitelendiriyorum. Herkes adına test kitapcığı ve kitapcık sayısı kadar cevap anahtarı zaten kuşku yaratacaktır. Eskiden 10 çeşit soru kitapcığı ve 10 cevap anahtarı bulunurdu, kime hangi kitapcığın geleceği belli değildi. 

ÖSYM tarihinde bu kadar çok sayıda itiraza hiç rastlanmamıştır.(70000 kişi) İtiraz sonuçlarına göre sıralamanın değişmesi gerekirdi, bazen bir net yüz kişinin önünde yer açabilir. Başarı-başarısızlığa göre testleri ortalamaları değişecektir, bu da puanlara yansımalıydı. Sonuçların açıklandığı gün hala yeni sonuçlar açıklanıyordu.

İlk 1000 içinde yer alan kişilerin kağıtlarının incelenmesi yeterli  olabilir mi? Ortalarda yer alan adayların kağıtları da incelenebilirdi. Kitapcıkta işlem yapmadan matematik sorularını işaretleyen adaylar dikkat çekmeliydi. Matematik testini tam yapıp, diğer testlerde çok başarısız olan adaylar dikkat çekmeliydi. (şifre matematikte ağır basıyor.)

Yaşam boyu pek çok sınavla karşılaşıyoruz, karşılaşacağız. Sınavlarda başarı ya da başarısızlık doğal, ancak her şeye rağmen belirsizlik kötü. Yeterli oranda heyecan normal, ancak kaygı rahatsız edici. Güvensizlik başarıyı olumsuz etkileyen bir faktör. Gençlerle empati kurduğumuzda onları çok iyi anlayabiliyoruz. 
YGS sonuçları, eski bir eğitimci olarak beni tatmin etmedi. Dileriz; LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) kimseyi üzmeden, sağlıklı bir şekilde uygulanır, gençlere kaybettikleri güveni yeniden kazandırabilir, gerçek başarıları değerlendiririz... 

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder