30 Haz 2021

ÇARESİZLİK...


Dünya büyük,

Çocuklar küçük

Dünya saldırgan,

Çocuklar savunmasız...

Sevgi, ilgi saklanmış kuytu köşelerde

Kötülük, utanmazlık, hainlik

Apaçık her yerde

Çocuklar masum,

Çocuklar saf ve temiz,

Maskelerden habersiz,

Art niyetsiz

Güçsüz, korunmasız

Her şeyden habersiz...

Kuşlara el salladılar çaresiz

Uçup gitti kuşlar

Uçurtmalar çok uzaklarda

Gökyüzü masmavi

Bulutlar bembeyazdı.

 Ansızın kapkara oldu dünya 

Hayaller kabuslarla buluştu...

Bağıramadılar, koşamadılar,

Kaçamadılar.

Salıncaklar bomboş havalandı,

Adaletin terazisi bile kırıldı,

Onaramadılar...

Makbule ABALI





27 Haz 2021

KAZANMAK YA DA KAYBETMEK...


Yaşam boyu ne çok sınavla karşılaşıyoruz. Her sınav bir deneme, bir test. Sabrımızı, yeteneklerimizi, uyumumuzu, başarma gücümüzü ölçüyor. Sonuçta kazanmak ya da kaybetmek, yerimizi, yönümüzü, geleceğimizi belirliyor. Duruma göre kazançlar veya kayıplar bazen iç içe yaşanıyor.

YKS'nin (Yükseköğretime Kabul Sınavının) ilk oturumu dün yapıldı. İkincisi bugün yapılacak. Sınava girenleri neler bekliyor, mezun olup diplomalarını aldıklarında nelerle karşılaşacaklar, nerelerde olacaklar? 

Ülkemizde 207 üniversite var. Eğitim sistemimize yeni bir bakış açısı gerekli. Adayların sınav başarıları, ders ortalamaları her yıl daha da düşüyor. Bu sınavda da heyecanını yenebilen, bilgisini iyi değerlendirebilen adaylar kazançlı çıkacak. Sınav başarıları her yıl daha da düşüyor. 3 yanlışın bir doğruyu götürdüğü sınavda 2018'de 41 bin, 2019'da 15 bin, 2020'de 38 bin aday sıfır puan almış. 

Sadece 4 yıllık bölümler değil, iki yıllık Meslek Yüksekokullarından da iyi yetişmiş nitelikli ara elemana nasıl da ihtiyaç var. Hangi okuldan mezun olursa olsun, mezuniyetten sonra fark yaratan gençler daha kazançlı çıkıyorlar. Bilgi dağarcığına ekleme yapanlar, kendine güvenenler, kaliteli bir kursa katılıp kendini geliştirenler Ayırt ediliyorlar. Böylesine zor hayat koşullarında kazanmak için çok mücadele gerekiyor.

Geleceğimiz, güvencemiz, umudumuz olan gençlerin hayallerini gerçekleştirmelerini diliyor, yolları açık ve aşılabilir  olsun diyoruz.

Makbule ABALI



 

10 Haz 2021

ZAKKUM ÇİÇEKLERİ


Caddelerde, parklarda, sahillerde, bahçelerde, çiçeklerin yetiştiği her yerde görürsünüz onu. Akdeniz iklimine özgü bir çiçektir. Mersin'in Temmuz Ağustos sıcaklarında bile solmuş göremezsiniz onu. Susuzluğa dayanıklıdır. Renk renk açar; Beyaz, kırmızı, pembe, bordo.

Güzelliğine aldanıp da elini uzatanı, dalından koparanı yakar adeta. Zehirli bir bitkidir. Kesince içinden sütü akar. İnsanlara benzetirim bazen. Dış görünüşüyle aldatıcı, dili adeta zehir akıtan insanlar gibidir. Bir zamanlar zor bir hastalığın tedavisinde adı çok geçmişti. Sonra sanırım patent alınamadı. 


Hep endişe ederim, zehirli olduğunu bilmeyen için tehlike yaratmaz mı? Ama yöre insanı tehlikeli otlardan uzaklaşmayı bilir. Buranın dağ köylerinde bitkilerin zehirli olup olmadığını ayırt etmenin bir yöntemi vardır: Ot yiyen hayvanlar o bitkiye yaklaşmıyor, yemiyorlarsa anlaşılır ki o bitki zehirlidir. 

Oysa insanlar iyiyi, kötüyü, zararlıyı, zararsızı o kadar net ayıklayamıyorlar. 

