Bu günlerde Tarih ve Sosyoloji kitapları, "başucu kitabımız" olmalı, tekrar
tekrar okunmalı, yeniden hatırlamalı geçmişteki hataları, pişmanlıkları, yanılgıları ... Toplumsal belleğimiz öylesine zayıf ki ...
Acaba yöneticilerimizin elinde, yakın geçmişimiz'i gösteren bir "büyüteç" ya da"dev ayna" olmadığı için mi yanlışlara düşüyorlar... ?
İradesini kullanamayan insanlar, sonuçta "başkalarının" elinde birer kukla haline dönüşebilirler. "Bağlı olmak" değil, "bağlanmaktır" kaderleri...
Çeşitli elektronik araçların bir kumandası var: Kumanda elinizdeyse yönetim sizde, oysa "insan" ; düşünen, konuşan canlı bir organizma , kumandası, "beyin"... Beyin ölürse bitkisel yaşam'a giriyor insanoğlu... "Robot insan" bile sayılmıyor.
Eleştiri gerçekten zor iş : Neyi alkışlayıp, neyi kınayacağımızı bilmezsek ; bu tutum karşımızdakine "yarar" yerine "zarar" verebilir...
Selam vermeyi; Eğilme, bükülme ya da diz çökme haline getirirsek, belimiz bir daha doğrulamayabilir...
bir de; biraz ne istediğini bilmek galiba, biraz da konuşabilmek...
YanıtlaSilo da herkesin harcı değil bu ortamda...
Keşke, "uygun" ortamlarda, "uygun" bir dille, hoşgörüyle, anlayışla konuşabilsek...
YanıtlaSilbelkide yöneticiler ellerindeki büyüteci yada dev aynayı kullanmayı bilmiyorlardır , bazen herşey önümüzdedir ama nasıl kullanacağımızı bilemeyiz....
YanıtlaSilbağlanmak güzeldir ama esiri olmadıkça...