Burnunu vitrin camına dayamış, hayran hayran camın arkasını seyreden 8-10 yaşlarında bir çocuk. Annesi içeride, o dışarıda Bir süre birlikte baktık aynı yöne. Doğrusu ben daha çok onu izledim.
Bir kitapçı vitriniydi seyrettiği. Caddenin gürültüsü, insanların koşuşturması onu hiç ama hiç ilgilendirmiyordu. Öyle sevimliydi ki. Onu tedirgin etmemek için fotoğrafını çekemedim önce. İzin alarak çeksem doğallık bozulacaktı. Ama onun o duruşu, kitapları ilgiyle, dikkatle izleyişi beynimde yer etmiş durumda.
Bir zamanlar doğum günlerinde verilecek en güzel hediye kitaptı. Parlak renklerle 1. hamur kağıda basılmış, en güzel resimlerle donatılmış kitaplar da değildi bunlar. Ama seyredilmez, okunurdu. Kitaplar can dostuydu çocukların. İlkokullarda bir kitap köşesi ya da kitaplık kolu mutlaka bulunurdu.
Günümüzde kitaplar gene var. Ama görsel anlamda bilgisayarlar, tabletler, çizgi filmler, oyunlar daha ön planda. Uykuya geçmeden önce okunacak bir öykü çocuklara nasıl da iyi gelir.
Kitaba dokunmak, kokusunu duymak, sayfalarını karıştırmak bilgisayar veya tabletin verdiği hazza eşdeğer midir? Bilgisayarlar geceleri uykuya dalmadan çocuklara kitap okuyamaz ki. Onlara canlı canlı, sesli soru da sorulamaz ki. Tekrar tekrar anlatma sabrı da yoktur bilgisayarların. Bu işi mükemmel bir şekilde başaran anneler, babalar, anneanneler, babaanneler, can dostu bir akraba, teyze, hala, dayı, amca vardır nasılsa. İyi ki varlar.
Çocuklar kitapların sayfalarını araladıkça yeni dünyalar keşfederler. Heyecanlı, macera dolu bir yolculuktur bu. Bazen hayal alemlerinde yeni arkadaşlar edinir, yeni ülkelere doğru yol alırlar. Şimdi var mıdır acaba? Eskiden çocuk dergisi Doğan Kardeş vardı. Dopdolu bir dergi. Nasıl da merakla beklenirdi. İçinde masallar, şiir köşeleri, karikatürler, çizgi romanlar...
Erken yaşlarda iyi yönlendirilen çocuklar sonraki çağlarda da kitaplardan kolay kolay vazgeçmiyorlar. Neyi okuyacaklarını doğru biçimde seçerek kitaplar dünyasında yol alıyorlar.
Çocuklar kitapların sayfalarını araladıkça yeni dünyalar keşfederler. Heyecanlı, macera dolu bir yolculuktur bu. Bazen hayal alemlerinde yeni arkadaşlar edinir, yeni ülkelere doğru yol alırlar. Şimdi var mıdır acaba? Eskiden çocuk dergisi Doğan Kardeş vardı. Dopdolu bir dergi. Nasıl da merakla beklenirdi. İçinde masallar, şiir köşeleri, karikatürler, çizgi romanlar...
Erken yaşlarda iyi yönlendirilen çocuklar sonraki çağlarda da kitaplardan kolay kolay vazgeçmiyorlar. Neyi okuyacaklarını doğru biçimde seçerek kitaplar dünyasında yol alıyorlar.
Bazı büyük kitapçılarda artık çocuklar için küçük tabureler, küçük masaların da konması ne güzel. Çocuklar için adeta küçük bir dünya, bir kitap cenneti yaratılması güzel bir düşünce. Televizyon ekranlarında büyük kentlerin kitap fuarlarında çocukları da görünce nasıl da mutlu oluyor, doğru yerdeler diye düşünüyorum.
Günümüzde teknolojinin sağladığı yeniliklerle eskilerden çok daha kaliteli, cazip çocuk kitapları basılıyor. Ama okuma tutkusu azaldı sanki. Bazen günlük tutan, şiir yazan, hobileri olan bir çocukla karşılaşıyorsunuz. Fark yaratan her çocuk, yarınlar adına insanı mutlu ediyor. Okuyan, araştıran, düşünen, öğrendiğini paylaşan çocuklar, önyargısız, kavgasız, huzurlu bir dünyayı da daha kolay oluşturacaklar. Çocuklardan yana çok umutluyum ben.
Günümüzde teknolojinin sağladığı yeniliklerle eskilerden çok daha kaliteli, cazip çocuk kitapları basılıyor. Ama okuma tutkusu azaldı sanki. Bazen günlük tutan, şiir yazan, hobileri olan bir çocukla karşılaşıyorsunuz. Fark yaratan her çocuk, yarınlar adına insanı mutlu ediyor. Okuyan, araştıran, düşünen, öğrendiğini paylaşan çocuklar, önyargısız, kavgasız, huzurlu bir dünyayı da daha kolay oluşturacaklar. Çocuklardan yana çok umutluyum ben.
