Hepimizin hayatında davranışlarımızı farklılaştıran, ket vuran engeller var. Bu engellerin topluma yansıyan kısmı bazen normal koşullarda, bazen en uç noktalarda yaşanıyor. Üzülüyor, kırılıyor, sitem ediyoruz. Öfke kontrolü yapamayanlar, zihnindeki ön yargılarla baş edemeyenler ya da iç dünyasında kin, öfke, nefret biriktirenler kendilerine de çevrelerine de aşılamaz engeller çıkartıyorlar. Öfke patlaması yaşayanlar,çok sevdiği insanı vahşice katleden, çocuklarının yanında öldüresiye eşini dövenler, trafik kazalarında ölüm saçan, bazen kaçan, hoşlanmadığı durumlarda kaba kuvvete baş vuran, yasal olmayan işler yapan insanlar.
Bu insanlar toplumun her kesiminde. Engel yaratanlar, zarar verip düzeni bozanlar. Hep şöyle düşünmüşümdür; Bu insanlar yürekten engelli tipler. Yüreğinde merhamet, acıma duygusu olmayan insanlar. Bunlar genellikle beyinlerine, yüreklerine sanki engel konmuş insanlar. Öfkelendiklerinde herkese, her şeye zarar verebiliyorlar.
Gerçek engelliler asıl konumuz. Doğuştan veya sonradan bir kaza ya da hastalık sonucu engelli olan insanlarımız.Onların durumu çok farklı.Ülkemizde onlar için çok uygun koşulları sağlayamadığımız halde tepki göstermeyen,isyan etmeyen insanlarımız: Görme engelliler, işitme engelliler, bedensel engelliler, zihinsel engelliler, otistik çocuklar, down sendromlu çocuklar... Hepsinin hayatı farklı açıdan engellenmiş ama pek çoğunun kocaman yüreği var. Çoğu iletişim kurabiliyor, bazı konularda başarı zor yakalansa da didiniyorlar, çırpınıyorlar sonuçta başarıyorlar. Takdir etmemek mümkün değil.
Ampute Milli Futbol Takımımız Avrupa şampiyonu oldu.Bedensel engellerine rağmen ellerinde ikili bastonları ya da tekerlekli sandalyeleriyle adeta destan yazdılar. İlk bakışta sanki üzülmüştüm ama izledikçe büyük saygı duydum, gururlandım... Ertesi gün gazete başlıklarını TV.de izlerken özellikle iki başlık dikkatimi çekti;" Engellere sığmaz taşarız." Ve bir diğeri; "Şampiyonluğa engel yok." Her türlü engelde karşımızdaki insanı anlayabilmek, durumunu kavrayabilmek için empati yapabilmek yani kendimizi o insanın yerine koymayı denemek gerekir.
Örneğin; Zifiri karanlık bir odada bir saat işinizi yapmayı düşünseniz.Ya da kulaklarınıza pamuk tıkayıp belli bir süre sadece dudaktan okumayı deneseniz.Veya bir tekerlekli sandalyeye binerek işlek bir ana caddede,yanınızdan kurallara uymadan son hızla araçlar geçerken yol almayı düşünseniz... Otistik ya da down sendromlu bir çocuğunuz olduğunu varsayıp onunla bir alışveriş merkezinde birkaç saat geçirmeyi planlasanız...
Zor hayatlar yaşanmadan tahmin edilemez.Acılar derindeyse pek bilinmez, anlaşılmaz.
Engelli kişilerin dünyasında sevgisizliğe yer yok. Acıma, hakaret, aşağılama, kaba davranışlar, ilgisizlik... Her biri yeni bir engel yaratabilir.Bunların hepsi normal bir dünyada da aranmaz mı?
Engellilerle ilgili başarı öyküleri keşke gazetelerin 3. değil de 1. sayfalarında yer alsa. Her biri azim, çaba, öz güven, sistemli ve planlı çalışma ile alınan güzel sonuçları ellerimiz çatlayıncaya kadar ayakta alkışlasak, o koşullarda o sonuçları elde eden çocuklarımızı, gençlerimizi yürekten kutlasak...
Kendini kanıtlamış ünlülerin sözlerine kulak verirsek:
"Ne olursa olsun, hayat yine de güzel. Daha yapacak, okunacak, öğrenecek ne çok şey var."
Stefan Zweig
"Kişi kendini kurtaramazsa onu başka kimse kurtaramaz." diyor Cesare Pavase.
