İnce ayar yapılmış bir zaman makinesi gibi. Ya da dakik bir saat gibi mevsimleri gösteren ve zamanı gelince sinyal veren canlı bir guguk saati gibi. Aslında Güneyde baharın müjdecisi badem ve erik ağaçlarının ince, narin çiçekleridir. Kuru dallar arasından önce onlar gülümser, sonra ağaç bir anda donanır.
Ama asıl benim söz etmek istediğim sihirli çiçekler, narenciye çiçekleri. Güzel görüntüleri ve keskin kokularıyla onları fark edince bilirsiniz ki artık bahar kapıdan görünmüştür. Yapılaşma, betonlaşma yüzünden ağaçlar kesilmeden önce çok daha fazla ağaç vardı. Doğal olarak onca ağaçtan gelen koku tüm cadde ve sokaklara yayılırdı.
Bahçeler azaldıkça ağaçlar azaldı, doğaya sevgi azaldı, çok şeyin tadı ve anlamı değişti. Kokular bile birbirine karıştı. Gene de o kokuya alışkın olan bir insan, narenciye kokusunu ayırt eder. Yasemin ve lavanta, hanımeli henüz ortalıkta yokken, kokularını çevreye yaymamışken bütün güzelliğiyle narenciye çiçeklerinin kokuları kaplar etrafı. Öncülük onlardadır.Evde bir vazoya konduğunda bütün ev mis gibi kokar.
Bazen kış biraz uzun sürse, bahar gecikse bile; en büyük müjdeyi tüm güzelliğiyle, beyaz dantel gibi çiçekleriyle, turunç, limon, portakal ağaçları verir. "Bahar geldi, artık yenilenin, değişin" der sanki. Mis gibi kokuyla ferahlar, yolunuza daha zinde, daha sağlıklı devam edersiniz. Böyle rahatlatıcı kokuların insanın ruh sağlığı üzerinde terapi etkisi var. Ancak zamanla ağaçlar kesilip yerlerine binalar dikildikçe herkesi mutlu eden kokular da azalıyor.
Makbule ABALI
O mis kokuların arasında oturup bir bardak çay içmek gerek :)
YanıtlaSilYorumunuza cevap yazmıştım, yayınlanmamış, nedenini anlayamadım. Cevapsız bırakmak istemedim, tekrar yazıyorum. Bloğuma hoş geldiniz.
SilUzaklıklar yakın kılınabilse çayı ben ikram etmek isterdim. Umarım bir gün olur.
Sevgiyle...
Ah keşke doğaya saygıyı ağacı korumayı biraz olsun becerebilseydik:(
YanıtlaSilne güzel yazmışsınız,
sevgiler,
O güzel ülkemizi durmadan kesip biçiyoruz.Çocuklar pek çok ağacı, meyvesini, çiçeğini tanımıyorlar.Doğa isyan ediyor.
SilEski okul şarkılarında bile ağaçlar, ormanlar vardı.
Sevgiyle...
kesinlikle, bizim burada başladı bile yol kenarlarında, turunç ağaçları var. nasıl mis kokular sarıyor etrafı anlatamam.
YanıtlaSilTurunç, narenciyenin adeta babası. O güzelim kokular herkese nasıl da iyi geliyor.İtalya'da o kokuları barındıran defterler satışa sunuluyormuş.
SilSevgiler...
Yüzde yüz haklısın Makbule'ciğim, bazen bir minik kavanozdaki naneyi koklamak bile mutluluk veriyor, keşke etrafı bu söylediğin ağaçlarla dolu, bahçeli evlerde otursak...:((( taş, beton ve insanı hasta eden kokularla dolu apartmanlarımız..:(
YanıtlaSiliçim açıldı okurken bile:) kalemine sağlık...:)
Keşke... Evler tek veya iki katlı olsa, bahçelerden güzel kokular yayılsa, ruhumuz, gözlerimiz o güzelliklere doysa. Nane, fesleğen gibi doğal kokuları ben de çok seviyorum.
SilÇok teşekkür ederim. Ne güzel bir yorum.
Ne de güzel ifade etmişsiniz bahçemde uzakta olmama rağmen, yazınızı okurken kokuları hissettim. O kokular bahardır, sevgidir, huzurdur ve yaşamdır. Keşke herkez o çiçekleri ağacında görüp o kokuları içlerine çekmiş olsa ........
YanıtlaSilSevgiler.
Doğanın yeniden doğuşu, yeniden canlanışı olan baharı çok seviyorum. Bahar, kokularıyla, renkleriyle herkese pozitif enerji yüklese keşke. Ve o enerji dalga dalga hepimize yayılsa...
