Bu Blogda Ara

3 Nis 2014

BEBEK AĞIDI...


                           BEBEK AĞIDI...

Bir bebek ağladı uzun uzun
Gecenin sessiz karanlığında,
Dünyanın herhangi bir yerinde.
Henüz göbek bağı yeni kesilmiş bir bebek,
Yeni açılmış gözleri kocaman.
Küçücük elleri yumuk yumuk,
Ayakları mini minnacık bir bebek,
Neden ağladı; bilinmez...
Ne istedi; bilinmez...
Anne karnı sıcak, dış dünya soğuk;
Daha uygun bir çevre mi?
Daha çok oksijen mi, daha çok hava mı?
Annesinden ılık süt mü?
Dışarıda gürültü, patırtı, sesler uğultulu.
Çevrede sular azalmış, ağaçlar tüketilmiş,
Balıklar ölmüşler denizin kirliliğinde,
Nükleer santraller kurulmuş en güzel köşelerde,
Kuşlar göç etmiş başka diyarlara...

Bir bebek ağladı uzun uzun;
Gecenin karanlığında,
Dünyanın uzak bir yerinde...
Neden ağladı bilinmez;
Dünyanın haline mi,
Kendi geleceğine mi,
İnsanların çaresizliğine mi,
Bilinmez... 

                                         Makbule Abalı



6 yorum:

  1. Doğarken ağladı insan, bu son olsun, bu son.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke son olabilse, ya da ağlamalarla verilen mesajları çözebilsek. Özellikle bebeklerin çocukların, kadınların haykırmalarını duyabilsek...Onların duyarlılıklarına kulak versek. Dünyayı kötülüklerden arındırmak daha kolay olmaz mıydı?

      Sil
  2. İnsanların çaresizliğinedir en çok...
    Ben de hep doğan her bebeğin dünyaya ''ağlayarak'' gözlerini açmasında anlamlı mesajlar gizli diye düşünürüm .Acımazlıklarla, savaşlarla, insan-doğa katliamlarıyla kaplanmış bir yere ''varlık'' olarak gelmek ve o varlığı ruhsal-bedensel anlamda sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek öyle kolay şey değil çünkü. İşte insanoğlu bunu en başından hissedip de avazı çıktığı kadar ağlar sanki. Başlığınızdaki gibi ''AĞIT'' yakar...

    Siz bu dizeleri yazdıktan sonra 24 saat geçmeden Pamir kayboldu ve ölü bulundu...
    Sanki önceden hissetmişsiniz de yazmışsınız gibi.
    Pamir dün gece, gecenin karanlığında ağladı belki..
    Ama sesini kimseler duymadı :(

    Bebekler ağlamasın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı duygularla sıraladım dizelerimi.Bebekler ve çocuklara yapılan her yanlış, her haksızlık içimi acıtıyor. Sevgisiz, ilgisiz büyüyen çocuklar, kavgalara, savaşlara tanık olan çocuklar, anne-babasını, yerini-yurdunu seçme şansı olmayan çocuklar. Aslında hepsi "bizim çocuklarımız" ama kaçına sahip çıkabiliyoruz? Seslerini duyamadığımız ya da seslerini duyuramayan o kadar bebek, çocuk var ki.

      Pamir havuzda boğuldu. (Henüz 3.5 yaşında idi.) Bir başka bebek-ki henüz 1.5 yaşında idi- motora binerken arabasından kayarak denize düştü. Yaşayamadıkları çocukluklarının, gençliklerinin sorumluları kimler? Sadece "Kazaydı" demek yeterince açıklayıcı olabilir mi?
      Gerçekten "bebekler ağlamasın." " Onları ağlatmayalım."

      Sil
  3. Kendisine sorulmadığı için, yaşam denen karmaşaya ilk tepkisi olabilir bebeğin ağlaması diye düşünmüşümdür..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar çok bebek ölümüyle karşılaşıyoruz ki... Her birinin ayrı bir öyküsü var, her biri ayrı bir dramın parçası. Neden onları yaşatamıyoruz, neden yaş almadan göçüp gidiyorlar...
      Öyle karışık ve karmaşık bir dünyaya gözlerini açıyorlar ki, ilk tepkileri ağlamak...Ne yazık, istatistikler artan rakamlarla sürekli yükseliyor.

      Sil