Aklımızda iz bırakan kendini kanıtlamış engelliler var.Aşık Veysel denince önce görme engelli oluşu değil, sazı, sözü, türküleri geliyor aklıma. Dünyaca ünlü fizikçi Stephan Hawkings'i nasıl unutabiliriz? Hareket kabiliyeti yok denecek kadar az ama beyni hala bilim üretiyor. Yatağa bağımlı olmasına rağmen karamsar değil.
Engelli insanların büyük çoğunluğu duyarlı, hassas ama o ölçüde kırılgan, naif insanlar. Duyu organlarının eksikliğini gönül gözü karşılıyor belki de.Engelinden çok, yetenekleriyle, insanlığıyla, duyarlılığıyla anılan insanlara büyük saygı duyuyorum. İyi ki varlar. Varlıkları pek çok insana ışık tutuyor. Tüm engelli kardeşlerimize daha iyi koşullarda hayatlarını sürdürebilecekleri sağlıklı, mutlu, aydınlık günler diliyorum...
Ampute Milli Futbol Takımımız Avrupa şampiyonu oldu.Bedensel engellerine rağmen ellerinde ikili bastonları ya da tekerlekli sandalyeleriyle adeta destan yazdılar. İlk bakışta sanki üzülmüştüm ama izledikçe büyük saygı duydum, gururlandım... Ertesi gün gazete başlıklarını TV.de izlerken özellikle iki başlık dikkatimi çekti;" Engellere sığmaz taşarız." Ve bir diğeri; "Şampiyonluğa engel yok." Her türlü engelde karşımızdaki insanı anlayabilmek, durumunu kavrayabilmek için empati yapabilmek yani kendimizi o insanın yerine koymayı denemek gerekir.
Örneğin; Zifiri karanlık bir odada bir saat işinizi yapmayı düşünseniz.Ya da kulaklarınıza pamuk tıkayıp belli bir süre sadece dudaktan okumayı deneseniz.Veya bir tekerlekli sandalyeye binerek işlek bir ana caddede,yanınızdan kurallara uymadan son hızla araçlar geçerken yol almayı düşünseniz... Otistik ya da down sendromlu bir çocuğunuz olduğunu varsayıp onunla bir alışveriş merkezinde birkaç saat geçirmeyi planlasanız...
Zor hayatlar yaşanmadan tahmin edilemez.Acılar derindeyse pek bilinmez, anlaşılmaz.
Engelli kişilerin dünyasında sevgisizliğe yer yok. Acıma, hakaret, aşağılama, kaba davranışlar, ilgisizlik... Her biri yeni bir engel yaratabilir.Bunların hepsi normal bir dünyada da aranmaz mı?
Engellilerle ilgili başarı öyküleri keşke gazetelerin 3. değil de 1. sayfalarında yer alsa. Her biri azim, çaba, öz güven, sistemli ve planlı çalışma ile alınan güzel sonuçları ellerimiz çatlayıncaya kadar ayakta alkışlasak, o koşullarda o sonuçları elde eden çocuklarımızı, gençlerimizi yürekten kutlasak...
Kendini kanıtlamış ünlülerin sözlerine kulak verirsek:
"Ne olursa olsun, hayat yine de güzel. Daha yapacak, okunacak, öğrenecek ne çok şey var."
Stefan Zweig
"Kişi kendini kurtaramazsa onu başka kimse kurtaramaz." diyor Cesare Pavase.
Aklımızda iz bırakan kendini kanıtlamış engelliler var.Aşık Veysel denince önce görme engelli oluşu değil, sazı, sözü, türküleri geliyor aklıma. Dünyaca ünlü fizikçi Stephan Hawkings'i nasıl unutabiliriz? Hareket kabiliyeti yok denecek kadar az ama beyni hala bilim üretiyor. Yatağa bağımlı olmasına rağmen karamsar değil.
Engelli insanların büyük çoğunluğu duyarlı, hassas ama o ölçüde kırılgan, naif insanlar. Duyu organlarının eksikliğini gönül gözü karşılıyor belki de.Engelinden çok, yetenekleriyle, insanlığıyla, duyarlılığıyla anılan insanlara büyük saygı duyuyorum. İyi ki varlar. Varlıkları pek çok insana ışık tutuyor. Tüm engelli kardeşlerimize daha iyi koşullarda hayatlarını sürdürebilecekleri sağlıklı, mutlu, aydınlık günler diliyorum...
