18 Ara 2014

KAZANDIKLARIMIZ YA DA KAYBETTİKLERİMİZ...



Bazı öyküler vardır, gerçekten yaşanmıştır dünyanın bir yerinde. Dilden dile söylenir, unutulmaz bir ders gibidir. Yıllar önce okumuş, çok etkilenmiştim. Olay İsveç'te geçiyor. Bilindiği gibi İsveç  dünyanın en uygar ülkelerinden biri. Ülkelerin "mutluluk" sıralamasında en üst sıralarda. Ekonomik yönden kişi başına düşen gelir düzeyi çok yüksek. Manevi değerler sıralamasında; dürüstlük, yasa ve kurallara uyma, güvenilirlik gibi değerlerde  üst sıralarda. Eğitim- öğretim düzeyi  pek çok ülkeden daha yüksek.

Bu ülkede bir gün bir yılbaşı öncesi, oyuncak satan büyük bir alışveriş merkezinde bir olay geçiyor: İki genç arkadaş mağaza yöneticilerine  bir oyun oynamaya karar veriyorlar. Kimsenin haberi yokken mağazanın anons merkezine geçiyorlar ve bir duyuru yapıyorlar: "Yılbaşı öncesi alışveriş merkezimiz müşterilerimize bir jest yapmaya karar vermiştir. Herkes 10 dakika içinde istediği oyuncağı para ödemeden alıp götürebilir."

Alışveriş merkezi bir anda karışır, mağazalar talan edilir. En pahalı oyuncaklar da götürülmüştür. Yöneticiler şaşkına dönmüşlerdir.Oysa dışarı çıkan müşteriler ve çocuklar nasıl da mutludurlar. Kısa bir düşünme devresinden sonra yöneticiler bir deneme yapmaya karar verirler; Yeni bir anons yapılır, kötü niyetli kişilerin oyununa geldikleri dile getirilir. Para ödemeden, haksızca alınan oyuncakların geri getirilmesi istenir. Bir gün içinde alınan bütün oyuncaklar iade edilir. Sadece kötü şakayı yapan iki kişinin aldığı iki oyuncak geri gelmemiştir. 

Bu olayda kim kazandı, kim kaybetti diye düşünüldüğünde kaybeden belki sadece iki kişidir. Herkes kazançlıdır, çocuklar hayatları boyunca bu olayı unutmayacaklardır. "Hak etmedikleri bir şeyi almamaları gerekir. Bedelini ödemeden bir şey alınmamalıdır. Yanlış davranıştan dönülmesi gerekir."
Dünyanın her yerinde çocuklar yaşayarak öğreniyorlar. Onlara ancak örnek davranışlar sergileyerek kalıcı davranışlar kazandırılıyor.


2 yorum:

  1. Rahmetlik Annem 7 yaş terbiyesi çok önemli derdi nedenini de şöyle açıklardı..7 yaşına kadar çocuğun özünü ailesi oluşturur okula başlayınca çevreden etkilenmeye başlar..biz büyükler kendi çocuklarımıza örnek olurken çevremize de örnek olmalıyız ..Kitabınız nihayet geldi dün akşam ..henüz başlamadım sevgili makbule öğretmenim..sevgi ve dostlukla..

    YanıtlaSil
  2. Sevgili annenizi saygı ve rahmetle anıyorum. Gerçekten çok haklı, çocuk kişiliğinin temelini ailede alıyor. Sonra bu temel üzerine toplum eklemeler yapıyor. Ancak ne yazık toplum bir değerler karmaşası yaşıyor. Ne iyi, ne kötü, ne doğru, ne yanlış tam algılanamıyor.
    Kitabın elinize geçmesine çok sevindim. İnternet satışı az sayıda olarak başlamış. Kitap yıllar öncesinden yazılarımı da kapsıyor. Çok içimden gelerek yazdım. Branşım Pedagoji-Psikoloji olunca hayatın içinden insanı ilgilendiren her konuyu işlemeye çalıştım. Kitap karışık bölümler halinde de okunabilir.
    Okuduktan sonra değerlendirmeleriniz beni çok mutlu eder.
    Sevgi ile-dostça.

    YanıtlaSil