tag:blogger.com,1999:blog-69239406463318764822024-03-19T13:26:46.100+03:00UÇUN KUŞLARMakbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.comBlogger801125tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-11754901791550533202024-03-17T21:00:00.022+03:002024-03-17T21:04:55.402+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ- 238- RAMAZAN AYININ GÜZELLİKLERİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIcVWAMb-tRYUH1vpgltgNde70_0KunSM1diDpBPBTZudyXtSri7ZdCr8enWY0bL9dSFsdb_fomE2VnoO6uc7mHWW0Svgg-IbFsQSYj8hcVPmPKb4I_V8TShGN3r6FbFl793z0BG0iVB3TFfTGYRG-vx6SftqnhNkNmbdnllVsGWFO2KEzbL1qsH6w8eO9/s320/a%C4%9Fa%C3%A7%20ev.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIcVWAMb-tRYUH1vpgltgNde70_0KunSM1diDpBPBTZudyXtSri7ZdCr8enWY0bL9dSFsdb_fomE2VnoO6uc7mHWW0Svgg-IbFsQSYj8hcVPmPKb4I_V8TShGN3r6FbFl793z0BG0iVB3TFfTGYRG-vx6SftqnhNkNmbdnllVsGWFO2KEzbL1qsH6w8eO9/s1600/a%C4%9Fa%C3%A7%20ev.jpg" width="256" /></a></div><br /><div><br /></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Bloglarda her hafta bir konu ile belirlenen Ağaç Ev Sohbetleri 238. haftada. Bu haftanın konusu "Sade ve Derin - Deeptone " Arkadaşımız tarafından belirlenmiş: </span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"> "RAMAZAN AYININ GÜZELLİKLERİ"</span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Her dinin kendine göre belirli kuralları, yargıları var. Dini konularda İlahiyat Fakültelerimizde görevli akademisyenler, din eğitimi veren okullarımızdaki görevlilerden uygun bilgiler alınabilir elbette. Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk 'ün ekranlardaki sohbetleri ne güzel olurdu. </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Kişisel olarak inançlara saygı gösterilmesinden yanayım. Din bir baskı, korkutma ve sindirme aracı olarak ele alınmamalıdır. Dini konular ahlaki konuların düzenleyicisi ve koruyucusu olarak da ele alınabiliyor. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersleri de bu amaçla işlendiğinde tutucu değil, inandırıcı, eğitici bilgiler de daha kalıcı ve yararlı olacaktır. </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ramazan Ayının güzellikleri dendiğinde; geçmişten bugüne toplumun değişen değerleriyle çocukluktan yetişkinliğe kadar bıraktığı izler, farklılaşan yaşamlar geliyor aklıma. Düşünüyorum: Ramazan Ayı sadece bedensel anlamda değil, ruhsal anlamda da bir detoks, arınma, kötü huylardan uzaklaşma, iyiye yönelmeyi içerir. Tok açın halinden anlar, ihtiyacı olanlara böbürlenmeden, aşağılamadan yardım elini uzatır. Muhtaç durumdaki kişilerin ihtiyaçları imkanlar elverdiğince giderilir. </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Eskiler "İbadet ve kabahat gizlidir." derlerdi. Kabahat elbette suçlu olmak değildi. Eve gelen misafire niyetli misin ya da oruçlu musun diye sorulur, gerekirse ikram da yapılırdı. Büyükleri taklitte çok usta olan çocuklar da oruç tutmaya özendiklerinde kısa süreli çocuk orucu vardı. Ramazanlarda "Komşuda pişen size de düşer." denir, yemek tabakları evden eve taşınırdı. Hangi çocuk komşudan gelen farklı bir yemeğin cazibesine dayanabilir? Ramazan bolluk ve bereket ayı sayılırdı. </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Hatırlıyorum, davulcular yanık sesleriyle maniler de söyleyerek davulun sesini yakından da dinlenir kılarlardı. Acaba eski müezzinlerin sesi mi daha farklıydı, mikrofonlarla yarışabilirlerdi. Sabah ezanı bir ses bombardımanı değil, bir tatlı huzura dönüşürdü. Görevini zorunluluk değil de sorumluluk anlayışıyla yapmanın farkı bu inceliklerde gizliydi belki de .Alışkanlıklarından kolay vazgeçemiyor insanlar. Uzun yıllar oruç tuttum. Kendi isteğimle, içtenlikle. Rahatsızlıklar nedeniyle artık tutmuyorum. Bu konuda kimsenin kimseyi kınamaması gerektiğine inanıyorum. </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Günümüz Ramazanlarında en çok yadırgadığım şeyler: İç huzuru, vicdan, merhamet, sevgi, saygı, dürüstlük , doğruluk gibi kavramların değer kaybetmesi adeta tersyüz edilmesi. Çıkar ilişkileriyle kurulan sahte beraberliklerin tavan yapması, gerçekten ihtiyacı olanların unutulup farklı kişilere yardım yapılması, görkemli iftar sofralarında gövde gösterileri, yalan vaatlerin havada uçması, yardımların dahi reklam edilmesi... </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Gözler görmez, kulaklar duymaz olursa, dil tatlı bir sözle gönül almazsa tüm zamanlar insani değerlerden yoksun kalmaz mı? Her ayın, her yılın güzelliği de , iyiliği de insanı İNSAN yapan küçük ayrıntılarda gizli. Manevi değerler, maddi değerler gibi kolay ölçülemiyor, hassas terazilerin kayıtları farklı herhalde...</span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Makbule ABALI</span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">17 Mart 2024 Urla</span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOmI-KcmvUwDqM1sqRfg-fl7maCr9BKLkIogR5Eqco9vWQCeNB6L-sg9VkoVmSc0RvtHD3Bk0Qe85VhyphenhyphentiywjgKmgT2uIfKiXYor8BSpDE72c3Y_AhTFc2292S0R04IERduq0oZKl62iOyJdonZhRrllvjXBGXk1zZ9c_DdWKgQkiDGtDbJyMST1KIY_y7/s4160/Pembe%20%C3%A7uhalar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOmI-KcmvUwDqM1sqRfg-fl7maCr9BKLkIogR5Eqco9vWQCeNB6L-sg9VkoVmSc0RvtHD3Bk0Qe85VhyphenhyphentiywjgKmgT2uIfKiXYor8BSpDE72c3Y_AhTFc2292S0R04IERduq0oZKl62iOyJdonZhRrllvjXBGXk1zZ9c_DdWKgQkiDGtDbJyMST1KIY_y7/w300-h400/Pembe%20%C3%A7uhalar.jpg" width="300" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjahlTwtHmq4sn-LDFJ79HBIqt0InHJpYNHrCIaY1GhW3iq2RTbRYjK01gLhvNkrQ3zNff8DyqPaeV1LxfnJ2BpVRkHeBwlIRjuQfzUYADWRuCX4o0IAoUw8k4m7BoElFiWrg6k8_oreQ-ozEY-GoL8JXxbdEUvOGzGLuQVePXf_Icpcz_hpfzGLdMG02kr/s4000/Tek%20sar%C4%B1%20%C3%A7i%C3%A7ek.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjahlTwtHmq4sn-LDFJ79HBIqt0InHJpYNHrCIaY1GhW3iq2RTbRYjK01gLhvNkrQ3zNff8DyqPaeV1LxfnJ2BpVRkHeBwlIRjuQfzUYADWRuCX4o0IAoUw8k4m7BoElFiWrg6k8_oreQ-ozEY-GoL8JXxbdEUvOGzGLuQVePXf_Icpcz_hpfzGLdMG02kr/w300-h400/Tek%20sar%C4%B1%20%C3%A7i%C3%A7ek.heic" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></div>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-26049017575297964272024-03-16T20:00:00.000+03:002024-03-16T19:59:39.127+03:00ÇUHA ÇİÇEKLERİ VE ÇOCUK GÜLÜŞÜYLE AYDINLANAN GÜNLER<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvUEWvSvZrTo_z0AKSNb4OptZSaL1v1ePEvqz6eTQ7U3yodfwwaAcs2FH-Kg_dy6qUKSctc-ZMyRmBzUIW777-5J2EVqPu_3OfaBIdTf1852gB093H-Rd0c_SXj6Wvau9n0rGGiHjAGd9wZoa6Ox00ZgsPBjzcuhxO3VIDjTrmc5j6BdDx9ib9lNn3Y9PU/s4160/%C3%87uhalar%202.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvUEWvSvZrTo_z0AKSNb4OptZSaL1v1ePEvqz6eTQ7U3yodfwwaAcs2FH-Kg_dy6qUKSctc-ZMyRmBzUIW777-5J2EVqPu_3OfaBIdTf1852gB093H-Rd0c_SXj6Wvau9n0rGGiHjAGd9wZoa6Ox00ZgsPBjzcuhxO3VIDjTrmc5j6BdDx9ib9lNn3Y9PU/w300-h400/%C3%87uhalar%202.jpg" width="300" /></a></div><br /><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Serin ama güneşli bahar günleri yaşıyoruz bugünlerde. Biraz kırsal kesim, biraz yayla havası karışımı. Henüz havalar da karar veremediler. Mevsim geçişleri yaşanıyor. Tarlalarda papatyalar boy verdi. Hatta bazıları Arnavut Kaldırım taşlarını arasından başlarını çıkarmışlar. Yanı başlarında sarı çiçekler de onlara eşlik ediyor. Ağaçlar farklı kuş türleriyle doldu. Ötüşleri farklı. Beyaz kelebekler çoğaldı birkaç gündür. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Mersin'deki evimizin balkonunda her bahar renkli çiçekler olurdu: Arpa zambakları , menekşeler mis gibi kokar, çuha çiçekleri renkleriyle gönüllere ışık ve enerji taşırdı. Sokaklarda mimozalar da sarı çiçekleriyle yerlerine daha derin kökler salmışlardır. Çiçeklerle gelen mutluluk bir başkadır. Çocuklar gibi saf, katıksız, iddiasız. Özellikle papatyaları ve çuha çiçeklerini çocuklara benzetirim; Gösterişsiz, abartısız, sade, minik çiçekler... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Dün öğleden sonra çiçeklerimiz gelmeden müjdesi geldi sanki. Bahçe kapımızın önünden uzun boylu, genç güzel bir kadın; yanında küçük, sevimli bir kız çocuğu ve iki köpeğiyle geçerken çocuk ansızın durdu, önce annesine, sonra eve baktı, gülümsedi. İnsanın içini ısıtan, sımsıcak bir gülümseme. Annesi yanındaki iki köpekten birini kucağına aldı, yola öylece devam ettiler. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Zaman zaman küçük bahçemize eli dokunan Serkan Usta'dan çuha çiçeği bulursa almasını rica etmiştim. Başka çiçekler vardı, onlar yoktu. Bulunca haber verdi, sevindim. Küçük kızın uğuru mu derken, birden tekrar onları gördüm. Anne- baba ve çocuk yürüyüşe çıkmışlardı. Henüz adlarını bile bilmediğim o güzel insanlarla ilk konuşmamız böylece oldu. Küçük güzel kız -NİL- gene bahçe kapısının önünde durdu, babasından kapının önünde kendiliğinden biten papatyalardan koparmasını istedi. Babası: "Ama onlar kopmaz" dedi. Çocuğun yüzü dalgalandı birden..</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Nil ve anne babasıyla ayaküstü böylece tanıştık. Henüz 3 yaşında değildi sanırım. Bizlere ve çiçeklerimize güzel gülücüklerini, öpücüklerini bıraktı. Elinde sımsıkı tuttuğu bir papatya onu nasıl da mutlu etti. Çocuklarda küçük yaştan başlayan başlayan doğa ve insan sevgisi değil midir bizleri böylesine umutlandıran? </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Bu sabah çuha çiçeklerimize ilk can sularını verdim. Gün ışığı aydınlattı onları. Sevgili Nil ve güzel ailesinden enerji de yüklenmişlerdi sanki...</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Makbule ABALI</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">16 Mart 2024 Urla</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDfER4gkcE-xiLuNA_kEoMv9rIUQ6oNPcg4WpwfKBlAvjHmU7z29LTYBj0A_1i9xUorHWsJ5ncVdPsu_xSFmbff6rT3lHGC4wwXJVp0U38Mo9EzoHAb0_mal2slXoSdrcqgU4F4SAnjLZQ_7svgnzJFvlqC3hpGV0sUeq1ZZlMl6KHc5jxlIx0vD52E7AP/s4000/Papatyalar.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDfER4gkcE-xiLuNA_kEoMv9rIUQ6oNPcg4WpwfKBlAvjHmU7z29LTYBj0A_1i9xUorHWsJ5ncVdPsu_xSFmbff6rT3lHGC4wwXJVp0U38Mo9EzoHAb0_mal2slXoSdrcqgU4F4SAnjLZQ_7svgnzJFvlqC3hpGV0sUeq1ZZlMl6KHc5jxlIx0vD52E7AP/w300-h400/Papatyalar.heic" width="300" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj68wQNzzmphTNaluxoFZnFCJrT4NCc_RTAr3z1vg77sosa399I79JC0j-grTixGQVVyr4MxwHLAyYlGjCUfEjOP5fg0F-ahaq9n7ZfDhQyUdJo2ErK0kZgHL3YwPL1_Kra-EuR__xYz2ba-dgDLv5WXmap1HLxI7-z28oUP_aGDw6n14R6Em0poPKnwiXO/s4160/%C3%87uhalar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj68wQNzzmphTNaluxoFZnFCJrT4NCc_RTAr3z1vg77sosa399I79JC0j-grTixGQVVyr4MxwHLAyYlGjCUfEjOP5fg0F-ahaq9n7ZfDhQyUdJo2ErK0kZgHL3YwPL1_Kra-EuR__xYz2ba-dgDLv5WXmap1HLxI7-z28oUP_aGDw6n14R6Em0poPKnwiXO/w300-h400/%C3%87uhalar.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span><p></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-89359211912078172572024-03-12T18:00:00.009+03:002024-03-12T18:00:00.150+03:00RADYOAKTİVİTELİ YAĞMURLAR ÜSTÜNE - Nazım HİKMET<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9wkDGGRlIuPtA-1mRhYr5du0Dtg2M1GFQ7GDDb9T5-vvXTZPZtC2LE5cpiIUUosj3re20Kdomno3_jZWRxjoZ6jbDuH_pphTDbB5b36XLz49wM3BwlEK5sxUadyLLaRiUyeV3TZTfwdBX9YbIjW1nWOgyfmUrCRVuXsQn_Ua880FGEls7YZfZsR6n8WHJ/s1728/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-05%20saat%2016.22.08.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1728" data-original-width="1728" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9wkDGGRlIuPtA-1mRhYr5du0Dtg2M1GFQ7GDDb9T5-vvXTZPZtC2LE5cpiIUUosj3re20Kdomno3_jZWRxjoZ6jbDuH_pphTDbB5b36XLz49wM3BwlEK5sxUadyLLaRiUyeV3TZTfwdBX9YbIjW1nWOgyfmUrCRVuXsQn_Ua880FGEls7YZfZsR6n8WHJ/w400-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-05%20saat%2016.22.08.jpg" width="400" /></a></div><br /><p></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Kapayın pencereleri sımsıkı,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">çocukları sokaklara bırakmayın,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">yağmurlar ölüm taşıyor tohumlara,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">paslı yağmurlar yağıyor.</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Yağmurları temizlemeli,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">yine gümüş gibi parlatmalı yağmurları,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">yağmurlar yine yalnız güneşi taşımalı tohumlara,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">çocuklar yine koşabilsin yağmurların içinde,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">pencereleri yağmurlara açabilelim yine.</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">...</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Ak bir karanfil gibi çatlayıp da çekirdek</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">atom bahçelerine yürüyünce aydınlık,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">yalnız meraklıları değil, bütün insanlık</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">şiirin aynasında kendini seyredecek. </span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Nazım HİKMET </span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBAuf0it2QT4fP0R_ozdz7ZcsapPVIIj2NHYeqY7P1_iz_bzfonSCW9Xy3_dsOZXnnW3G2Tjs1bcX7fqbHZviiEmrStpSSjMn4XGbNqHhKOfN02UEWAHIWrn_zHl0fqeRD7C6gOjNMMAyuLl59JF9rpAOgbfn4ool3Z_7iv65Y0d6D4jsjsxOGoudTA2KS/s4608/G%C3%B6kku%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4608" data-original-width="3456" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBAuf0it2QT4fP0R_ozdz7ZcsapPVIIj2NHYeqY7P1_iz_bzfonSCW9Xy3_dsOZXnnW3G2Tjs1bcX7fqbHZviiEmrStpSSjMn4XGbNqHhKOfN02UEWAHIWrn_zHl0fqeRD7C6gOjNMMAyuLl59JF9rpAOgbfn4ool3Z_7iv65Y0d6D4jsjsxOGoudTA2KS/w300-h400/G%C3%B6kku%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1.jpg" width="300" /></a></div><br />Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-14762288052230595452024-03-09T20:00:00.005+03:002024-03-10T10:27:02.576+03:00BİR CUMHURİYET KADINI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg026jKHUAAx6QRZdD3RD1S1rQp5I3WG9zcByXqy9PulqfRgcnXW0SU1foSBmqREk7__LJ6aOVnD-FptLPsnuKs8LG2UFMTbnwKDL9aDn-NYPfQs1Ir1GQN0WEod6vhVnIOSPmCSE_hTHmN7N9CBOuTfGvVQ1WiXDwkoZGL3flPHhlEmBWkOJ35U-8YDPsE/s4160/kad%C4%B1nlar%20g%C3%BCn%C3%BC%20pembe%20%C3%A7i%C3%A7ek.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg026jKHUAAx6QRZdD3RD1S1rQp5I3WG9zcByXqy9PulqfRgcnXW0SU1foSBmqREk7__LJ6aOVnD-FptLPsnuKs8LG2UFMTbnwKDL9aDn-NYPfQs1Ir1GQN0WEod6vhVnIOSPmCSE_hTHmN7N9CBOuTfGvVQ1WiXDwkoZGL3flPHhlEmBWkOJ35U-8YDPsE/w300-h400/kad%C4%B1nlar%20g%C3%BCn%C3%BC%20pembe%20%C3%A7i%C3%A7ek.jpg" width="300" /></a></div><br /><p style="text-align: justify;"><br /></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Cumhuriyetimizin 100. yılında güneşli bir Mart Günü. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Dünyanın her yerinde bir ana, bir eş, bir kardeş, bir evlat, bir akraba, bir dost, arkadaş, komşu kimliğinde kadınlar. </span> <span style="color: #2b00fe;">Farklı dillerde, farklı ırklarda, farklı renklerde dünya kadınları. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ülkemizde Cumhuriyetle birlikte dünya kadınlarından önce nice haklara sahip olmuş kadınlarımız. Vefalı, duyarlı, hassas, hamarat, üretken kadınlarımız... Bazen can yoldaşı, bazen yol arkadaşı, sırdaş, arkadaş, eş, örnek insanlar.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Her zaman, her vesileyle anarız sevdiklerimizi; Bugün eski siyah-beyaz fotoğraflara bakarken düşler ülkesinde gezindim, huzur buldum, duygulandım, mutlu oldum, hüzünlendim. Bu yılın Kadınlar Günü'nde içimizden birini anmak, kısaca tanıtmak istedim. Bazen yıllar önce yaşamış, yaşadığı sürece çok kişiye dokunmuş, iz bırakmış farklı kadınlar vardır. Adını bilmeseniz de, hayat hikâyesini okumasanız da onlar bir yerlerde çok uzaklarda yaşamış olsalar da tanıdıkça benimser, seversiniz. Belki çok kişi tarafından tanınmadan bu dünyadan göçüp gitmişlerdir ama sessiz sedasız anılarda yaşarlar unutulmaz katkılarıyla... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Benim hiç anneannem, ya da ninem, ebem olmadı. Ancak geride kalanların büyük ailesinde kuşaktan kuşağa bir özveri, vefa ve sadakat örneğiydi kadınlar. Kadın olmak, ana olmakla eşdeğerdi büyüklerin gözünde. Eşe sadakat temel değerlerden idi. "Bir yastıkta kocamak" deyimi öylece üretilmiş olmalıydı. "Yuvayı dişi kuş yapar", Ana evin temel direğidir.", "Kol kırılır yen içinde." Hep bu sözlerle, deyişlerle büyütülmüş o kuşaklar. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Annem, annesini çok küçük yaşta kaybetmiş, hiç tanımamış. Onu büyük ablası büyütmüş-bir anne gibi. Annesini hiç tanımadan büyüdüğünden belki, çocuklarına çok düşkündü. Annesiz bir çocuk nasıl büyür, nasıl genç kız olur ve gün gelir nasıl annelik yapar kendi çocuğuna, hep hayal etmiş annem. Belki o yüzden buram buram hüzün kokardı yazıları, şiirleri, mektupları. Neşesi bile bir süre sonra hüzünle buluşur ama hiçbir zaman acısını, sıkıntısını dile getirmezdi. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Zaman zaman sessizce ağladığını bilirdim, hissederdim belki de. Gurbeti, acıyı iyi bilen o kuşağın duyguları , davranışları sanki uzun, soluk bir perdenin ardına gizlenmiş gibiydi. Kimse perdeyi aralamaz, fakat meraklı gözler hep bir elin o perdeyi çekmesini beklerdi. Meraklıdır insanlar; özel yaşamları hep merak ederler. Nedendir bu merak duygusu...? </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Annem bir Cumhuriyet kadınıydı. Öyle yaşadı, çocuklarının ve öğrencilerinin öyle yetişmesine özen gösterdi ve Cumhuriyetin değerlerine hep sahip çıktı. Antalya'da ilkokulu bitirdikten sonra Ankara İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve daha sonra Ankara Kız Ertik Öğretmen Okulu 'ndan (Kız Teknik Öğretmen Okulu) Dikiş Öğretmeni olarak mezun olur. O yıllarda başarılı öğretmenler yurt dışına eğitime gönderilmektedir. Ankara Olgunlaşma mezunu olarak o haktan yararlanabilecekken ülkemizde öğretmen olmayı tercih eder. Uzun yıllar kaymakam olarak görev yapmış çok sevdiği babası Celâl Bey'i kaybetmiştir. Anı defterleri, şiirleri bu acının izlerini taşır. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Evlilik hikâyesi ilginçtir. Babam Ankara Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra Kâhta'ya savcı olarak atanır. Daha sonra Adana'da göreve başlar. Yakınlarına Cumhuriyet değerlerini ve ilkelerini savunan bir öğretmenle evlenmek istediğini söylediğinde, Adana İsmet Paşa Kız Enstitüsünde dikiş öğretmeni olarak görev yapan annemi önerirler. O yılların Kız Enstitüleri, kız meslek liseleri çok seçkin bir kadroyla çok donanımlı öğrenciler yetiştirirlerdi. Dünya küçük; Rumeli kökenli bir aileden, Kıbrıs kökenli bir aileye uzanan yaşam bağı... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Evliliklerinin üçüncü gününde babam ihtiyaç üzerine muvazzaf subay olarak yeniden askerlik görevi için Konya'ya gitmiş. Zaman zaman ikisi de görevlerini aksatmadan Adana- Konya arasında tren yolculukları yapmışlar. Adana'da iki ayrı semtte geçti yıllar. Önce Yağcami civarında bir evde, sonra Gazipaşa Bulvarı'na ve yeni Vali Konağı'na yakın tek katlı, bahçeli evimizde. Çevremizde kooperatif kurularak yapılmış tek katlı Öğretmen evleri vardı. Ve bomboş tarlalar. Sonraki yıllarda oralar Adana'nın çok değerli bir semti olacaktır. Çok katlı apartmanlar arasında müteahhide kat karşılığı verilen son ev, bizim ev oldu. Zamanında ne mutlu anılara eşlik etti o ev. Bahçesinde biz çocukları düşünerek kurulmuş iki büyük salıncak, zeytin, muz, erik </span><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">ve türlü çeşitli çiçekler., her çeşit narenciye ağacı, kayısı. Ve bir köşede tavuk kümesi, her gün yumurtalarını alırdık. Doğa sevgimizin temeli o yıllardan kalmadır.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Cumhuriyet kadınları, öğretmenleri, Cumhuriyetin Kılık -Kıyafet Devrimine de hemen uyum sağlamışlardır. Sonraki yıllarda babam ilk tanışmalarını anlatırken: " O gün annenizin üzerinde çok şık bir döpiyes, başında da güzel bir şapka vardı, yüzünü tam göremedim "diye gülerek anlatırdı. Karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan, fedakârlıklarla güçlenen çok mutlu bir evlilikleri oldu. Milli ve dini bayramlar evimizde tam anlamıyla yaşanırdı. Orta direk bir aileydik ama soframızda her zaman konuklarımız olurdu. Gösteriş, kibir, başkalarını aşağılamak, alay etmek, saygısızlık , ayıptı. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Bu kuşaklar yokluğu, savaşı bilen, ekmek karnesini, karartmaları gören, kayıpların, ölümlerin acısını ta derinden yaşayan insanlardı. Azla yetinmesini bilir, israfa karşı çıkar, her şeyi yeniden değerlendirir, tüketimden üretime yönelirlerdi. Büyük kardeşin giysisi küçük kardeşe ayarlanır, okul kitapları her yıl değişmediğinden kardeşten kardeşe kalırdı. Çocukları tasarrufa alıştırmak için iş derslerinde kumbaralar yapılır, basit tarım etkinliklerine yer verilirdi. Annem o yıllarda Kız Enstitüsü dikiş derslerinde en basit ve ucuz malzeme olan çuvaldan (Telis ) elbise diktirdiğini anlatırdı. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Annemin öğrencileri, arkadaşları, dostları, komşuları arasındaki adı "Hocanım" idi. Her yaştan insanla iletişim kurup sohbet ederdi. Adana İsmet İnönü Kız Enstitüsü'nde genç yaşta Biçki- Dikiş Atölyesi Şefi olmuştu. Çalışkanlığı, titiz ve düzenli çalışmaları ile çok sevilen bir öğretmen olarak anılır. Ancak çocuklar büyüdükçe işi zorlaşır. Eşinin de uygun görmesi ile evinde çalışmaya başlar. İlkokul sonrası dikiş öğrenmek için gelen öğrencilerden ücret almaksızın dışardan siparişler alarak terzilik yapar. Belli yazılı kuralları vardır :Kadınlara yakışan giysileri özenle diker. Moda göz ardı edilmez ama her yaşa uygun modeller önerir. Gelinlikler, abiye kıyafetler, manto ve döpiyesler, elbiseler Sipariş Atölyesinde provayla dikilir. İç dikişler, sürfile ve baskılar hep elde yapılır. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Evde sürekli ses veren iki ana ses kalmış belleğimde: Annemin dikiş makinesi sesi, babamın eve getirip çalıştığı dava dosyalarını düzenlerken kullandığı daktilo sesi. İkisinin de işlerinde gösterdikleri titizlik, sorumluluk bilinci, görev anlayışı bizleri de etkilemiştir. Annem özel çalışırken bile Devlete gelir vergisi ödemeyi hiç ihmal etmedi. Defterlerini babam tutardı. Özellikle bayram günleri yoğun çalışmaların ardından nasıl olurdu da çocukların bayram giysileri yatak odasında asılı olarak mutluluk haykırışlarını beklerdi ?</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">O yorgunlukla ev düzeni nasıl sağlanır, ev mis gibi kokan taze çiçeklerle donanır, kahvaltı sofrası hazırlanır, misafirler ağırlanırdı ? Bunun cevabı, yuvasının kadını ya da iyi anne olmanın sırrında gizli sanırım. Onlar yoktan var etmesini bilen kadınlardı. Kuru ekmeklerden yapılan soğanlı, domatesli, naneli çorbayı çok severdik. Babam "Annenizin pilavı , yemekleri bir başkadır der, mutfakta yardımcı da olurdu. Şiirleri, şarkıları, türküleri her ikisi de çok severdi. Güzel sanatlara meraklıydılar. Babamın büyük boy yağlı boya tabloları usta bir elden çıkmış gibiydi. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Bu güzel uyum, gün geldi hastalık ya da kazalar, rahatsızlıklarla sekteye uğradı. Babamın Trigeminus nevraljisi hastalığına uzun süre teşhis konamadı, tedavi aksadı, ardından bir trafik kazası onu yatağa bağlı kıldı. İşlerliğini hiç kaybetmeyen bir bellek, ancak yaşama uyumu güçleştiren yetersizlikler hepimizi çok üzdü. O zor yıllarda eşine çok bağlı, seven bir kadının hem çalışıp evini çekip çevirmesi, çocuklarını yetiştirmesi, her şeye rağmen ortak hayallerini sürdürmesi çok takdir gördü, kuşaktan kuşağa aktarıldı. Öyle alçakgönüllü idi ki "Ben sadece yapmam gerekenleri yaptım." derdi. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Tanımadığımız, adlarını bile bilmediğimiz nice Cumhuriyet Kadını; Yurdunu, vatanını seven, insani özelliklere değer veren, gerektiğinde zorluklardan yılmayan, pes etmeyen, yüreği sevgi dolu, vefakâr, fedakâr kadınlarımız... Kitaplara konu olacak öykülerini bilmediğimiz Anadolu Kadınları. Doğuda, Batıda, Güneyde, Kuzeyde ülkemizin her yöresinde, kimi zaman kendilerine ayrılmış günlerin farkında bile olmadan çevresine katkıda bulunan, maddi- manevi yardım elini uzatan tüm kadınlarımız: İYİ Kİ VARSINIZ. Varlığınızın farkında olan, değerinizi bilen, anlayan tüm Erkeklere de vefa borcuyla... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Makbule ABALI </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">9 MART 2024. Urla</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEjLqweKj0Ed_nZKEzNpVyLiFbeHd31zBmIhD3lKEXNa56a9X-Swg1669NzOpx2fS7pv0iieXe9-kMzzS4wYrKpG45VgVAgveHUCl8QD87GkUfVlCrj59rWRExyd2UPKEdFlxZZMmrFAcSn1vNfVuQ8bfJJ7AagaZhpnBf6u3emeMeS1Okt22VrRE12mIG/s1071/Mimozalar%202.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1052" data-original-width="1071" height="393" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEjLqweKj0Ed_nZKEzNpVyLiFbeHd31zBmIhD3lKEXNa56a9X-Swg1669NzOpx2fS7pv0iieXe9-kMzzS4wYrKpG45VgVAgveHUCl8QD87GkUfVlCrj59rWRExyd2UPKEdFlxZZMmrFAcSn1vNfVuQ8bfJJ7AagaZhpnBf6u3emeMeS1Okt22VrRE12mIG/w400-h393/Mimozalar%202.jpg" width="400" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFNfnSZhVHxNK0piFF7O5T9rvfp-LuSDY8xABoGidcEzd44mHzwtWFfs6Z_Z03N4m7KvX3hSmjui61HFtzITOyBjDaWkuUL-jrhrXcP9AtHWGrnLEHD8XR4WV9JCNqq04uKOitKQSeT40gqD_kxwLyq7OqO0EcVImXP7PF-vcF_zhMKgm834mhcjWg48L7/s4160/Annem%20babam.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFNfnSZhVHxNK0piFF7O5T9rvfp-LuSDY8xABoGidcEzd44mHzwtWFfs6Z_Z03N4m7KvX3hSmjui61HFtzITOyBjDaWkuUL-jrhrXcP9AtHWGrnLEHD8XR4WV9JCNqq04uKOitKQSeT40gqD_kxwLyq7OqO0EcVImXP7PF-vcF_zhMKgm834mhcjWg48L7/w300-h400/Annem%20babam.jpg" width="300" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicfPrqduR-R-KG3RO_0jRlgjivYRuvNSMdEZkJITNSB3aJebYxcYXCqJROC6rddCbFciNS9DLKBPIoX5l08vVdhx_-3mx9NukB3UluOHHhAticqVp76UGYPUeU7mG2pbzRbzoSjwpaB43ImWWadP3rT3COxKy9c6ZqNqqOaTn3ckS6Y4RTBv_2tdst5XND/s4160/Sar%C4%B1%20kas%C4%B1mpat%C4%B1lar.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicfPrqduR-R-KG3RO_0jRlgjivYRuvNSMdEZkJITNSB3aJebYxcYXCqJROC6rddCbFciNS9DLKBPIoX5l08vVdhx_-3mx9NukB3UluOHHhAticqVp76UGYPUeU7mG2pbzRbzoSjwpaB43ImWWadP3rT3COxKy9c6ZqNqqOaTn3ckS6Y4RTBv_2tdst5XND/w300-h400/Sar%C4%B1%20kas%C4%B1mpat%C4%B1lar.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNdJV3xZbWuc79jFhrGKDt3ocVrhoR6kab7OjqH2QxGUYXANlwqVh4cG4ag6jGJWbezgas8DJdaxG-zfOduSlulvdhI3R0seG-XmMrCkLLmMmmCk8zuXU9fMKo-Ah7VD5SXGLHM3E9OR0i-GUIuNYXYLltARpDOuuFAHzRLE5YYshQeB34p4LcbFtphSx4/s1512/K%C4%B1z%20Meslek%20ihtisas%20diplomas%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1113" data-original-width="1512" height="295" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNdJV3xZbWuc79jFhrGKDt3ocVrhoR6kab7OjqH2QxGUYXANlwqVh4cG4ag6jGJWbezgas8DJdaxG-zfOduSlulvdhI3R0seG-XmMrCkLLmMmmCk8zuXU9fMKo-Ah7VD5SXGLHM3E9OR0i-GUIuNYXYLltARpDOuuFAHzRLE5YYshQeB34p4LcbFtphSx4/w400-h295/K%C4%B1z%20Meslek%20ihtisas%20diplomas%C4%B1.jpg" width="400" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirPCBNkbq9-097NgrqHgPvUcpsqS3yb71bsVID6rBo182vDDFa19iCv_xXkBHgTugmd4AU7V7s2fmRXwLscPA2Jg973pZWwmoZnhcggPvpSE2M-cY0hrjySFOoPQKLwCjBFYvivG64Qpg76QNPxY81z-r-QPQn4lkUMqakFdl6bGt0sdRShJBiAz2ein9C/s1456/K%C4%B1z%20Ertik%20%C3%96%C4%9F.%20O.%20diplomas%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1456" data-original-width="1071" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirPCBNkbq9-097NgrqHgPvUcpsqS3yb71bsVID6rBo182vDDFa19iCv_xXkBHgTugmd4AU7V7s2fmRXwLscPA2Jg973pZWwmoZnhcggPvpSE2M-cY0hrjySFOoPQKLwCjBFYvivG64Qpg76QNPxY81z-r-QPQn4lkUMqakFdl6bGt0sdRShJBiAz2ein9C/w294-h400/K%C4%B1z%20Ertik%20%C3%96%C4%9F.%20O.%20diplomas%C4%B1.jpg" width="294" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com28tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-53073862459671730632024-02-29T19:30:00.005+03:002024-02-29T19:30:00.130+03:00EN KISA AYDAN , EN UZUN BAHARLARA...<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRcdD7hDatVCv-cS1wcJPy1jyYI2GRMuIE5N6JLQ5Q-_w8Wy8tnou9aoPJLuJSfUE0MUW8onnFcC6VFxvi_W0FBbAuw-G60uNaEEN4tadgD4rfIm4PoGOxoonrMvGbnOs1RKup2SGXrKLOdHxPIQKoM_PuUwU1ZQprUhpGcYoNP0JqkSuHcfV4updqmorQ/s4128/Kas%C4%B1mpat%C4%B1-kokina.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4128" data-original-width="3096" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRcdD7hDatVCv-cS1wcJPy1jyYI2GRMuIE5N6JLQ5Q-_w8Wy8tnou9aoPJLuJSfUE0MUW8onnFcC6VFxvi_W0FBbAuw-G60uNaEEN4tadgD4rfIm4PoGOxoonrMvGbnOs1RKup2SGXrKLOdHxPIQKoM_PuUwU1ZQprUhpGcYoNP0JqkSuHcfV4updqmorQ/w300-h400/Kas%C4%B1mpat%C4%B1-kokina.jpg" width="300" /></a></div><br /><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">İlkbahar- Yaz- Sonbahar- Kış yazardı mevsim şeritlerinde;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ezbere sayardı tüm çocuklar </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ardından ayları da öğrendiler birer ikişer </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Onlar büyürken hayat da yol aldı molasız... </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Hayallerle, umutlarla, emekle aktı geçti yıllar...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ah çocukluk </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Bir beşikte başlamıştı hayat;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Kaydıraklarla sürdü uçarcasına </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Tahteravalli inişli- çıkışlı</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Atlıkarıncadan salıncağa </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"> Uçurtmalardan dönme dolaplara </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ha düştü ha düşecek, indi-bindi.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Sihirli aynalardan piyango çekilişlerine</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Bir lunaparkta gibiydi insan; </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Koşturup durdu günlerin, ayların, mevsimlerin ardından.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">En kısa gün, en uzun gece hep yaşandı,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">İyi gün de kötü gün de, var olmanın gereği.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Zıtlıklar- benzerlikler, her biri bir başka;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Soğuklar dondurdu, sıcaklar yaktı,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Mevsimler iklimler birbirine karıştı</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Akla kara ayırt edilemedi kimi zaman.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">İnsan insana ne kadar yakın, ne kadar uzak </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Tam anlaşılamadı en hassas ölçülerle bile... </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Makbule ABALI </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">29 Şubat 2024 Urla </span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhS0lSGRYFqVjZYWZ2pPGamEcjDRs3nZEO0bKD3EjZ6JRj3OKU_1NsaVuuq37T8w__3rUSQn5kmJFEHrqR-u0AtNC_M8VF-NlhW7IM6FnvVL3p44Xt3hzx_AtI6DA4GRGF_PznaqP1erR0yu8rhGRsALlXDFzcG7Qi-8Qat6MYBlvzDwXH47BQiCrT1cFU-/s1600/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-29%20saat%2021.47.30.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1334" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhS0lSGRYFqVjZYWZ2pPGamEcjDRs3nZEO0bKD3EjZ6JRj3OKU_1NsaVuuq37T8w__3rUSQn5kmJFEHrqR-u0AtNC_M8VF-NlhW7IM6FnvVL3p44Xt3hzx_AtI6DA4GRGF_PznaqP1erR0yu8rhGRsALlXDFzcG7Qi-8Qat6MYBlvzDwXH47BQiCrT1cFU-/w334-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-29%20saat%2021.47.30.jpg" width="334" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span><p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span><p></p><p><br /></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com22tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-53067298928734319572024-02-28T18:30:00.000+03:002024-02-28T18:54:55.082+03:00PARKTA BİR YALNIZ ADAM... ÖYKÜ-(BCP - Şubat Ayı)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-0kYoMjRzXxc/WJDc8dIvw0I/AAAAAAAAD_U/ovLyWGmhbwAU15MLDvXi63iWaw7tjoqbQCLcB/s1600/DSCN2687.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://1.bp.blogspot.com/-0kYoMjRzXxc/WJDc8dIvw0I/AAAAAAAAD_U/ovLyWGmhbwAU15MLDvXi63iWaw7tjoqbQCLcB/s400/DSCN2687.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: blue; font-size: large;">Hava kararmaya başlamıştı. Bu küçük parkta gün boyu süren sesler kesilmiş, havaya akşam hüznü çökmüştü. Banklar insansız, salıncaklar çocuksuz kalmıştı. Son kuşlar görkemli bir ağacın dalları arasında yer değiştiriyor, yaprakların arasında kendilerine sağlam yerler arıyorlardı. Şehrin karmaşık trafiğinden uzak, sakin bir köşeydi burası.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: blue; font-size: large;">50 yaşlarında sade giyimli ince bir kadın parkın içine doğru yürüdü. Sanki yürüyüşe çıkmış da dinlenme amaçlı bir mola vermek ister gibiydi. Kenardaki bir banka oturdu. Bir süre kuşların ağacını gözledi. Son kuş sesleri cıvıltılarla sürüyordu. Birden onu gördü; En kuytu köşedeki bankta oturan 60 yaşlarında bir adam. Bulunduğu yerden profilden görebiliyordu. Antik heykeller gibi bir görüntüsü vardı. Kırlaşmış saçları yüzüne daha olgun bir ifade veriyordu. </span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: blue; font-size: large;">Elleri dikkatini çekti ansızın; İnce, uzun parmaklı, bir sanatkar eli gibi eller. Ellerini kucağında kavuşturmuştu. Dizlerinin üzerinde bir kitap duruyordu. Adını okumaya çalıştı, okuyamadı. Okunduğu yıpranmışlığından belliydi. Ama nasıl, ne zaman okunduğunu kim bilebilir.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: blue; font-size: large;">Akşam serinliği bastırmaya başlamıştı. Rüzgar kuru yaprakları savuruyordu. Karşısındaki adamın davranışlarında bir gariplik fark etti. Tedirgindi, oturduğu yerde ayakları titriyordu. Evi, kimsesi var mıydı, bu soğukta nereye gidecekti, aç mıydı? Kadın "bana ne" diyen duyarsız tiplerden değildi. Ani bir hamleyle ayağa kalktı. Doğru-yanlış düşünmeden banka doğru birkaç adım attı, bankın bir kenarına ilişti. </span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span>
<span style="color: blue; font-size: large;">Sakin bir ses tonuyla sordu; "Buralarda mı oturuyorsunuz?" Yanındaki adam hiç cevap vermedi. Yüz mimiklerinde de en ufak bir değişim olmadı. Anlamsız gözlerle baktı sadece. Bal rengi gözleri bilinmezlerle doluydu. Kadın tekrar konuşmaya başladı:</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">"Benim adım Duygu. Ya siz kimsiniz? " "Bilmem, kimim, nereliyim, kiminleyim... hiçbir şey bilmiyorum. Evimi, sokağımı da bulamıyorum artık. </span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span>
<span style="color: blue; font-size: large;">Konuşmaktan yorulmuş gibiydi. Durdu, derin bir nefes aldı. Bir öksürüğe tutuldu. Sigara öksürüğü gibiydi. Ama parmaklarında sigara içenlere has leke yoktu. Kadın birden adamın çorapsız ayaklarını fark etti. Bu soğuk günde üstünde mont da yoktu. Sanki evden aceleyle çıkmış gibiydi. Ancak üşümüş gibi de durmuyordu. </span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">"Ya içindeki fırtına..." diye düşündü kadın. Birden elindeki kitabın adını okudu; Orhan Veli Kanık- Bütün Şiirleri. "Ne güzel bir seçim" dedi sessizce.</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span>
<span style="color: blue; font-size: large;">Tam o anda bir ses duyuldu: "Baba, nihayet seni bulduk. Aramadığımız yer kalmadı." 30 yaşlarında bir kadın ve bir erkek koşar adım banka doğru ilerlediler. Genç kadın adamın elini tuttu. </span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">Ağlıyordu; Heyecandan mı, üzüntüden mi, sevinçten mi bilinmez... Genç kadın bir açıklama yapma ihtiyacını duydu; "Babam Alzheimer hastası. Annemi kaybettik, babam bizde kalıyor. Gündüzleri ben işe gidiyorum. Babam zaman zaman yürüyüşe çıkar, dolaşır, gelir. Sanırım hastalık ilerleyince evi bulamaz oldu."</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span>
<span style="color: blue; font-size: large;">Banktaki kadın kendi kendine bir iç hesaplaşma, sorgulama yaptı. </span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">"Hayatın cilvesi. Emeklilik dönemi neden bir huzur dönemi olamıyor? Kuşlar gibi insanlar da yalnız kalmak istemiyorlar. Farkında olmadan gene sürüye katılıyorlar. Başta insan tüm canlılar yalnız kalınca sıkıntıya düşüyorlar. Yalnızlık insana yakışmıyor. İnsan konuşmak istiyor, paylaşmak istiyor. Yanı başında bir sevdiğine dokunmak istiyor. Yalnızlık, suskunluk insanda yeni sorunlar yaratıyor..."</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span>
<span style="color: blue; font-size: large;">Hava artık iyiden iyiye kararmıştı. Baba-kız ve eşi uzaklaşırlarken geride kalan kadın da ayağa kalktı." Hayatı, insanı tanımak için bu gözlemler ne kadar önemli" diye düşündü. Dönüş yolunda Orhan Veli'den çok sevdiği bir şiir takıldı diline:</span><br />
<br />
<span style="color: blue; font-size: large;">YALNIZLIK</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span>
<span style="color: blue; font-size: large;">Bilmezler yalnız yaşamayanlar,</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">Nasıl korku verir sessizlik insana;</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">İnsan nasıl konuşur kendisiyle;</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">Nasıl koşar aynalara,</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">Bir cana hasret,</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;">Bilmezler.</span><br />
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span>
<span style="color: blue; font-size: large;">Orhan Veli Kanık</span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: x-large;"> Genç kadın çantasından çıkardığı küçük bir günlüğe kısa bir not düştü: "Hayatın sallantılı köprüsünde hiçbir sözcük, hiçbir anlatım, şiir, şarkı ya da türkü İNSAN' ı anlatabilmek için tam anlamıyla yeterli olmuyor."</span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: x-large;">Güneş battıktan sonra akşamın hüznü havaya sinmişti. Gün ışığının yerini yapay ışıklar, lâmbalar alıyordu artık... </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: x-large;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: x-large;">Makbule ABALI </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: x-large;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: large;"> NOT:Bu öykümü 2017 yılında yazmıştım. Şimdi son bölüme birkaç cümle ekleyerek paylaşıyorum. Blogları Canlandırma Projesinin bu ayki teması: "Yalnızlık, Kardeşlik, Dostluk, Sevgi " idi. Uygun olacağını düşündüm. M.A </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="color: blue; font-size: x-large;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;">
<span style="color: blue; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-bjasSsgCfIo/WJDdlxrabCI/AAAAAAAAD_Y/zLjPffMS__kCIZF871x9qDyspbFVGMHIgCLcB/s1600/DSCN2733.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://3.bp.blogspot.com/-bjasSsgCfIo/WJDdlxrabCI/AAAAAAAAD_Y/zLjPffMS__kCIZF871x9qDyspbFVGMHIgCLcB/s400/DSCN2733.JPG" width="400" /></a></div>
<br /></div>
Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com39tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-43732209604210968212024-02-23T22:00:00.007+03:002024-02-24T09:50:33.764+03:00GÜNÜN EN GÜZEL ARMAĞANI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibEP5yaOEHlUGj3TsSeIoFrFru-oQONoquxpv77H-q53cSa7VyxICMnc8UL5bzyQAWgf0lzz3FvHfJCfjWYOwLzV3_hUbB-1IaycFLgc5CC5PTK_vxIuegFDB6PkAT5IriZZLlCK1StjjaiKpxneTCfpRIF0riVhDWz_o5P6Nr3GIfjKaRePLKBv_3nDWL/s4000/Kadriye%20mektup%20ve%20nergisler.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibEP5yaOEHlUGj3TsSeIoFrFru-oQONoquxpv77H-q53cSa7VyxICMnc8UL5bzyQAWgf0lzz3FvHfJCfjWYOwLzV3_hUbB-1IaycFLgc5CC5PTK_vxIuegFDB6PkAT5IriZZLlCK1StjjaiKpxneTCfpRIF0riVhDWz_o5P6Nr3GIfjKaRePLKBv_3nDWL/w300-h400/Kadriye%20mektup%20ve%20nergisler.heic" width="300" /></a></div><br /><p><br /></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Evimizde gün erken başlar. Sabah saat 07.00 gibi gün ışığı pencereden süzülür, yeni bir günün başlangıcını müjdeler. Günler kısaldığında çalar saat gün ışığının görevini üstlenir. Erken başlayan gün erken de biter. Saat 22.30- 23.00 arası getiri ve götürüleriyle eski gün uğurlanır. Sıradan bir yeni günün planları da vardır tabii. Bazen sürpriz değişimler farklı bir gün yaratsa da hayat devam eder. Sürprizler hayata renk katar, duygularda, davranışlarda iniş çıkışlarla yaşamın bir başka yönünü görmemizi sağlar. O yüzden sürprizleri çok severim. </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">"Yazmak yaşamaktır." diyordu ünlü yazar Oktay Akbal. Gerçekten yazarken yaşadığını, var olduğunu hissediyor insan. Yazıya başlamak bir düşünce akışına yol açıyor. Algıda seçicilik başlıyor, Çevrenizi daha dikkatli gözlüyor, zihninizde yeni kayıtlara girişiyorsunuz. Görmek, duymak, koklamak, tat almak, dokunmak, duyarlı olmak, bir başka anlam ve değer kazanıyor. Böylece farkındalıklarınız da artıyor. Yazma tutkum, yazdıklarımı kalıcı kılma isteğine dönüşünce bir blogda yazmaya başlamıştım. İyi ki başlamışım, 14 yıldır ne güzel insanlar tanıdım. </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;"> Olabildiğince her sabah kahvaltı sonrası bloğu ziyaret eder, gözden geçiririm. Bu sabah ondan önce kapı zili çaldı, kargo diye seslendi bir görevli. Beklenmedik bir sürpriz. Kızımın benim adıma siparişleri vardı ama bu kadar erken beklemiyordum. Paketin üstünü okuyunca sürprizin kaynağı belli oldu: İstanbul'dan blog arkadaşım sevgili Kadriye Z. Erdem, daha önce sözünü ettiği Şiir Gazeteleri nin yanına "40 Şairin Eli " adlı harika bir kitap eklemiş, inci gibi bir el yazısıyla günün en güzel armağanını adresime postalamıştı. Yeni bir güne ta uzaklardan gönül dolusu mutluluk postalanmıştı... </span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYO4jvZUoNEdJK1QOeB6bEISewoWoFtynZe68Gcm-HXf2fPUE1zAtXjQ_76Ux1HEedgb6foARARWwf0Pu932L0di_pPOiDdAgzVIr6pkQ89c9hh7ICwLTrRgCKwxuspzAOsQ-HrBH-DqSOGqAoc0b1c0owi_8gr_r9BZ65Oq26Yy0oLCnDWNc-5-Qw6qEd/s4000/Kitap%20ve%20%C3%A7i%C3%A7ekle.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYO4jvZUoNEdJK1QOeB6bEISewoWoFtynZe68Gcm-HXf2fPUE1zAtXjQ_76Ux1HEedgb6foARARWwf0Pu932L0di_pPOiDdAgzVIr6pkQ89c9hh7ICwLTrRgCKwxuspzAOsQ-HrBH-DqSOGqAoc0b1c0owi_8gr_r9BZ65Oq26Yy0oLCnDWNc-5-Qw6qEd/w300-h400/Kitap%20ve%20%C3%A7i%C3%A7ekle.heic" width="300" /></a></div><div><br /></div><div><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #2b00fe; font-family: arial; text-align: left;">"Çıngıraklı Sokak" adlı aylık şiir gazetelerinin Ocak ve Şubat sayıları dopdolu. Doğrusu ülkemizde aylık bir şiir gazetesi çıktığını bilmiyordum. Fiyatı sadece 10 TL, başlığın hemen altında "Şiir yeryüzünün vicdanıdır." yazısı yer alıyor. Ocak sayısında Oktay Akbal'ın çok anlamlı bir sözü var: " Şiir, kurşun rengi dünyayı mavileştirir, açmayan güneşi açtırır, yağmayan yağmuru yağdırır. İçimize dışımıza... " Şubat sayısında Özdemir Asaf'ın bir sözü: "Herkesin bir öyküsü vardır ama şiiri yoktur." </span></div><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">"40 Şairin Eli " çok özenli bir baskıyla yayına hazırlanmış, içinde ünlü şairlerin fotoğrafları, el yazılarıyla verilmiş şiirleri ve yaşam öyküleri yer alıyor. Türkiye Yazarlar Sendikası ve Kadıköy Belediyesi iş birliği ile gerçekleşen " Nazım Hikmet'ten Bugüne El Yazması Şiirler Sergisi' 2017 yılında düzenlenmiş daha sonra 21 Mart Dünya Şiir Günü'nde kitap haline getirilmiş. Yıllar geçtikçe değer kazanan bu esere emeği geçenleri kutluyoruz. </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Kitaptan bir sayfayı açtım; Orhan Murat Arıburnu- "Utanmak Lâzım" şiirini ekliyorum:</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">UTANMAK LAZIM </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Çocuklar,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Ölüyorsa bir savaşta </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Analar ana</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Babalar baba değildir </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Çocuklar,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Ölüyorsa açlıktan</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">İnsanlar, insan </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Uygarlık , uygarlık değildir ! </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Orhan Murat ARIBURNU</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLJrz3f_ztf4LFBZvzAHcClPKg1MX5VulIqWQ9zl_zdho6jaTbO1PvsoUIL2sYQ3BqYoZ6j4UeKrn-9mrZxm9PYZto2DqbrnCok-YEljpgYBlup5WujYN6XSLdlyOajqpJETgqaQUBgF2UwU5Pofiy8O8KEJeryRoXBE209ziFFpTbzJQWSGiKiUKA45Gx/s4000/%C5%9Eiir%20Orhan%20M.