Geçmişte bize bir konuda eğer haklıysak, hakkımızı uygun biçimde istemenin önemli olduğu vurgulanmıştı. Ailemiz, öğretmenlerimiz hep haklıyı, doğruyu savunurlardı. Kimseyi aşağılamadan, onurunu zedelemeden ama konuşarak, dinleyerek, anlatarak, nedenleri açıklayarak anlatmalıydık haklılığımızı. Yoksa haklı iken haksız sayılabilirdik. Öyle yapmaya çalıştık.
Şimdilerde eğitim-öğretimde bazı uygulamalar, haksızlıklar, kişiliği hedef alan yanlış davranışlar biz eski eğitimcileri şaşırtıyor, üzüyor, can yakıyor. Düşünüyorum da; unutamadığımız öğretmenler asla bol not veren, taraf tutan öğretmenler değildi. Özellikle ayrım yapmayan, hak yemeyen, davranışlarıyla örnek olan, öğrenciye sevgiyle, hoşgörüyle yaklaşan öğretmenlerdi. Örnek davranışlarla ailede veya okullarda yetişen çocuk ve gençler yetişkin olduklarında da yasalara uygun davranan, başkalarına zarar vermeden haksızlıklara karşı çıkabilen birer birey oluyorlar.
Ben "Ama neden- niçin " diye soran-sorgulayan, araştıran çocukları çok seviyorum. Merakımızı uygun şekilde sormalı ve cevap aramalıyız.
Toplumda üst düzeyde görev alan yetkililer de böyle düşünmez mi acaba? Neden takdir-teşekkür almış, eğitime gönül vermiş öğretmenlerimizin ansızın görev yeri değiştirilir? Neden öğrenciler öğrenim gördükleri köklü okullardan alınıp başka okullara gönderilir? Amaç öğrenciyi mi, öğretmeni mi, veliyi mi cezalandırmak? Proje Okullarının işleyişi hala tam anlamıyla anlaşılamadı, anlatılamadı.
Dün televizyon haberlerinde Milli Eğitim Bakanını izlerken nasıl da üzüldük. Önemli bir soru soruluyor, Bakan Bey hiç dinlemeden "Hayır...hayır...hayır...hayır..." diyerek hızla uzaklaşıyor. En yetkili ağızdan öğrenilemeyen bilgi kimden ve nasıl, ne zaman öğrenilecek?
Eskilerden daha şanslı olması gereken bir kuşak yıllardır neden hep sorunlarla boğuşuyor? Neden sınavlarda hep güvensizlik oluşuyor?
Öğretmenlerin mülakat sınavları neden hep kuşkular yaratıyor, bilinmezlikler içinde uygulanıyor. Belki güzel şeyler de oluyor ama bunca olumsuzluk gözümüzü karartıyor, içimizde isyan duyguları uyandırıyor.
Daha şimdiden; okuma çağında, henüz yolun başındaki çocukların kafasında haklı-haksız, doğru-yanlış karmaşasını yaratmamak lazım.
Ben "Ama neden- niçin " diye soran-sorgulayan, araştıran çocukları çok seviyorum. Merakımızı uygun şekilde sormalı ve cevap aramalıyız.
Toplumda üst düzeyde görev alan yetkililer de böyle düşünmez mi acaba? Neden takdir-teşekkür almış, eğitime gönül vermiş öğretmenlerimizin ansızın görev yeri değiştirilir? Neden öğrenciler öğrenim gördükleri köklü okullardan alınıp başka okullara gönderilir? Amaç öğrenciyi mi, öğretmeni mi, veliyi mi cezalandırmak? Proje Okullarının işleyişi hala tam anlamıyla anlaşılamadı, anlatılamadı.
Dün televizyon haberlerinde Milli Eğitim Bakanını izlerken nasıl da üzüldük. Önemli bir soru soruluyor, Bakan Bey hiç dinlemeden "Hayır...hayır...hayır...hayır..." diyerek hızla uzaklaşıyor. En yetkili ağızdan öğrenilemeyen bilgi kimden ve nasıl, ne zaman öğrenilecek?