Makbule ABALI


 

7 Haz 2021

AĞAÇ EV SOHBETLERİ -94

                         


 STRES

Stres sözcüğünün karşılığı sözlüklerde şöyle açıklanıyor: Travma, heyecan, korku, duygu değişimi vb. etkenlerin organizmada, iç organlarda ve metabolizmada oluşturduğu bozuklukların tümü. Stres bazen dışa yansıyor, bazen içe atılıyor. 

Son zamanlarda toplu taşıma araçlarında veya değişik yerlerde rastlamışsınızdır; Oturduğu yerde bacakları titreyen, tırnaklarını kemiren insanlar, çeşitli korkular yaşayanlar, panik atak geçirenler, çocuklarda öfke ve ağlama nöbetleri, ilgi çekmek için karın ağrıları...

Zaman zaman çok sakin insanların olaylar karşısında değişerek sinirli, öfkeli bireyler haline dönüştüklerini gözledik. Uzun süreli evde kalmak bedensel rahatsızlıklara, yürüme güçlüklerine yol açtı. Uzun süreli stres öfke patlaması yaşatabiliyor, bedende gerginlik yaratıyor, organizmada tahribatlara neden oluyor. Sonuçta nedeni psikolojik olan bedensel hastalıklar( Psikosomatik Hastalıklar ) ortaya çıkabiliyor. Bu hastalıklar çeşitli alerjiler, zona, mide ve kalp hastalıkları, diyabet, ruhsal bozukluklar, fobiler, kaygılar, kuşkular oluşturuyor....

Ne güzel bir sözdür: "Gözyaşı halinde boşaltılamayan sıkıntılar, vücutta başka organların ağlamasına sebep olur." İnsanoğlu hayatta her şeye alışıyor; Açlığa, acıya, sıkıntılara, olumsuzluklara. Elbette hepimizin dayanma gücü farklı. Ama pes etmek değil, mücadele etmek gerekiyor.

Ekonomik sıkıntılar, eğitim çıkmazları, gelecek kaygısı, ülke sorunları il ilgili kaygılarımız, çaresizliklerimiz hepsi stres yaratan durumlar. Korona yüzünden ülkemiz dahil birçok ülke adeta toplu stres sınavından geçti. Bireysel olarak pek çoğumuz bu sınavda geçersiz not aldı. Maddi- manevi büyük yaralar alan insanlarımız oldu. Sağlık personeli, küçük esnaf, asgari ücretliler, üreticiler haklı olarak duruma ayak uydurmakta zorlandılar.

Ama biz dayanıklı bir milletiz. Yıllarca ne engelleri, olumsuzlukları aştık, nelere göğüs gerdik. Elbette bu zor günleri de atlatacağız. Aydınlık, güzel, ferah günleri nasıl da özledik. Stresten kurtulmak zaman alıyor tabii. Güvendiğiniz bir arkadaşla sohbet, sakinleştirici bir müzik, açık havada yürüyüş, okumak, yazmak, doğal gıdalarla beslenmek , spor yapmak, hobilere zaman ayırmak yararlı etkinlikler.

Kişisel olarak  bir değerlendirme yaptığınızda çevrenizde ya da kendinizde gördüğünüz stres kaynaklı rahatsızlıklar nelerdi, bunların nasıl üstesinden geldiniz?

Makbule ABALI  

 ucunkuslar.blogspot.com

 


6 Haz 2021

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ -5 Haziran


Dört mevsim aynı anda yaşanır ülkemizde

Yağmur yağarken doluya çevirir bir anda

Yeşille mavi birbiriyle buluşur,

Kol kola girer adeta çiçeklerle ağaçlar,,,

Bir yörede kardelen baş verirken 

Kayaların arasından bir sarı çiçek açar.

Lavanta tarlalarının içinden geçer,

Papatyalardan taç örer çocuklar.

Yediveren gülleri uzanır semaya doğru

Kalpten kalbe yol bulur

Kaktüsler bile....

Makbule ABALI

NOT: Dünya Çevre Günü'nde ikinci şiirim olumsuzlukları dile getiriyor.

                         


 DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ(5 Haziran )

Çocuklar günlerce çevre temizliği yaptılar ;

Daha temiz bir dünya özlemiyle

Atıklar toplandı parklardan, sahillerden

Oysa denizlerin içi salyalı balıklarla dolmuştu.

Yılların sanayi atıklarıyla...

Kuşlar, balıklar, çocuklar çırpınırken 

Ses duymadı hiç kimse,

Ses vermedi hiç kimse...

Makbule ABALI