%20ar%C4%B1burnu.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="2878" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLJrz3f_ztf4LFBZvzAHcClPKg1MX5VulIqWQ9zl_zdho6jaTbO1PvsoUIL2sYQ3BqYoZ6j4UeKrn-9mrZxm9PYZto2DqbrnCok-YEljpgYBlup5WujYN6XSLdlyOajqpJETgqaQUBgF2UwU5Pofiy8O8KEJeryRoXBE209ziFFpTbzJQWSGiKiUKA45Gx/w288-h400/%C5%9Eiir%20Orhan%20M.%20ar%C4%B1burnu.heic" width="288" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">ŞAİRİN EL YAZMASI ŞİİRİ </span><p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPvn9Gh_8J35J36Vobpm1zr1N4Ae8Upacz1XadoFjwLoRN1AQyLbYvww00itq6CqkyrDe3tdcOQ-doxUCDjvn2cCddAQQ85NcV6br3_n15_F6-iYD9gsqJL0J2RETfmThSQKbjFO8Y2ipV1S8Y9fZCvd2U-Ckv39V1ktAyQKNqoQMB4PAD_YLUVIZV2gsd/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-24%20saat%2014.07.27.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPvn9Gh_8J35J36Vobpm1zr1N4Ae8Upacz1XadoFjwLoRN1AQyLbYvww00itq6CqkyrDe3tdcOQ-doxUCDjvn2cCddAQQ85NcV6br3_n15_F6-iYD9gsqJL0J2RETfmThSQKbjFO8Y2ipV1S8Y9fZCvd2U-Ckv39V1ktAyQKNqoQMB4PAD_YLUVIZV2gsd/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-24%20saat%2014.07.27.jpg" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">SEVGİLİ KADRİYE, </span><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Merhaba. Yeni bir güne öyle güzel bir başlangıç yaptın ki. Belki yaş aldıkça, güzel olaylar, güzel insanlar da çoğaldıkça coşkulu anlarımıza gözyaşlarımız da eşlik ediyor. Duygu yoğunluğu yaşıyor insan. </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">İyi ki yazıyoruz. İçimizden gelerek paylaştıkça mutlu oluyoruz. Yüzünü görmediğimiz, sesini duymadığımız blog dostlarımızla iletişim kurabiliyoruz. Blog olmasa nasıl tanışırdık, bu güzel etkinliklerden nasıl haberdar olurdum ?</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">İnceliğine, duyarlılığına sonsuz teşekkürler. Gönül dolusu sevgiler.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">Makbule Abalı</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;">23 Şubat 2024 Urla</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinH537nNZvULSIX6ok0EgB-NUtDRKOt1079cq9pDjgMhRY2Hxa8OsmSBYVQ0MsG-hYPGsTbhi9WwczckbPdsowDqfGcyjsbBwQQ10qMAuWkDAQWrQD_WRYfiBD3opLu-0ktlQvG2x416IyFAUm_UURcl6GKBDBbdmY-zNJO3RtJaZjc0XYp0Ir0ry5mik3/s4000/Mektubum.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinH537nNZvULSIX6ok0EgB-NUtDRKOt1079cq9pDjgMhRY2Hxa8OsmSBYVQ0MsG-hYPGsTbhi9WwczckbPdsowDqfGcyjsbBwQQ10qMAuWkDAQWrQD_WRYfiBD3opLu-0ktlQvG2x416IyFAUm_UURcl6GKBDBbdmY-zNJO3RtJaZjc0XYp0Ir0ry5mik3/w300-h400/Mektubum.heic" width="300" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhB-sg5uUqheKcYCbmzkGjvsjJoJYSftjfl8ibSHDxlpLcS1nN2rlxYF16SqSb_K9BQP3JcFY6gwjWqW5jeuTwEBoL3kWkxzvE70svSCcElX3ZAXtB2X0oZVLeVLqiZwDTXFSafx7ErfjgYlGNPkO8dkRoorjV_puq0Wk3M8-lNvhblNsQQ0zmla9dDiAa/s4608/Toplu%20nergis.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4608" data-original-width="3456" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhB-sg5uUqheKcYCbmzkGjvsjJoJYSftjfl8ibSHDxlpLcS1nN2rlxYF16SqSb_K9BQP3JcFY6gwjWqW5jeuTwEBoL3kWkxzvE70svSCcElX3ZAXtB2X0oZVLeVLqiZwDTXFSafx7ErfjgYlGNPkO8dkRoorjV_puq0Wk3M8-lNvhblNsQQ0zmla9dDiAa/w300-h400/Toplu%20nergis.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmoviBOPIK9hTey9B7K1OuJSwcDBnyV0tviouZa1jfz2uZpaRxIcL_m1cJhQG3DIAtoZSZA2Hpk9YDNvrnJwky6SELA6MxzfkqXppgUWVdPie-PwHTWWFMq2eDfGv-D7qqahe9kGXBcnslCJ7p9m3cW8aTkx29zju8X9CN5BTKEOKQ41msjJMhp1IjBZ9v/s4000/%C5%9Eiir%20gazetesi.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmoviBOPIK9hTey9B7K1OuJSwcDBnyV0tviouZa1jfz2uZpaRxIcL_m1cJhQG3DIAtoZSZA2Hpk9YDNvrnJwky6SELA6MxzfkqXppgUWVdPie-PwHTWWFMq2eDfGv-D7qqahe9kGXBcnslCJ7p9m3cW8aTkx29zju8X9CN5BTKEOKQ41msjJMhp1IjBZ9v/w300-h400/%C5%9Eiir%20gazetesi.heic" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>"ÇINGIRAKLI SOKAK " <span style="font-size: medium;"> Aylık ŞİİR Gazetesinin Ocak ve Şubat sayıları</span>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-17503646924349886882024-02-21T20:00:00.028+03:002024-02-22T10:22:19.981+03:00BEKLENEN KONUK; CEMRE ((URLA'DAN NOTLAR )<p style="text-align: justify;"> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHb8xaeUWHyJAW8ZCs420eNc2eiGsIk062CmYdkZ70RpiyJG0DFFC887Lapjtg9fcEC8nIDFytZgfbXAaJS-vx0CWSweVs-9GIFOAoPvRwqja0Oh2HMTQxqMuUpgK0XRiwTN6SnzkGSQ89-xdmaMoZpG88461A6qhH7vYfK80JAq3q3IdSP6gNmw5xJfuL/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-03%20saat%2018.03.23.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHb8xaeUWHyJAW8ZCs420eNc2eiGsIk062CmYdkZ70RpiyJG0DFFC887Lapjtg9fcEC8nIDFytZgfbXAaJS-vx0CWSweVs-9GIFOAoPvRwqja0Oh2HMTQxqMuUpgK0XRiwTN6SnzkGSQ89-xdmaMoZpG88461A6qhH7vYfK80JAq3q3IdSP6gNmw5xJfuL/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-03%20saat%2018.03.23.jpg" width="300" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Zaman sonsuz bir hızla akıp geçiyor. Geriye dönüp baktığımızda şaşırıyoruz. Yeni yerimizde iki yılı doldurmuşuz. "Nasıl geçti?" diye sorulsa bir an duraksarız herhalde. Bazı günler günlük tutmaya bile fırsat olmadı. Yeni bir çevrede gözlemler önem kazanıyor. Doğayı, insanları, yakın ve uzak çevrenizi tanıma çabasına giriyorsunuz. Sonuçta en gerçekçi karar şu sanırım; İnsan yaşamında büyük değişimler, kararlar gecikmeli olarak alınmamalı. İlerleyen yaşlarda uyum sağlamak da daha zor olabiliyor, daha büyük çaba istiyor. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Pişmanlık mı? Elbette hayır. Ama insan alışkanlıklarından kolay vazgeçemiyor. Gönül kabullense de göz arıyor. Önce küçük farklılıklarla sonra yeni arayışlar, umut ve beklentilerle hayat devam ediyor. Deniz kenarında bir yaşamdan orman içi bir başka yaşama ayak uydurmak... Mersin'de dayanılmaz sıcak yaz aylarında yayla kültürüne de alışık olunca burada da her şey bildiğimiz gibi. Küçük ayrıntılar hayata renk katıyor elbette. Her çeşit sürpriz küçük heyecanlarla yaşamı daha anlamlı kılıyor. Ah bir de sağlık sorunları üst üste yığılmasa, biraz zaman tanısa...</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">İnsanlar değişirken mevsimler de değişiyor elbette. Tüm mevsimler kendi içinde farklı güzellikler , farklı tatlar, farklı renkler sunar ama ben hep bahardan yana oldum. Her yerde, her konumda baharda başka güzellikler aradım, değişimi, yeniden doğuş gibi gelişimi gözledim. Baharlarda özlediğim güneşi bulurum, içim ısınır, kupkuru ağaçların yeniden can bulması, yeşil yapraklarla donanması, çiçek açması, kuşların koro halinde seslenişleri, akan dereler, hızlanan hayat... Yeni bir hayatı, canlanmayı, değişime ayak uydurmayı vurgular.</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCtYtWAbx4VnS_Eid_zNvT_Vps7YH3ZAXKcwyuBC6X_OlpLXNChc24L41R1v70cpoAeRHRVV-yIinzOne_1U4lpK4w1RGtzQN5x1PeM9CdNmhakIvXHisX8WgbM69tx2EvBX7myMCNzsPjZDshTJcLpkm0hBfqYOKcMPGfDG9IMvdmfOmYhlfT18Vf4S8T/s1600/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-08%20saat%2011.17.44.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCtYtWAbx4VnS_Eid_zNvT_Vps7YH3ZAXKcwyuBC6X_OlpLXNChc24L41R1v70cpoAeRHRVV-yIinzOne_1U4lpK4w1RGtzQN5x1PeM9CdNmhakIvXHisX8WgbM69tx2EvBX7myMCNzsPjZDshTJcLpkm0hBfqYOKcMPGfDG9IMvdmfOmYhlfT18Vf4S8T/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-08%20saat%2011.17.44.jpg" width="300" /></a></div><span style="font-size: large;"><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;"><br /></span></p>Böyle zamanlarda merakla beklenen bir konuk vardır; Cemre. Kültürümüzde havanın ısınmasını, doğanın canlanışını ve yeniden uyanışını vurgular. Halk arasında yaygın olarak baharın müjdecisi olarak bilinen sıcaklığın artmasıdır. Uzmanlar bu yıl kış sıcaklık ortalamalarının son 53 yıldır en yüksek ortalamalarda kaldığını belirtiyorlar. Kış yaşanmadı diyorlar. Oysa ben nasıl üşüdüm bu yıl. Ev soğuk değildi ama sanırım bağışıklık sistemim isyancıları oynuyor. Açıklamalara göre bu yıl ilk cemre 19-20 Şubat tarihlerinde havaya düştü. Yanılmış olabilirler mi acaba? Halâ kar yağan bölgelerimiz var. İkinci cemre 26-27 Şubat tarihlerinde suya, üçüncü cemre de 5-6 Mart tarihlerinde toprağa düşecek.</span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Mersin'deki evimizi satıp Urla'ya göç ederken bizim için ev arayan kızıma özellikle küçük de olsa bahçeli bir ev olsun demiştik. Her evimizde evin içi-dışı doğadan köşelerle düzenlenmiş, birer "Huzur Mekânı" haline dönüşmüştür. Eşim de ben de çiçekleri çok severiz. Urla'da yeni evimizle ilk tanıştığımızda bahçedeki yetişmiş badem ağacı bembeyaz çiçekleriyle gözümüzü, gönlümüzü fethetti. Hele binanın arkasında bir portakal ağacını, erik ağacını, önde zeytin ağaçlarını görmek güneyden gelen bizler için ne büyük mutluluktu.</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis80q63XtNG3V6VUKUnyh2FqxKyI8urcqD40XzbmVpaYtEUN0XaJ45oottjcThwOsya8tCyUzaKTwJc_Wofjp71O9goJEEwJFwgmW4-qWO5ZhnXXwerNy1cnjo5w5BoJwGq1SVyDCE32QEmnGhFQ4DwXdEqcq8-wymeqr9BJwOGG4p7WZvxAfemMwJQ-Fo/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-21%20saat%2017.14.36.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis80q63XtNG3V6VUKUnyh2FqxKyI8urcqD40XzbmVpaYtEUN0XaJ45oottjcThwOsya8tCyUzaKTwJc_Wofjp71O9goJEEwJFwgmW4-qWO5ZhnXXwerNy1cnjo5w5BoJwGq1SVyDCE32QEmnGhFQ4DwXdEqcq8-wymeqr9BJwOGG4p7WZvxAfemMwJQ-Fo/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-21%20saat%2017.14.36.jpg" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><span style="font-size: large;">Sonraki günlerde yavaş yavaş bahçe düzenlendi. Begonvile ek olarak güller, lâvantalar, kaktüsler, yasemin yerlerine yerleşti. Daha sonra salata malzemesi yeşilliklerle eksiklerimizi tamamladık: Roka, dereotu, domates, maydanoz, sarımsak, biber, soğan ekildi. Tüm canlıların temel ihtiyacı sevgi, ilgi, özenli bakım onlara da çok iyi gelmişti. Düne kadar... Burada tanıdığımız işini bilen, iyi insanlardan biri, Serkan Bahçıvan bir pazar izin gününü bize ayırdı, bahçe düzeni, ağaç budamaları için geldi. Çok sevdiğim, çiçeklerini sabırsızlıkla beklediğim badem ağacını Mayıs gelmeden Mayıs böcekleri sarmış. içten kemirmiş, kurutmuşlar. "Arkadaşım Badem Ağacı" çaresiz, kesilecekti. </span><p></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIANR-pPgrFNeauz6AgMPC8oJ5oDAMzve8bSzB78B0DSAufUXsRzTBAT02mQl4dCL2CVUZdy9iZUNTkaXf84p4sOatxUGukTNoK2PzLj8276N980bMnMlDeCxQK0vBh_1LVYoFi0tKpNVpj0NtGJgqR1NaXGkowgCvLWXUUjA9iUUG7wjtPusu-VEVq1-3/s1856/Badem%20kesilirken.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1856" data-original-width="1376" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIANR-pPgrFNeauz6AgMPC8oJ5oDAMzve8bSzB78B0DSAufUXsRzTBAT02mQl4dCL2CVUZdy9iZUNTkaXf84p4sOatxUGukTNoK2PzLj8276N980bMnMlDeCxQK0vBh_1LVYoFi0tKpNVpj0NtGJgqR1NaXGkowgCvLWXUUjA9iUUG7wjtPusu-VEVq1-3/w296-h400/Badem%20kesilirken.jpg" width="296" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMREX6HxrbYbxRM08BaPb3jjF39f6-RfiE23stSg-LL0UAt1_IIrQYoT4rSsh2r4ABDMgkb2CSBZcZ39VdmREhYzWt8DLMxsL4LFjeSTkGqOk5EqEkptPWZm0PkVvtwXEUQazx7RVlYr0ceszrl7BV6x0LWgbnvNLrMDR48euPKIYv_bWI1-XnPewYVUkU/s4160/Bademden%20kalan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMREX6HxrbYbxRM08BaPb3jjF39f6-RfiE23stSg-LL0UAt1_IIrQYoT4rSsh2r4ABDMgkb2CSBZcZ39VdmREhYzWt8DLMxsL4LFjeSTkGqOk5EqEkptPWZm0PkVvtwXEUQazx7RVlYr0ceszrl7BV6x0LWgbnvNLrMDR48euPKIYv_bWI1-XnPewYVUkU/w300-h400/Bademden%20kalan.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="font-size: medium;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Elektrikli testerenin o iç burkan sesi bahçede dakikalarca yankılandı. "Canlı bir bölgeye rastlayıncaya kadar keseceğim "demişti Serkan Usta. Ve eklemişti: "Olmazsa üzülmeyin, yenisini dikeriz..." O koca ağaçtan geriye bir kütük kaldı! Düşündüm; bile bile sağlıklı ağaçları pervasızca kesenlerin yürekleri hiç mi sızlamaz acaba? Büyük çıkarlar uğruna kıyıma uğrayan, yıkılan, yaralanan yüzyıllık ağaçlar, yok olan canlılar, heba edilen emekler... Yapmak zor, yıllar alıyor. Yıkmak, yakmak, yok etmek ne kadar kolay. </span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYNTvpv-grBEXR01cLQMLZN1n9XqClpAZf4oL1kKTKU1ioJjErcYlG-VCEJqMNcsoRRvsvP10xJTsPy-Xn0tn8shhyphenhyphenai4XxZer8aRRDz18nMgB7S2ha4AO206pu9Pa8i1QtwR6yNyTWHRaBS08ajEl7F3to9azqLA3xI6VKb3R5nsD49c4IeLqxQ31HZBM/s4160/Limonlar.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYNTvpv-grBEXR01cLQMLZN1n9XqClpAZf4oL1kKTKU1ioJjErcYlG-VCEJqMNcsoRRvsvP10xJTsPy-Xn0tn8shhyphenhyphenai4XxZer8aRRDz18nMgB7S2ha4AO206pu9Pa8i1QtwR6yNyTWHRaBS08ajEl7F3to9azqLA3xI6VKb3R5nsD49c4IeLqxQ31HZBM/w300-h400/Limonlar.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="font-size: medium;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">İnternet'ten aldanarak aldığımız iki limon ağacını başarıyla tutturmuşuz neyse ki. Onlar günün tesellisi oldu. Bir yıl geçti ama henüz çiçek vermediler. Bildiğim en doğal kokulardan narenciye çiçeklerinin kokusunu özledim. Bahar havası onlarla soluk aldırır insana. Ruhsal terapi gibidir. </span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLegrAA_IagDz5AnAApO86Kg6ZnBiu5wx9sePVf0yLciji2wT1BusGJ5ataVTbeCzbEZQD-NNzJ3ZmJkF93efCYBTleN7z5cftApR4Cm3sJ6FHdL45nVDJGtMgkzSuOt0MC84UHOVUlM2sb8LGVrE4F9-TyehHSXwQmt2q2kNuTZxKsykC-gtp3oFRDcPW/s4160/Site%20g%C3%B6revlileri.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLegrAA_IagDz5AnAApO86Kg6ZnBiu5wx9sePVf0yLciji2wT1BusGJ5ataVTbeCzbEZQD-NNzJ3ZmJkF93efCYBTleN7z5cftApR4Cm3sJ6FHdL45nVDJGtMgkzSuOt0MC84UHOVUlM2sb8LGVrE4F9-TyehHSXwQmt2q2kNuTZxKsykC-gtp3oFRDcPW/w300-h400/Site%20g%C3%B6revlileri.jpg" width="300" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrJ85eua955y-nBbpmCmO2WEGjKvIYy8AXC3s5XSlo2jlOG1sNm6qUOpcckE-ZVb9_B8iEEdfPoKuv4Vgg1Dp7GMPv5MUxoou_5VMtutgbm-rEnJLEiymdjhT81-2mOI8SxzF97wcWWnG19021xH-E7C6UaJO3LqFYQ-Svw4RHCS08R1rEsOpH_NDLbg1U/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-07%20saat%2018.25.17.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrJ85eua955y-nBbpmCmO2WEGjKvIYy8AXC3s5XSlo2jlOG1sNm6qUOpcckE-ZVb9_B8iEEdfPoKuv4Vgg1Dp7GMPv5MUxoou_5VMtutgbm-rEnJLEiymdjhT81-2mOI8SxzF97wcWWnG19021xH-E7C6UaJO3LqFYQ-Svw4RHCS08R1rEsOpH_NDLbg1U/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-07%20saat%2018.25.17.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="font-size: medium;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Begonvil budandı, lâvantalar azaldı, papatyalardan kış soğuklarında kuruyanlar kesildi. Baharda koyunların da yünleri kırpılır. Bitkiler de kesilince onlar gibi üşürler mi acaba. Evin dışında kuruyan dallardan kesilen koca bir yığın oluştu. Sitedeki çalışkan görevliler onları ikinci gün bir kamyonete yüklediler, uzaklara taşıdılar. Gözden uzak olmak iç acısını dindirmiyor ki. Neyse ki yakında tarlalardaki papatyalar, çuha çiçekleri, cemreden sonra can bulan yeni doğa bitkileri, yaklaşan bahara merhaba diyecekler...</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Makbule ABALI</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Urla. 21 Şubat 2024</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;"> </span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: medium;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjOo4gA2gSc0fKlJZNRlA-x_w-S9ban3K-phfJaescdolUH8EoeTh-Rp7h2qOw7KjIk8-T5pfEaXn6jXevDE-7rzxEXlm4wBC0E2PgHghorTyWC9q39TS2qUUl9SuVXA0XU5aiqRu2cGsotu14S58Bl2-MCXaTXNxDdzJtk6US-nmj8tb_toCMwnqbf3I9/s1600/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-05%20saat%2012.55.03.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1178" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjOo4gA2gSc0fKlJZNRlA-x_w-S9ban3K-phfJaescdolUH8EoeTh-Rp7h2qOw7KjIk8-T5pfEaXn6jXevDE-7rzxEXlm4wBC0E2PgHghorTyWC9q39TS2qUUl9SuVXA0XU5aiqRu2cGsotu14S58Bl2-MCXaTXNxDdzJtk6US-nmj8tb_toCMwnqbf3I9/w295-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-05%20saat%2012.55.03.jpg" width="295" /></a></span></div><span style="font-size: medium;"><br /></span><p></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-52680508544529549272024-02-17T20:00:00.002+03:002024-02-28T19:55:57.131+03:00KARDEŞ ÖZLEMİ...<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZjZL0VbtsooZI-0W3qPE0fFc1WhP-G3j9-DfOZm__8r_hfr5pMG82GpVl7foPxcYmYeqT-cdIFhsREkjshSDEk5DmP_L_xqcDFouOfZTtPx8viNJgqotpoCRoBrwKcl0KgMStsQK1sQGz-C1_KuHalzQ6pUIR67ijO_k-O5ZDr1sPbUKwBkqQgiuSZrbh/s1080/Beyaz%20duru%20%C3%A7i%C3%A7ek.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZjZL0VbtsooZI-0W3qPE0fFc1WhP-G3j9-DfOZm__8r_hfr5pMG82GpVl7foPxcYmYeqT-cdIFhsREkjshSDEk5DmP_L_xqcDFouOfZTtPx8viNJgqotpoCRoBrwKcl0KgMStsQK1sQGz-C1_KuHalzQ6pUIR67ijO_k-O5ZDr1sPbUKwBkqQgiuSZrbh/w400-h400/Beyaz%20duru%20%C3%A7i%C3%A7ek.jpg" width="400" /></a></div><br /><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Günler geçiyor. Yılın en kısa ayı Şubat'ın ikinci yarısına girdik bile. Bu yıl Şubat'tan bir gün alacağımız da var. Dört yılda bir gelen "artık" bir yıl bu yıl. Bu yıl neleri toplayacak acaba içine ? Çok bilinmeyeli denklemler gibi hayat. Bir yerlerde kesintiye uğruyor sonra yeni bir çaba ile onarmaya çalışıyor insanoğlu. Bugün yaşanırken dün unutulmuyor elbette. Anlar, anılar, yaşanmışlıklar, deneyimler hepsi bellekte bir köşede özenle saklanıyor, korunuyor. Yaşamın bozulan dengesi ancak öylece kurulabiliyor. Bu sabah burada içimizi ısıtan bir güneş vardı. Güneşle kurulan dostluk günün de kurtarıcısı oluyor. Her şeye rağmen fırtınalara daha dayanıklı oluyorsunuz.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Aklınızla, mantığınızla, sağduyunuzla kabullenseniz de gerçekleri, bazen sıcacık bir gülüşü, bir sesi, bir sohbeti özler misiniz siz de? Ta çocukluktan başlayıp yıllarca devam eden bir yolculuktan kalan güzel izler birer birer üşüşürler zihninize. Gerçekleşen her güzel şey "İyi ki..." dedirtirken "keşke" ler de sırada beklerler. Vicdanınız rahat, yüreğiniz ak olduğu sürece iç dünyanızda da uyum içinde, çok sesli bir korodan çıkan ahenkli seslerle huzura ulaşır, hayata yeniden katılım sağlarsınız. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Çok iyi bir İNSAN, can dostu bir kardeş, vefalı, anlayışlı bir eş, fedakâr bir anne, idealist bir doktor, neşeli, şakacı, muzip bir arkadaş... Bütün bu sıfatları bir insanda bulmak çok kolay olmasa da O, gerçekten öyleydi. Onu tanıyan herkes bu özelliklerini bilir ve içtenlikle dile getirirlerdi. Ardından yas tutulmasını istemezdi, yaşamı adeta dantel gibi işler, kusurları da hataları da bilgece kabullenirdi. Sakindi, alçakgönüllüydü. Çok akıllıydı. Geçmiş zaman, hiç ders almadan, kursa gitmeden Adana'dan ilkokul sonrası İstanbul Üsküdar Amerikan Koleji'ni parasız yatılı olarak kazanmıştı. (Burs kazanan 13 kişiden biriydi.)</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Aramızda 1.5 yaş vardı, ben ablaydım. Ama hiç abla demedi, iki can dosttuk. Tüm çevresine mamografi çektirmeyi öneren bir hekim kendine geç davrandı. En kötü cins tümör, bu iyilik timsali bedende nasıl yer buldu? Teşhis ile kaybettiğimiz tarih arsında sadece iki yıl vardı. Geride pırlanta gibi iki çocuk kaldı; Babalarının da desteğiyle Kızı annesinin yolunda devam etti. Hacettepe Tıp Fakültesini (İngilizce ) bitirip Çocuk Doktoru oldu. Sonra çocuk gastroentrolojisini seçti. Akademik kariyerini tamamlama çabasında. Oğlu Fen Lisesinden sonra yüksek bir puanla ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliğini bitirdi, yüksek lisansını tamamladı. Doktora henüz bitmedi.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bugün 17 Şubat- Rasime'nin doğum günüydü. Hüzünle değil, onun istediği gibi coşkuyla, sevgiyle, mutlulukla ama yoğun bir özlemle anıyorum, anıyoruz. Ünlü Sanatçı Hümeyra sınıf arkadaşıydı. Yahya Kemal Beyatlı'nın ünlü şiiri Sessiz Gemi'yi ne güzel yorumlar. Ve Mizah Ustamız Rıfat Ilgaz'ın "Gidişini Anlatıyorum" şiirini ekliyorum. Kitap okumayı, şiiri, doğayı, çiçekleri, ağaçları, tüm canlıları o da çok severdi.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">(Yazımın sonuna eklediğim nergisleri bu sabah kızım Sezgi çok duyarlı, naif kızı L... ile birlikte getirdi. Kuşaktan kuşağa... </span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9odQQkgqSno29iGtMBLBWyavYRVru8SF_lpJr89LoamfkkjiZBuigjIj5oK0yR5BjSfS5JcVp9cckat5a80DpQWwtRcA-ud_xNU3KBg_AEOLq02y4oXvuMQZhQqUMOjh3fbdICqUgzuYsW5SHgPZRmaYzRAcUDuXpUTfPzGgRg0jZsNYDhyTaQWD_TOZQ/s4000/Rasime%20ve%20%C3%A7ocuklar.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9odQQkgqSno29iGtMBLBWyavYRVru8SF_lpJr89LoamfkkjiZBuigjIj5oK0yR5BjSfS5JcVp9cckat5a80DpQWwtRcA-ud_xNU3KBg_AEOLq02y4oXvuMQZhQqUMOjh3fbdICqUgzuYsW5SHgPZRmaYzRAcUDuXpUTfPzGgRg0jZsNYDhyTaQWD_TOZQ/w300-h400/Rasime%20ve%20%C3%A7ocuklar.heic" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsZJOH0Ll9-t0D3_rw9YPnqFoZAPHJK4ffXDLrPr3VT199HpUbquoFnfKu0benuNc4H_oEVJFgBQXmbRKRGZmFicxSHtL1pM0DL7ooWBjv20DAnN5ZF-NB-NjzY7P9a4TOgGPzfe_H6SCUTcWF3evCU5JVyKvrjHfFg0VE5VHHGlb6nqNvKbQPxGxOIFAM/s4000/Doktor%20Rasime.