20 Mar 2021

SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARDAKİ KADINLAR...




Kadın cinayetleri 2002-2009 yılları arasında yüzde 1400 arttı.
2014'ün ilk 10 ayında 255 kadın cinayeti işlendi. (Gazeteler)



Sayıları azalacağına giderek kabarıyordu,
İstatistiklere her gün yeniden bir kişi ekleniyordu
Bir kadın cinayeti daha, bir daha, bir daha...
Bazen bıçak, bazen silah, bazen sopalarla.
Sığınma evine yetişemeden baba evine sığındığında,
Bazen kocası, bazen babası, bazen kardeşi, bir yakını.
Kadınlar hep aynı; ezik, güçsüz, çekingen,
Kadınlar naif, hassas, kırılgan...
Karşı taraf güçlü, kaba, acımasız.
Her şey bir anda olup bitti, birkaç saniyede,
Bir öfke patlaması, bir duygu boşalması...
----------------------------
Bir ömür daha tükendi,
Bir kadın daha konu oldu haberlere,
Cansız bedenlere bir tane daha eklendi.
Kadınlar teker teker yerlerini aldılar,
Siyah-beyaz soluk fotoğraflarda...

Bu şiiri 2Şubat  2015 yılında yazmıştım. "Kadınlar Yaşasın" diyerek...
Daha sonra İstanbul Sözleşmesi bir umut olmuştu. Oysa...

Makbule ABALI



8 yorum:

  1. 2013 yılında 12 bin 946 şiddet olayı gerçekleşmiş ve ne kadar ilginç ki bunun 1213 kişisini İzmir oluşturuyor ve bunun akabinde Bursa geliyor 828 kişi ile ardından Ankara 809 kişi ile, bu böyle uzar gider. 2014 de en çok cinayet işlenen beş il arasında İstanbul, İzmir, Diyarbakır Antalya ve Gaziantep gelmiş. Ne yazık ki hala kadına şiddet var en gelişmiş şehirlerimizde bile.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayılar çarpıcı ve ürkütücü gerçekten.Sanırım o sayılar genel şiddeti belirtiyor. İnsanın içi acıyor.
      Bu ülke nasıl bu hale geldi diye düşünüyorum zaman zaman. Bu kadar merhametsiz, öfkeli, kontrolsüz değildik.
      Sayının büyük şehirlerde daha yüksek çıkması belki göçlerle açıklanabilir diye düşünüyorum. O şehirlerimizde daha yoğun bir nüfus var ve genellikle elverişli şartlarından ötürü yerleşim yeri olarak düşünülüyor.
      Dileriz şiddet olayları tümden son bulsun. İnsanın insana eziyeti bitsin artık...

      Sil
  2. Ne güzel dile getirmişsiniz Makbule Hanım 'cığım ,dilerim çok okuyanı olur da bir ders alır...Her türlüsüne şiddetle karşı olduğum şiddet;kadına yapıldığında canım yanıyor,zaman zaman caresiz ve umutsuz oluyorum...Yurdumuzda köy şehir eğitimli eğitimsiz hiç fark etmiyor kadına yöneltilen şiddetin her türlüsü ,sevgi eksikliği giderilmedikçe sonu gelmez...Sevgi ,sevgi,sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Çok teşekkürler. Kadın duyarlılığıyla, insan duyarlılığıyla konuya geniş açılı bakmaya çalışmak... Haklısınız, aynı olayların benzer biçimde tekrarını gördükçe hepimizin içi acıyor. Toplumun her kesimine dalga dalga yayılıyor şiddet.Önlem almada sanırım hepimize rol düşüyor. Aile eğitimi, gençlerle söyleşiler, yasalarda caydırıcı değişiklikler... Çare arayışı hep sürmeli.Sevgi dağıtımında da yetersiz kaldık belki.
    Dostça-sevgiyle...

    YanıtlaSil
  4. Geçen gün bir blog da görmüştüm kadın cinayetleri için bir sayaç oluşturulmuş..çok ilgimi çekti bir o kadar da üzüldüm ..İnsanın insana yaptığını izah edemiyoruz bu kadar vicdansızlık karşısında dilimiz tutuluyor.....sevgisizlik hoş görüsüzlük egolarımızı tatmini sonucu şiddetin dozuda gittikçe artıyor ..şiddete son verilerek çevremize sevgi saçılan günler görmemiz dileğiyle sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. şiddetin dozu giderek artıyor ve ne yazık sanki toplum bunu kanıksıyor. Zamanla her şeye alışıyoruz. Sanki görmüyor, duymuyoruz. Gazetelerde 3. sayfa haberleri hep şiddet, ölüm üstüne.
      Aynı içten dileklerle, daha güzel bir dünya umuduyla...
      Sevgiyle-dostça.

      Sil
  5. Bu cinayetlerin artışındaki en büyük nedenin ''geçim sıkıntısı'' olduğu görüşündeyim. ama nedense bunu belirtmek yerine saklıyorlar. Üretilmiş bir çözüm var mı? ''Ülke gül çiçek ne de olsa. Herkes en az 3 çocuk yapsın, keyfine baksın'' diye bir tablo sunarsan bu cinayetler katmerlenerek büyüyecek, yeter artık!

    Güzel dizelerinizle can vermişsiniz bu iç acıtan soruna.
    Kaleminize sağlık.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız; Ekonomik kaygılar, geçim sıkıntısı büyük etken. Bir de adetler, gelenekler, namus davası cinayetleri var.Bazen hamile eşine, çocuklarının annesine acımasızca kıyabiliyor.
      Neyse ki son günlerde birkaç mahkemede caydırıcı nitelikte cezalar verildi. Yeterli değil tabii. Kadının toplumdaki yerini kim, nasıl belirleyecek ? Sığınma Evleri bir çözüm müdür?
      Toplumsal sorunları dile getiren şiirlerimi çok içimden gelerek yazıyorum. Beğenmenize sevindim.
      Selam-sevgiler.

      Sil