Ne güzel bir yazı olmuş öyle. İçimizdeki engelleri kaldıralım önce. Sonrada engelli insanlara daha duyarlı olmaya çalışıp hayatın içine onları da katılım. Onlarda bu hayatın bir parçası. İmkan verilince güzel işlere imzalarını atıyorlar. Ne güzel:)
YanıtlaSilToplumda farklı insanlar ne kadar çoğaldı değil mi? Yüreği nasırlı insanlar adeta. Kötülük makinesi gibi çalışıyorlar sanki. Engelli insanlarımızın pek çoğu içten bir takdiri hak ediyorlar. Daha çok emek harcıyorlar, daha uzun zamanda yol alıyorlar.
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum güzel yorumunuza.
Sevgiler.
Empati, birazcık empati gerek..
YanıtlaSilTemelde empati tabii ama en yakınlarına dahi uygun davranmayan öyle çok insan var ki. Nice evde ne dramlar yaşanıyor.
SilSevgiyle.
Makbule kardeşim, ne kadar güzel anlatmışsın, tüm detaylar var ve düşündüren bir yazı olmuş.
YanıtlaSilDoğuştan ya da sonradan engelli olan herkesi seviyoruz. Onları, her duyarlı insanın olması gerektiği gibi sadece düşünmekle kalmayıp karşılaştığımızda, onu kırmayacak bir incelikle korumayı içten istiyoruz.
Benim sağ omzum, bir elim olay neticesinde bin dokuz yüz doksan bir yılında, yani yirmi altı sene önce parçalanmıştı. Her sene belli zamanlarda ki, kışın daha çok rahatsızlık verdiği için fizik tedaviye gider, omuz kilitlenmesini az da olsa çözmeye çalışırız. İyi ki bu imkânım var diyorum, şükürler olsun.
Yirmi güne yaklaştı, bu nedenle elle tutulur yayın yapamadım. Ancak blogları gezip, yorumlar yapacağım. Bugün, tamamıyla tesadüfü andıran taslaktaki yayınımı düzenleyip, bloğumu güncelledim. Engelliler günü aklıma gelmeden daha(inan günümü ayımı şaşırmış vaziyetteydim) bu yayını yapmam sanki Allah'ın lütfu gibi geldi bana. Hatırlasaydım, başlık değişik olurdu.)
Eline, düşüncene sağlık kardeşim. Allah engelli tüm kardeşlerimizin yardımcısı olsun ve vatanımızda bu bilinç gelişsin dilerim.
Selam ve sevgilerimle :)
Pek çok konuda nasıl hassas olduğunu biliyorum sevgili Ece.Rahatsızlıklar zaman zaman hepimizi engelliyor. Önce sağlık tabii. Sağlığın elverdiğinde nasıl güzel paylaşımların olduğunu hep biliriz.
SilEngelliler Gününü çok önemsiyorum. Umarız engelliler için çok daha güzel günler gelecek.
Sevgiyle...
Makbule hocam, düşüncelerinizi ve ruhunuzu ne güzel kelimelere döküyorsunuz. Bizlerin sesine ses yüreklerine umut oluyorsunuz. Asıl ben size ayakta alkışlamak istiyorum.
YanıtlaSilBu kadar hassas önemli bir konuyu ele alıp bütün okurlarınıza paylaşıp onlara ve bizlere örnek abidesi olduğunuz için sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Bu duyarlılık başta blog dünyasına ve bütün dünyaya yayılır inşallah. Sizin gibi Makbule Abalılar çoğalır bizlere nefer olur. Bir şeyler yapıyormuş gibi yanımızda duranlara değil bizimle aynı yolda yüreklerini ortaya koyup yürüyecek insanlara ihtiyacımız var.
"Kişi kendini kurtaramazsa onu başka kimse kurtaramaz." diyor Cesare Pavase. Ayrıca bu sözü çok benimsedim. Söz ağacımızın panorama sayfası etkinliğini düzenlemenin amaçlarından bir tanesi bu idi. Bizler önce kendimizi tanımamız sonra karşımızdaki durumları tespit edip onları tanımamız bizler için gerçek anlamda insan olduğumuzun en önemli göstergesi olduğunu düşünüyorum.
Bizler kendimizi ifade edip neler yapabileceğimizi veya yapamayacağımızı çevremizdeki herkese anlatmaya ilke edinmeliyiz.