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsZJOH0Ll9-t0D3_rw9YPnqFoZAPHJK4ffXDLrPr3VT199HpUbquoFnfKu0benuNc4H_oEVJFgBQXmbRKRGZmFicxSHtL1pM0DL7ooWBjv20DAnN5ZF-NB-NjzY7P9a4TOgGPzfe_H6SCUTcWF3evCU5JVyKvrjHfFg0VE5VHHGlb6nqNvKbQPxGxOIFAM/w300-h400/Doktor%20Rasime.heic" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">GİDİŞİNİ ANLATIYORUM</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Saçlarını, gözlerini, ellerini</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Termometrede yükselen çizgi çizgi</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Kim bilir nerelerde soğuyorsun</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">İnsan insan bakan gözbebeklerin </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Ne gelirse onlardan gelir bana </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Bir açarsın ki mutluyum</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Bir kapatırsın her şey elimden gitmiş.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Rıfat ILGAZ </span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"> </span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">HÜMEYRA Sessiz Gemi</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/5S2MZnG3FT8" width="320" youtube-src-id="5S2MZnG3FT8"></iframe></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><br /><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHp07ozieHdXu8EwqdGCbp3Kx6nnXq2G5Kb4EEB8ntug_OO8ZH2M4-48G2__seWgIH6X9MTC20OpQLDw1jjcnJtRFAw5Te4jWCt9x1k0uJSNU-Qsbuv_lS9dsA_RipI3ftxmUWgDkzknqicw0ajb19B1YPNpyslQ0ez45AUW8DbGV3fYCZHBbSXOfv7wLq/s4608/Toplu%20nergis.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4608" data-original-width="3456" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHp07ozieHdXu8EwqdGCbp3Kx6nnXq2G5Kb4EEB8ntug_OO8ZH2M4-48G2__seWgIH6X9MTC20OpQLDw1jjcnJtRFAw5Te4jWCt9x1k0uJSNU-Qsbuv_lS9dsA_RipI3ftxmUWgDkzknqicw0ajb19B1YPNpyslQ0ez45AUW8DbGV3fYCZHBbSXOfv7wLq/w300-h400/Toplu%20nergis.jpg" width="300" /></a></div><br />Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-80965594767770165552024-02-15T20:00:00.006+03:002024-02-16T14:02:56.256+03:00KATIKSIZ SEVGİDEN YANA OLMAK <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiK-BxfsoCtOVVPighJ8oIhLhRZGIlJZx4o97gLzViWqAUIHPuKOd-0UFvb0OIvxzuYFfRRDTi51ud87ejWzoiSqhM4HD0D_FwIoqCuWK1arTuFZ38X4wKPhatcTUhFNKXAHjJ7pbcMIoir0zyGMhkCvpNolCr0XLYaT15xJ1XIobT8n58ss9vfmdCL6Y05/s1080/%C5%9Eiir%203.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiK-BxfsoCtOVVPighJ8oIhLhRZGIlJZx4o97gLzViWqAUIHPuKOd-0UFvb0OIvxzuYFfRRDTi51ud87ejWzoiSqhM4HD0D_FwIoqCuWK1arTuFZ38X4wKPhatcTUhFNKXAHjJ7pbcMIoir0zyGMhkCvpNolCr0XLYaT15xJ1XIobT8n58ss9vfmdCL6Y05/w400-h400/%C5%9Eiir%203.jpg" width="400" /></a></div><br /><p style="text-align: justify;"><br /></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Bir yılda 365 günümüz, 12 ayımız, 52 haftamız var. Düşününce ne kadar uzun bir zaman dilimi. Oysa nasıl hoyratça kullanıyoruz. Pek çok günü özel günlere ayırmışız. Tek bir gün! Söylemek istediğimiz her şeyi o tek günün sırtına yüklüyor hatta belki alacak- verecek hesaplarını da kapatıyoruz. O özel günü daha da anlamlı kılabilecek yılın diğer günleri sessiz, sakin, şaşkın bakakalıyorlar. Yeni bir gün daha eklendi özel günlerimize. "Emekliler Günü" Kendilerine de bir gün ayrıldığından haberleri var mıdır acaba? Nasıl kutlarlar, sonraki günler nasıl geçer, henüz bilemiyoruz. Günlük kutlama günlerini ben yadırgıyorum. Kısa süreli kutlamalar gösteriş, abartı, yapaylık da içeriyor bana göre. Güdümlü kutlamalar, kısa zamanlı anmalar da uzun ömürlü olmuyor. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">"Sevgililer Günü" kutlamalarına da bir türlü ısınamadım. Sevgi, sevmek, sevdalanmak sözcüklerine de haksızlık mı ediyoruz diye düşündüğüm de oluyor. Sorular takılıyor aklıma: "Katıksız, gerçek sevgi nasıl kanıtlanır? İçten bir duyuş, bir seziş neden ille de kanıtlanma ihtiyacı duyar? Sevmek, parçalardan bütüne ulaşmak mıdır yoksa bütünü gören gözler daha sonra mı küçük detayları algılar? Dış güzelliğe aldanmak iç güzellikleri görmeye bir engel midir? Bir günlük sevgi kaç günü ya da yılı kurtarır, ya da yıllar sevgileri pekiştirip yılların ötesine uzanır mı? Böylesine kısa bir hayatta sevgiyi dile getirmek için çok uzun cümleler, çok büyük hediyeler, çok görkemli kutlamalar mı gerekir? 14 Şubat'ta tek bir günün 24 saati yeterli midir? "</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Bazı sözcükler vardır; SEVGİ gibi. Anlamı çok zengindir. Dünyanın her yerinde aşağı yukarı aynı şeyleri çağrıştırır. Duyguların en yücesidir, olumlu yönleriyle özlenen, beklenen davranışları içerir. Tek başına bir değerdir. Bir bakış, bir gülüş, bir duruş, bir şiir, bir müzik, bir şarkı, bir mektup bir kitap, bazen bir mekân, bir kent hatta bir ülke sevgiyi, sevgiliyi, sevileni çağrıştırabilir. Ne güzel, kalıcı bir izdir bu. Bir koku duyar, ardından neleri düşünürsünüz, bir renk , bir isim, bir çocuk masalı veya oyunu size çok şey hatırlatabilir. İçinizde beslenen sevgidir bu duyumsamaları yaratan... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">SEVGİ sözcüğü ne çok şey barındırır içinde; Güven, şefkat, koruma duygusu, saygı, sempati, içtenlik, saflık, duruluk, temizlik, inanmak, sadakat... Sevginin kapsama alanı öylesine geniş ki tüm dünyaya yeter; Doğayı sevmek, vatanını, yurdunu, insanları, çocukları sevmek, bitkileri, çiçekleri, ağaçları, hayvanları, otu, böceği sevmek, korumak... </span><span style="color: #2b00fe;">Sevmek bağlanmaktır, sevmek özlemektir, sevdiğine zarar gelmesin diye içi titremektir, görmek istemektir, sevdiği için kaygılanmaktır. Gösteriş amaçlı sevgi olmaz. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Çocukların sevgisi her şeyi ne kadar yalın, sade, saf ve güzel anlatır:</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">"Dağlar, denizler, dünyalar kadar seviyorum." derken o minik kollar neredeyse tüm dünyayı içine sığdırır.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">"Siz öğretmenimden daha mı iyi bileceksiniz?" Güvenle sevginin buluşmasıdır bu.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">"Ben o çok bağıran, kavga eden, öfkeli amcaları sevmiyorum." Hükümleri kesindir, kimse değiştiremez, dünyanın merkezinde o vardır.</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgppIb-nKgCR7vUdWeTqOu_3I736_DXuXzMlsXIfW_1Y-AVTr44Oc8yXzZcVJFmBJ4d_TT0T_p2iupTN8adJCeCJ3HODorfNbNQ0nYr4wiK5if3ykV-EhtXz21JZ9Mp5VjeFATgYbfVoRhNLM8mVdQh-aDqRvBFDSIvE5iJJVI7ZLG6qYSO-wN3Iv53E4N9/s4160/Millet%20Mar%C5%9F%C4%B11.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgppIb-nKgCR7vUdWeTqOu_3I736_DXuXzMlsXIfW_1Y-AVTr44Oc8yXzZcVJFmBJ4d_TT0T_p2iupTN8adJCeCJ3HODorfNbNQ0nYr4wiK5if3ykV-EhtXz21JZ9Mp5VjeFATgYbfVoRhNLM8mVdQh-aDqRvBFDSIvE5iJJVI7ZLG6qYSO-wN3Iv53E4N9/w300-h400/Millet%20Mar%C5%9F%C4%B11.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><b>Usta şairlerin dilinde , şiirlerin gizemli dünyasında bir başka değer kazanır SEVGİ:</b></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">"Siz geniş zamanlar umuyordunuz</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Yılların telâşlarda bu kadar çabuk </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Geçeceği aklınıza gelmezdi."</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Behçet NECATİGİL</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">"Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Geceleyin ateşler içinde uyanarak</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Ağzımı musluğa dayayıp su içer gibi..."</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Nazım HİKMET</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">"Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Zulmün önünde dimdik tut onurunu,</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Sevginin önünde eğil kızım."</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Ataol BEHRAMOĞLU</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"> "... ve dostluğu ve sevgiyi,</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye "</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Yılmaz GÜNEY</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyyGLnuJ7dJNRcWbGJaeP8jhhyphenhyphengjdj0qmQdCXpzquNvRjX30sE1EUTE7BspK1xwTLZikIsHvqe_qU4WE9Nn5gnS2ot4NlV79bBfjNARmMlnaVCiEDWUQZTRu1xEJ4BTcu_kI1FKfAT02u6Pu5wxdXOlQsKOuVxYnkoU5xrHoRgJzDMf6Tsjfmqz-FmhVwk/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-02%20saat%2016.57.48.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyyGLnuJ7dJNRcWbGJaeP8jhhyphenhyphengjdj0qmQdCXpzquNvRjX30sE1EUTE7BspK1xwTLZikIsHvqe_qU4WE9Nn5gnS2ot4NlV79bBfjNARmMlnaVCiEDWUQZTRu1xEJ4BTcu_kI1FKfAT02u6Pu5wxdXOlQsKOuVxYnkoU5xrHoRgJzDMf6Tsjfmqz-FmhVwk/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-02%20saat%2016.57.48.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe;"><b>Ve şarkılarda, türkülerde dile gelir SEVGİ </b></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Sezen Aksu- Çocuklar gibi</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Tarkan Ahde Vefa</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Hümeyra- Sessiz Gemi</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Musa Eroğlu- Mihriban </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Aşık Veysel- Tatlı Dillim Güler Yüzlüm </span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/YnOIKQo-9LQ" width="320" youtube-src-id="YnOIKQo-9LQ"></iframe></div><br /><span style="color: #2b00fe;"> Çocuklar Gibi (Sabahattin Ali- Ali Kocatepe- Sezen Aksu )</span><p></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUxWv_tNV7KCzHw2VNvt_K_nLTW1GRhnyfKP6ZnQi1bExXr7_Hcxo7r3uTi86GVlZjLY-GPlZxAXBThbdraAbjBCqDbjR7CFSJsjt8xCRk0u3CZt1ISHoSRSDYfP5FGDLj68y5OhA_8cuLUpjOG5FfmLYrUhewdtHDDeQdHSYNXr8DcZbVdM_aPYwyA6Uk/s2048/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-05%20saat%2016.24.49.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1536" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUxWv_tNV7KCzHw2VNvt_K_nLTW1GRhnyfKP6ZnQi1bExXr7_Hcxo7r3uTi86GVlZjLY-GPlZxAXBThbdraAbjBCqDbjR7CFSJsjt8xCRk0u3CZt1ISHoSRSDYfP5FGDLj68y5OhA_8cuLUpjOG5FfmLYrUhewdtHDDeQdHSYNXr8DcZbVdM_aPYwyA6Uk/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-05%20saat%2016.24.49.jpg" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><span style="color: #2b00fe;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">SEVGİ Dünyamızdan Hiç Eksilmesin.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Makbule ABALI</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Urla 15 Şubat 2024</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-74675993762319021752024-02-10T19:00:00.001+03:002024-02-10T19:00:00.265+03:00NECATİ CUMALI' dan ŞİİRLER<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZs3Rtph46wb3jDJVmZS4ZZl9Yez5RKD2avA7owB-p-3BHIrABOebWaJO-TPeXZFx8nsZMI3fqybgaFlBaL-exbHEX-JWlyupjkEg3Mf6o6ZDBqHZstkBkvnw3G7LUAIB_tdyUGbJ37KvUvC1GpX-BxXeb3xl0URnksiEdpW24W9xrJaFQFY2oSNIdTA4Q/s4000/K%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1%20kas%C4%B1mpat%C4%B1.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZs3Rtph46wb3jDJVmZS4ZZl9Yez5RKD2avA7owB-p-3BHIrABOebWaJO-TPeXZFx8nsZMI3fqybgaFlBaL-exbHEX-JWlyupjkEg3Mf6o6ZDBqHZstkBkvnw3G7LUAIB_tdyUGbJ37KvUvC1GpX-BxXeb3xl0URnksiEdpW24W9xrJaFQFY2oSNIdTA4Q/w300-h400/K%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1%20kas%C4%B1mpat%C4%B1.heic" width="300" /></a></div><br /><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">GÜNEŞ DELİSİ</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bir günü</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Güzel bir günü</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Hiçbir şeye değişmem</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Onun için zulmü sevmem</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Onun için yalanı sevmem</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bilirim yaşamaz güneşte</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bilirim yaşamaz yan yana aşkla</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Ne haksızlık</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Ne korku</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Ne açlık </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Necati CUMALI </span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHtSAwVtFzf7axiLWhVjn_ceHCSTnRre7PlNcRbGbNSgDHeWQmLqoVAjjQbQGeGoyR3rurZBFFKXuBcECjbHYJMJz7flPuwl-cfttAcJO4ddNfWK7aeVFrhgFOcUMP1i2Ghx9DI73laMVhzbX8I0c36oqL_viHYfu-8AoU_VydPXlFDJvYiwnITh3g3Jm1/s4000/K%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1%20kas%C4%B1mpat%C4%B1.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHtSAwVtFzf7axiLWhVjn_ceHCSTnRre7PlNcRbGbNSgDHeWQmLqoVAjjQbQGeGoyR3rurZBFFKXuBcECjbHYJMJz7flPuwl-cfttAcJO4ddNfWK7aeVFrhgFOcUMP1i2Ghx9DI73laMVhzbX8I0c36oqL_viHYfu-8AoU_VydPXlFDJvYiwnITh3g3Jm1/w300-h400/K%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1%20kas%C4%B1mpat%C4%B1.heic" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">EKSİK GÜNEŞLER </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Kaç günümüz varsa şunun şurasında</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">O kadar güneşimiz var</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Her günlük hakkımızdır mutluluk</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Anla </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Dün bugün eksilen güneşler</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Ödenmez yarınla</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Necati CUMALI</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0fVO-1AuQJNhNofpWCRNnhziXoRsCGm6SzgH1CeL9sFTKIhsVx7vGTm2hvsmW_8QOcYEnDJqocXg4zwY7k-d8ZNbL5O06PCuy-jX_LsEwY2Cm0fgpmV-3dacaY4DQ6ysOA9C8tT6P-Agy9ApLCITS5xP-JnVW84GHGid9ugs8Sm5GvS6dbndRHXwW8VpL/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-03%20saat%2018.11.17.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1215" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0fVO-1AuQJNhNofpWCRNnhziXoRsCGm6SzgH1CeL9sFTKIhsVx7vGTm2hvsmW_8QOcYEnDJqocXg4zwY7k-d8ZNbL5O06PCuy-jX_LsEwY2Cm0fgpmV-3dacaY4DQ6ysOA9C8tT6P-Agy9ApLCITS5xP-JnVW84GHGid9ugs8Sm5GvS6dbndRHXwW8VpL/w242-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-03%20saat%2018.11.17.jpg" width="242" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">BİR GÜL AÇIYORSA </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Kanın aktığı yerde </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Göz yaşının aktığı yerde</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Karanlığı içinde kahrın</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Güller açıyor işte</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Güller ışık aydınlık içinde</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Güller bütün güller bu sabah</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bir ağızdan türkü söyler gibi açıyor her bahçede </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Geceler gündüze dönüyor işte </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Karanlık ışığa dönüyor işte </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Kahır sevince dönüyor işte </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Akan kan dökülen yaş </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Güle dönüyor işte </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Hasetsiz korkusuz kinsiz </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Binlerce güller açıyor işte </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Dargın kardeşe dönüyor işte </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Artık yaşamak bütün Türkiye'de </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bir ağızdan söylenen bir türküye dönüşüyor.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Necati CUMALI </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">( D:1921 Florina- Ö:2001 İstanbul)</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Cumhuriyet Dönemi ünlü edebiyatçılarından. Roman, öykü, şiir, deneme, tiyatro alanlarında eserler vermiştir.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com31tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-32961052260653973672024-02-07T19:00:00.021+03:002024-02-07T19:00:00.245+03:00ADLARINI BİLE BİLMEDİĞİMİZ O GÜZEL İNSANLAR...<p style="text-align: justify;"> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaXnr3jnJOt9EdZ80J-_en-8pLmq11L8_3eEpfAqm6iCN2spSRom2a81YRo29QUqcG1RbgXL0HZBjFyd484tZnRW7jL633h6aiP1DeEqCatl3tIGkP_jop67BHHPQZ8fdZk4psaY7Nsjj1l7-NxeQ-nU1Hgm9GPBhG7R4SeunwyOVofkxF4vedTG0wPyS8/s4000/Beyaz%20kas%C4%B1mpat%C4%B1%201.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaXnr3jnJOt9EdZ80J-_en-8pLmq11L8_3eEpfAqm6iCN2spSRom2a81YRo29QUqcG1RbgXL0HZBjFyd484tZnRW7jL633h6aiP1DeEqCatl3tIGkP_jop67BHHPQZ8fdZk4psaY7Nsjj1l7-NxeQ-nU1Hgm9GPBhG7R4SeunwyOVofkxF4vedTG0wPyS8/w300-h400/Beyaz%20kas%C4%B1mpat%C4%B1%201.heic" width="300" /></a></div><br /><p></p><p style="text-align: justify;"> <span style="color: #2b00fe;">İnsanlık hali </span><span style="color: #2b00fe;">; Gün olur, her yer günlük güneşlik iken iç dünyamız bulutludur. Gün gelir karamsar bir dünyada içinizde bir kıpırtı, bir kuş çırpıntısı adeta, gülerek bakarsınız dünyaya. Herhangi bir zamanda çevremizi gözlediğimizde: Bazen bir toplu taşıma aracında, bazen bir otoparkta, bir hastanenin bekleme salonunda ya da küçücük bir pastane salonunda... Farklı durumlarla, farklı davranışta insanlarla karşılaşırsınız. Sonra anlarsınız ki, onlar özel insanlardır. Bakışıyla, duruşuyla, gülüşüyle farklı insanları hemen fark etmeseniz de onlar kendilerini tanıtırlar zamanı gelince. Çevreye gösteriş yapmak değildir düşünceleri ya da yapmacık yoktur tavırlarında, her zamanki tavırlarıdır onları ayırt etmenizi sağlayan.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Belki dikkatli bir bakışla bir gün siz de fark edebilirsiniz onları. Her yörede, çeşitli kılıklarda, çeşitli iş ve meslek gruplarında karşımıza çıkabilirler. Çoğu zaman sivil de olsalar her zaman insani özellikleriyle tanırsınız onları; Yüzlerindeki sakin, yumuşak çizgilerden, gözlerindeki ışıltıdan ya da seslerindeki içtenlik ve duruluktan... Gününüze ışık hızıyla girer, hiç duraksamadan yavaşça süzülüp gidiverirler. Bir beklentileri yoktur yaklaşımlarında ya da anlık konuşma isteklerinde. Yarım kalmış bir yaşam öyküsünün son satırları gibidirler. Geriye kalan bir tatlı tebessüm, bir küçük anıdır. Yaşamı anlamlı kılan da bu küçük ayrıntılar değil midir? </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">O güzel insanlar, toplumda yerleşik değer yargılarına inat, adeta güven tazelerler. Belki yeniden insan aramaktadırlar. "Nerelisin hemşerim ?" sorusuna gerek bile duymadan yaklaşırlar. Yaşınız, cinsiyetiniz de önemli değildir onlar için. Üstelik çay-kahve de eşlik etmeyebilir bu birlikteliğe. Ama "İnsan" tanırsınız; Kimisi bir anda karşınıza çıkar. Sabahın erken bir saatinde, bir hastane bahçesinde. Danışma biriminin yapacağı görevi o üslenmiştir adeta. Yol-yordam bilir, sizin de ilk gelişte kendisi gibi zorluk çekmemeniz için açıklamalar yapar. Karşılık beklemeyen bir yardımcıdır. Bilinmeyen bir ortamda çekilebilecek sıkıntıları sizin de çekmemeniz içindir bütün uğraşı. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Kimisi arada kaç yaş fark olduğunu bilmemesine rağmen sizi ayakta görmekten huzursuz olur, hemen saygıyla kalkar, yerini verir. Çok eski bir dostu karşınızda görmüş gibi olursunuz. Oysa o ne kimliğinizi, ne kişiliğinizi bilir, yardıma hazır bir insandır sadece. Olumsuzlukların çoğaldığı bir ortamda iyiler, iyilikler de olacaktır elbette. Bir başka gün bir başkası , tam da zor bir anınızda içtenlikle sorar : "Kantine iniyorum, istediğiniz bir şey var mı?" Hayır derken bile içiniz ısınır, sevgi ile bakarsınız bu iyi niyetli yol arkadaşına. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Bazen bir hastane ortamında benzer rahatsızlıklar insanları yakınlaştırır birbirine. "Damdan düşenin halinden anlayanlar" arasında koyu bir sohbet başlayabilir. Bir sonraki gün kontrole gittiğinizde bekleme salonunda henüz oturmadan arkanızdan birisi seslenir: "Işıklı panoda şimdi adınız okundu." Siz aceleyle koştururken kapıda bir armağan paketlenmiş olarak elinize tutuşturulur. Eve dönünce paketler açılır, içinden özenle örülmüş makrame iki güzel anahtarlık çıkar. Yorgunluğa inat, yüzünüzde gülücükler oluşur. Ya da bulunduğunuz ortamda kat asansörlerinin çalışmadığı bir zamanda başka bir asansör bulmaya çalışırken, tarif etmekle yetinmeyip, sizi alelacele asansöre kadar götüren temizlik görevlisini nasıl unutursunuz? </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Gözünüz elindeki nergis demetine takıldığında hemen iki nergis sapını demetten ayırıp size uzatan nazik insanı, merdiven çıkarken bir basamakta zorlandığınızda siz yardım teklif etmeden elini uzatan genç kızı anmamak mümkün mü? Sıranız gelince odasında gerekli işlemleri tamamlayan ama hemen sonra koridorda arkanızdan yetişen genç doktor. "Şu bölümden şu belgeyi de isteyebilirler, almayı unutmayın." der. Eşim de ben de çok mutlu oluyoruz. Hipokrat Yeminine sadık kalmış, görevini benimsemiş, insanları ve işini seven genç bir doktorla karşılaşmak yüreğinizi nasıl da ferahlatır. Yeniden umutlar yeşerir içinizde. Hasta haklarını, insanca sağlıklı yaşama, yaş alma hakkınızı unutmaya başladığınız bir başka zamanda karşılaştığınız bir sorumlu hemşire, peri değneği dokunmuşçasına içinizi aydınlatacak çözümler bulur. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Bir yudum sevgi, bir tutam iyi niyet, biraz hoşgörü, biraz empati gönül kapılarınızı ardına kadar açıyor bir anda. Ve karşılığında hasta ya da hasta yakını olarak gözlerdeki parıltı, yüzlerde tebessüm, gönüllerde bir minnet duygusu geriye kalan. Sadece teşekkür etmek yeterli sayılmaz bu güzel insanlara. Onlar ki; alıştığımız değerlerle bizleri tekrar buluşturanlar, bazen adını dahi soramadan doğru bildikleri yolda devam edenler. Kimi zaman bir güzel sözle seslenmek gelir içinizden; "İyi ki varsınız, Ne olur bu karmaşık ortamda siz sakinliğinizi koruyun, Güler yüzünüzü hiç kaybetmeyin... gibi sözlerimiz ne kadar yeterli olabilir? İçten söylenen her söz güzeldir, mutlu eder insanı. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Farkındalık, duyarlılık, insanca yaklaşımlar, biraz nezaket, hoşgörü, güler yüz, alçakgönüllü, güvenilir ve dürüst olabilmek... Bu kocaman dünyada belki çok küçük şeyler ama insanı diğerlerinden farklı kılan da o küçük şeyler değil midir...? </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Makbule ABALI </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;">Şubat 2024 Urla</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj66ToYKyaFP62HSCliFPOCPzIG2NDSvvmS0PR6nwabQh2GjBY9YPeBDr9QFTTrBoR1-wewmKmm1ijpyvqugao9ZT50lPynjJstsa8w_G8Yr949fYAVomT7ys4h0IYrD3fMh1IsUhc5txQRQhPvFfE1OZ51X7jiffnT_4XniVq6APZVX1bzcCAMYYLHx9_1/s4000/Beyaz%20kas%C4%B1mpat%C4%B1.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj66ToYKyaFP62HSCliFPOCPzIG2NDSvvmS0PR6nwabQh2GjBY9YPeBDr9QFTTrBoR1-wewmKmm1ijpyvqugao9ZT50lPynjJstsa8w_G8Yr949fYAVomT7ys4h0IYrD3fMh1IsUhc5txQRQhPvFfE1OZ51X7jiffnT_4XniVq6APZVX1bzcCAMYYLHx9_1/w300-h400/Beyaz%20kas%C4%B1mpat%C4%B1.heic" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com25tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-91922283741076550082024-02-01T19:30:00.013+03:002024-02-01T19:30:00.153+03:00AZİZ NESİN'LE , USTALARLA MİZAH -BCP-Ocak Ayı<p style="text-align: justify;"> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWjo4XZfpxJiw_KfQ5ojYtgtbzeXomm6yeHr6-VT5J6wqyTd1r9zKJ1K89sgVd-CjKwW5DJ3dg5j57kCIvcJB8xXwGkQDoY7hNCEsdxO_CU833B66e41nvlqZKD9Nwo2FPwkPQusLkzOknZOkXwMYJj7qxxo6z9WxtEGPNsRpLi8iGUKaAdqDJRFtfESoF/s4000/Aziz%20Nesin.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWjo4XZfpxJiw_KfQ5ojYtgtbzeXomm6yeHr6-VT5J6wqyTd1r9zKJ1K89sgVd-CjKwW5DJ3dg5j57kCIvcJB8xXwGkQDoY7hNCEsdxO_CU833B66e41nvlqZKD9Nwo2FPwkPQusLkzOknZOkXwMYJj7qxxo6z9WxtEGPNsRpLi8iGUKaAdqDJRFtfESoF/w300-h400/Aziz%20Nesin.heic" width="300" /></a></div><br /><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bu yılın ilk ayı Ocak, toplumda pek çok insan için biraz hüzün, biraz kaygı, biraz endişe ve çokça belirsizliklerin toplandığı bir ay oldu sanki. Neyse ilkini yolcu ettikten sonra yılın ikinci ayı Şubat'ı karşılıyoruz bugün. 2024'te Şubat Ayı 29 çekiyor. Dört yılda bir gün eklemeli bir Şubat ayı. Azla yetinmeye alışkın insanımız, o bir güne tüm umut ve beklentilerini de sığdırabilir elbette. Sırt çantamıza önce sağlık, ardından çokça enerji, hoşgörü, iyi niyet, sevgi, saygı yerleştirsek ve aydınlıklara doğru yola koyulsak... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">"Blogları Canlandırma Projesi" kapsamında bu ay için seçilebilecek üç tema belirlenmişti: "Komedi, mizah, müzik." Zor zamanlarda, insanın çaresizliğinde ya da yalnızlığında mizahın, komedinin, esprinin, dozunda şakaların, gülümseten fıkra ve karikatürlerin, öykü ve romanların, oyunların iyileştirici, rahatlatıcı gücü inkâr edilebilir mi...? Gülmek, gülümsemek bulaşıcıdır deniyor. Gülen kişide stres hormonlarının azaldığı gözleniyor. Dünyanın neresinde olursak olalım, bir toplumda yüzler asık, kaşlar çatık, bedenler gergin, insanlar tahammülsüz ise o toplumun da mutlu olmadığı, toplumda mizah ustalarının azaldığı vurgulanıyor. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Çocuklar bir ülkenin en önemli göstergeleri. Çocukların gözleri ışıldamıyor, yüzleri gülmüyorsa, enerjileri azalmışsa ana babaların, yuvaların da çok keyifli olduğu söylenemez. Çocukların saflığı, katıksız dobra dobra halleri yetişkinlerden farklıdır elbette. Masallarda bile herkesin aldandığı durumlarda çocuklar saf, yalın gerçeği korkusuzca dile getirmişlerdir bilirsiniz. Memleketin birinde terzileri tarafından aldatılmış kral , bir çocuk sayesinde gerçeği öğrenir;"Aaa anne bak, kral çıplak! " seslenişi herkesi gerçekle buluşturur.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Gülmek ya da ağlamak; Doğal olmadıktan sonra bir rahatlama ya da iç boşaltma sağlayabilir mi? Siz de gülme efektleriyle gülemeyenlerden misiniz? Gülme efektleri gibi ağlama efektleri de var mıdır? Biz ezelden beri ağıtlar yakmasını iyi bilen, insanların çocuklarıyız. Yurdun dört bir yanı farklı tınılarda ses verir. Güneydoğuda sıra geceleri, İç Anadolu'da bozlaklar, türküler , Doğuda, Güneydoğu'da ağıtlar, Karadeniz'de horonlarla, Ege'de efelerle buluşup coşkuya dönüşür. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bu topraklarda ne büyük güldürü ustaları yetişmiştir. Dünya bile bunu böyle kabul etmiştir. Birleşmiş Milletler Eğitim bilim ve Kültür Örgütü UNESCO 1996 yılını "Nasrettin Hoca Yılı" ilân etmişti. Üreten, yaratan, yazan, çizen, düşünen, soran, sorgulayan ,gülen güldüren insanlar nasıl oldu da yakmaya, yıkmaya, yok etmeye odaklandılar? Mizah yok oldukça yaratıcılık, hoşgörü empati azaldı, bağnazlık, katı düşünceler, nefret, öfke, kin de çoğaldı. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Mizah ustaları, komedyenler, halkı güldüren filmler, oyunlar, kitaplar bir dönem ayakta alkışlandılar, kabul gördüler, takdir edildiler. Yöneticiler bile farklı karikatürleri kınamadılar, cezalandırmadılar. Mizah, toplum için bir boşaltım aracı görevini başarıyla sürdürdü. O büyük ustalara; Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit, Perran Kutman, Nehar Tüblek, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, İsmail Dümbüllü, Münir Özkul, Ferhan Şensoy, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Müjdat Gezen, Uğur Dündar, Uğur Yücel, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz ve adını sayamadığımız nice değerli sanatçı, hepsine teşekkür borçluyuz. O dönemlerde mizah dergileri yok sattı, karikatür yarışmaları düzenlendi. Çocuklar, gençler mizahın yaratıcı gücünden yararlandılar, fikir ürettiler, yeteneklerini sergileyip kendilerini kanıtladılar. Övgü de, yergi de yerinde, zamanında, dozunda güzel.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Dünyaca ünlü mizah yazarımız Aziz Nesin'in defalarca basılmış Merhaba adlı öykü kitabından bir bölüm aktararak, tüm mizah ustalarımızı anmak istedim.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">"ZAT" HASTALIĞI VE TEDAVİSİ</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">"Zat" Hastalığı üç değişik biçimde görünmektedir. Zatürre, Zatülcenp ve Zatıali... Zatıali hastalığı, zengin hastalığı denilen hastalıklardandır. Dünyanın her yerinde genellikle yoksullar hastalığa yakalanırken, "Zatıali" hastalığı daha çok zenginlerde görülür. "Zatıali" hastalığı ancak "Bendeniz" olan ortamda artar, yani bir insanın "Zatıali" hastalığına yakalanması için, çevresindekilerin daha önce "Bendeniz" hastalığına tutulmaları gerekir. "Bendeniz" olmayan yerlerde "Zatıali" hastalığı da görülmez. Her iki hastalık da yalnız "Şark memleketlerinde" üreyen bir mikroptan meydana gelir. Bu hastalık ülkemizde dünya rekoru düzeyindedir. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Bu mikrop daha çok bir insanın kafa bölgesinde yerleşip üreyerek beyin hücrelerini yer. Zatıali hastalığının ilk belirtileri burunda görülür. Burun yavaş yavaş büyür. Burun büyümesinden başka hastada bir kasılma, bir gerilme, göğsünü ve göbeğini ileri fırlatma ve kellesini geriye atma halleri görülür. Tetanos olmaktan beter kasım kasım kasılır. Konuşurken karşısındakine değil, duvarlara ve tavana bakar. Çünkü zihni sürekli olarak "hiçbirşey" ile meşguldür. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">"Bendeniz" hastalığı ise, hastada kulakların düşmesiyle belli olur. Hastanın belkemiği, Hacivat'ınki gibi eklemli olduğundan durmadan eğilir, bükülür, ezilir. Hastalık ilerledikçe belkemiği büsbütün eridiğinden "bendeniz"ler ayakta dik, yani adam gibi duramazlar. Hastalığın tedavisi hemen hemen olanaksızdır, onun için yakalanmamaya çalışılmalıdır. Zamanla durmadan artan hastalık öldürücü değilse de, insanı insanlıktan çıkarır...</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Aziz NESİN</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">***********</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">SON İSTEK (Şiirinin son dizelerinde de ince bir mizah anlayışı var.)</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Kerpiç yapacaksanız beni</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Okullarda kullanın</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Cezaevlerinde değil</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Soluğum tükenmez de kalırsa</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Islık öttürsünler,</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Aman ha düdük değil</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Kalem yapın beni kalem </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Şiirler yazan sevi üstüne</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Ölüm kararı değil</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Ölünce yaşamalıyım defne yapraklarında</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Sakın ola ki </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Silahlarda değil</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Aziz NESİN</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Ve "MİZAH" üstüne son deyiş bir başka ustadan ,Orhan Veli'den olsun.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">DELİKLİ ŞİİR</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Cep delik cepken delik</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Yen delik kaftan delik</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Don delik mintan delik</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Kevgir misin be kardeşlik</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Orhan Veli KANIK</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_75WbAB0K63ElATeSJqWMoc-Q2Hmjk-aa0-Jxu_8tm8Ogg30SSyze_mkgXMYEc5wVK8-aAxT6q7wil0O_Aru9TjrmsnH4uZ5gIG3PG2fRuvrECyghCdXBg9VnFNVgmSNT64OKWtdJIDGNKo8zNIFWNXCgZBtpvj24faHGlfCgq1eWituydsnowUhyzgo5/s1600/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-05%20saat%2012.55.03.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1178" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_75WbAB0K63ElATeSJqWMoc-Q2Hmjk-aa0-Jxu_8tm8Ogg30SSyze_mkgXMYEc5wVK8-aAxT6q7wil0O_Aru9TjrmsnH4uZ5gIG3PG2fRuvrECyghCdXBg9VnFNVgmSNT64OKWtdJIDGNKo8zNIFWNXCgZBtpvj24faHGlfCgq1eWituydsnowUhyzgo5/w295-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-05%20saat%2012.55.03.jpg" width="295" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com33tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-42883409168780424422024-01-27T19:00:00.046+03:002024-01-28T19:14:49.289+03:00GÜN BİTMEDEN YOL ALMAK... (ÖYKÜ)<p style="text-align: justify;"> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii2z8uMv2WsfKCqsCHX0FJJ3H-s5DCAtdqTcebcIBdpbrBe4NRYHhT0giab3vYn8KsLbDtyaQ1-DV7bIhBAhzkohzSb-75pHB4lPrlKRmNPQcg8lg7ElTL7d3NrtCc3ccubXF7vpnO2UQpcWddMRsjXqGseJsMhEL00QncM_-OZiRTl_nBMqOzTDy7zp_Y/s4160/Park%204.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii2z8uMv2WsfKCqsCHX0FJJ3H-s5DCAtdqTcebcIBdpbrBe4NRYHhT0giab3vYn8KsLbDtyaQ1-DV7bIhBAhzkohzSb-75pHB4lPrlKRmNPQcg8lg7ElTL7d3NrtCc3ccubXF7vpnO2UQpcWddMRsjXqGseJsMhEL00QncM_-OZiRTl_nBMqOzTDy7zp_Y/w300-h400/Park%204.jpg" width="300" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Bir gün önce sabahtan akşama kadar yağmur devam etmişti. Bugün insanın iliklerine kadar işleyen bir soğuk hava. Ocak Ayının ikinci yarısındayız. Mevsimler de aldatıcı oldu. Bir kar yağsa, hepimiz arınsak olumsuz duygulardan; içimizde birikmiş kaygı ve endişelerden, dışa vurulmamış, bedene yansımış stresten... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Öğleye doğru bu küçük parkta güneşi arkama alarak yürümek, biraz ısınmak, karanlıktan aydınlığa bir yol aramak gibiydi sanki. Kafamda düşünce öbekleri, karmakarışık duygular ve sonsuzluğa uzanan bir yol. Eskinin Arnavut Kaldırım taşları düzeninde örülmüş bir yol,, Çevrede Akdeniz ve Ege İklimine özgü çam, palmiye ve zeytin ağaçları, birbirlerine haksızlık etmeden sıra sıra dizilmişler. Mevsimlere göre yapraklarını döken ve dökmeyen ağaçlar, birbirlerine karşı öyle anlayışlılar ki şaşırıyorum bazen. Sanırım yeterince tanımıyoruz bu ayrı dünyaları. Onlar kendi içlerinde bir uyumu özgürce ama ölçülü bir biçimde sürdürüyorlar. Ya biz insanlar...?</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ansızın sessizliğin içinde farklı sesler algılıyorum: Kısa cümlelerle sakin konuşmalar, insan sesleri. Sonra seslerin kaynağını buluyorum. Az ileride yürüyen bir çift. Nereden, ne zaman çıktılar? Onlar da kendilerini fark ettirmediler. Yüzlerini göremedim ilkin. Sırtları bana dönüktü. Ağır adımlarla, el ele, kol kola, adeta birbirlerinden destek alarak yürüyorlardı. Amaçsız bir yürüyüştü bu sanki. Ya da yılların ardından yönünü, amacını belirlemiş bir yürüme. Ama hiçbir trafik işareti bu doğal yürüyüşü kontrol edemezdi, bu çiftin yazısız doğal kuralları çok önceden belirlenmişti. Çocukların oyun kuralları gibi içten, saf.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Çam , palmiye ve zeytin ağaçlarıyla çevrili bir park alanıydı burası. Girişte bir Atatürk Büstü, birkaç bank vardı. Parkın dışında çocuklar için bir oyun alanı görülüyordu. Dönem tatili başlamıştı ama parkta hiç çocuk yoktu. Bu zaman diliminde park üç kişiye ayrılmıştı sanki. Ufak adımlarla, sadece birbirlerini dinleyerek yürüyen yaşlı bir çift ve ben. Onlar dikkatle yere basarak yürürken, sanki gözlerden çok kulaklar işlerlik kazanmıştı. Kuşların kanat çırpışlarını, ötüşlerini duyuyorlar mıydı acaba? Ya da yoldan geçen tek tük aracın sesleri onlara kadar ulaşıyor muydu? Neden bu dalgınlık diye düşündüm bir an. Onları böylesine yoğun duygularla düşündüren neydi bilinmez..</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Sanki onların dokunulmazlığına zarar vereceğimden ürktüm. yanlarından sessizce süzülüp geçtim. Bastığım yerdeki kuru yapraklar bile ses vermedi. Az sonra seslerini duydum. Kelime oyununa benzer bir oyun gibiydi konuşmaları. Erkek, eşine bildiği ağaçların özelliklerini sıralıyordu: " Sedir ağacına köylerde katran derler. Katran, ardıç ağaçlarının bittiği yerlerde başlar. 1000 metrenin üstünde görülür." Ben parkta üçüncü turumu tamamlarken onlar henüz birinci turun sonundaydılar. Birkaç metre geriden izlemeye başladım. Giysilerindeki sadelik ve renk uyumu dikkatimi çekti. Kadının boynunda polar mavi bir atkı vardı. Erkeğin boynunda sonbahar renklerini yansıtan , zevkle bağlanmış yün bir atkı. Giysilerinde tek dikkat çekici nesne erkeğin elinde taşıdığı Atatürk simgeli çok şık bir Safranbolu bastonuydu. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Birden onlarla tanışmak için içimde dayanılmaz bir arzu duydum. Onları daha rahat izleyebilmek için adımlarımı da yavaşlatmıştım zaten. Aynı hizada yürümeye başladığımızda selâm verdim. "Merhaba" dedim. Gözlerini kısarak baktı yaşlı bey. Yüzüne vuran kış güneşi gözlük camlarına da yansımıştı. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">"Bir zamanlar ben de sizin kadar hızlı yürürdüm. Çok sevdiğim bir arkadaşımla birlikte sahilde 5 km. sabah yürüyüşlerimiz olurdu." Eşi, yüzünde tatlı bir gülümsemeyle onayladı: "Bir zamanlar..." </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Konuşmak için konu aramaya hiç ihtiyaç yoktu. "Bastonunuz da çok şık" diye ekledim. "Hayat boyu izinden gittik." diye bilgece bir yanıt geldi. Parktaki birkaç banktan biri hemen yanımızda idi. "Biraz soluklanmak ister misiniz? " soruma yanıt eşinden geldi: " Tabii ne iyi olur. "</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Oturduk. Kış güneşi çok da ısıtıcı değildi. "Baharda buralar çok güzel olur. çiçeklerle donanır." dedim. Onlar da onayladılar sözümü: "Gördük, harikaydı. Doğa giysilerini yenileyecek bir süre sonra. Kuşlar ve böcekler de değişime uğrar. Ömrümüzün kaçıncı baharı bu kim bilir? " Tok bir erkek sesi tamamladı eşinin cümlesini. " Ben her bahar yeniden dirilirim adeta. Ancak gözlerim zayıfladı, artık dünyayı eskisi kadar net seçemiyorum . Bastonu da sevgili eşimin ısrarıyla kullanmaya başladım. Onu hiç kırmadım ki..." Sanki sözleşmiş gibi cümleyi birlikte tamamladılar: "Belli bir yaştan sonra birbirimizin desteğine daha çok ihtiyaç duyuyoruz. "</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bir yağmur bulutu göz kırptı ağaçların arasından. Bir küçük damla düştü, sonra bir damla daha. Ömürden giden günler, yıllar gibi... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bu mini söyleşiyi noktaladık, vedalaştık. Bastonun dirençli sesi, onların ayak seslerine karıştı. Yağmur da sanki onların adımlarına uymuş, hemen sağanağa dönüşmemişti.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"> Arkalarından uzun süre bakakaldım. Birkaç dakikada ne çok soru, ne çok iz bıraktılar zihnimde. Sokakta çıt yoktu... Oysa içimde fırtınalar esiyordu... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Makbule ABALI</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">27 Ocak 2024 Urla. </span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com20tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-88298155868863589822024-01-22T16:30:00.007+03:002024-01-22T16:30:00.135+03:00ŞÜKRÜ ERBAŞ- SESSİZLİK BÜYÜR BÜYÜR<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFefIwSeTrJpR5glZWqCwTvFvlyj5vn6KoxyLasAj_YKsjG8DaelcoddUvbUli8X_oi9HE328gxaGqDp9ENMxa4bAlaa8rZ3gnD1xb9V70pmprXrQRyx8mE1yzUuNOzdyoq-UmpuHs3JzYLON31PJd3WTSxz0m60FcNhQiqCCK3eEni6iJwkz-U5pk3X_B/s4000/%C5%9E%C3%BCkr%C3%BC%20Erba%C5%9F.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFefIwSeTrJpR5glZWqCwTvFvlyj5vn6KoxyLasAj_YKsjG8DaelcoddUvbUli8X_oi9HE328gxaGqDp9ENMxa4bAlaa8rZ3gnD1xb9V70pmprXrQRyx8mE1yzUuNOzdyoq-UmpuHs3JzYLON31PJd3WTSxz0m60FcNhQiqCCK3eEni6iJwkz-U5pk3X_B/w300-h400/%C5%9E%C3%BCkr%C3%BC%20Erba%C5%9F.heic" width="300" /></a></div><br /><p></p><p style="text-align: justify;">Yazının yazgısı mı? İnsan en gizlisini, en dokunulmazını, en özelini yazar. Bunun dışında kalmış tek bir satır gördün mü? Kâğıt, kalem ve senden başka tanrısı olmayan bir yalnızlığı, göğüs kafesinde hohlayıp ısıttığın bir yalnızlığı, ürpere çırpına sabaha çıkardığın bir yalnızlığı, yarasını hiç bilmediğin, belki de yarası olmayan insanlara, "bak, bu yaran" diye sunarsın. Sonra binlerce ayak, binlerce göz, binlerce ses, senin o has bahçende saygılı, hoyrat dolaşmaya başlar. Haz ve korku, incinme ve gönenme, çoğalma ve azalma, pişmanlık ve ısrar... hemen eşiğin üstünde...</p><p style="text-align: justify;">Eşikten sadece şiir geçmez. Sen de geçersin. Gider konuşursun. "Bir şiir ne zaman başlar ne zaman biter; bir kitap ne zaman; nasıl karar verirsiniz?" Harfe dönmüş, uğultu olarak kalmış, gölgelenmiş, ışımış binlerce ayrıntının , aklındaki binlerce düğümünü anlatacaksın? Kalbiniz bilir, dersin usulca. Sezgileriniz fısıldar. Okuduğunuz şiirlere bağlıdır biraz da bu. Dinlediğiniz müziklere. Gözyaşlarına. Alın çizgilerine. Şiirin vardığı yer kadar bu sözleri n vardığı yer de gölgelidir.</p><p style="text-align: justify;">Soran susar, sen susarsın.</p><p style="text-align: justify;">Şükrü ERBAŞ </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTa0M4BQsldHl8ImEttynKC0LEn2yU0-GMniVbDoosuzfbS679xCxHMC3iXnIrb4qVpZDuFroHeEJX6FImXTvR_-5DRt519vsOX6gzrjXfzPuYyPnqrNQy4ZH170CZn-fYgT47L1CktbhkIShICOJqDq8_Vk00QTTa4YP9Qla_UUmewHQhxgx-vY9I2Vqu/s4000/%C4%B0nce%20%C3%A7i%C3%A7ek2.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTa0M4BQsldHl8ImEttynKC0LEn2yU0-GMniVbDoosuzfbS679xCxHMC3iXnIrb4qVpZDuFroHeEJX6FImXTvR_-5DRt519vsOX6gzrjXfzPuYyPnqrNQy4ZH170CZn-fYgT47L1CktbhkIShICOJqDq8_Vk00QTTa4YP9Qla_UUmewHQhxgx-vY9I2Vqu/w300-h400/%C4%B0nce%20%C3%A7i%C3%A7ek2.heic" width="300" /></a></div><br /><p style="text-align: justify;"><br /></p><p style="text-align: justify;"><br /></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com23tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-30208963546805787902024-01-19T17:00:00.009+03:002024-01-19T17:00:00.142+03:00İYİLİK HALİ<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSaHHFlE1B3lbkOtxlHT76ArjzmDfzzIcDBfZuzfsBXU3kVHYohJrxUWQ4GRkACNLk_gVgt_pjBVbCffttHgz7dTWATdwF8wYGhsJFH_3OvrMEFMGyeqTSl0R2m27jit42JOE6ndYu9iuGXeRkbQ8HWl3Tw3yywgsSpmJhGXH4xIXQUXZv3i0EwfJ6Q83J/s4000/Sa%C4%9Fl%C4%B1k.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSaHHFlE1B3lbkOtxlHT76ArjzmDfzzIcDBfZuzfsBXU3kVHYohJrxUWQ4GRkACNLk_gVgt_pjBVbCffttHgz7dTWATdwF8wYGhsJFH_3OvrMEFMGyeqTSl0R2m27jit42JOE6ndYu9iuGXeRkbQ8HWl3Tw3yywgsSpmJhGXH4xIXQUXZv3i0EwfJ6Q83J/w300-h400/Sa%C4%9Fl%C4%B1k.heic" width="300" /></a></div><br /><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Hasta olmak, ya da hasta yakını olmak;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;">Dünyayı bir başka türlü algılamak</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Yarı bilinçli, yarı bilinçsiz,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Güne sıkıntılarla başlamak...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Bazen renkleri karıştırmak birbirine;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Alacalı, bulacalı, karmakarışık</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Çevreyi bir kara camın ardından gözlemek.