Bu Blogda Ara

21 Eki 2013

GÖNLÜ VE BEYNİ GENÇ KALANLAR


Tepelerde ya da dağ yollarında koca kayaların arasından başını uzatmış bitkiler, yeşillikler görürsünüz. O cılız görüntüye rağmen kökleri öylesine güçlüdür ki, elinizle çekip koparmak isterseniz kolay kolay koparamazsınız. Bir şekilde oraya yerleşmiştir. İlacı, gübresi, bakımı yoktur. Yağmur sularıyla beslenir sadece. Yaşama direncidir onu ayakta tutan. Rüzgara, fırtınaya boyun eğmez. Bazen de yol genişletme çalışmalarında görürüz. Dev kayaların arasında, dinamitle patlatılmış yerlerde, kökleriyle açıkta kalmış, diğer yarısı kopmuş, yarım ağaç gövdeleri dikkat çeker. Sanki meydan okur o teknik güce. "Ben böyle de varım" der adeta. Direnir tüm gücüyle. Kökler öylesine güçlü tutunmuşlardır ki ağaç o koşullarda da yaşar. Herhangi bir biçimde sürdürür canlılığını...

İnsanoğlunun da ayakta kalma mücadelesi, tırnaklarıyla yaşama tutunma çabası aynı değil midir? Aynı şekilde kökler sağlam ise yıkım da çok kolay olmuyor. Bu yıldan gelecek yılları düşünüp hayal edebilenler, plan yapıp zamanını yönetenler, cesaretini, umudunu kaybetmeyenler, zorluklarla daha kolay mücadele ediyorlar. Yarınlara daha rahat, daha sağlıklı ulaşıyorlar. Beyin ve gönül durağanlık istemiyor.

Yüreği sevgiyle dolu olanlar, kendisiyle ve başkalarıyla barışık olanlar, huzurlu, sakin bir yaşamı, mutlu bir beraberliği olanlar, bir idealin peşinden gidenler, zevk aldığı, yetenekli olduğu işi yapanlar, genellikle gönlü ve beyni genç kalanlardan oluyorlar. Toplumun her alanında böyle insanlar önder oldular çevrelerine. Toplum onları  rol-model olarak benimsedi. Belki hiç karşılaşmadılar, hiç yüz yüze gelmediler ama adeta mıknatıs gibi çekim güçleri çekti insanları kendilerine:

Yaşamları boyunca ilerlemiş yaşlarına rağmen mücadeleyi elden bırakmadılar. Bedenleri yıpransa da beyinleri sağlam kaldı, yürekten sevdiler insanı, doğayı, sanatı... Bazen bir tarihçi; Turgut Özakman, bazen bir doktor; Türkan Saylan, bazen bir çevreci; Hayrettin Karaca, bir sümerolog; Muazzez İlmiye Çığ, bir müzik adamı;Nevit Kodallı, bir edebiyatçı; Yaşar Kemal, bir sanatçı, Yıldız Kenter, Tuncel Kurtiz... Ve daha adını sayamadıklarımız, unutamadıklarımız. Rahmetli olan ya da yaşayan, yaşlandıklarında dahi kendilerini yorgun hissetmeyip, enerjilerini dalga dalga çevrelerine yayanlar...

Bir de adını hiç duymadıklarımız, bilmediklerimiz var. Belki uzak bir dağ köyünde, küçük bir kentin kenar mahallesinde, adı duyulmamış bir kasabanın küçücük bir evinde, kırsal kesimde bir çiftlik evinde, sessiz sedasız sade, sakin bir yaşamı seçenler... Ama hep başkaları için çalışanlar, çevrelerini eğitmeye, yönlendirmeye kalkışanlar: Bazen bir  doktor, bir öğretmen, bir sağlık görevlisi, bir güvenlik görevlisi, ya da sade vatandaş, kendini eğitmiş, çevresine ışık saçan bir idealist. 

Adeta "yaşsız insanlar" bunlar. Saçları ağarsa, yüzleri buruşsa da , bazen iki büklüm yürüseler de, "yüreği, beyni sağlam insanlar". Köşesinde oturup dinlenmesi gereken zamanlarda dahi çalışmayı tercih eden, ayakta durmaya çalışan insanlar.Son dakikaya kadar bitmemiş işleri tamamlamakla geçiyor ömürleri. Çalışmak onları diri tutuyor adeta. Onurlular, eğilip bükülmüyorlar, gururlular, çıkarları için çaba harcamıyorlar. 

Bir yaşam süresince gönlü ve beyni genç kalan, vicdanı katılaşmayan, almadan verebilen, gazete manşetlerine değil, gönüllere taht kurmayı özleyen, kaç yaşında olursa olsun, eli öpülesi güzelim insanlar... Keşke bu insanlarımıza yaşarken gereken saygıyı, özeni gösterebilsek. Ve ölümlerinden sonra, yaptıklarından ders çıkarabilsek...



6 yorum:

  1. Siz de zihni her daim genc ve uretken, nice genc insanin akisini degistirmis o guzel insanlardansiniz! Iyi ki varsiniz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu işin sırrı ; insanın hayatı boyunca inatla, inançla "doğru, güzel, iyi" bildiği şeylerin peşinden koşması, çıkar beklemeden çevresine katkılarda bulunmaya çalışmasında yatıyor sanırım.
      Güzel görüşlere teşekkürler. Çok sevdiğim ve isteyerek seçtiğim bir alanda zevkle, gönülden çalıştım sadece...

      Sil
  2. iz, bıraksa da bırakmasa da , bir yerlerde, saf ve temiz yürekleriyle yaşama değer katan çokları...


    var.. iyi ki varlar..

    yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Düşüncelerde, duygularda, görüşlerde ortak paydalarda buluşabilmek ne güzel.
      Okumada, yazmada dostluğunuz hiç bitmesin, üretkenliğiniz hep sürsün.
      Esenlikler dileyerek...

      Sil
  3. Öylelerini minnetve saygıyla anıyoruz. Yüreğinize sağlık. Cesaretli insanlara ihtiyaç var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dört yıl önce yazdığım bir yazıda şimdi yorum görmek ne güzel. Unutulmaması gereken öyle değerlerimiz var ki... Saygı ve minnetle anıyoruz.

      Sil