Bir kültürü oluşturmak bizimle başlıyor. Bizimle o kültür devam ediyor. Bizden sonra gelenlere ışık olacaktır.
Bizler kendi öz kültürümüzü oluşturmak için çabalarken bizlerin de yayında olacakların bu kültürü benimsemeleri ve yaşam tarzlarında yerlerini almaları gerekir.
Engeller koymayı ve ötekileştirmeyi bir an önce bırakmaları gerekiyor. Belki hayatı bu şekilde hep beraber yaşanmaya değer kılabiliriz.
Makbule hocam, sizi görmeden tanıdığıma ve sizinle kelimeler üzerinden bir gönül bağımızın oluşmasına zemin hazırladığınız için memnunum ve size ve eşinize şükranlarımı sunuyorum.
Saygılarımla.
Yazdıklarınıza ve Abdullah beyin yazdıklarına aynen katılıyorum. Geçen seneki yazımı biraz önce tekrar paylaştım ve Adorno'nun, " Toplumsal yazgıyla bireysel yazgı birbirinden ayrılmaz," sözüyle küçük bir katkı yapmak istedim. Esen kalın.
SilAbdullah, engelliler konusunda ne kadar bilinçli olduğunu, küçük araştırmalarla ne güzel çalışmalar yaptığını biliyorum.Biliyorsun, engelli olarak doğmak veya sonradan engelli olmak, kimsenin kendi tercihi değildi. Ancak önemli olan o durumda neler yapılabilir, nelerin üstesinden gelinebilir?
SilÇevrenle çok güzel iletişim kuruyorsun, kişilik özelliklerin, karakterin sağlam çizgilerle oturmuş.
Engelliler konusunda Sosyal Devlet anlayışından da beklediklerimiz var.
Benimle ilgili güzel düşüncelerine çok teşekkür ederim.Yıllarca işimi çok severek çalıştım. İnsanları seviyorum. Ve sen her türlü yardımı hak ediyorsun. Eşim de selamlarını iletiyor Abdullah.
Daha güzel bir gelecek olsun diyerek düşündüğün konumda olmanı diliyorum.
Sağlık-huzur-mutlulukla...
Mehmet Bey, yorum sıralamasında bir karışıklık olmuş sanırım. Pek çok konuda ne kadar duyarlı olduğunuzu biliyorum. Engelliler konusunda da öylesiniz.
SilAdorno'nun o sözünü bilmiyordum. Çok anlamlı, çok güzel.
Katkınıza çok teşekkür ederim.
Esenlikler diliyorum.
Mehmet bey, Adorno'nun sözünü sizin vesileniz ile öğrenmiş olduk. Geçen seneki yazınızı en kısa zamanda okumaya çalışacağım. Duyarlılığınız ve katkınız için teşekkür ederim.
SilSaygılarımla.
Naif yanınızın yanında bir de duyarlı kaleminiz var. Sözde değil özde taşıdığınız değerler için teşekkür ederim, Makbule Öğretmenim. Abdullah'ın söylemiş olduğu sözlere aynen katılıyorum. Kelimelerinin arasında rastladığım, "Yanımızda duranlara değil bizimle aynı yolda yüreklerini ortaya koyup yürüyecek insanlara ihtiyacımız var." Cümlesi de çok doğru.
YanıtlaSilPaylaşımınız için duygularınıza sağlık. Sevgi ve selamlarımla:)
Yorum yapan arkadaşlarımızın yorumları sanki yazıyı sarıp sarmaladı,bütünleşti. Ortak paydada buluşmak; öyle mutlu oluyorum ki. Abdullah'ın o cümlesi beni de düşündürdü, duygulandırdı.Göstermelik bir destek değil, işe yarar bir katılım şart. Hakkımdaki güzel sözlerinize, güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. İnanın, mahcup olma özelliğini hala yitirmeyenlerdenim.
Silİyi ki sizler gibi böyle güzel okuyucular var.Çok teşekkür ederim.
"Duygularınıza sağlık" ne güzel bir sözcük. Duygu engelli diyorum ama bunu kullanmamıştım. Etkileşim ne güzel bir şey. Sevgiler...
Mukaddes ablam, her cümlemi o kadar güzel anlam katıyorsunuz ki gerçek duygu yoğunluğunu hep beraber yaşıyoruz. Makbule hocamı ve sizi ilk tanıdığım günden beri duygu yoğunluğu hep devam ediyor. Gerçek anlamda yüreğini koyanlar her zaman fark ediliyor. Bu güzel yüreklerinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Her şeyin hayırlısı olması dileğimle.
