18 Kas 2016

YALNIZ VE MUTSUZ KADINLAR...




Henüz 17 yaşında; yorgun, çileli, bitkin...
Uzun kumral saçları dağınık, yün hırkası solgun,
Hep düşleriyle yaşadı, bodrum katının küçücük odasında.
Sokak lambasının gölge oyunlarında neler kurdu bilseniz.
Gece yarılarına dek ayak seslerini dinledi,
Kırık camın penceresinden.
Ne niyetler tuttu şarkılardan,
Kırık boy aynasında ne kılıklara büründü.
Fotoroman sayfalarında öyle büyük aşklar yaşadı ki
Şaşardınız...
Gazetelerden az kupon biriktirmedi;
Apartman katının, son model kırmızı arabanın sevdasına. 
Ay başlarında sinemaya gitti ağlamak için,
Türkan Soray'ın dramına.
Bekledi hep bekledi bir masal prensini
Ve bir gün kandırıldı, çok ağladı, çok çırpındı...
Sesini kimseler duymadı, kederini kimse görmedi.
Evlendi tacizci patronuyla...
Taşındı; bodrum katının titrek ışığından
Bir apartmanın avizeli salonuna...
Bodrum katının küçük odasında umutlar, tutkular, hayaller,
Üst katta çıplak gerçekle yüz yüze mutsuz, yalnız bir kadın kaldı...

Makbule Abalı




44 yorum:

  1. Makbule'ciğim ne kadar hüzünlü ama gerçek ve hoş bir anlatımla yazmışsın. Fotoroman aşkları, gazete kuponları, avizeli salon bu kız gözümün önüne geldi inan. Kalemine sağlık. Şu günlerde çok anlamlı oldu bu şiir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçmiş yıllarda yazdığım eski bir şiirim sevgili Müjde. O yıllarda da kadınlar çok farklı konumda değillerdi. Akıl almaz kararı duyunca yazmayı düşündüm. ilk kez yayınlıyorum.
      anlamlı yorumuna sevindim. Çok teşekkür ederim.
      Gelecek yıllar geçmişten güzel olsun diliyorum.

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Acı ve utanç veriyor. Bu çağda akıl almaz kararlara imza atılıyor. Sonuçlarına kimler katlanabilecek, kimlerin canı yanacak?

      Sil
  3. Bugün daha da anlam buldu yazınız.. kocaman keşkeler ne kadar faydasız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıllar önce yazdığım şiiri birkaç küçük değişiklikle yayınladım. Güncele uydum sevgili Yağmur. Keşke daha güzel konuları işleyebilseydik.

      Sil
  4. Keşke sorumlular da bu satırları okuyup, "biz ne yaptık böyle?" diye rahatsız olsalar. Olmayan vicdanları sızlasa...

    Kaleminize sağlık. Bu kadar güzel anlatılırdı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkalarının rahatsızlığından rahatsız olmayanlar, görmeyenler, duymayanlar sadece konuşanlar pek de huzursuz olmuyorlar.
      Sürü psikolojisiyle kararlar alınıyor, kimse itiraz edemiyor.
      "Olmayan vicdanlar...?" Umudumu kaybetmek istemiyorum.

      Sil
  5. Çok anlamlı bir şiir. On yedi yaş, bir genç kızın hayallerinin en yoğun olduğu dönemdi eskilerde. Şimdilerde genç kızların hayal kurma şansları kısıtlandı sanki. Torunum gözümün önünde büyüdü. Küçükken ona çok masal anlatırdım. Bayılırdı dinlemeye. Şimdi üniversiteye gidiyor. Zaman zaman sohbet ederiz de. Bir gün sordum hayal kuruyor musun diye. "Halim mi kalıyor çalışmaktan anneanne, ancak mezun olmayı hayal ediyorum "dedi. Üzüldüm tabii. Şiirinizdeki öykü çok anlamlıydı. Kaleminize sağlık. Selam ve sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oysa hayal kurmak insanı nasıl da rahatlatan, mutlu eden bir şeydir. Y kuşağı deniyor, farklı bir kuşak. Gençlerin zengin hayallerini yok ettik.
      Güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  6. Ne acıdır ki hala katlanarak o acıların çoğalması, bir takım yıpranmış beyinlerin acıların azalmasının önüne geçeceğine, artması için elinden geleni yapıyor olması.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katlanarak-haklısınız. İstatistikler de kadınlara yönelik şiddet eylemlerinin giderek çoğaldığını söylüyor.Acıların, ne olup bittiğinin farkında ve bilincinde değiller belki de.
      Umarız duyarlılık ve farkındalık artar...

