21 Oca 2014

KADER Mİ...?


Bir Kader daha kaderine yenik düştü. Kayıp gitti aramızdan. Nüfus cüzdanına göre henüz 14 bile olmamıştı. Ne derece doğrudur bilinmez, uzmanlar kemik yaşının 16 olduğunu söylediler. Kocası "Ben onu 18'inde sandıydım" diyor. Kader ailenin 8 çocuğundan biri. Annesi de erken evlenmiş. İlk doğumunu kaç yaşında yaptı, zaman içinde başka çocuğu olur muydu, bilinmiyor. Bilseydi bu durumlar yaşanır mıydı, o da bilmiyor. 

Kader'in adı Kader değil de Sevinç, Neşe, Hayat ya da Umut olsaydı kaderi değişir miydi acaba? Neden Kader...? Kadere teslim olmak ya da kaderine razı olmak daha mı kolaylaşıyor böylece? Belki adı değişse de yazgısı değişmeyecekti. 
Kader nüfus cüzdanına göre 2000 doğumlu. Okula 5. sınıfa kadar gitmiş. Kocası 8. sınıftan ayrılmış.Sorulduğunda şöyle diyor; "İkimiz de okuma-yazma biliyorduk." 

Kader'in öğretmeni, okul arkadaşları evlendiğini, çocuk sahibi olduğunu öğrendiler mi acaba? İlk tepkileri ne oldu?  Doğumu kim yaptırdı? Yörede Ana- Çocuk sağlığından kimler sorumluydu, sağlık ocağı, ebe var mıydı? Dini nikahı kıydıran din adamı ya da muhtar Kader'in yaşını biliyor muydu? Kimler Kader'i evlilik, çocuk bakımı, gebelik, lohusalık hakkında bilgilendirdi? Yoksa Kader her şeyi önceden biliyor mu sandılar? Hayatın içinde bir "evcilik oyunu" gibi mi düşündüler? 

Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye'de halen 182.000 çocuk gelin olduğundan bahsediyor. Bu sayının gerçekte çok daha fazla olduğu da söyleniyor. Kader acaba bu sayının dışında kalıp da sayılamayanlar arasında mıydı? 1. çocuğu henüz bebeklikten çıkmadan o ikinci çocuğuna hamileydi.İkinci çocuk 7 aylık ölü doğdu. Kader bir gün vurulmuş olarak ölü bulundu. Nasıl öldüğü henüz açıklanmadı. 

Kader'in doğumunu, evliliğini,anneliğini kimseler bilmedi, kimseler duymadı. Ama zamansız ölümünden herkes haberdar oldu. Keşke varlığından daha önce haberdar olsaydık, bu denli önemser miydik acaba? Kader eğitimden ne kadar yararlandı bilemiyoruz. Okulda olması gereken yaşlarda, o bir başka dünyada, iyi bir eş, iyi bir anne olmaya hazırlanıyordu. Zaman yetmedi, gücü yetmedi. Ölümünden öğretmeninin, arkadaşlarının haberi oldu mu acaba...?

Kader'in ölümünden sonra belki bir süre anne-babalar, öğretmenler, ebeler, muhtarlar, din görevlileri daha dikkatli ve titiz olacaklar. Ama ne kadar süre...? Sonra yine unutacağız her şeyi. 18'ine gelmeden yeni çocuklar gelin edilecek, yeni öyküler yazılacak, yeni dramlar yaşanacak. İstatistikler her yıl artan sayılarla yeniden düzenlenecek. Ne zamana kadar...? Kader'in annesi erken evlilikleri normal buluyordu. O da erken evlenmiş.Annesinin ve anneannesinin yolundan gitmemesi için Kader'in kızına kim yardımcı olacak, hangi kişi ya da kurumlar sahip çıkacak? Kadersizler kervanına katılmaktan onu kim koruyacak?

Okullarımızda ilk yıllardan itibaren çocuklarımızı soru sormaya, cevap almaya,olayları neden-sonuç ilişkileri içinde düşündürmeye çalışsak yeni Kaderler'in yazgısı değişir mi acaba? İlk dönemde okutulan Hayat Bilgisi Dersleri var. Gerçek hayatın ta kendisi. Güncel hayatla ilgili olarak "evimiz ve ailemiz, çevremiz, okulumuz, sağlığımız, trafik..." gibi üniteler içeriyor. Kafası çalışan, çocuklara yararlı olmak isteyen idealist bir öğretmen, bu dersi nasıl da uygun işleyebilir. Oysa ne yazık, bazen okuma-yazmayı, saymayı bile tam öğretemiyoruz. 
Ayakta kalmayı, doğru düşünmeyi, doğru kararlar vermeyi öğretebilsek...



4 yorum:

  1. İsterseniz bloga gelip yazıyı son yorumlarla beraber bir kez daha okuyun ve deneyin.
    Az önce bir arkadaş da sıkıntı yaşadı ama başardı.
    Bence Ayarlar-->Temel sayfasında gördüğünüz blog adresinizin hemen yanındaki ''Düzenle'' yi atlıyorsunuz sanki..Oradan bir kez daha Düzenle'yip Kaydet'meyi deneseniz?
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. İnanın defalarca denememe rağmen olmadı. Neyse o haliyle kalsın.
    Çabanıza çok teşekkür ederim. Selam-sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Öğretmenim , yine de değişmezdi kader gibilerin kader 'i. Çünkü sadece kaderin değişmesiyle olacak birşey değiş malesef başındakilerin zihniyetinin değişmesi gerekir o da çok zor çünkü bu tür insanlar malesef " böyle gelmiş böyle gider " diye kısır bir düşünceye sahip ve yeniliği kabul edemeyen insanlar . ......

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben eğitimle (Ama öğretmenle birlikte yöre insanı üzerinde etkili olabilecek insanlar da... muhtar, yaşlılar, din görevlisi...) çok şeyin değişebileceğine inanıyorum sevgili Çağrı. Zaman alacaktır tabii ki . Eğitici filmlerin, dizilerin bile çok etkisi olabilir.

      Sil