SilGüzel yorumunuza teşekkür ederim. Sevgiyle.
Merhabalar.
YanıtlaSilBir bahar kokusunu daha bizlere yaşattığı için, bizleri yaratan Mevla'ya hamd ve senalar olsun. Kim bilir, geçen yılın bahar kokusu, kimlerin son bahar kokusuydu. Ve yine kim bilir, bu bahar kokusu kimlerin son bahar kokusudur.
Baharlar taze bir başlangıçtır, her yeni doğan bir gün gibi. Baharı, ben en çok salkım söğüt ağaçlarının yeşilinde bulur ve severim. Benim memleketimde narenciye ağaçları olmadığı için bu kokudan mahrumum.
Çok güzel bir paylaşımdı, satırlarınızı okurken, ben de kendimi narenciye bahçesinde ve o kokusunu hiç tatmadığım narenciye çiçeklerinin yanında hissettim. Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
Bazen ben de düşünürüm; Gelecek yıl bu güzellikleri kimlerle paylaşacağız? Hangimiz bir dahaki yıl nerelerde olacağız, nasıl olacağız. Sanırım o yüzden yaşadığımız her anı değerlendirmek gerekiyor. Yaylada bir tane salkım söğüt ağacımız var. Gecikmeli bir baharla yazın açar. Çiçeği olmasa da görüntüsü bile insanın içini açar.
SilGüzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Sağlıklı, huzurlu günler dilerim.
Okurken burnuma kokusu geldi sanki:) insan doğadan uzaklaştıkca mutluluğundan da uzaklaşır
YanıtlaSilOnu hissettirebilmişsem ne mutlu bana.Ben de doğayı çok seviyorum, doğayla baş başa yaşamanın insanı mutlu ettiğine inananlardanım.Aynı görüş ve düşüncede olanlar keşke çoğalsa.
Sildikkat çektiğiniz konular ve bunu doğayla bağdaştırıp paylaşmanız ne kadar da güzel okurken rahatladığımı hissettim.
YanıtlaSilsevgiler.
Doğa her yönüyle o kadar güzel ve büyüleyici ki. İnsanlarda, bitkilerde ve ağaçlarda birbirini çağrıştıran çok detay var. Böyle düşününce mutlu oluyorum.
SilGerçek doğal ortamda bulunmak öylesine iç açıcı ki. Teşekkür ederim. Sevgiler.
Kendimi buraad buluvermişim. Bahar kokusu bir anlamda yeniden dirilişin sura iflenmesi gibidir. Yeryüzü yeşerir. Canlanır her taraf. Hangi koku sizin hayatınızda etkin yeri vardır deseniz, hanımeli derim. Köydeki evimizin duvarları tamamen hanımeli kaplı idi. Evimiz yamaçta olduğu için hafif bir rüzgar esimi bütün köy hanımeli kokusunun etkisi altında kalırdı. İstanbul'da ad nerede bir kapı üzerinde dallarını sarmış bir hanımeli çiçeğini rastlasam; yeniden çocukluğumu yaşamış gibi hissediyorum.
YanıtlaSilHoş geldiniz. Yeni bir canlanmayı, değişimi, uyanmayı, dirilişi vurgulayan bahar hep bana mutluluk vermiştir. Çok kişinin de baharda yeni bir enerjiyle donandığını düşünürüm.
YanıtlaSilDoğru, hanımeli de insanı rahatlatan, adeta mutluluk esintileri yayan bir koku.
Çocukluktaki kokular insanı yaşamı boyunca etkiliyor, unutulmuyor gerçekten. Keşke çiçek seven, eken insanlar azalmasa.
ne güzeldir o mis kokuları.. doğanın sesi,doğanın var oluşu hep bir başka..
YanıtlaSilOnca karmaşa arasında neyse ki doğanın sunduğu güzellikler var. İnsan ruhuna iyi geliyor.
SilAkdenizli hatta Antalyalı biri olarak beni memleketime götürdünüz. Tam da annemden oraların mis havasından haber aldığkm bugünde koşup gitmek istedim inanın:) doğayı hala düşünen insanlar olması beni mutlu ediyor. Çok hoşuma giden bir yazıydı teşekkürler. Takipteyim sizi. Bana da beklerim:)
YanıtlaSilNe güzel, içtenlikle yazılmış bir yorum. Güney kentleri bu sıralar çok güzel gerçekten. Belki bir gün buralara da koşup gelmek isterseniz beklerim.
SilBloğunuzu hemen ziyaret edeceğim, sevgiler.