Makbule ABALI-Eğitimci
Türkiye
DÜNYA ÇOCUK KİTAPLARI HAFTASI KUTLU OLSUN.

Bizim çocukluğumuzda kitaplarımız çok kıymetliydi maalesef bırakın kitap okumayı bir konuyu araştırmayı bile internetten yapar olduk..geçenlerde mimarlık öğrencisi ile konuşuyordum çıktı alıyoruz sözü günlerce kafamda dolanıp durdu..Ailelerde kitap okuma çok önemli..benim çocukluğumda hiç bir şey bulamadıysak babam atlası açın ülkeleri öğrenin derdi ..Oğlum okuma yazma bilmeden kitap almak istedi..hiç unutmam Zagor almıştı kısıtlamadım okuma bilmiyorsun dediğimde resimleri görüyorum ya dedi ve kendi hayal gücüne göre resimlere bakarak hikayeler uyduruyordu o tip kitapları hiç yasaklamadım..bizlere yasakladıklarında ders kitaplarının arasında gizlice okurduk....sevgi ve dostlukla..
YanıtlaSilKaleminize yüreğinize sağlık Makbule Hanım
SilHer yorum ya da geri bildirim, alan için değerli elbette. Yorumlar bir motivasyon kaynağı .Ancak 15 yıldır ilk kez bu dönemdeki kadar çok ad belirtilmeden yorum aldığımı belirtmek isterim.
SilHepimiz için sağlık diliyorum.
Aynı duygu ve düşünceleri paylaşmak insanı mutlu ediyor. Bizim kuşak için de kitap çok çok değerliydi. Kitapları renkli kağıtlarla kaplar, bozulmamasını sağlardık. O yıllarda öğretmenler de kitap okumayı önemserlerdi ki, genellikle ödevler bir kitabın özetini çıkarmayla ilgili olurdu. Şimdilerde özetler bile internette hazır.
YanıtlaSilAma bu paylaşımlarla anlıyorum ki, okumayı seven azalsa da bir grup kitapsever hep var olacak.
Sağlıklı güzel günler...
Eski dost Bilge'nin yorumuna yazdığım yanıt, bir sonraki satıra kaymış. Böylece 2. yanıt hakkı da doğmuş oldu. İyi oldu.
SilDoğan Kardeş en sevdiğim olmakla birlikte Teksas, Tom Miks de okudum. Sadece meraktan sanırım. Gazetelerdeki çizgi roman kahramanlarını da çok severdik. Hoş Memo, Abdülcanbaz ilk aklıma gelenler.
Sessiz sinema ya da dağ-nehir- şehir oyunları şimdilerde de oynanıyor mu?
Sevgilerimi iletiyorum.
Hocam bir solukta okudum.Varolun.
YanıtlaSilAd belirtilmese de kimin yazdığını tahmin etmek de adeta bir oyun gibi. Yorumlar onaylanmadan yayınlanmıyor. Biraz uzun sürse de, güvenli bir oramda bulunmak, insana iyi geliyor.
SilTeşekkür ediyorum. Ancak kitapları da lütfen bir solukta okumayınız.
Sağlık ve güzellikler, varlığınızla daim olsun.
Duygularımıza tercüman olmuşsunuz yine canım yengem..Bende kızıma kitap sevgisini aşılamaya çalışan bir anneyim ama maalesef telefon ve tabletin önüne geçemiyorum..Popüler kültür bir şekilde öne geçiyor…..
YanıtlaSilTahmin edebiliyorum sevgili Gamze. Pek çok ebeveyn bu durumdan yakınıyor. Ancak yasaklar koymadan, kontrollü bir denetimle doğru yol bulunabilir. Arkadaş çevresi çok etkileyici. Kıyaslamalar yapmadan sabır, ilgi ve sevgi dolu yaklaşımlarla çocuklar da seçici olmayı öğreniyorlar.
SilSevgilerimi iletiyor, Masal'ı kocaman kucaklıyorum.
Canım Öğretmenim, .çevremdeki çocuklara da kitaplar armağan ediyorum, ara ara💗
YanıtlaSilHepimizin kalbinde okuma sevgisi alev alev yansın, aydınlık olsun diliyorum 💗💐🌟
Minik görsellerle düzenlediğin incelikli yorumuna çok teşekkür ediyorum canım F..... Çocuklarla en güzel şekilde iletişim kurduğuna eminim. Dilerim o naif, olgun kişiliğin yansımalarla yayılsın, daha çok kişiye örnek olsun.
SilKitaplar, dün olduğu gibi bugün de bizler için hep, çok kıymetli olmuştur. Kütüphaneler ve kitabevleri en sevdiğimiz mekânlar. Biz özel günlerimizde arkadaşlarımıza, sevdiklerimize kitap hediye ederdik meselâ. Hâlâ çok severim kitap hediye etmeyi.