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">İnsanın insana yakınlığını test etmek,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Dostluğuna, vefasına, güvenine tanık olabilmek</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Sağlık ile hastalık arasındaki hassas çizgide...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">Makbule ABALI</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;">19 Ocak 2024 Urla</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com28tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-39144921145539096772024-01-11T20:30:00.043+03:002024-01-11T20:30:00.138+03:00ATAOL BEHRAMOĞLU- HER ŞEY ŞİİRDİR.<p><br /></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Kış mevsiminin soğuk günlerini yaşıyoruz. Mevsimin ikinci ayı her yerde kendini hissettiriyor. Özellikle böyle günlerde şiirin ılımlı köşe başlarında gezinmek </span> <span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">iyi geliyor insana. </span><span style="color: #2b00fe;"><span style="font-size: medium;">Fırtınalı bir havada sakin bir limana </span></span><span style="color: #2b00fe;"><span style="font-size: medium;">sığınmak gibi. </span></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><span style="font-size: medium;">Zaman zaman şiir kitaplarımı karıştırıyorum. Her birinin ayrı bir tadı var. Her kademede okullarımızda çocukları, gençleri şiirin gizemli dünyasıyla tanıştırmak ne iyi olur diye düşünüyorum. Çok yönlü düşünebilen, insana saygılı, hoşgörülü kuşakların yetişmelerine katkı sağlamak gibi.</span></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><span style="font-size: medium;">Ataol Behramoğlu'nun "BEYAZ, İPEK GİBİ YAĞDI KAR" adlı kitabını 13 yıl önce almışım. Mersin Kültür Merkezi'nde çok güzel bir şiir dinletisi sonunda sıraya girip imzalatarak kitap sahibi olmak ne büyük mutluluktu. Kitabın 4. baskısı. Arka kapakta şöyle yazıyor: ""Cumhuriyet Dönemi şiirimizde kendine özgü bir yeri olan Ataol Behramoğlu 50 yıldır yazdığı dizelerden 100'ünü seçip ayırdı. "Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar" 50 yıldan seçilmiş 100 şiirinden oluştu. </span></span><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Lirik... Epik... Kişisel... Toplumsal şiirler... Ataol Behramoğlu'nun dünya dillerine çevrilmiş, uluslararası ödüller almış şiirlerinden bir seçkidir bu kitap. Hem bir şiir seçkisi hem de şiir dilinde bir Türkiye öyküsü."</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ataol Behramoğlu 13 Nisan 1942 yılı Çatalca'da doğumlu. Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı mezunu. Şair, yazar, gazeteci.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Kitapta yer alan şiirlerinden dizeler seçmeye çalışarak bir demet hazırladım; Bir kış günü baharı yaşamak gibi... </span><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Makbule Abalı</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimrSDqfkfAWUsJ8SlCweRQG21Es0iXM5pjcNjqRHVAlKAWnzoOdz1uejo1Or3kp_ztVojDaf2_VzauHLycwQk9_iqYuTDzbiQzXKFy5YlOtM7K8m-XsV5ZAPiip_bpPsckmGDZtziDtAGdyIlnK7CiAQuo1C4zViwlsxpH1q1hvjOs-DiAf_c57VQCbuo4/s1024/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-03%20saat%2013.29.50.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="768" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimrSDqfkfAWUsJ8SlCweRQG21Es0iXM5pjcNjqRHVAlKAWnzoOdz1uejo1Or3kp_ztVojDaf2_VzauHLycwQk9_iqYuTDzbiQzXKFy5YlOtM7K8m-XsV5ZAPiip_bpPsckmGDZtziDtAGdyIlnK7CiAQuo1C4zViwlsxpH1q1hvjOs-DiAf_c57VQCbuo4/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-04-03%20saat%2013.29.50.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">BAHAR ŞİİRİ</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bu sabah mutluluğa aç pencereni</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bir güzel arın dünkü kederinden</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bahar geldi bahar geldi güneşin doğduğu yerden</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Çocuğum uzat ellerini</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Şu güzelim bulut gözlü buzağıyı</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Duy böyle koşturan sevinci</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Dinle nasıl telaş telaş çarpıyor </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Toprak ananın kalbi</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Şöyle yanı başıma çimenlere uzan</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Kulak ver gümbürtüsüne dünyanın</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Baharın gençliğin ve aşkın</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Türküsünü söyleyelim bir ağızdan </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ataol BEHRAMOĞLU</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3bncZwDXmHef_1CjvTMxt0D2I3tPYTUocMMFgezT2t_JDCDYrr0KieMYCD3tyEmaOHcL9XUqLtuTyI8z6Sjj6PcrX2vHJ7og_7X03AaAYz8yso8_tZZv-MDMKe3R_OnoTVORmU2iJs_6Z5vs1KAUO-Je7-CYdSSfw98FcHt6WlpsCSXX4b2a2kX1_tPjW/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-25%20saat%2017.21.04.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3bncZwDXmHef_1CjvTMxt0D2I3tPYTUocMMFgezT2t_JDCDYrr0KieMYCD3tyEmaOHcL9XUqLtuTyI8z6Sjj6PcrX2vHJ7og_7X03AaAYz8yso8_tZZv-MDMKe3R_OnoTVORmU2iJs_6Z5vs1KAUO-Je7-CYdSSfw98FcHt6WlpsCSXX4b2a2kX1_tPjW/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-07-25%20saat%2017.21.04.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">SEVGİNİN ÖNÜNDE</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Zulmün önünde dimdik tut onurunu</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Sevginin önünde eğil kızım </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ataol BEHRAMOĞLU</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7PDT5js0OKtZv-PvNB-hVF6Po4oc9huK_-4ZyWcPGiI8n9agaF3HPuwDdpOBJIMj3E1zFL_5aYrdHy0wywwBJRU0vXpsYXpNlR08XREZq0X1e_l2RausKL5uiD1vmPVjvR826vSCalGbXytvDNMPxzMvubKAoRRYHCUIShrFiiQ3iaUPuGAt9MC2U0Sc3/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-03%20saat%2018.03.23.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7PDT5js0OKtZv-PvNB-hVF6Po4oc9huK_-4ZyWcPGiI8n9agaF3HPuwDdpOBJIMj3E1zFL_5aYrdHy0wywwBJRU0vXpsYXpNlR08XREZq0X1e_l2RausKL5uiD1vmPVjvR826vSCalGbXytvDNMPxzMvubKAoRRYHCUIShrFiiQ3iaUPuGAt9MC2U0Sc3/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-03%20saat%2018.03.23.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">HER ŞEY ŞİİRDİR...</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Her şey şiirdir, uğultusu rüzgârın</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bir ırmağa usulcacık yağan kar</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Her gece okunan bir dua çocuklukta</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Gökyüzünde bölük bölük turnalar</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Her şey şiirdir, sevinç ve keder</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Dünyada olmak duygusu...</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"> Kıyıda, ıssız kayalıklarda</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Kendi başına ışıldayan su</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Her şey şiirdir, şimdi, şu anda </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ak kâğıt üzerinde dolanan elin</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Karşıki avluda salınan söğüt</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Yandaki odada uyuyan bebeğim</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Her şey şiirdir, çağrısı aşkın</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bahar toprağından yükselen tütsü </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Umut ve acı, başlayan ve biten,</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Yağmurun ve akıp giden hayatın türküsü</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Her şey şiirdir ve bir gün belki</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">İlk aşkım, ilk göz ağrım şiir</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Koynunda ona yazdığım mektuplar</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bir yerlerden çıkıp gelecektir... </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ataol BEHRAMOĞLU</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglhiaNXNGXonMD3E_AMXgv9tP7TKpF7c48YLrnG_c62PGXaIvhX8Gz2cd5Qx_aTRUVV1v-JdUHh6fr1f4neNOiA8mQyvAZpWDYZCeOrbJfBUwliK-CPO1UQzVnTqueWDFslSOfejmQdSf5dlQ0YYXozocBDIFKo9QYpVU6m0SjQxyW-3MZ4Y6370Twi1N2/s4000/20231014_172605.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglhiaNXNGXonMD3E_AMXgv9tP7TKpF7c48YLrnG_c62PGXaIvhX8Gz2cd5Qx_aTRUVV1v-JdUHh6fr1f4neNOiA8mQyvAZpWDYZCeOrbJfBUwliK-CPO1UQzVnTqueWDFslSOfejmQdSf5dlQ0YYXozocBDIFKo9QYpVU6m0SjQxyW-3MZ4Y6370Twi1N2/w300-h400/20231014_172605.heic" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">BEBEKLERİN ULUSU YOK </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bebeklerin ulusu yok</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Başlarını tutuşları aynı</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bakarken gözlerinde aynı merak</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ağlarken aynı seslerinin tonu</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bebekler çiçeği insanlığımızın </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Güllerin en hası, en goncası</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Sarışın bir ışık parçası kimi</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Kimi kapkara üzüm tanesi</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Babalar çıkarmayın onları akıldan</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Analar koruyun bebeklerinizi</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Susturun susturun söylemeyin</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Savaştan, yıkımdan söz ederse biri</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bırakalım sevdayla büyüsünler</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Serpilip gelişsinler fidan gibi</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Senin benim hiç kimsenin değil</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bütün bir yeryüzünündür onlar</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bütün insanlığın gözbebeği</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bebeklerin ulusu yok</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bebekler, çiçeği insanlığımızın </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ve geleceğimizin biricik umudu...</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ataol BEHRAMOĞLU</span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhajxzAGwzvoZC1DTYFnQg1i59EkQV3n0wkdxNEk2Mw0_0lH_7eShOSc1plYMqo1FIcs-GNai9b13BIe7j7WDNQq8_2Ltfcywmsn_UMkNRA_GaXpl2qWVPoFyH1sRRnkfqDAsxGEiDlmVkDw4Y2zBdkY4VT_fUSccPnwP4hWZ_xuuZUNRZvP4nWDKkIqqLK/s4000/kitap.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhajxzAGwzvoZC1DTYFnQg1i59EkQV3n0wkdxNEk2Mw0_0lH_7eShOSc1plYMqo1FIcs-GNai9b13BIe7j7WDNQq8_2Ltfcywmsn_UMkNRA_GaXpl2qWVPoFyH1sRRnkfqDAsxGEiDlmVkDw4Y2zBdkY4VT_fUSccPnwP4hWZ_xuuZUNRZvP4nWDKkIqqLK/w300-h400/kitap.heic" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Sayın Ataol BEHRAMOĞLU' NU saygıyla anarak... </span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com23tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-761461972225450282024-01-08T11:00:00.016+03:002024-01-09T18:49:17.382+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ- 229<p style="text-align: justify;"> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsKWKaCWnnTMs6izEVy2vEG99U-Yuro2hY87quBjTZteTaphNh0u94lUKhrpyHPkqk0OPxzW7mZVXmVSZNK-xXgTHGyuWIqd-ndCBme2Q_yyf3jOtpdYbX-4DD11_muxmjyF42I2wmNpbstjB0lBMDDcf-WhDcPu3Hb3-241Hgc90OWTPe_jt6W0nGGgC5/s320/a%C4%9Fa%C3%A7%20ev%20-%20Kopya.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsKWKaCWnnTMs6izEVy2vEG99U-Yuro2hY87quBjTZteTaphNh0u94lUKhrpyHPkqk0OPxzW7mZVXmVSZNK-xXgTHGyuWIqd-ndCBme2Q_yyf3jOtpdYbX-4DD11_muxmjyF42I2wmNpbstjB0lBMDDcf-WhDcPu3Hb3-241Hgc90OWTPe_jt6W0nGGgC5/w320-h400/a%C4%9Fa%C3%A7%20ev%20-%20Kopya.jpg" width="320" /></a></div><br /><p></p><p style="text-align: justify;">Bloglarda her hafta devam eden Ağaç Ev Sohbetleri'nin 229. haftasındayız. Bir etkinliğin uzun soluklu oluşu sevindiriyor insanı. Belki de yılların ötesine taşınması gereken öyle çok şeyden vazgeçildi ki, uzun zamana yayılan güzel şeyler mutlu ediyor insanı. </p><p style="text-align: justify;">Bu haftaki konumuz: <b>Geçen yıllar, duygu, düşünce ve fikirlerinizde nasıl bir değişim yarattı? Kişiliğinizde, kimliğinizde yükselen veya alçalan değerler, kazançlarınız, kayıplarınız neler oldu?</b></p><p style="text-align: justify;">Doğumdan ölüme yaşadığımız her yıl, kazançlar ve kayıplar hanesine bir şeyler bırakıyor. Yaşam boyu bir gelişim ve değişim devam ediyor. Hayatın iniş çıkışları arasında bir denge kurulamadığında uyumsuzluklar da kaçınılmaz oluyor. Hayat her şeye hazırlıklı olmayı zorunlu kılıyor. Alıştığımız düzen aynı biçimde devam etmediği gibi çeşitli sıkıntılar, rahatsızlıklar, hayal kırıklıkları günlere damgasını vuruyor. </p><p style="text-align: justify;">Yıllar boyu çok şeye tanıklık etmiş bir insan, bir sade vatandaş olarak; kadın, anne, eş, öğretmen kimliklerimle , çevreye duyarlı, hassas, gözlemci özelliklerimle, <b>değerler grafiğimdeki </b> iniş çıkışları vurgulamaya çalışacağım: Hassas bir yapınız varsa, olaylardan, kişilerden çabuk etkileniyorsanız, mutluluk da, mutsuzluk da çok küçük şeylerle kılık değiştiriyor, hassas bir terazinin dengesi gibi yön bulmaya çalışıyor. </p><p style="text-align: justify;">Ü<b>nlü şair Cahit Sıtkı Tarancı 35 Yaş Şiirinde ne güzel dile getirmiş:</b></p><p style="text-align: justify;"><b>"Zamanla nasıl değişiyor insan!</b></p><p style="text-align: justify;"><b>Hangi resmime baksam ben değilim.</b></p><p style="text-align: justify;"><b>Nerde o günler, o şevk, o heyecan</b></p><p style="text-align: justify;"><b>Bu güler yüzlü adam ben değilim;</b></p><p style="text-align: justify;">Y<b>alandır kaygısız olduğum yalan. "</b></p><p style="text-align: justify;">"Kişi yedisinde neyse yetmişinde de o'dur. "dese de eskiler, <b>değişim </b>hayatın olmazsa olmazlarından. </p><p style="text-align: justify;">Nelerin - nasıl değişeceği kişinin iradesine, karakterine, sosyal çevresine, çevresindeki uyaranlara bağlı.</p><p style="text-align: justify;"><b>İyi ki değişmedi dediğim temel duygularım; sevgi, doğallık, içtenlik, vefa, sadakat, dürüstlük oldu... </b></p><p style="text-align: justify;">Bizim kuşak demokrasiyi tam anlamıyla okullarda yaşadı. Eski siyah-beyaz fotoğraflar tanıktır; sınıfımızda her yöreden, her kesimden arkadaşlarla birlikte öğrenim gördük. Kimin okuldan yardım aldığını hiç bilmedik. Tek tip önlüklerimizle, dili, dini, ırkı, rengi hiç sorgulamadan birbirimizle arkadaşlık ettik. Kullandığımız eşyalar, kitaplar, defterler, kalemler, çantalar, ayakkabılar birbirinden çok farklı değildi. Sınıf başkanını bile hilesiz oylarımızla biz seçtik, fikre saygıyı öğrendik. Kimsenin ayrım yapmasına , farklı davranmasına izin vermedik. </p><p style="text-align: justify;">Aşağılamak, küçümsemek, alay etmek ayıptı, mızıkçılara hoşgörülü davranmadık. Paylaşmayı bilirdik, giysiler, kitaplar büyük kardeşten küçük kardeşe kalırdı. İsraf haramdı, bankaların bile kredi kartları değil, kumbaraları vardı. Yerli malı, yerli ürün kullanma alışkanlığımız vardı. Ne mutlu bize; ülkemizin işler durumdaki fabrikalarının bacalarını tüterken görebilen bir kuşak olabildik. Fabrikalarımızı okul gezilerimizle tanıdık, kullandığımız ürünleri üreten emekçileri derslerimizde kaynak kişi olarak dinledik. Hayat Bilgisi derslerinde ilk 10 dakika güncel konular işlenirdi. Küme çalışmaları; dinleme, anlatma, okuduğunu anlama, kaynak tarama, soru sorma, eleştirme konularında çok geçerli idi. </p><p style="text-align: justify;">Ortaokul biterken tüm derslerden bir bitirme sınavına girip diploma aldık. Genellikle notlarımızdan, sınavlarımızdan kuşku duymazdık. İtiraz hakkımız vardı. ÖSYM (Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi) en saygın kuruluşlardan biri idi. Sınav sonrası sorular gazetelerde yayınlanırdı. Sorular Ölçme ve Değerlendirme kurallarına uygun hazırlanırdı. Zamanında açıklanan sonuçlarda 100 tane Birinci, 500 tane İkinci çıkmazdı. </p><p style="text-align: justify;"><b>Son yıllarda yaşadığım en yoğun duygular; Güvensizlik, hayal kırıklığı ve şaşırma.</b></p><p style="text-align: justify;">Belki güven içinde büyüdüğümüzdendir, kişiliğimizden ödün vermeden insanlara çoğunlukla sevgi- saygı sınırları içinde yaklaştık, inandık, güvendik. Sanırım büyük hayal kırıklıklarımız, olaylar karşısında şaşkınlığımız o yüzdendir. Biraz geç oldu ama <b>hayır </b>demesini öğrendim. <b>Güven kaybı, </b>her çalan telefona cevap vermemeyi, her gülen yüze inanmamayı da belletti. Gene de insan sevgisi içimize öyle işlemiş ki öfkeden, kinden, intikamdan hep uzak kalıyoruz. Merhametsiz olmak imkânsız. İnsan sıcağı, insani duygular hep yakınımızda. Telefonlardaki mekanik seslere alışamadık. Depremlerde, en zor zamanlarda bile insana ulaşamayan yüksek teknolojiye halâ kuşkuyla bakıyorum. Robotlar, yapay zekâ henüz bana çok uzak. </p><p style="text-align: justify;">Pek çok sözcüğün, pek çok kurumun öylesine içi boşaltıldı ki; duyduklarımıza inanamadık, şaşırdık, yanlış bilgilendirme sandık. Gerçekler acı verdi, pek çok kişiye, kuruma, mesleğe saygımızı yitirdik. Hayal kırıklıklarımız çok büyük oldu. Kaç Milletvekili, kaç Bakan adı var aklınızda? Kaç Bakan kendi alanındaki sorulara net cevap verebilir? Danışmanlara nasıl ulaşılır? Meclisteki kavgalar çocuklara da yansıdı, oysa onların iyi örneklere ihtiyaçları var. Bir zamanlar "Büyüyünce ne olacaksın? " dendiğinde öğretmen, asker, vali, kaymakam diyen kaç çocuk var çevrenizde? Neden hukukçu ya da psikolog olmak istiyorlar? Uluslararası genel Bilgi- başarı-okuduğunu anlama, yorumlama testlerinde neden en gerilerdeyiz? Ne gibi önlemler aldık, uzun zamanlı planlar hazırlayabildik mi?</p><p style="text-align: justify;">"Yalan söyleyeni dokuz köyden kovarlar." , "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar." Atasözlerinin yıllarca geçerli olduğu bu ülkede inanılır, güvenilir kaç politikacı kaldı? "Gitmesek de, gelmesek de o köy bizim köyümüzdür . " diyenler zor günlerde nerelerde olurlar? Kendi görüşünde olmayanlara yardım elini uzatmayanları, toplum yararına en gerekli kararlara evet oyu vermeyip ısrarla hayır denmesini, spora bile siyaset karıştırılmasını yadırgıyoruz. Oysa Milli maçlarda tüm ülke, birlik - beraberlik sevincini tadardı. </p><p style="text-align: justify;"> Parasız yatılı okulların, öğretmen yetiştiren kurumların okullarda laboratuvarların, mahallelerde çocuk parklarının, kütüphanelerin, öğretmen evlerinin, dinlenme kamplarının kapatılmasına üzülüyor, cezaevlerinin, kadın sığınma evlerinin çoğalmasını yadırgıyoruz. Üniversite sayılarının artması, bilimsel yayınların azalması, en iyi üniversitelerimizin dünya sıralamasında alt sıralara düşmesi, diplomalı işsizlerin çoğalması bizi üzüyor. Ödül ve cezanın, övgü ve yerginin, liyakatin, demokrasinin gerçek anlamlarını bilen, uygulayan, hata yaptığında özür dileyip yanlışının farkına varan insanları arıyoruz. </p><p style="text-align: justify;">Sosyal Medyada, Basın Yayın Organlarında, haberlerde sadece kötülerin, kötülüklerin sergilenmesini değil, gerçekçi olarak güzel haberlerin de vurgulanmasını bekliyoruz. Toplumun bir yansıması olan olumsuz programların, film ve dizilerin denetlenmesini artan kaygılarımızla gönülden istiyoruz. Yarışmalar, tartışmalar, eğitici, öğretici yayınlar, kaliteden ödün vermeyen çalışmalar neden tekrar gündeme gelmesin? Tüketim toplumu değil, üreten, sadece paraya itibar etmeyen, gösterişten, abartılmış sözlerden, davranışlardan uzaklaşan, kuralsızlıklara göz yummayan, ama yasalar çerçevesinde eleştiren, kınayan, beklentileri olan kişiler olabilmek... </p><p style="text-align: justify;">Geçmişten günümüze yol alırken kazançlarımız- kayıplarımız bizi kaygılandırıyor, çocuklarımız ve gençlerimiz için sağlıklı kararlar almamızı engelliyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında biz böyle umutsuz, çaresiz, korunaksız olmayı hak eden bir toplum değiliz. Eğitim ve sağlık Kurumlarımıza, Yargıya, Adalete, Ekonomiye ve hepsinden önemlisi İNSAN'a yeniden güveni nasıl, ne kadar sürede hangi kaynaklardan sağlayabileceğiz ? Hayallerin gerçekleşmesine nasıl katkıda bulunabileceğiz, değerlerimize nasıl sahip çıkabileceğiz ? Kayıplar çoğaldıkça dengeler de bozuluyor, ruhsal ve bedensel sağlığımız fire veriyor. </p><p style="text-align: justify;">Ünlü bilim <b>İnsanı Albert Einstein " Umudunu kaybetmiş olanın başka kaybedecek şeyi yoktur "diyor. </b></p><p style="text-align: justify;"><b>Başöğretmen Atatürk'ün deyişleri her zaman kulağımızda: "Çocuklarımızı </b><b>ortak düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. " </b></p><p style="text-align: justify;"><b><br /></b></p><p style="text-align: justify;"><b>Makbule ABALI</b></p><p style="text-align: justify;"><b>8 Ocak 2024</b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhMQF1KAUrV_-urh4LE0hh9v7Oid-W2nFwR_-hphqr8WWgR6H98J6E0mnHWVJ3VrwJd2pyp78aqCkxjSRlfVQmNO-sM7nW5zY4yCo0JzdCkFSBFP0lOpE7_yEk1Gs0t_iQhMQ80MuWYPKqPgX1F3PvnhC9VkwSNV1OseQrESOAN05owvhQBQOoY18jJZjt/s1024/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-08-05%20saat%2019.02.24.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="768" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhMQF1KAUrV_-urh4LE0hh9v7Oid-W2nFwR_-hphqr8WWgR6H98J6E0mnHWVJ3VrwJd2pyp78aqCkxjSRlfVQmNO-sM7nW5zY4yCo0JzdCkFSBFP0lOpE7_yEk1Gs0t_iQhMQ80MuWYPKqPgX1F3PvnhC9VkwSNV1OseQrESOAN05owvhQBQOoY18jJZjt/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-08-05%20saat%2019.02.24.jpg" width="300" /></a></div><br /><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Not: Bugüne kadar Bloglarda "Ağaç Ev Sohbetleri " konusunda emeği geçen, katkı sağlayan tüm arkadaşlarımıza çok teşekkürler. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Geçmiş konuları <a href="https://kaplandiary.blogspot.com/2020/12/agac-ev-sohbetleri-konu-basliklari.html" target="_blank">burada</a> bulabilirsiniz. </span></p><p style="text-align: justify;"><br /></p><p style="text-align: justify;"><br /></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com37tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-77124717022838804512024-01-04T19:30:00.006+03:002024-01-04T19:30:00.137+03:00DUYU ORGANLARIMIZIN DUYARLILIĞI<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXQP0aqfAl-0hyV02CfGqI66XekzL2Pdq5LBpEOArPoTFO-nMj5DvCG2dyfce1LKlbUuA_dhsbuqzuj35b3eGXC2lBgBOmWR3vh0v3P950zWYAExOUijXX_rObDwL6lgoeyPraaEV5VHwAB-sOE_bZhKRhdKijAeNj4M0izVzhMKksILJZvVpR2O0-5_O5/s4160/Duyarl%C4%B1l%C4%B1k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXQP0aqfAl-0hyV02CfGqI66XekzL2Pdq5LBpEOArPoTFO-nMj5DvCG2dyfce1LKlbUuA_dhsbuqzuj35b3eGXC2lBgBOmWR3vh0v3P950zWYAExOUijXX_rObDwL6lgoeyPraaEV5VHwAB-sOE_bZhKRhdKijAeNj4M0izVzhMKksILJZvVpR2O0-5_O5/w300-h400/Duyarl%C4%B1l%C4%B1k.jpg" width="300" /></a></div><br /><p></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Duyu organlarımızla algılamak dünyayı;</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Görebilmek güneşin sarısını,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Gökyüzünün mavisini</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Ağacın, yaprağın, otun yeşilini,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Yeni açmış gülün güzelliğini</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Görebilmek akla karanın farkını...</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Duyabilmek yeni doğan bebeğin sesini,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Kuşların cıvıltısını</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Akan suyun şırıltısını</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Dilsiz canlıların iç sesini</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Her tondan farklı seslenişleri...</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Koklayabilmek yağmur sonrası toprak kokusunu</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Masum bir bebenin katıksız, saf kokusunu</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Kırlarda taze açmış papatyanın, lâvantanın kokusunu</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Kışın dumanı tüten bir çorbanın kokusunu özlemek...</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Dokunabilmek yaralı bir yüreğe,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Acılı bir insana, bir canlıya</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Dokunup anlayabilmek, hissetmek...</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Ayırt edebilmek, mazlumla zalimin farkını</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Kederi, hüznü, gönül kırgınlığını.</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Tadını alabilmek tatlının, tuzlunun, ekşinin, acının</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Sevgi katılmış bir yemeğin, </span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Dost eliyle sunulan bir fincan kahvenin,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Bir bardak sıcak çayın tadını almak.</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Farkında olabilmek emeğin, alın terinin</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Sanatla zanaatı buluşturan ustaların.</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Algılayabilmek inceliği, nezaketi, hoşgörüyü;</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Dünyayı bir başka gözle algılayabilmek,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Duyu organlarımızın hakkını verebilmek,</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Onları duyarlı kılabilmek...</span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">Makbule ABALI </span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;">4 Ocak 2024 Urla</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBjjMHffINV87Ree_hvDtJUz9t3DlNTqv_YN4F04W8NbTyqovZpHZtm7XaOkH1bXFxk1uKwWuxHX5CKYhlhXypuLalc2rSJWDWwwHFcATz-RKrCTbJe8IGCu8bPJtS2FOaCuA3LCqBN21FW4B1rLd9GhJeqbPWd4aJS06Qbc6rIJ2Xr3mTtceLTTPM1Lap/s4000/Duyarl%C4%B1l%C4%B1k%202.heic" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBjjMHffINV87Ree_hvDtJUz9t3DlNTqv_YN4F04W8NbTyqovZpHZtm7XaOkH1bXFxk1uKwWuxHX5CKYhlhXypuLalc2rSJWDWwwHFcATz-RKrCTbJe8IGCu8bPJtS2FOaCuA3LCqBN21FW4B1rLd9GhJeqbPWd4aJS06Qbc6rIJ2Xr3mTtceLTTPM1Lap/w300-h400/Duyarl%C4%B1l%C4%B1k%202.heic" width="300" /></a></div><br /><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span><p></p><p><br /></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com28tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-6277629269606102302024-01-01T18:00:00.002+03:002024-01-01T18:00:00.127+03:00BİR YENİ YIL DÜŞÜ...<p><span style="color: #2b00fe; font-family: arial; font-size: large;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #2b00fe; font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></div><span style="color: #2b00fe; font-family: arial; font-size: large;"><br /><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwcbeWxO4zz3m_nuukX_tkRKzKb_d2Aqku-mXzO6X-sEadJnxD-yO8M9wp0xURDVOV1PA4a_oVrJMZnoJApHP6Pf_1aftv021KForTm7hGRswVh2Jb1qnxPMtOtLUue-6K2Q-xDF412-gUvaUFAP0dfrgvutdKGgzT-Y2rDNOimkm4IQza17tiR2XMeQ/s4000/20220420_182400.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwcbeWxO4zz3m_nuukX_tkRKzKb_d2Aqku-mXzO6X-sEadJnxD-yO8M9wp0xURDVOV1PA4a_oVrJMZnoJApHP6Pf_1aftv021KForTm7hGRswVh2Jb1qnxPMtOtLUue-6K2Q-xDF412-gUvaUFAP0dfrgvutdKGgzT-Y2rDNOimkm4IQza17tiR2XMeQ/w300-h400/20220420_182400.jpg" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Sabaha karşı bir düş gördüm annem ;</span><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Elimde kocaman bir sepet,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Gökyüzünde yıldız topluyordum</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bir çiçek bahçesi gibi</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Mavi beyaz umut gibi, düş gibi...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Çocuklar vardı dört bir yanımda,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Aydınlık yüzlü, ışıl ışıl gözlü çocuklar</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Yağmur yağıyordu ötelerde</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Biz pamuk şeker gibiydik bulutların üstünde </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ay gülümsedi ta uzaklardan </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Aydınlık bir dünyada, yer gök bir arada </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Her yer pırıl pırıl, ışıl ışıl </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Salıncaklar kurduk gökyüzünde </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Hayallerimizde sallandık yılların ötesine </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Anılar topladık kucak kucak, koyduk sepetimize</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Paylaştık, elimizde avucumuzda ne varsa </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">El verdik, omuz verdik birbirimize;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bazen düştük ağladık, bazen güldük zıpladık.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Duygular karıştı birbirine...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bin yıl yaşamış gibi, yorgun, hüzünlü eski bir yıl,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Bastonuna dayanmış , geçip gitti yanımızdan</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Ardından gelen yeni bir yıl, yeni doğmuş bir bebek gibi</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Sessizce girdi kapıdan</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Çiçekler, kuşlar, yıldızlar arasından...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Dünya uyandı yeniden</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Yer gök karıştı birbirine ;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Yeni güzelliklere, değişimlere, umuda barışa, mutluluğa</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: x-large;">Merhaba dedik,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">İnsanlığa, hoşgörüye, güvene kucak açtık.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Omuz omuza, kol kola, el ele verdik,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Gönüllerden gönüllere akıttık sevgileri, özlemleri,</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Dünya yüz yıllık masalsı bir uykudan uyandı sanki ...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Koca bir yeni yıl düzenlendi yeniden ;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Taşıdık onu ta uzaklardan umutla, istekle</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Yarınlar bizi bekliyordu, </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Gökyüzünden yeryüzüne indik usulca, umutla...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Makbule ABALI</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">31 Aralık. 2022 Urla </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">***************************************</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Not: İki yıl, bir gün önce yazmıştım bu şiiri. Bugün 1 Ocak 2024.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;">Aynı şiiri çok küçük değişikliklerle bu yıl yayınlamayı düşündüm. Hayat inişli çıkışlı, sürprizlerle dolu. Mücadele etmeyi bilmezsek, zorluklara karşı dirençli olmazsak, kolayca pes edersek; kendimize bile yenik düşmez miyiz ? </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"> Önce kendimize inanarak, güvenerek; değişime, gelişime hazır olmak, sınamak, daha çok çalışmak zorundayız. Düşlerimizi gerçekleştirmek belki zor, ama imkânsız değil. Neden olmasın...? </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: x-large;"> M. Abalı.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: x-large;">1 Ocak 2024 Urla</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPCacCR32Y5QVEnwyEAZ04MLMuDyc6bc0U5zyhaKbzbKMZXye878gObpfwoRPfqP3eKaprR-0Uji-N1XGgkQsfaXZaGwtlOsQvqr8G-jlWVSBhizk0qkrC22B5i5aqbWv_j-tA99XFFcrnqlk3UnKrPtWDMplSD3XPlqmOiNWo9-GsKzAMc12JzgDVI-39/s1546/Nergisler.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1546" data-original-width="1077" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPCacCR32Y5QVEnwyEAZ04MLMuDyc6bc0U5zyhaKbzbKMZXye878gObpfwoRPfqP3eKaprR-0Uji-N1XGgkQsfaXZaGwtlOsQvqr8G-jlWVSBhizk0qkrC22B5i5aqbWv_j-tA99XFFcrnqlk3UnKrPtWDMplSD3XPlqmOiNWo9-GsKzAMc12JzgDVI-39/w279-h400/Nergisler.jpg" width="279" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: x-large;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: large;"><br /></span></p><p><br /></p><p><br /></p><p> </p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com41tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-34272194115276405142023-12-28T21:30:00.004+03:002023-12-28T21:30:00.141+03:00BİTEN BİR YILIN ARDINDAN YENİ BİR YILI KARŞILARKEN...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-_9AZGYoTpH85sj_8-628CVh0qnAWHtjL50405Zi1WbAIKr8nJbj_PsAQ0D677Xm5TtsWw23_pqAMWAyQzQxoR693GfEr20J7NiM-Y7IECtkuxpnGgT7Pq0RN7tUvjPy4JLXgTXxqtnKu2LcSgWcZvVV9GBmhpBhg5xQcpi3LEJkydaWPGg0R4PxvCz8q/s1592/Payla%C5%9F%C4%B1mlar%20pembe%20%C3%A7i%C3%A7ek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1592" data-original-width="1054" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-_9AZGYoTpH85sj_8-628CVh0qnAWHtjL50405Zi1WbAIKr8nJbj_PsAQ0D677Xm5TtsWw23_pqAMWAyQzQxoR693GfEr20J7NiM-Y7IECtkuxpnGgT7Pq0RN7tUvjPy4JLXgTXxqtnKu2LcSgWcZvVV9GBmhpBhg5xQcpi3LEJkydaWPGg0R4PxvCz8q/w265-h400/Payla%C5%9F%C4%B1mlar%20pembe%20%C3%A7i%C3%A7ek.jpg" width="265" /></a></div><br /><p><br /></p><p> <span style="color: #2b00fe;">Biten bir yılın ardından yazı yazmakta zorlanır insan. Çok şey yaşanmıştır 365 gün 6 saatte. Pek çok şeyi unutmaya eğilimlidir insanoğlu. Belki bellek de anıları saklarken seçicidir. Kişiye çok acı veren olayları, zihnin dar dehlizlerinde saklar, zamanı gelince hatırlatır. Bazılarımız aldırmaz bir tavırla hayatın hep olumlu yüzünü, neşe saçan, güldüren yanını hatırlamak ister. <span> O<span>ysa hayat çok yönlüdür, Herkese aynı ölçüde adil davranmasa da iyiliklerle kötülükler zamanı gelince gün ışığında ayıklanır. Gerçek tarihçiler de vicdanlarının sesine kulak verirlerse gün gelir gizli kalmış , unutulmuş her şey aydınlanır. </span></span></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><span><span>Hepimiz için farklı algılansa da 2023, "sağlıklı, mutlu, iyi yıllar" hanesine çok kalıcı izler bırakmadı. Umutsuz , belirsiz, güvencesiz yaşamak istemiyor insanoğlu. "Umut biterse her şey biter." sözüne sarılarak günleri, haftaları, ayları sayıyor ve öylece bir yılın sonuna geliyor. Hayat hep bir yeniden uyum çabası değil midir? "Bundan daha kötü günlerimiz olmasın." deyişine de sımsıkı sarılarak sabırla, hoşgörüyle , dirençle ama büyük ölçüde içimizi acıtan isyanlarla geçti bir koca yıl.; Doğal afetler, hastalıklar, hayal kırıklıkları, depremler, savaşlar, kayıplar, kazançlar...</span></span></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><span><span>Hayatımızda yeni bir yıla yer açarken gene beklentilerimiz var elbette. Çok erişilmez hayaller değil, küçük şeyler hayatımıza ışık versin istiyorum. Her zaman öyle dileklerde bulunduk ama özellikle bu yıl taa gönülden dileyerek; Önce sağlık diyorum . Ve ardından "iyi niyetli, merhametli, güvenilir, vefalı kişiler görelim çevremizde. Sadece güzel ülkemizde değil, tüm dünyada barış, huzur ve sağduyu kazançlı olsun " diye ekliyorum... </span></span></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><span><span>Sosyal Medyanın çok bilinçli bir izleyicisi değilim. Sadece blogda yazıyorum. Arkadaşlarımdan, yakınlarımdan, akraba ve dostlardan geçen yıl öyle güzel paylaşımlar geldi </span></span></span><span style="color: #2b00fe;">ki unutulmaz. Emeğiyle, varlığıyla bu seçkin paylaşımlarda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. </span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><b>BEN SADECE SAĞLIKLI, HUZURLU, MUTLU BIR YENİ YIL DİLİYORUM ; Cümlenin içeriğini siz kendinizce hayal edin lütfen.</b></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><b>Makbule ABALI </b></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><b>28 Aralık 2023. Urla</b></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><b> <span style="font-size: large;">2023' te paylaştıklarımız...</span></b></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><b></b></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyAfKAWcegf7Fqw91OLvW6JKzIqixVrAejffkpSTFMhmId4U-yAoc3IYP2WU3XLPCFDRAeNwqeNKqg8fCZo2A' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></b></span></div><span style="color: #2b00fe;"><b><br /></b></span><p></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><b>Her alanda sanatçılarımızın ne büyük katkıları var ülkemize.</b></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyCEgpTwXEienD9Ah97PII2vewC-XX_RSUuZfCjtdkOLh4_NDVWWn27qwX-dmzI_TzMw7EXPdI4-cpIXsii1w' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></span></div><p style="text-align: justify;"><span style="color: #2b00fe;"><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></span></p><span style="color: #2b00fe;"><br /><b><br /></b></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUFphjTuIJkMnqimk7Fzd1SFyu1oTCssQdbj8nN1eIahn2BtCL0RmM6C66ERgoBSaGFbScLqXNg3DK_yLhF7L2PhPHF2pJMplUtmanJCsyO6kVJSUmDHNlzd0oS-tvU5WtWyDZsaA63lw8_LUak-VX-akXZUYKPPJtr0BukBcy9B0RmKoyhkIXoe6uxQ0D/s1024/Payla%C5%9F%C4%B1mlar%20Y%C4%B1l%C4%B1n%20foto%C4%9Fraf%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="806" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUFphjTuIJkMnqimk7Fzd1SFyu1oTCssQdbj8nN1eIahn2BtCL0RmM6C66ERgoBSaGFbScLqXNg3DK_yLhF7L2PhPHF2pJMplUtmanJCsyO6kVJSUmDHNlzd0oS-tvU5WtWyDZsaA63lw8_LUak-VX-akXZUYKPPJtr0BukBcy9B0RmKoyhkIXoe6uxQ0D/w315-h400/Payla%C5%9F%C4%B1mlar%20Y%C4%B1l%C4%B1n%20foto%C4%9Fraf%C4%B1.jpg" width="315" /></a></div><br /><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj11xrBUfyTnHj8lVgZjr14f-Kkw9yIh570B1doAfQJCvZCakVIXXPKtPL9KyhsBhEALqO1mdOTwSM0A7_lDhsSAUEUFh2BIDV0F9bXhHFYAc3luYhPuPAvwGOueqDkTjfTDx_TNfHgBmDE3B2nbjIE6KwE6LlNpCEvLyeUQU8vqC_vhB36Ut8Yx93qEewn/s1129/Payla%C5%9F%C4%B1mlar-depremde%20k%C3%B6pek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1129" data-original-width="1062" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj11xrBUfyTnHj8lVgZjr14f-Kkw9yIh570B1doAfQJCvZCakVIXXPKtPL9KyhsBhEALqO1mdOTwSM0A7_lDhsSAUEUFh2BIDV0F9bXhHFYAc3luYhPuPAvwGOueqDkTjfTDx_TNfHgBmDE3B2nbjIE6KwE6LlNpCEvLyeUQU8vqC_vhB36Ut8Yx93qEewn/w376-h400/Payla%C5%9F%C4%B1mlar-depremde%20k%C3%B6pek.jpg" width="376" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyzE9KVe9f0k7Ucie49yQXnOUfBUco_LANg3YWmFhNvml1_WRehQr2oVL-yy3EKTb9DCgdl3XT-dXmcPWCmjA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dz_z8St-7sjCW6S11oqKZii8eytu_Yivb6LvL6yq6wE2eoe6D2pd2ChXeIT5QOHgKlY38sWDA4IUU0pEyB9hA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><p style="text-align: justify;"><br /></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com28tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-85697084021895958382023-12-24T21:00:00.021+03:002023-12-24T21:04:20.547+03:00ASKERİN ÖLÜMÜ<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLtx8Kvrz6rBs0a7XTHuqznQtPRQR6mAQPKLNkT54hK2BRDVi-zkYsLE7CxMMmlSHks_cky1nS2FyOuSvQPNdb1uJrUpevirfzzb_7MRFmmTAqkowPsW6FCqaxmXGvIG-igVnjH6GI3ovcj4zIYpdbmLB3LLwn6uL3UG7Y6SrwjYKUhUSoe_MfsLDe8jiU/s4160/Asker%201.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLtx8Kvrz6rBs0a7XTHuqznQtPRQR6mAQPKLNkT54hK2BRDVi-zkYsLE7CxMMmlSHks_cky1nS2FyOuSvQPNdb1uJrUpevirfzzb_7MRFmmTAqkowPsW6FCqaxmXGvIG-igVnjH6GI3ovcj4zIYpdbmLB3LLwn6uL3UG7Y6SrwjYKUhUSoe_MfsLDe8jiU/w300-h400/Asker%201.jpg" width="300" /></a></div><br /><p></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Bir kerpiç evde dünyaya geldi;</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Soğuk bir kış gününde</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Hangi gün, hangi ay bilinmez,</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Hiç kimse kayıt tutmadı ki</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Sağlık ocağı, ebe yoktu köyünde.</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Dört kızdan sonra bir oğlan</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Yüzler güldü sonunda.</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Okul çağı geldi, üç yıl okudu köy okulunda</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Tarlada iş güç vardı.</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Nişan yaptılar bir akraba kızıyla,</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Sırası geldi asker oldu;</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Davullar zurnalar çaldı, halaylar çekildi</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Henüz 21 yaşında.</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>21 yıldır hayaller yaşatmış onu,</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Birden tüm hayaller tuz buz oldu sanki...</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Bilinmeyen, tanınmayan konuklar var kerpiç evde,</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Hane halkı yasta, gözleri yaşlı,</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Anne-baba onurlu, gururlu, şehit anası-babası sonuçta</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Oğul nüfus kaydında, seçim tutanağında yok artık.</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Tepede bir mezar taşı, adı yazıldı taşa,</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Gözler yaşlı, gönüller yasta.</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Davulcu zurnacı mezar kazıyor şimdi,</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>O gün işleri başkaydı, bugün başka...</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b><br /></b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Makbule ABALI</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Urla- 24 Aralık 2023</b></span></p><p><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhphSJ4dHu_h8HaF0x3ucHOPKPjJ0cnH8EFN_VfBqFLyRfiHF-gTXJ1RzESDSplGsVmT7tK2HNxZoD0kLsQs6QbXDHFEf27kN2zBFQ6RWudV8DUYhP_tB0_oGd5oqK7OsGi9DGSwQyBgVlHBsDrmHPdmxWeqwcEhosOBHlG32uHtsnNk4br1NU8_Lzdio3T/s1600/Asker%202.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1196" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhphSJ4dHu_h8HaF0x3ucHOPKPjJ0cnH8EFN_VfBqFLyRfiHF-gTXJ1RzESDSplGsVmT7tK2HNxZoD0kLsQs6QbXDHFEf27kN2zBFQ6RWudV8DUYhP_tB0_oGd5oqK7OsGi9DGSwQyBgVlHBsDrmHPdmxWeqwcEhosOBHlG32uHtsnNk4br1NU8_Lzdio3T/w299-h400/Asker%202.jpg" width="299" /></a></span></div><span style="font-family: verdana; font-size: medium;"><br /><b><br /></b></span><p></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com25tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-72859219417671250152023-12-22T19:00:00.002+03:002023-12-22T19:44:44.381+03:00EN UZUN GECE -21 Aralık<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjukkvbmhZM2cIvNkLQNnvE-WpshM0pHJmJ9dU78uJOHn_kZ1WxT0a6VqWlozTE4T23vTLes6NC1wRX7u9r3D0xrPsc7m8-_BID3Tq4ggfuKHlhbBG-BiiT8Ejj1De0sG3_43AMC1bchpot7f2Nky6j1e4q5r0syC5i_MT0C0toxzrW8-3prNQYIuHqkfRY/s4000/Sabah1.