SilMerhaba Abdullah, yayından sonra pek çok arkadaştan geriye dönüş oldu. Okunma, izlenme oranı çok yüksek oldu. Benim sosyal medya hesaplarından sadece blog ve Instagramda hesabım var.Facebook'ta hesabım yok mesela. Ama üyesi olduğum Mersin Alzheimer Derneği de Facebook'ta kendi sayfasında yayınladı.Sorumluluk anlayışınla, yapman gerekenin en iyisini yapıyorsun.
SilSana selam ve sevgilerini, takdirlerini ileten pek çok arkadaşım var.
Sağlıklı-güzel günler diliyorum. Çaban hiç tükenmesin...
Merhaba Makbule hocam,ne güzel paylaşmış olduğunuz bir yazınız her birimize bir köprü görevi olmuş. Asıl bu görevi ve bu sorumluluğun değerini bizlere gösterip, yaşattığınız için şahsım ve bütün engelliler adına teşekkür ediyorum.
SilBu konuda ne kadar hassas ve naif olduğunuzu gerek paylaşımlarınız ile gerekse yorumlarınızla yüreğimde hep hissediyorum.
Çevrenizdeki herkesin bam teline dokunmak gerçekten kolay değildir. Siz bunu başarmışsınız ve bizlere bu konuda yol gösteriyorsunuz.
Ümit ediyorum ki Makbule Abalılar oldukça bizler üzerimize düşen görev ve sorumlulukları almaktan büyük keyif ve mutluluk duyarız.
Mersin Alzheimer Derneğindeki üyelerine ve arkadaşlarınıza bizlere destek ve katkı sağladıkları için teşekkür ederim. Taktiri hepimiz hak ediyoruz.
Bu post altında toplamak ve farkındalığı bütün okurlarımıza aktarmaktan daha güzel ve özel ne olabilir. Ben de tek tek bütün arkadaşlarınızı ve okurlarımıza selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum.
Moral ve motivasyonuma en büyük katkı sevgidir ve ben de bu sevgiye sizlerin aracılığı ile yaşadığım için mutluyum.
O güzel kalp gözleriniz her zaman doğru ve huzurlu yoldan ayrılmasın.
Saygılarımla.
Don yorumunu da zevkle, mutlulukla okudum Abdullah. Her zaman hemen cevap vermen büyük incelik. Yorumlarda söylemiştim, otomatik sıralamada küçük bir karışıklık olmuş.Ama sanırım adlarla hitap edince hangi yorum kimin anlaşılıyor. Blog üyesi olmayan bir arkadaş yorum yazamadığından söz etti. Sanırım önce Gmail hesabı açması lazım. Başka yolu varsa lütfen yazar mısın?
SilÇok teşekkür ederim. Engellerin en aza indiği bir hayata...
:img:https://i.hizliresim.com/MaA3DQ.png:eimg:
SilMakbule hocam, yorum yapmak için yayınlaya tıklıyoruz. görselde yorumlama biçimi var veya (farklı yanıtla seçeneği ) olabilir: Abdullah Tığ yanında aşağıya ok işaretine tıkladığınız zaman pencere çıkacak orada ad/url var ve anonim var her hangi birisine tıkladığınız zaman yorum yapma sansı bulabilir arkadaşınız. Sanırım bu şekilde yorum yapılabilir. Makbule hocam, elimden geldiğince en kısa zamanda yanıt vermeye çalışıyorum. Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Saygılarımla
:img:https://i.hizliresim.com/qJOz4W.png :eimg:
SilMakbule hocam, görsel olarak anlatmak istedim. Görselde çıkmamış. Tekrar yolluyorum umarım bu sefer çıkar. Gmail adresi olmadan arkadaşınız rahatlıkla yorumunu yapabilir.
Saygılarımla.
Merhaba Abdullah, Ben o yorumu silmiştim oysa. Anlayamadım nasıl yayınlanmış. "Son yorumunu" diye başlayan cümleydi.
SilYazım yanlışlarına çok dikkat ederim. Noktalama işaretlerini de önemsiyorum. Blogda kayıtlı olmayan birisi nasıl yorum yapabilir sorumu çok net cevaplamışsın. Sağ ol.Daha önce de sanırım söylemiştim;
Bilgisayarla ilgili teknik konularda öğrenmem gereken daha çok şey var.Çok teşekkür ediyorum.