Eskilerden daha şanslı olması gereken bir kuşak yıllardır neden hep sorunlarla boğuşuyor? Neden sınavlarda hep güvensizlik oluşuyor?
Öğretmenlerin mülakat sınavları neden hep kuşkular yaratıyor, bilinmezlikler içinde uygulanıyor. Belki güzel şeyler de oluyor ama bunca olumsuzluk gözümüzü karartıyor, içimizde isyan duyguları uyandırıyor.
Daha şimdiden; okuma çağında, henüz yolun başındaki çocukların kafasında haklı-haksız, doğru-yanlış karmaşasını yaratmamak lazım.
O kadar çok olumsuz şey var ki olumlu bir şey varsa da görmeye fırsat kalmıyor... Eğitim - öğretim bir ülkenin can damarı ve o can damarı her geçen gün inceliyor, kopma noktadına getiriliyor... Çocuğum bu sene teoga hazırlanıyor ve ben kara kara düşünüyorum be yapacağım diye:( Ne yazık ki bu işte parmakları olan adamların çocukları dünyanın en iyi okullarında eğitim görürken, ben ve benim gibi ailerin çocukları eğitimsiz bırakılıyor:( Kaleminize sağlık... Sevgiler...
YanıtlaSilEğitimde alınan kararlar öylesine değişken ki her şey belirsiz. Bir yıl önce alınmış kararlar bir yıl sonra değişebiliyor. Gene de çocuk yaşlarda umutsuzluk çok kötü. Ama her şeye hazırlıklı olmalarını söyleyerek temel konular iyi öğrenilmeli. Çocuğun motivasyonu bozulmamalı. Kendisiyle yarışmalı. Şimdiden başarılar ve sabır diliyorum. Zor bir yılı güzelleştirmek gerek.
SilÇok teşekkür ederim. Esenlikler diliyorum.
Eğitimin bitmeyen her geçen gün yenileri eklenen sorunları.Güzel bir yazı Makbule Öğretmenim.Sevgiler.
YanıtlaSilNeden yıllardır bu sorunlar giderilemez diye düşünüyor insan sevgili öğretmenim. Onca yıl çözüm getirilemedi.
SilTeşekkür ederim. Sevgiler.
Galiba en iyi eğitimi biz aldık. Deneme ilkokulunda okudum. Sabahtan akşama dek. Kümeler halindeydik. Öğle yemeği olarak yuvarlak yumuşacık, üstü kızarmış küçük ekmekler ile süt ya da ayran verirlerdi.
YanıtlaSilİngilizce öğretmeni bile olmayan Ünye ortaokulunda resim dersleri için Avrupa'dan gelmiş tablolar ile dolu kuşe kocaman kitaplar vardı. Benim de bir tablom var. Çocuğun dedesi yerine anne çizmiştim.
Ünye Ortaokulu'nda aradığım her kitabı bulduğum kütüphane vardı.
Mimar Kemal lisesi'nde bizim zamanımızda piyano odası, resim atölyesi, biyoloji laboratuvarı, başka laboratuvarlar vardı. Ve edebiyat da, resim de, tarih de diğer dersler de hakkıyla öğretilirdi.
Şanslıymışsınız sevgili Yasemin. Deneme Okulları bir zamanlar gerçekten çok iyiydi.Küme çalışmaları eğitim- öğretim açısından harikaydı. Sosyalleşme, paylaşma,gözlem, inceleme-araştırma...
SilNe çok şeyi gerçekleştirirdi küme çalışmaları.
Alt yapı sağlam olunca sonraki yıllarda ekilen biçiliyor.
Keşke daha çok çocuğa öylesi şartlar sağlanabilse...
Sevgiyle.
Merhabaa :) Bloguna bayıldım ve takibe aldım :D Lütfen sen de benim bloguma göz at :)
YanıtlaSilsofistikedusunur.blogspot.com
Çok teşekkür ederim. Tabii gelirim.
SilSevgiler.