      Sil
  7. Dersler çıkarılacak bir şiir, kaleminize sağlık, efendim.

    YanıtlaSil
  8. Ah ah,ne güzel anlatmışsınız.

    Evlenince iş bitiyor. E katiller de öldürdüklerinin eşiyle falan evlensinler oldu olacak. Çocukları da evlat edinecekler herhalde. Allahım sinirlenmemek elde değil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mantığımız, duygularımız, sinirlerimiz altüst oldu. Ama tepkilerimizi ortaya koymak en uygunu diye düşünüyorum.
      O çocukları kim ya da kimler koruyacak?
      Teşekkürler. Sevgiyle.

      Sil
  9. Dizelere döktüğünüz dram maalesef ülkemizin kanayan yarası...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıllardır iyileştirme çabaları olmadığı için yara giderek büyüdü maalesef. Yıllar, kangren haline dönüşmüş yaraları daha da kötüleştiriyor.

      Sil
  10. Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Kolay kolay sinirlenmeyenler bile şaşkınlıkla sinirleniyorlar. Neden böyle olduk?

      Sil
  11. Eski türk filmlerinde kötü niyetli patronlar sekreterini taciz eder. Taciz eder ama evlenmek için değil, bu taciz kendine metres yapmak içindir. Sonra da kızı işten çıkartır hevesi geçmiştir. Kız incinrmiş ve kendini çaresiz ruhunun derinliklerinde dipsiz kuyulara atmıştır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski filmler gerçek oldu ne yazık. Karşı çıkılması gerekirken kabul görüyor suçlular. Toplumu temsil eden kişilerin bakış açısı insanın içini acıtıyor.

      Sil
  12. Bu aralar kendime sorduğum soru biz nasıl bu hale geldik vicdan yoksullarımı olduk ..çok kızgınım çokkkk sevgi ve dostlukla sevgili Makbule

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şekilde ben de hep düşünür, sorarım; Neden yıllar bizi daha iyiye götürmüyor da daha kötü olaylara tanık oluyoruz?
      O güzel, dürüst, namuslu, merhametli insanlarımız neredeler?
      Haklıları kim savunacak?
      Ama kendimize bile olsa soru sormaktan vazgeçmeyelim sevgili Bilge.
      Sevgiyle...

      Sil
  13. Belirili gün ve haftalar vardı,okullarda bilirsiniz.
    Emin olun içim acıyor şu an bir" 1o Kasım Sabahı "şiiri gibi,

    İşte tam da ona benzemiş,bu kadar anlamlı bir şiiri ancak siz gibi duyarlı insanlar yazabilirler,hiç mi değişmez Allahım bu OrtaDoğu kadınların,çocuklarının,çilesi,
    Yüreğiniz dert görmesin;
    Sevgilerimle,Makbule öğretmenim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıllardır bu durumlar ne yazık hiç değişmemiş sevgili Merih. Üstelik "Aileden sorumlu Bakanlığımız" var.
      Başka bir konu işleyecektim ama gündem öylesine can acıtıyor ki tepkisiz kalamıyor insan.
      Çok teşekkür ederim.
      Sevgiler.

      Sil
  14. Güzel ve Akıcı yazınız için teşekkür ederim, blogumu izlemeye alırsanız sevinirim... http://hastaliktakip.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz. Yorumunuza ben teşekkür ederim.
      Uğrarım tabii.

      Sil
  15. Kaleminize sağlık...son günlerde konuşulanlara kabus mu acaba demek geliyor içimden. İnanasım gelmiyor.Ama ne yazık ki gerçek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olumsuzluklar kabusa dönüşüyor gerçekten. Yıllardır düzeltilemeyen sorunlar dağ gibi büyüyor, çözümsüz hale geliyor. Yanlışlardan dönülsün diliyorum.

      Sil
  16. Düşleri çalınan 17 yaş ve daha küçük o kadar çok kızlarımız, çocuk gelinlerimiz var ki meşrulaştırılıp çağ atlayan! ülkemize reva görünen. Gündeme uygun olarak içinizden beyaz sayfaya dökülen bu güzel şiirinizi içime sindirerek defalarca okudum, yüreğinize sağlık.