Esenlikler dilerim.
Makbule hocam, yorumunuzu okuyunca sorunuza cevap vermek istedim. Sanırım istem dışı bir tıklama yapmışsınız. Anlatabildiğime sevindim. Evet daha önce de demiştiniz. Ben de bilgisayar konusunda fazla bir şey bilmiyorum. Sibel hanıma, sordum sağ olsun oda yorum nasıl yapılabileceğini söyledi. Ben de bu şekilde öğrenmiş oldum. Hep beraber bir şeyler öğreniyoruz. Makbule hocam,ben de teşekkür ederim.
SilSaygılarımla.
Abdullah, Sibel Hanım'a da sana da çok teşekkür ederim. Paylaşım ve yardımlaşma böyle güzel bir alan yaratıyor, daha sağlıklı öğrenmeyi sağlıyor.Hayat boyu öğrenme hiç bitmiyor.
SilSelam-sevgilerimizi iletiyoruz. Sağlıkla-huzurla...
Makbule hocam, bende Sibel hanıma, sizin aracılığınız ile teşekkür ederim. Umarım böyle güzel paylaşmalar ve yardımlaşmalar artar. Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim. Hep beraber sağlıklı-huzuru olalım.
SilSaygılarımla.
Günaydın Abdullah, Son mesajında "Geriye Kalan" adlı kitabımın Internette "tükendi " olarak belirtildiğini söylemiş, nereden sağlanabileceğini sormuştun.
SilKitabı ben yazdım ama satıştan elde edilen tüm gelir
Tüm gelir Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesine verildi.İlk bir ay Internette de satıldı.
Şimdilerde Dernekte satılıyor. Dernekte sekreter Ayşegül Hanım aranabilir. Ona söz ettim. Cep telefonu numarası:
0538 5166999 .İsteyen arkadaşlar ulaşabilirler.
Yalnız itiraz etmemeni rica edeceğim bir düşüncem var.Kitabımı sana küçük bir anı olarak göndermek istiyorum. Lütfen eline ulaşabilecek bir posta adresini benim mail adresime ilet.İçten gelen hediyelerde itiraz kabul edilmez.
Esenlikler diliyorum.
Makbule hocam merhaba, yorumunuzu geç cevap verdiğim için kusura bakmayın. Gmail okuyunca burayı daha sonra okudum. Bu konuda yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. Benim mahcup ettiniz. Anı olarak her daim hediyenizi saklayacağım inşallah. Blog sayfamda " Geriye Kalan " kitabınızı okumak isteyenler okurlarıma iletişim bilgilerini paylaştım. Ben de kitabınızı okuduktan sonra sizin başlattığınız bu güzel sosyal aktivitede benim de çorbada bir tutam tuzum olması için girişimlerde bulunmaya çalışacağım. Umarım bir katkım olur. Posta adresimi mail olarak yolladım. İçinizden gelen nazik hediyeniz için teşekkür ediyorum. Onun için size kırmamak için kabul ettim.
SilSaygı ve Sevgilerimle
gönlünüze sağlık, tam da ince yerinden yakalamışsınız; engelliler mutsuz olmaz, yakınmazlar. Pek çok engelli kişiyle çalıştım ve yeri geldi onlar bana cesaret verdiler.Devletin de engelli insanlar kadar cesur olup, onlar için bir şeyler yaptığı günleri görebilmek dileğiyle, sağ olun, var olun.
YanıtlaSilOtistik çocuklar, Down sendromlu çocuklar ya da diğer engelliler sevildiklerini hissettikleri anda yüzlerinde gülücüklerle sarılırlar, yanağınıza öpücük kondururlar, kucaklarlar.Öyle masum ve sevgi doludurlar ki.
SilBen de aynı güzel dileği tekrarlıyorum.Bu güzel yorum için teşekkür ederim.Sevgiyle...
Epeydir yoktunuz sanırım. Özlemiştik.
Çok sağolun, hissiyat karşılıklı. Uzun bir dil kursu, ardından politika kursu, iki zorlu sınav derken bayağı bir ara verdim haklısınız. Yaklaşık on beş gündür buralardayım. Sık sık görüşürüz bundan sonra ...
SilHayatın içinde o koşturmacalar da olmalı tabii. Ama arada bedenin sesine de kulak vermek lazım.Siz o konuları çok daha iyi bilirsiniz.Yayınlarınızı sabırsızlıkla bekleyeceğim.