Ne sorulara bir cevap alabiliyoruz ne olayın vehametini çevremize anlatabiliyoruz. Her iki taraf da beni hayrete düşürüyor. Çok üzgün,kırgın ve kızgınım.
YanıtlaSilBiliyorum,çocukları henüz öğrenim çağında olan anne-babalar daha büyük sıkıntı yaşıyorlar. Öğretim yılı başında hala açıklanmayan gelişmeler, belirsizlikler gerçekten can sıkıcı.
Silİnanın bizler de hazmedemiyoruz. Acınızı yürekten paylaşıyorum.
Her şeyin başı 'eğitim'. Önce ailede, sonra okulda ve sonra hiç bir zaman bitmiyor öğrenmenin bilmenin yaşı. Ve eğitim sistemimiz şu an gerçekten endişe verici boyutlarda. Bir defa en tepede, asıl söz hakkına sahip kişiler de dahi bir eğitimci vizyonu yok!.Üstelik o kadar çok adaletsiz ve etik olmayan şeyler yaşandı ki! kurumlara inanç ve güven kalmadı. Sorular yanıtsız, kişiler yetersiz, çocuklarımızın geleceği meçhul!. Böyle bir ortamda aileler şaşkın!. imkanı olan da olmayan da çocuklarını yurt dışında okutmak istiyor artık. Endişe verici bir tablo bu. Ülkemiz insanları hiç bu kadar acil bir duruma düşürülmemişti. İçinde yaşamakta olduğumuz bu çarpık eğitim düzenini öyle güzel dile getirmişsiniz ki.Bilmiyorum sonumuz ne olacak, umarım bir gün değişir bu düzen!. Kaleminize sağlık Makbule Öğretmenim. Size ve ailenize iyi hafta sonları dilerim. Esenlikle..
YanıtlaSilEski bir dostu görünce mutlu olmak, onunla sohbet etmek gibi...
SilBazı yorumları öyle içtenlikle okuyorum ki. Belki gün gelecek içerikte de olumsuzlukları değil de güzellikleri paylaşacağız.
Ülkemiz için kötü olan her haber içimizi yakıyor ama özellikle Eğitim-Öğretim alanındaki olumsuzluklar bir başka etkiliyor. Gelecek kuşakların kaderi birkaç bürokratın-belki de çok derinlemesine incelemeden- atacakları imzalara bağlı.
Ani kararlar, kısa zamanlı girişimlerle hayati kararlar alınabiliyor.30 yıldır canla başla çalışan çağdaş, Atatürkçü bir eğitimci yakınımızın Mülakat sınavına dair anlattıklarını dinledik. Şaşırmamak elde değil. "İnanç ve güven kalmadı" gerçekten. Duyarlı insanlar haklı olarak bu duruma isyan ediyor.Gene de umudumuzu yitirmemek lazım.
Bu güzel ve anlamlı yorumunuza çok teşekkür ederim.
Ailenizle birlikte sağlıklı günler diliyorum.
Sevgiler...
Zeki, işinin erbabı, yılların deneyimini kazanmış olan insanlar yok artık. Hemen hemen her mercide sorgulayamayan sadece bir tık üstünden aldığı talimatı motomot uygulayan, karşı çıkacak olursa yerinden edilecek olan, tek derdi sahip olduğu makamı kaybetmemek olan insanlar var. O yüzden gerek sağlık alanında, gerekse eğitim alanında yapılmaya çalışılan iyileştirmeler hep kısır kalıyor ve de sürekli şekil değiştiriyor.
YanıtlaSilZaten ülkenin durumu belli. Içeride terör, dışarıda savaş ve akbaba gibi gözünü topraklarımıza dikmiş devletler. Gelecek hiç parlak görünmüyor ama Allah büyük. Sonumuz hayrolsun.
Sevgilerimle, iyi geceler.
Aynen katılıyorum sevgili Buzlu Kalem. Oysa ne kadar önemli iki alan, Eğitim ve sağlık. Okullar böylesine karmaşa içindeyken çocuklarımızın geleceğinden kaygılanmamak elde mi?