    Bugün 20 Kasım ve "Çocuk Hakları Günü"... İzninizle Makbule hanım, içeriğini aşağıda veriyorum.
    Esen Kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklarının bile farkında olmayan, sorumlulardan soramayan, pek çok şeye "kader" gözüyle bakan, gerçeklerle baş başa kalınca panikleyen, acı çeken, çaresizlik içinde çırpınan kızlarımız, çocuklarımız...
      "Kadın ve Aileden sorumlu Bakanlığımız bile var. Yetiştirme Yurtlarımız, Sığınma Evlerimiz var...
      Evlenme yaşı neden bu kadar düşük, çok genç yaşta "düşük" oranı neden bu kadar yüksek, boşanma oranı neden bu kadar arttı?
      Hiç olmazsa bugün yetkililerden gerçeklere en uygun cevapları alabilseydik.
      Mehmet Bey, anlamlı yorumunuza çok teşekkür ederim.
      "Çocuk Hakları Günü" ile ilgili açıklamanızla da sayfama değer kattınız.
      Bütün çocukların, insanların hak ettikleri şekilde "yaşam hakkını" kullanabilmelerini yürekten diliyorum.

      Daha iyi, daha güzel bir gelecek dileğiyle...

      Sil
  17. Çocuk Hakları Günü - 20 KASIM

    Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir. 20 Kasım 1989 tarihinde onaylanan bu sözleşme sayesinde artık çocukların hakları yasalarca da tanınıyor. 20 Kasım günü tüm dünyada Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. Türkiye, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi 1990 yılında imzalamıştır.
    Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlamaktadır.
    Sözleşme bunları kapsamaktadır: yaşama hakkı; eksiksiz biçimde gelişme hakkı; zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma haklarıdır.
    Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, medeni, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki insan haklarını en geniş biçimde tanımlamaktadır. Bu sözleşmeye yön veren temel değerler şunlardır: ayrım gözetmeme; çocuğun yararının gözetilmesi; yaşama ve gelişme; katılımdır.
    Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, on sekiz yaşın altında olanları çocuk olarak tanımlayarak başlamaktadır. Sözleşmede ele alınan başlıca konular şunlardır:
    - Ana–babanın rolü ve sorumluluğu; bunun ihmal edildiği durumlarda ise devletin rolü ve sorumluluğu;
    Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı;
    Yaşama ve gelişme hakkı;
    Sağlık hizmetlerine erişim hakkı;
    Eğitime erişim hakkı;
    İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı;
    Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı;
    İstismar ve ihmalden korunma hakkı;
    Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı;
    Ekonomik sömürüden korunma hakkı;
    İfade özgürlüğü hakkı;
    Düşünce özgürlüğü hakkı;
    Dernek kurma özgürlükleri hakkı;
    Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı;
    Özel gereksinimleri olan çocukların hakları:
    Özürlü çocukların hakları.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıklamanıza, hassasiyetinize tekrar çok teşekkür ederim Mehmet Bey.

      Sil
  18. derinden bir ahhh çekiyorum şiirinize neyi nasıl anlatmalıki herşey ortadayken :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O "ahhlar" öyle çok şey ifade ediyor ki... Hatta bazen sessiz duruşlar, anlamlı bakışlar... Görebilene-anlayabilene...

      Sil
  19. Muhteşem bir şiir. Kalemininize sağlık. Şu yaşadığımız acaip günlere anlam kattı. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  20. Çok teşekkür ederim. Bu karanlık, umutsuz, şaşırtıcı günler de bitecek elbet. İnanılmaz bir kâbus gibi sanki.
    Aydınlık günlere.

    YanıtlaSil
  21. Düşündüğün bir sürü şey, bir dolu duygu,tek sözcük ya da birkaç dizeyle dize gelir bazen.Yüreğine sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçimizi acıtan, ülkemizi karartan kötü kararlar duyarlı arkadaşlarımızın, güzel insanlarımızın varlığını bilmekle mutluluğa dönüşüyor.
      Çok teşekkürler sevgili Aytül.

      Sil
  22. Ders alınması gereken acı lakin gerçek bir durum. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ülkemizde ne yazık, çocuklar kadınlar öyle acılar yaşıyorlar ki bazen günler-yıllar sonra sıkıntılar ortaya çıkıyor.
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  23. O kadar çok ki böyle öyküler. Uzağımızda değil üstelik. Ailelere düşen rol çok büyük. Namus kavramını kafada aramaya başlayınca belki düzelecek her şey. Kaleminize sağlık.
    Bu arada Öğretmenler Günü'nüzü kutluyorum. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıllar geçtikçe azalacağına çoğaldılar üstelik. Gelenekler, görenekler hepsi etkiliyor belki ama ailelere çok iş düşüyor gerçekten.
      Çok teşekkürler Burcu. Ben seni de öğretmen olarak hatırlıyorum. Yanılıyor muyum?
      Güzel, aydınlık günlere.

      Sil