SilSevgiyle.
Çok içten ve derinliği olan bir yazı, teşekkürler.
YanıtlaSilBugün ilgilenmediğimiz, dikkate almadığımız bir konu, yarın bizi derinden ilgilendirebilir. Yeğenim 28 yaşına kadar bir çok aktiviteyi yaparken, aniden trafik kazasıyla tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Hala umudu var ve tedavilere devam ediyor ancak yüzünden gülümsemesini eksiltmiyor. Empati yapabilmek cidden önemli. Otistik çocuklara öğretmenlik yaparken, benim sadece bir kaç saat bu mücadeleyi verdiğimi ama ailelerinin bir ömür boyu onlarla birarada olmak zorunda olduğunu düşünürdüm hep. Sadece aldıkları başarılı sonuçta onları hatırlamak çok acı... Herkesin eşit haklarda ve yaşam koşullarında olması dileğimiz.
Sevgiler gönderiyorum...
Öyle güzel örneklerle konuyu ele alıyorsunuz ki.Bütün arkadaşlarımın yorumları o kadar güzel ki Duyarlılığınız, yaklaşımınız için çok teşekkür ederim.Kaza sonucu tekerlekli sandalyeye tutsak olan yada omuriliği zedelenen gencecik insanlar var.
SilOtistik çocukların eğitimleri çok güç gerçekten.Sabır, sevgi ve zaman üçgeninde çok şey yapılabiliyor. Sondan bir önceki cümlenize de aynen katılıyorum.
Çok teşekkür ederim.
Sevgiyle...
Çok güzel bir yazı. Sözde biz engelsizlerin üzerimize alması gereken çok şey var....
YanıtlaSilKısacık bir cümlede de çok şey anlatılabilir değil mi?
SilToplumda giderek engelli insanların sayısı artıyor. Yüreğinin arzularını frenleyemeyen, kendinden başka herkesi küçümseyen, ölçüsüz, haşin, acımasız tipler... Zararları insana, mala, kendilerine...Gerçek engelliler de onların yüzünden acı çekiyorlar.
Sevgiler.
Sarstı yazınız Makbule Hanım'cığım ;dönüp dönüp her bir parağrafı yeniden okudum.Çok şey söylemek istedim söyleyemedim...Yürek engellilerden korusun Tanrım her canlıyı...
YanıtlaSilDuygulu insanlarız sevgili Arzu Öğretmenim. Ama duygusal olmak, dünyaya farklı gözlerle bakabilmek katı insanlar olmaktan daha iyi tabii. Sizin, ya da güzel yürekli insanların varlığı iyi şeyleri gerçekleştirmeye yetecektir.
SilGüzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Sevgiyle...
Yürek Engelliler olmasa ne güzel olurdu HAYAT...
YanıtlaSilEmeğine sağlık yine çok değerli bir yayın yapmış,duyarlılığını hissettirmişsin.
Yüreğine sağlık.
Tedirgin ve ürkek olmazdı insanlar.suç bu kadar artmazdı,ölümler, kazalar bu denli çoğalmazdı herhalde. Doğru, HAYAT daha yaşanabilir olurdu.
SilSen de güzel yorumlarınla hiçbir yayında yalnız bırakmıyorsun canım.
Sevgiyle...
Hayat, derslerle dolu. Ancak onu gerçek anlamda özümseyen insan çok az. Engellilerin azimleri, yaşama olan dirençleri taktire şayan. Başarıları çok önemli ancak onlara verilecek asıl değer, eşit haklarda yaşam standartlarına sahip olmalarıyla mümkün olacaktır. Temenniniz budur. Bu duyarlı ve anlamlı yazı için yüreğinize, kaleminize sağlık Makbule Öğretmenim. İyi haftalar dilerim. Esenlikle..
YanıtlaSilHayatı sürdürebilmek için önünde bazı engeller olan ama azmiyle, çabasıyla kendini adeta bir engelli koşuda gibi hisseden, yürekten övgüyü hak eden çok insanımız var.İnanın acımak değil, saygı duyuyorum.
SilDileğinizde çok haklısınız; Yaşam standartları belki eşitlenemese dahi, hakları olan koşulları sağlayabilmek, hayatlarını yaşanabilir hale getirmek, kolaylaştırmak...
Güzel, anlamlı yorumunuza çok teşekkür ederim.
İyi haftalar.
Sevgiyle...