SilYıllardır ülke zor günleri atlatamadı bir türlü. Umudu kaybetmemek lazım gene de.
Sevgi ve selamlar...
Güzel öğretmenim , yazınızı daha önce okumak isterdim ama internetimdeki problem bugün ancak çözülebildi. O kadar güzel anlatmışsınız ki. Üzerine söyleyebileceğim çok fazla bir şey yok aslında. Eğitim sistemimiz hiçte iyiye gitmiyor gözlemlediğim bu maalesef. Yakın zamanda bu konuda bir paylaşımda bulunucam.
YanıtlaSilBir çoğumuzun duygu ve düşüncelerine tercüman olmuşsunuz. Aslında gündelik hayatta da o kadar çok karşılaşıyoruz ki bu cevapsız bırakılmalarla. Her sorunun üç aşağı beş yukarı cevabı vardır elbet. Çünkü şükür ki bizi diğer canlılardan ayıran düşünen, sorgulayan, öğrenen bir akla sahibiz. Fakat öyle sanıyorum ki insanlar bazen gerçeği tam olarak bilmediklerinden, sırf bunu örtbas etmek için susuyor, hayır hayırlarla geçiştiriyor yada karşısındakini susturmaya çalışıyor. Bazen yalan, menfaat ,çıkar giriyor işin içine. Yine karşısındakini susturmaya , baskın çıkmaya çalışıyor.
Çok basit ama önemli bir sözdür bu. Bilmeyince bir bilene sormalı. Denklem bu kadar basit aslında. Teşekkürler. Kaleminize sağlık, yüreğinize sağlık.
Sevgi ve selam ile.
Ben de bu sabah rahatsız uyandım, o yüzden yoruma cevabı geciktirdim.
SilBu konularda bir paylaşımda bulunma fikri ne güzel. Eğitimde cevapsız sorular öğrencileri, veli ve öğretmenleri ne kadar rahatsız ediyor. Daha iyiye gitmek yerine daha kötüye gidiyoruz.Bu konularda siz genç arkadaşların duyarlılığı da beni çok mutlu ediyor.
Çok teşekkür ederim.
Selam-sevgiler...
Bir ülkeyi yok etmenin en güzel yolu eğitimi çökertmekle oluyormuş. Ulusca tecrübe ettik etmeye de devam ediyoruz ve bu durum bizi çok üzüyor sevgili öğretmenim...
YanıtlaSilEğitimi baltalamakla ne yaralar açıldığını hep görüyoruz sevgili Öğretmenim.Öyle yaralar ki tedavisi de uzun yıllar sürüyor. Duyarlı insanlarımız hiç eksilmesin diyorum.
SilEsenlikler diliyorum.
Sanırım amaç ülkeyi İran gibi yapmak. :(
YanıtlaSil15 yıldır yavaş yavaş, adım adım buna uğraşıyorlar...:(
Eğitimde her yıl daha ileri gideceğimize gerilemek düşündürücü.
SilÇocuklar adına içimiz yanıyor.
en önemsenmesi gereken eğitim sistemi olması gerekirken durum ne yazı ki tam tersi.
YanıtlaSilBizler görevi gençlere devrettik. Ama uzaklardan da olsa hala kaygıyla izleyip üzülüyoruz.
SilUmarım daha iyiye gidecek.
Sevgiler...
Sevgili Öğretmenim ,
YanıtlaSilSayın Milli Eğitim Bakanı ne zaman gazetecilerin kendisine yönelttiği soruları cevaplasa ağzım açık kalıyor resmen. Açıklamalarından dolayı mıdır nedir kafamda bir sürü soru işaretleri oluşuyor. İyi bir şeyler söylüyordur eminim ama bir de ben anlayabilsem çok iyi olucak. Umudum var hala , iyi şeyler olucak. Bakalım ne olucak ??????
Pek çok kişinin duygularına tercüman olmuşsun sevgili Çağrı. Anlamadığını sayın Bakana bir anlatabilsen ne güzel olur değil mi?
SilKeşke iyi şeyler olsa...