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjukkvbmhZM2cIvNkLQNnvE-WpshM0pHJmJ9dU78uJOHn_kZ1WxT0a6VqWlozTE4T23vTLes6NC1wRX7u9r3D0xrPsc7m8-_BID3Tq4ggfuKHlhbBG-BiiT8Ejj1De0sG3_43AMC1bchpot7f2Nky6j1e4q5r0syC5i_MT0C0toxzrW8-3prNQYIuHqkfRY/w300-h400/Sabah1.heic" width="300" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>En uzun gecenin sabahında</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Bir gün ışığı girdi odama;</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Sessizce, usulca, gizlice</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Panjurlardan sızarak</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Gezindi odanın duvarlarında</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Köşeden köşeye</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Yansıttı ışığını...</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Her yer sessiz, ıssız</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Sabahın ilk saatleri</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Tüm canlılar uykuda </b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>O ise bir başına;</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Korkusuz, tasasız, kaygısız...</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Bir horoz öttü uzaklardan</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Minik bir kuş ses verdi,</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Bir yeni dünya ağacının dalından.</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Bir düş gibiydi sanki her şey;</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Rüya mı gerçek mi bilinmez</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Elimi uzattım, atladım bir yıldızın kuyruğuna</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Uykumun en tatlı yerinde uyandım;</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Dışarda geceden kalma bir sokak lâmbası </b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Titrek ışığıyla göz kırptı bir aralıktan. </b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Hayalle gerçek hepten birbirine karıştı... </b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b><br /></b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>Makbule ABALI</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><b>22 Aralık 2023 Urla</b></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSMDAuBA24kMkkztwxqO_WQSUM_4-mDokzXn_kCN1yP0hV_8QZDchKse9jpPyOZiLq0oS3a2DC-udRPqMokdbxm1Nnw18c_mRHrgeUimtskdSXCw3JI2gUZuffw7IaCl-E05BJ2dZycG7uUQ66ybtpLHzfW5QfyP1WjoypIYYgpwGRjdKvSdxHg2MGZ3Bo/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-03%20saat%2018.14.52.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSMDAuBA24kMkkztwxqO_WQSUM_4-mDokzXn_kCN1yP0hV_8QZDchKse9jpPyOZiLq0oS3a2DC-udRPqMokdbxm1Nnw18c_mRHrgeUimtskdSXCw3JI2gUZuffw7IaCl-E05BJ2dZycG7uUQ66ybtpLHzfW5QfyP1WjoypIYYgpwGRjdKvSdxHg2MGZ3Bo/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-03%20saat%2018.14.52.jpg" width="300" /></a></span></div><span style="color: #2b00fe; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><b><br /></b></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><p></p>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com20tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-9592294798062304812023-12-18T20:00:00.025+03:002023-12-22T20:28:00.768+03:00FARKLI BİR GÜN- AKRABA GÜNÜ <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDQx9IeuR9PjibNgz8buWBvTq8_kJygCBzK7CppoeJr7pfHWmjLflYNOQVUr-1X3hk0aHs7KmDvipq0akC8AjfNnQVf2-Dl1Z8iSSzahIwYsktJISUn16Nac3O9Hx6axRbY3x3J_nnZik4K_1AvLfuOI11A9piCWjBaBtxjLidzCQT8CZLXK4Mne6Z-v0E/s1599/Arslank%C3%B6y'de%20yayla%20g%C3%BClleri.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1599" data-original-width="899" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDQx9IeuR9PjibNgz8buWBvTq8_kJygCBzK7CppoeJr7pfHWmjLflYNOQVUr-1X3hk0aHs7KmDvipq0akC8AjfNnQVf2-Dl1Z8iSSzahIwYsktJISUn16Nac3O9Hx6axRbY3x3J_nnZik4K_1AvLfuOI11A9piCWjBaBtxjLidzCQT8CZLXK4Mne6Z-v0E/w225-h400/Arslank%C3%B6y'de%20yayla%20g%C3%BClleri.jpg" width="225" /></a></div><br /><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Akraba Günü; Öyle adlandırdık yaşadığımız o güzel günü. Bağlar giderek kopuyor dünyanın gidişatında. Sevdiklerimiz birer ikişer ayrılıyorlar aramızdan. Bağları güçlendirmek gerek kimsenin alanını daraltmadan, özgürlüğünü kısıtlamadan. Yakın zamanda kaybettiğimiz değerli bir akrabamızın ( (Çelik Erengezgin ) ardından yazdığım bir yazı gözlerinden kaçmamış . Bir WhatsApp grubundan yeni dostlarla bağlantı kuruldu böylece. Her şey bir telefonla başladı ve uzun süreli, sağlam beraberliklere taşıdı bizleri. Aslında kayıtlı olmayan numaraları bu güvensizlik ortamında hiç açmayan ben , o gün nasılsa ikinci telefonda açmıştım. İyi ki açmışım. Sevil, Semra ve Serpil'le başka nasıl tanışabilirdik? Bir zamanlar adlarını duyup bu zamana dek yüzlerini görmediğimiz bu güzel insanlarla? Affan Bey'e teşekkürler.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Annem- belki annesini çok küçük yaşta kaybettiğinden- akrabalarına çok düşkündü. Hassas kişiliği bu konuda onu daha da duyarlı yapmıştı. Kendisine bir anne gibi bakan , başta Münevver Ablası, diğer teyzelerim ve dayılarım,; Mesrure, Fadıla, Ekrem, İhsan hepsi onun için çok değerliydi. Bu sevgiyi biz çocuklarının kıskandığı zamanlar olurdu. Hastalığının son dönemlerinde bir gün sesli ağlayarak:" "Münevver Ablam ölmüş, nasıl bana haber vermediniz?" deyişini hiç unutamam . Oysa o teyzemi kaybedeli çok uzun yıllar olmuştu. Fadıla Hanım Teyze, eşi Muzaffer Bey Enişte; her zaman özlemle andığı isimler ve onların yakınları her zaman saygın akrabalar listemizin başındaydılar. Buluşacağımız akrabalar da Balkanlardan, Selânik, Makedonya Yörelerinden. Yıllar önce Antalya, İstanbul ve İzmirli olmuşlar.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Aylar öncesinden konuştuk, buluşma günü, yeri kararlaştırdık. Her telefon görüşmemizde birbirimize anlatacak o kadar çok şey vardı ki ama hep , yüz yüze görüşmeye kalsın bu konular deyip kısalttık görüşmelerimizi. Zaman su gibi akıp geçti, nasıl olduysa istemeden hepimiz erteleme hakkımızı kullandık. Bazen sağlık sorunları, bazen farklı nedenlerle buluşma tarihimiz gecikti. Ve nihayet bir gün belirlendi. Evlerimiz uzaktı, bir ara noktada buluşma yeri kararlaştırıldı. İzmir'de büyük bir alışveriş merkezinin alt katında eski bir pastane. İnsan kendini ilk buluşmaya giden liseli gençler gibi hissediyor. Ben İzmir'in yabancısıyım. Toplu taşıma sistemine yabancıyım. En az genç arkadaşları kadar eski kuşaklarla da sohbeti seven kızım Sezgi de bana eşlik ediyor. İlk akrabamızla buluşma coşkusu. Sevil sigara içilen bölümde bizi bekliyor. Yıllardır tek sigara içmeyen biri için kısacık bir duraksama molası hemen yanıt buluyor, geniş, ferah bahçeli bölüme geçiyoruz. </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTCNbZOZApExQBORovlox7KwG_gE84jvRjFONoRk8DaqAvnZys2VYDaz-WHm7WAAhVoZ946_m0nZAdKIvu0577TkCWQQyJcWpQoWGPcv3cVBs-gFQyJaySa48AyvNfHPeGHC0JZP0frQf41hEugxrn-9Ey5X5x7Rnmq0OQcBYpMyQO2CZEuOYeciSpmrE8/s2000/Akraba%20g%C3%BCn%C3%BC%201.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTCNbZOZApExQBORovlox7KwG_gE84jvRjFONoRk8DaqAvnZys2VYDaz-WHm7WAAhVoZ946_m0nZAdKIvu0577TkCWQQyJcWpQoWGPcv3cVBs-gFQyJaySa48AyvNfHPeGHC0JZP0frQf41hEugxrn-9Ey5X5x7Rnmq0OQcBYpMyQO2CZEuOYeciSpmrE8/w300-h400/Akraba%20g%C3%BCn%C3%BC%201.jpg" width="300" /></a></div><br /><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Belki bugün mutluluğa odaklanmamızdan her yer, her şey güzel ve iç açıcı görünüyor gözümüze. Yapay kökleriyle gerçek gibi görünen, ışıklandırılmış kocaman ağaçlar. Bu arada Semra ve Serpil'le de tanışıyoruz. Kan bağı, can bağı bu olsa gerek. Hepimiz birbirimizi yıllardır tanıyor gibiyiz. 4 <b>S arasında (Sevil, Semra, Serpil ve Sezgi ) tek M (Makbule ) </b>benim. Konuşmaya nereden, nasıl başlayacağımızı düşünmüyoruz bile. 5 kadın akraba birlikte olursa, hele bir de yılların tortusu varsa konu tükenir mi? Garson kız geliyor; '5 bayandan sipariş almak zor ' diye düşündüğü yüzünden belli. Biz gülümseyince o da gülümsüyor. Ne yiyeceğimiz, içeceğimiz hiç önemli değil. Sevil önce bir keşif gezisi yapmış, yiyecekleri incelemiş. Hepimiz ona uyuyoruz. Çayla birlikte otlu açma börek. Hepimizin siparişi aynı. Garson kızımız rahatlıyor sanırım, gene de küçük yanlışlarla geliyor siparişler. Hiç önemli değil, biz sohbete açız ve bugün iyimserlik günümüz. </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiIdYOB3eLJ-PZiRb9Ea7fHCWn4rFJ3wAmK6EhqKR_hVAT-M2g4jbCdn3E3rFHKTP3JJ_I4oBbtzMRCbp1ibxIbt-yL7SHk2ar_pUnlN2bpifo7MlOkeDfTEB3uDPWmcAI91xursekMImqqPMICyrM0pwBXycTcVHAyxeT1c7yuDWuVfMIeUtEWhx3F8At/s4000/Defter%20M.%20Eni%C5%9Fte.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiIdYOB3eLJ-PZiRb9Ea7fHCWn4rFJ3wAmK6EhqKR_hVAT-M2g4jbCdn3E3rFHKTP3JJ_I4oBbtzMRCbp1ibxIbt-yL7SHk2ar_pUnlN2bpifo7MlOkeDfTEB3uDPWmcAI91xursekMImqqPMICyrM0pwBXycTcVHAyxeT1c7yuDWuVfMIeUtEWhx3F8At/s320/Defter%20M.%20Eni%C5%9Fte.heic" width="240" /></a></div><br /><div style="text-align: justify;">Masanın üstünde iki paketim var. Birinde evden getirdiğim yılların fotoğrafları. Siyah-beyazlar da var tabii içlerinde. Onlar benim vazgeçilmezlerim. Bir de siyah ciltli , ak sayfalı bir defterimiz var. Rahmetli Muzaffer Erengezgin Eniştemizin, eşimle nikâh törenimizde Fadıla Teyzemizle birlikte İstanbul'dan Adana'ya gelerek oluşturduğu eşsiz bir düğün armağanı. "Dünden Bugüne" adını verdiği, içinde kendi yazdığı şiirler, aileden fotoğraflar, ünlülerden özdeyişler, anekdotlar, fıkralar, anılar ve duaların yer aldığı, emekle hazırlanmış, her sayfası dopdolu bir defter, bir belgesel niteliğinde. Yakınlarımızın bizimle ilgili görüş ve düşünceleri, harika bir anı değerlendirici. Mersin'den taşınmamız sırasında defteri okumak için Sezgi almıştı (O da tam bir anı koleksiyoncusudur.) Sonra defter kayıplara karıştı ve tam toplantı günümüzde yeniden buluştuk, ne çok sevindim. Fotoğraflar, defter elden ele dolaşıyor, İçinden bazı sayfaları ağır ağır yüksek sesle , vurgulayarak okuyorum, okumaya çalışıyorum. Gözlerin pırıltısından anlıyorum, herkesin bütün alıcıları açık, bir duygusallık haresi hepimizi sarmış durumda. Zaman zaman anılar , gözyaşlarının arasından da geçiş yolu buluyor... </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZ03twbffNFCUVjyZ4BfwmV3FF9PDaffnSd3ONMsvJIEq5L2X4-DcqIvDqzWMoKwfvf9r1NSyrr3b3Bnf3oamk6TIr5PCMSjFi7qH29dj4_cZkX3OGQ5Ll4omc2NVEdPlW9ycHzzpEgugjAl7CAw9JGimkMc23UugOI1sGMs_ZcC2hNgov9qsmBiWAyys8/s1024/Akraba%20g%C3%BCn%C3%BC%202.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="768" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZ03twbffNFCUVjyZ4BfwmV3FF9PDaffnSd3ONMsvJIEq5L2X4-DcqIvDqzWMoKwfvf9r1NSyrr3b3Bnf3oamk6TIr5PCMSjFi7qH29dj4_cZkX3OGQ5Ll4omc2NVEdPlW9ycHzzpEgugjAl7CAw9JGimkMc23UugOI1sGMs_ZcC2hNgov9qsmBiWAyys8/w300-h400/Akraba%20g%C3%BCn%C3%BC%202.jpg" width="300" /></a></div><br /><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Diğer pakette kitaplar var; "Geriye Kalan." İlk kitap denemem, satış geliri Mersin Alzheimer Derneği'ne kalan, zaman zaman dostlara hediye ettiğim. Pastane dolu ama yakın çevremizde kimse yok. Biraz gürültülü bir mekân olsa da birbirimizi duyuyor, anlıyoruz. Sevgiden destek alan bir duygu ortaklığı her yere enerji yayabiliyor. Bir seminerde gibiyiz, yılların ötesine anılarda yolculuklar yapıyoruz. Bireysel ya da toplu yolculuklar, ruhlarda bir yolculuk hepimizinki. Belleklere yardımcı olabilmek için bu yolculuklar çok gerekli. Dönüşte Sevil terasa çıkmamızı manzarayı görmemizi öneriyor. Yürüyen merdivenlerden döne döne el ele, kol kola en üst kata çıkıyoruz. Nefis bir İzmir panoraması. Kitaplara içimden geldiği gibi yazıyorum. (Semra'ya bir kitap borcum var. ) </div><div style="text-align: justify;">Kaybettiğimiz tüm büyüklerimizi, sevdiklerimizi saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Ayrılık saati gelmiş bile. Gün bitmeden herkesin belli sorumlulukları var. Saat 15.30 Öğle üzeri gelmiştik. 12.00'den bu yana üç buçuk saat geçmiş. Nasıl, ne zaman...? Bu güzel günleri çoğaltmak gerek. İnsanın nereden gelip nereye gittiğini, kimlerle yol aldığını bilmesi, hayatı daha anlamlı kıldığı gibi ömre de doping yapıyor galiba. Yeni bir yılda yeniden bir araya gelmek dileği ile... </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Makbule ABALI</div><div style="text-align: justify;">Aralık 2023 Urla- İzmir </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEZlui6AlFOxqeX8c73Az3FNQidD_9s7DgYH-3YVY9_W1PIZNUaJyowb4NyX5HQv3NXMKuN7uRA6ocoxcypS8826f4maCxRjbK7I2lqxgWVl_b4sOD4tLGt5OsG0s9eDUoYexy1mfxy1tpy1e0fo2Xd0mhIIBmIGkcz4z0qytnXO-JPjdJrCciOsQlj2lU/s2970/3%20k%C4%B1z%20karde%C5%9F.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1795" data-original-width="2970" height="241" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEZlui6AlFOxqeX8c73Az3FNQidD_9s7DgYH-3YVY9_W1PIZNUaJyowb4NyX5HQv3NXMKuN7uRA6ocoxcypS8826f4maCxRjbK7I2lqxgWVl_b4sOD4tLGt5OsG0s9eDUoYexy1mfxy1tpy1e0fo2Xd0mhIIBmIGkcz4z0qytnXO-JPjdJrCciOsQlj2lU/w400-h241/3%20k%C4%B1z%20karde%C5%9F.jpg" width="400" /></a></div><div> </div><div> Makbule Rasime Emel</div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjq53PsMm_Aed5L1qZj_uaNCV7R9IvprW4X0oRVVjBXcA3hREgsPbqfh09AOn_ubUehiD8tMdXccqDfMD8oX-DgBQ3AStZJJH4WtUmFj_NrzvsNpNZDahOzJq8HvNn0JteGEBpUjFCKBXeQTiJ2UaAv7szGMsshBMIVZlyD4JDIifs6AMFx8Vs11DTQgdOh/s4000/Defter%20Annem.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjq53PsMm_Aed5L1qZj_uaNCV7R9IvprW4X0oRVVjBXcA3hREgsPbqfh09AOn_ubUehiD8tMdXccqDfMD8oX-DgBQ3AStZJJH4WtUmFj_NrzvsNpNZDahOzJq8HvNn0JteGEBpUjFCKBXeQTiJ2UaAv7szGMsshBMIVZlyD4JDIifs6AMFx8Vs11DTQgdOh/w300-h400/Defter%20Annem.heic" width="300" /></a></div><br /><div style="text-align: justify;"> Anı defterinde rahmetli Babamın notları.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaTm2E_ou8JGC2c0Y1C17wGNFNFZHofKOL2BZJ_Jpjsb53pDZKOo62Dmte19mEKOBmsvbMeZhdtF0oENHpcJaotANQZPKVN48ot0q8a6GQzC1CKtGNTIRcfQPFBhX5pK0ifeXnnGPFsfTDvlRYKBAblz4cfSf5oGvK7qEoXPncFPz_rJXNcXXugjdj1hI2/s4000/Defter%20annem%20M%C3%BCzeyyen.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaTm2E_ou8JGC2c0Y1C17wGNFNFZHofKOL2BZJ_Jpjsb53pDZKOo62Dmte19mEKOBmsvbMeZhdtF0oENHpcJaotANQZPKVN48ot0q8a6GQzC1CKtGNTIRcfQPFBhX5pK0ifeXnnGPFsfTDvlRYKBAblz4cfSf5oGvK7qEoXPncFPz_rJXNcXXugjdj1hI2/w300-h400/Defter%20annem%20M%C3%BCzeyyen.heic" width="300" /></a></div><div> </div><div> Anı Defterinde rahmetli Annemin yazısı.</div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtsuUGl1ZztK-cZBjVnXojEDMQ57-OSTi08UsCFsmJ4jIMxVf8xVMwQmnbLs4C77yC39U8zR-i8HmxM6qggPmL6JKkbV3k_kVLdBZi9Gyd7JGFKIWSuS7eqqfOmHMcAEMhQ9puVpno8JspvXLvfKyyJoZCbuK5qIspRZ0Yo4rznC64bDcCGxXnUoYj3Ad7/s4000/Defter%20Rasime.heic" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4000" data-original-width="3000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtsuUGl1ZztK-cZBjVnXojEDMQ57-OSTi08UsCFsmJ4jIMxVf8xVMwQmnbLs4C77yC39U8zR-i8HmxM6qggPmL6JKkbV3k_kVLdBZi9Gyd7JGFKIWSuS7eqqfOmHMcAEMhQ9puVpno8JspvXLvfKyyJoZCbuK5qIspRZ0Yo4rznC64bDcCGxXnUoYj3Ad7/w300-h400/Defter%20Rasime.heic" width="300" /></a></div><br /><div style="text-align: justify;"> Anı Defterinde rahmetli Kız kardeşim Rasime'nin yazısı</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4rrebwfaOC2g93kVRyAsvrq2ugz1OJDDI2AEpJW4tCjZ74oLAONRvNe3_OqvhbjN2DtzykaWc9wiYwAxvJhtJy3T46oV1F0WYZ_IpsH6vOnpSTXYE4AcyhpcBZYvJvb_o14x7fPDSu9hNE838mPFIFv2-0OsFVqEzAk-s_YIyWsNLKq5aSLFhnP7zAM9k/s4160/Yol%20kenar%C4%B1.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="3120" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4rrebwfaOC2g93kVRyAsvrq2ugz1OJDDI2AEpJW4tCjZ74oLAONRvNe3_OqvhbjN2DtzykaWc9wiYwAxvJhtJy3T46oV1F0WYZ_IpsH6vOnpSTXYE4AcyhpcBZYvJvb_o14x7fPDSu9hNE838mPFIFv2-0OsFVqEzAk-s_YIyWsNLKq5aSLFhnP7zAM9k/w300-h400/Yol%20kenar%C4%B1.jpg" width="300" /></a></div><br />Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com20tag:blogger.com,1999:blog-6923940646331876482.post-41980159504268966462023-12-15T18:30:00.019+03:002023-12-15T18:30:00.143+03:00TEVFİK FİKRET- MİLLET ŞARKISI<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3X5IkPDs52Ly1CwVhPOcmBm7XxyizA74sfRbda2PLTKzzM3Xx2_pNNFfNfJ-IzFgGyST7V28qL56kNoLQKKMQirO2fcutdf1r9QiOxs28PwuGtzoq2TVM0XKf6_YP0y4Ur4e3KEDytv-DULGbbThU6rYAar55ybyXQqMJ3LMl9JRdhyKR525YS9wkDZ2_/s1024/Tevfik%20Fikret.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="728" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3X5IkPDs52Ly1CwVhPOcmBm7XxyizA74sfRbda2PLTKzzM3Xx2_pNNFfNfJ-IzFgGyST7V28qL56kNoLQKKMQirO2fcutdf1r9QiOxs28PwuGtzoq2TVM0XKf6_YP0y4Ur4e3KEDytv-DULGbbThU6rYAar55ybyXQqMJ3LMl9JRdhyKR525YS9wkDZ2_/w285-h400/Tevfik%20Fikret.jpg" width="285" /></a></div><div><br /></div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b>Tevfik FİKRET Tanzimat Dönemi şair, yazar, düşünür ve öğretmenlerinden. </b></span><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b><br /></b></span><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b>24 Aralık 1867 İstanbul doğumlu. 19 Ağustos 1915'de vefat etmiş.</b></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b><br /></b></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b>1888 Yılında Galatasaray Lisesi'ni (Mekteb-i Sultani ) birincilikle bitirmiş. </b></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b><br /></b></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b>Edebiyat Dünyamıza sayısız eser kazandırmış. Millet Şarkısı'nı 1908'de yazmış.</b></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b><br /></b></span></div><div><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;"><b>MİLLET ŞARKISI<br /></b></span><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Çiğnendi yeter, varlığınız cehl ile kahre; </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare, </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Can kardeşi, kan kardeşi şan kardeşiyiz biz.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol; </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Ey halk yaşa, ey sevgili millet, yaşa. Var ol!</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Gel kardeşim, annen sana muhtaç, ona koşmak...</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Koşmak ona, kurtarmak o bî-bahtı vazifen.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Karşında göğüs bağr açık ölgün, yatıyor bak;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Onsuz yaşamaktansa beraber ölüş ehven!</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"> Her an o güzel sineyi hançerliyor eller</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">İmdadına koşmazsak eğer mahvı mükerrer.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Zulmün topu var, güllesi var, kalâsı varsa, </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Hakkın da bükülmez kolu, gülmez yüzü vardır.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa, </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Sönmez ebedi, her gecenin gündüzü vardır. </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol!</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Ey hak, yaşa, ey sevgili millet, yaşa... Var ol!</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Vaktiyle baban kimseye minnet mi ederdi?</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Yok, kalmadı, hâşâ sana zillet pederinden</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Dünyada şereftir yaşatan milleti, ferdi; </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Silkin, şu mezellet tozu uçsun üzerinden.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">İnsanlığı pâ-mâl eden alçaklığı yık, ez;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Billâh yaşamak yerde sürüklenmeye değmez.</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Haksızlığın envâını gördük.. Bu mu kanun?</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">En gamlı sefâletlere düştük.. Bu mu devlet?</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Devletse de, kanunsa da , artık yeter olsun;</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Artık yeter olsun bu dênî zulm-ü cehâlet .. </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol; </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;">Ey hak yaşa ey sevgili millet yaşâ, var ol! </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: large;">Tevfik FİKRET</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaele3LwyIr7tyPkP7R6HUMkRGLkNX61ViJbzAnsNxyKCXM6y_GGRcOR8WPOKndJzMcsV70HkSxdJFHjZsQkjBWLJI_hX2Idd4WElbKI1kD9pizy7Y8dU93Kd8QKr9i-okI9s71_FgUJDUXDvhjTnxKuRxZHgjZMtM93qRAqheVXFKM031Iwlhp9JWoBL5/s2000/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-13%20saat%2015.32.03.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaele3LwyIr7tyPkP7R6HUMkRGLkNX61ViJbzAnsNxyKCXM6y_GGRcOR8WPOKndJzMcsV70HkSxdJFHjZsQkjBWLJI_hX2Idd4WElbKI1kD9pizy7Y8dU93Kd8QKr9i-okI9s71_FgUJDUXDvhjTnxKuRxZHgjZMtM93qRAqheVXFKM031Iwlhp9JWoBL5/w300-h400/WhatsApp%20G%C3%B6rsel%202023-05-13%20saat%2015.32.03.jpg" width="300" /></a></div><br /><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Açıklamalı sözcükler:</span><p></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Cehl - Cahillik</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Kahre- Zorla</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Ehven- Daha iyi, daha az kötü</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Bibaht- Bahtsız </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Mükarrer- Kuşkusuz </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Mezellet- Alçaklık, alçalma</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Pâmâl- Ayaklar altına alma</span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-size: medium;">Dêni- Rezil, alçak </span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #2b00fe; font-family: inherit; font-size: medium;"><br /></span></p><p><br /></p></div></div>Makbule Abalıhttp://www.blogger.com/profile/09520920978308160239noreply@blogger.com13