Çiçekleri ne çok severdi. O'nun sayesinde hepimiz çiçek sever, bakar ve korurduk. Sadece ön ve arka balkonlar değil, salon ve mutfak penceresi de çiçek saksılarıyla doluydu. Adeta bir çiçek evdi bizimki. Çocukluktan kalma bir alışkanlıkla yapma çiçekleri bugün de hiç sevmem, kullanmam. Doğal insanlar gibi doğal çiçekleri ararım: Mevsiminde açan, içe işleyen kokusu olan, evde varlığıyla iz bırakan çiçekler...
Küçük bahçemizde narenciye ürünleri, muz, zeytin ve güller vardı. Yasemin ve hanımeli balkonda baş köşede dururlardı.
Bir başka köşede reyhan, fesleğen, nane, maydanoz ve yanı başlarında küçük saksılarda her tür kaktüs. Dikenler arasında çiçek açan kaktüsler. Çatlamış bir porselen, seramik çaydanlık ya da kasede keyifli kaktüsler. Rengi atmış bir seramik veya porselen kase , harika bir saksı olurdu. Evde işe yarar her türlü geri dönüşüm malzemesi çiçekler için saksı olarak kullanılırdı.
Evde, bahçede yetiştiremediğimiz , annemin çok sevdiği, kokusundan vazgeçemediği bir çiçek vardı; nergisler. Kış başında evde çarşıdan alınmış demet demet nergis olur, bütün ev nergis kokardı. Oysa ben yasemin, lavanta, limon çiçeği kokularını severdim. Nergis bana ağır gelirdi. Zevkler, tatlar, renkler kolay kolay değişmiyor.
Ancak zaman değişirken , beden, beyin yıpranırken duygular da değişiyor, duyu organları zayıflıyor, insan da değişime uğruyor.
Alzheimer hastalığının son aşamasında annemi tanımakta zorlanır olduk. İstiklal Marşının 10 kıtasını, ünlü şairlerin uzun şiirlerini ezbere okurken adeta söz bitti. Odasına gündüzleri koyduğumuz nergisleri fark edemez oldu. En sevdiği çiçek artık ona hiçbir şey ifade etmiyordu. Onun güzel kokusunu da algılayamaz olmuştu.
Nergislerin yeniden doğuşa geçtiği, topraktan baş verdiği bir Ocak ayında annemi kaybettik. Kişiliğiyle, karakteriyle, alışkanlıklarıyla çevresinde çok sevilen bir güzel insandı. Saygıyla, rahmetle anıyoruz. Ondan kalma bir alışkanlık, her mevsim evde canlı çiçek bulundurmayı hiç ihmal etmem. Hele nergisler hep evin baş köşesinde güzel bir vazoda saltanat sürer...
Bir başka köşede reyhan, fesleğen, nane, maydanoz ve yanı başlarında küçük saksılarda her tür kaktüs. Dikenler arasında çiçek açan kaktüsler. Çatlamış bir porselen, seramik çaydanlık ya da kasede keyifli kaktüsler. Rengi atmış bir seramik veya porselen kase , harika bir saksı olurdu. Evde işe yarar her türlü geri dönüşüm malzemesi çiçekler için saksı olarak kullanılırdı.
Evde, bahçede yetiştiremediğimiz , annemin çok sevdiği, kokusundan vazgeçemediği bir çiçek vardı; nergisler. Kış başında evde çarşıdan alınmış demet demet nergis olur, bütün ev nergis kokardı. Oysa ben yasemin, lavanta, limon çiçeği kokularını severdim. Nergis bana ağır gelirdi. Zevkler, tatlar, renkler kolay kolay değişmiyor.
Ancak zaman değişirken , beden, beyin yıpranırken duygular da değişiyor, duyu organları zayıflıyor, insan da değişime uğruyor.
Alzheimer hastalığının son aşamasında annemi tanımakta zorlanır olduk. İstiklal Marşının 10 kıtasını, ünlü şairlerin uzun şiirlerini ezbere okurken adeta söz bitti. Odasına gündüzleri koyduğumuz nergisleri fark edemez oldu. En sevdiği çiçek artık ona hiçbir şey ifade etmiyordu. Onun güzel kokusunu da algılayamaz olmuştu.
Nergislerin yeniden doğuşa geçtiği, topraktan baş verdiği bir Ocak ayında annemi kaybettik. Kişiliğiyle, karakteriyle, alışkanlıklarıyla çevresinde çok sevilen bir güzel insandı. Saygıyla, rahmetle anıyoruz. Ondan kalma bir alışkanlık, her mevsim evde canlı çiçek bulundurmayı hiç ihmal etmem. Hele nergisler hep evin baş köşesinde güzel bir vazoda saltanat sürer...
Güzel yazıyorsunuz, duygusal yazıyorsunuz. Lâkin böyle yazılar beni çok etkiliyor, ne diyeceğimi bilemiyorum. İşte, lânet olası hayat, sevdiklerimizi alıyor elimizden.
YanıtlaSilGüzel görüşünüze teşekkür ederim. Bu tür olayları yaşamış olmak tabii çok başka bir şey.Ama takdir edersiniz ki, hayat düz bir çizgide gitmiyor. Hepimiz için zaman zaman hüzünlü veya acı yanları da var.
Silİnanıyorum ki o zor günler de insanı daha metin ve sağlam kılıyor. Bir bakıma dayanma gücümüzü ölçüyoruz.
Yitirdiğimiz sevdiklerimizin acısını yaşatabiliyorsak ne mutlu bize.
Sağlıkla, huzur ve mutlulukla...
Allah rahmet eylesin.. Sevilen bir insan olması, böyle güzel izler bırakması çok anlamalı.. Nergis konusunda da ortağız ayrıca. Çok severim.
YanıtlaSilGerçekten çok sevilirdi, her yaştan dostu vardı. Çiçek sevmeniz ne güzel. Hele nergis terapi aracı bir çiçek gibidir.
SilSevgiyle.