YanıtlaSilBir zamanlar hayatlarımız daha basit, sakin ve yavaş seyrederdi. Dikkatimizi dağıtacak şeyler azdı. Pür dikkat öğretmenimizi dinler, önerdiği kitapları okurduk. Zamanın ruhu öyleydi çünkü. Günümüzde ise her şey olanca hızıyla değişiyor, dönüşüyor. İnternet çağında, devasa kütüphaneler elimizin altında artık. Sağladığı kolaylıklar, rahatlıklar cezbediyor herkesi. Hele ki çocuklar ve gençler son teknoloji ürünlerini çok daha efektif kullanıyorlar. Gençler bu çağa ve bu hıza uygun davranıyor aslında. Enerjileri ve merakları bunu gerekli kılıyor. Tabi bir o kadar da tuzaklar var. Ebeveynler için de kolay olmayan bir durum. Her şey zaman içinde, rayına girecektir diye düşünüyorum. Yine de geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızdan tıpkı sizin gibi ben de umutluyum. Bu güzel yazı için kaleminize, emeğinize sağlık Makbule Öğretmenim. Sevgiler, esenlikler dilerim.
Yılların blog dostu sevgili Esin Bozdemir; Görmediğim, sesini bile duymadığım, ama çok iyi tanıdığımı sandığım, sevdiğim, güvendiğim bir güzel insan. Sanat çalışmalarından fırsat buldukça paylaştığı gezi yazıları arşiv niteliğindedir.
SilKitap okuma ile ilgili düşüncelerine içtenlikle katılıyorum. "Zamanın ruhu öyleydi çünkü." deyişi çok doğru bir tespit. çocuklar ve gençler için kolaylık ve rahatlık, hız çok önemli gerçekten.
Ah keşke daha seçici olarak , gerektiğinde sorarak- araştırarak, yetişkinlerden yardım alarak İnternetten yararlanmayı bilebilseler.
Marketlerde kasanın yanındaki tuzaklar gibi öyle renkli, öyle gizemli aldatıcılar var ki.
Doğru, "Her şey zaman içinde rayına girecektir." kuşkusuz. Keşke onların hızına ulaşabilsek, kırmadan, incitmeden, hep birlikte gerekli önlemleri alabilsek.
Aynı güzel, içten dileklerle kucaklıyorum sevgili Esin.
yeni kuşaklar nadiren kitap okuyorlar.
YanıtlaSilBöyle bir genelleme ne derece doğru olur , bilemiyorum Derin. Çocuklar ve gençler arasında da çok hızlı ve nitelikli kitap okuyanlar var. Kitap fuarlarında da bu durumu gözlemek mümkün.
SilTabii her yerde olduğu gibi, çok farklı yönlerde ilgi duyan, kitap okumayı zaman kaybı sayan gençler de var ne yazık.
Bu konuda senin, çok yönlü olduğunu biliyoruz. İlgi duyma, benimseme ve alışkanlıklar çok küçük yaşlardan başlıyor.
İyi okumalar.
Emeğinize sağlık çok önemli bir konuya değindiniz.Ben Nedret 3 kızım da mesleklerin haricinde hâlâ kitap okuyorlar, ama çocukları ……
YanıtlaSilYorumunuza yanıt verirken bilgisayar kesintiye uğradı Nedret Öğretmenim. Yarın yazacağım, bağışlayın.
SilYorumunuzu görünce nasıl mutlu oldum sevgili Nedret Öğretmenim. Tüm emek ve çabalarınızla topluma kazandırdığınız yüzlerce meslek sahibi genç gibi, kendi çocuklarınız; 3 kızınız iyi ki Tıp Doktoru oldular. Aldıklarını bir vefa borcu gibi hastalarına en yararlı, en verimli biçimde sunuyorlar.
SilSiz görevinizi tamamladınız, bayrağı onlara teslim ettiniz. Zaman öylesine hızlı akıyor ki, gençler de duruma ayak uydurmakla meşguller.
Bir düşünür ne güzel ifade etmiş; "Çocuklarınıza kök ve kanat verin." Gün geliyor, kanatlanıp yuvadan uçuyorlar. Onların yavruları da zamana uyarak kendi rotalarına giriyorlar. İçlerindeki cevher, mutlaka zamanla ortaya çıkacaktır. Hiçbir şey eskisi gibi olmuyor elbette. Onlar yapay ortamlarda kendilerini deniyorlar. Hayatı daha da kolaylaştırma çabası, bazen hayal kırıklıklarına da yol açabiliyor. Çağ, onların çağı, yolları açık, uygulamaları net ve kolay olsun. Z kuşağı, teknolojiye zihinsel ve görsel uyarıcılarla uymaya çalışıyor. Zaman yarışında kitaplar da ses ve ışık hızıyla algılanıyor. Seçimlerini doğru yapanlar kazançlı çıkacak.
Rahmetli İsmail Şen Öğretmenimizi, sizi, çocuklarınızı her zaman saygı ve sevgiyle anıyoruz.