25 Mart Cumartesi Günü, Yaşlılar Haftasının bitiminde 3 kuşak bir araya gelip hayatı değerlendirdiler. Uzun bir zaman diliminde en güzel şekilde an'ı yaşadılar. Zamanı dolu dolu değerlendirdiler. Yaşananların ancak bir bölümü fotoğraf karelerine girdi. Herkes payına düşeni aldı; 3-5 yaş arası anaokulu çağındaki çocuklar yavaş yavaş kurallı yaşama ayak bastılar , büyüklere güzel davranmayı, saygılı olmayı bellediler. Mersin Üniversitesi'nden gelen gençler çocukluklarını hatırlayıp geleceğe uzandılar, an'lar ve anılarla yaşlılığa hayali bir köprü kurdular. Yaş alan büyükler, koca çınarlar,bilgeler vardı bir de. Günün asıl yıldızları onlardı.
Etkinlik Mersin Mezitli Down Kafe'de yapıldı. Bahçeye girdiğimizde yıllanmış kauçuk ağaçları dikkatimizi çekiyor. Kök salmış çınarlar gibiler. Yanlarında taze fidanlar ve rengarenk çiçekler var. Aynen buradaki tablo gibi bir görünüm. Down sendromlu çocuklar öyle sevimli ve insancıl ki; Yüzleri hep gülümsüyor. Sevgi dolular adeta. "Gönüllü Palyaçolar Grubu" gönüllü üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Gerçek gönüllüler bunlar. Nasıl da heyecanlı ve istekliler...
Değişik yaş ve kişiliklerden 3 farklı grubun birbirlerine söyleyecekleri ne çok şey olmalı diye düşünmeden edemiyor insan. Gerçekten öyle. Herkesin anlatacak bir hikayesi var. Ve "dinlemek, dinlenmek" nasıl da önemli insan hayatında. Hatta zaman zaman "beden dili" de devreye giriyor. Bazen sıcak bir tebessüm, bazen utangaç bakışlar, bazen sevgiyle boyuna dolanan kollar ya da ansızın bir öpücük...Her şey doğal ve içten. Hiçbir davranış yapmacık değil.
Mezitli'de Bircan Tüfekçioğlu Çocuk Bakım yuvası'ndaki çocuklar tarafından büyüklere verilen o küçücük hediyeler nasıl da anlamlı. Ama ben en çok çocukların öğretmenleriyle birlikte hazırladıkları keçeden kalpleri sevdim. Çocuklar onları da hediyelerle birlikte tek tek konuklara verdiler. Hepsinin üstünde "Seni çoook seviyorum." yazısı vardı. Kalp elimde, hediyem kucağımda otururken 4 yaşlarında tatlı bir kız çocuğu geldi, kulağıma fısıldadı:"Onu ben yaptım biliyor musun?" "Ben de kimin yaptığını merak ediyordum." dedim. İçtenlikle boynuma sarıldı, "ben sana öğretirim." dedi. Çocukların olduğu ortamda enerji yükleniyor, mutlu oluyor insan.
Mezitli Belediyesi'nin "Evde Bakım Hizmeti" adı altında güzel bir hizmeti var. Yalnız yaşayan, ihtiyacı olan yaşlılara bakım hizmeti vermek, elektrik, su faturalarını yatırmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek. O gün o yaşlılar da aramızdaydılar.
İnsanoğlu aranmak istiyor, vefasızlığı hazmedemiyor.
Bir hanımefendiyle konuşurken Başkanın çömelmesi, ilgiyle, gülümseyerek sorunu dinlemesi tablo gibiydi.
Gülbahar Özmen Aktif Yaşam Evi yönetici ve gönüllüleri de o gün etkinlikteydiler. Mersin Alzheimer Derneği ve Mezitli Belediyesi'nin işbirliği ile çalışan kurumda belli gün ve saatlerde programlı biçimde Yönetici Sn. Emine Koca, gönüllüler ve usta öğreticiler eşliğinde spor çalışmaları, sanatsal etkinlikler yapılıyor. Marangoz atölyesi ve hobi bahçesinde çalışılıyor. Bir okuma köşesi var. Burada yaşlıların kendilerini daha iyi hissetmeleri için her şey düşünülmüş.
Bu güzel kutlamada Aktif Yaşam Evi gönüllüleri de vardı. Alzheimer Derneği korosu ve saz ekibi güzel bir müzikle güne eşlik etti. Koronun ilk iki parçası çocuklar içindi ve çok anlamlıydı: Daha dün annemizin kollarında yaşarken... İkinci şarkı Ali Babanın çiftliği... Şarkılar çocuklar, gençler, yaşlılar hep birlikte söylendi. Sonra nostaljik parçalara geçildi. Gençler yaş alanları dansa davet ederek tango ile geçmişe bir yolculuk sağladılar. Müzik, insanları kaynaştıran en güzel etkenlerden biri.
O gün öğle yemeği de Mezitli Belediyesi'nin ikramı olarak o güzel bahçede yendi.
Çocuk-yaşlı-genç gruplarını gözlerken sanki gelecekteki toplumun "iyi insan" temelleri de atılıyor diye düşünüyor insan. Yeter ki duygu ve düşüncelerine kin, nefret, öfke tohumları saçılmasın...
Belediyeler her türlü hizmeti yapabilirler. Ama özellikle çocuk-genç-yaşlı kalpleri kazanmak, insan'a değer vererek kuşaktan kuşağa köprü kurabilmek en güzeli. Çok teşekkür ederiz Sn. Neşet Tarhan. O gün orada herkes gibi bizler de çok mutlu olduk, umutlandık.
Etkinlik Mersin Mezitli Down Kafe'de yapıldı. Bahçeye girdiğimizde yıllanmış kauçuk ağaçları dikkatimizi çekiyor. Kök salmış çınarlar gibiler. Yanlarında taze fidanlar ve rengarenk çiçekler var. Aynen buradaki tablo gibi bir görünüm. Down sendromlu çocuklar öyle sevimli ve insancıl ki; Yüzleri hep gülümsüyor. Sevgi dolular adeta. "Gönüllü Palyaçolar Grubu" gönüllü üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Gerçek gönüllüler bunlar. Nasıl da heyecanlı ve istekliler...
Değişik yaş ve kişiliklerden 3 farklı grubun birbirlerine söyleyecekleri ne çok şey olmalı diye düşünmeden edemiyor insan. Gerçekten öyle. Herkesin anlatacak bir hikayesi var. Ve "dinlemek, dinlenmek" nasıl da önemli insan hayatında. Hatta zaman zaman "beden dili" de devreye giriyor. Bazen sıcak bir tebessüm, bazen utangaç bakışlar, bazen sevgiyle boyuna dolanan kollar ya da ansızın bir öpücük...Her şey doğal ve içten. Hiçbir davranış yapmacık değil.
Mezitli'de Bircan Tüfekçioğlu Çocuk Bakım yuvası'ndaki çocuklar tarafından büyüklere verilen o küçücük hediyeler nasıl da anlamlı. Ama ben en çok çocukların öğretmenleriyle birlikte hazırladıkları keçeden kalpleri sevdim. Çocuklar onları da hediyelerle birlikte tek tek konuklara verdiler. Hepsinin üstünde "Seni çoook seviyorum." yazısı vardı. Kalp elimde, hediyem kucağımda otururken 4 yaşlarında tatlı bir kız çocuğu geldi, kulağıma fısıldadı:"Onu ben yaptım biliyor musun?" "Ben de kimin yaptığını merak ediyordum." dedim. İçtenlikle boynuma sarıldı, "ben sana öğretirim." dedi. Çocukların olduğu ortamda enerji yükleniyor, mutlu oluyor insan.
Mezitli Belediyesi'nin "Evde Bakım Hizmeti" adı altında güzel bir hizmeti var. Yalnız yaşayan, ihtiyacı olan yaşlılara bakım hizmeti vermek, elektrik, su faturalarını yatırmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek. O gün o yaşlılar da aramızdaydılar.
İnsanoğlu aranmak istiyor, vefasızlığı hazmedemiyor.
Bir hanımefendiyle konuşurken Başkanın çömelmesi, ilgiyle, gülümseyerek sorunu dinlemesi tablo gibiydi.
Gülbahar Özmen Aktif Yaşam Evi yönetici ve gönüllüleri de o gün etkinlikteydiler. Mersin Alzheimer Derneği ve Mezitli Belediyesi'nin işbirliği ile çalışan kurumda belli gün ve saatlerde programlı biçimde Yönetici Sn. Emine Koca, gönüllüler ve usta öğreticiler eşliğinde spor çalışmaları, sanatsal etkinlikler yapılıyor. Marangoz atölyesi ve hobi bahçesinde çalışılıyor. Bir okuma köşesi var. Burada yaşlıların kendilerini daha iyi hissetmeleri için her şey düşünülmüş.
Bu güzel kutlamada Aktif Yaşam Evi gönüllüleri de vardı. Alzheimer Derneği korosu ve saz ekibi güzel bir müzikle güne eşlik etti. Koronun ilk iki parçası çocuklar içindi ve çok anlamlıydı: Daha dün annemizin kollarında yaşarken... İkinci şarkı Ali Babanın çiftliği... Şarkılar çocuklar, gençler, yaşlılar hep birlikte söylendi. Sonra nostaljik parçalara geçildi. Gençler yaş alanları dansa davet ederek tango ile geçmişe bir yolculuk sağladılar. Müzik, insanları kaynaştıran en güzel etkenlerden biri.
O gün öğle yemeği de Mezitli Belediyesi'nin ikramı olarak o güzel bahçede yendi.
Çocuk-yaşlı-genç gruplarını gözlerken sanki gelecekteki toplumun "iyi insan" temelleri de atılıyor diye düşünüyor insan. Yeter ki duygu ve düşüncelerine kin, nefret, öfke tohumları saçılmasın...
Belediyeler her türlü hizmeti yapabilirler. Ama özellikle çocuk-genç-yaşlı kalpleri kazanmak, insan'a değer vererek kuşaktan kuşağa köprü kurabilmek en güzeli. Çok teşekkür ederiz Sn. Neşet Tarhan. O gün orada herkes gibi bizler de çok mutlu olduk, umutlandık.