Kanat çırpışları, haykırışları
Uçurtmalar bile uzakta kalmış.
Kuşların kuş beyinli olmadıkları kesin.
Öyle uyumlu ve düzenliler ki
Sıra halinde dizilip uçuşlarından belli
Yorulunca öndekilerle arkadakiler yer değiştiriyor,
Tek başına uçan yok, sürüler halinde.
Yağmur, rüzgâr, fırtına, boran
Hiçbiri engel değil uçuşlarına
Ne boyun eğiyorlar engellere,
Ne kaçıyorlar zorluklardan
Özgür, bağımsız, her türden kuşlar.
Ah kuşlar, göçmen kuşlar!
Sizin uçuşunuza imrenen ne çok insan var.
Yönünüz belli, yeriniz, yurdunuz belli
İklimler, mevsimler değişirken
Masmavi göklerde kanat çırparak
Uçun kuşlar... uçun kuşlar
Uzak diyarlara, bildiğiniz-bellediğiniz gibi uçun...
Makbule ABALI-Eğitimci
Aralık 2020-Mersin
Görsel: Mersin Mezitli Deresi (Amatörce bir çekim.)
Edip Akbayram- KUŞLAR
Güncelleme: 4 Ocak 2025
Birgün hayvanlar da dile gelip bize hakaret davası açacak. Tazminat isteyecekler.
YanıtlaSilO zaman göreceğiz ki kimler kuş beyinli kimler değil.
Bir zamanlar evimizde kuş beslerdik: Cankuş. 60 kadar kelime öğrenmişti. Sabaha "Günaydın Makbul" diyerek başlardı. Annemin ağır hatalığında iki ay odasına giremedi. Ölümünü anlatmak bile istemiyorum. Unutamadık...
SilSevgiyle.
Merhabalar.
YanıtlaSilKuşlar oldum olası benim hep imrendiğim, özendiğim ve onlar gibi olmayı çok arzu ettiğim varlıklardır. Göçmen kuşlardan en çok turna ile leylekler ilgimi çeker. Bu göçmen kuşları da yöremde gördüğüm için olabilir. Leylekleri sahada görebiliyorum ancak, turnayı sadece göç ederlerken gök yüzünde görebiliyorum. Çok harika varlıklar.
Şiirinizde, "size eşlik etmek isteyecek o kadar çok insan var ki" derken, insanların kendilerinden ne kadar usandıklarının ve bir çıkış yolu bulamadıklarının işaretiydi. Kuşların ise içgüdüleriyle, birbirleriyle ne kadar mutlu olduklarını anlatan satırlarınızın arasında ben de çok mutlu oldum.
Çok güzel bir şiirdi, kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar,
SilKuşlar gerçekten harika canlılar. Bağımsız olmaları, özgürce uçuşları belki bize cazip geliyor. Her yaz yayladaki evimizin balkonundaki yuvalarını onarırlar. Eve bereket ve uğur getirdiklerine inancım var.
Bloğumun üst sayfasındaki kuşların da varlık nedeni sizsiniz. Uzaklardan sayfa düzenindeki çaba ve yardımlarınızı unutamam.
Teşekkürlerimle selam ve saygılar.
ya ne güzel, göçmen kuşları uçarken gördünüz mü hiç, birlikte uçarken yani, görmedim, ne güzel olmalı :)
YanıtlaSilYaylada görmüştüm. Çok güzel bir görüntü. Evin balkonuna yuva yaptıkları için sık sık uğrarlar, her yıl yuvalarını onarırlar.
SilYılbaşından sonraki ikinci Pazartesi sanırım ağaç ev sohbetlerine katılabilirim.
Esenlikler diliyorum.
Okudum (yine zevkle) şarkı da halen açık dinliyorum. Kuşları da kuşları gören -seven insanları da , eski şarkıların derinliğini de ne çok özlemişim.
YanıtlaSilSığ geliyor bu zaman bana. Her şey çok hızlı. Tatsız.
Göçmen kuşlar öyle mi ya...
Onları görüp şiir yazan kadın da ayrı güzel ve değerli..Sevgiler
Her bir satırı sindire sindire, düşünerek-duygulanarak okudum çok sevgili Mai. Bulunduğumuz bölge ormanlık bir alan. Kuşlar da biz gibi erken uyanıp koroya başlıyorlar. Onları dinlemek, yağmura rağmen yem arayışlarını gözlemek çok iyi geliyor insana.
SilUzaklardan tüm zarafet ve inceliği- nezaketiyle geri bildirimde bulunan dostlar gibi...
Merhabalar Öğretmenim.
YanıtlaSilBu yazı sizin eski yazınız. Siz bu yazıyı güncellediniz, hatta yayımlama tarihini de güncellediniz. Kendi blog sayfanızda yeni yayınmış gibi en üst sırada yer aldı, ama okuma listesine düşmedi diyorsunuz değil mi?
Evet maalesef böyle güncellemekle siz bu yazınızı okuma listesinde güncelleyemezsiniz.
Böyle güncellediğiniz bir yazınızı eğer okuma listesinde yer almasını istiyorsanız, yeni kayıt sayfası açın, eski yazınızın içeriğini kopyalayıp buraya yapıştırın ve kaydedin. Yeni bir yayın olarak yayımlandığı için okuma listesine düşeceğinden emin olabilirsiniz. Başka yolu yoktur.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep Bey,
SilEvet, bu yazı ya da amatörce şiir diliyle yazılmış paylaşımı 2024 yılında Mersin'de yaşadığımız yıllarda yayınlamıştım. Bu blogda yayınladığım yazı, şiir, öykü, anı, deneme ve tanıtımların hepsi özgündür. Fotoğraf ve görselleri de amatörce küçük araçların yardımıyla ben çekiyorum-hazırlıyorum. Ünlü-ünsüz şair ve yazarlardan, sanatçılardan alıntı yaparsam mutlaka ad belirtiyorum.
Çabalayarak, zaman ayırarak, emek harcayarak yapılan her iş beni mutlu kılıyor. Bir zamanlar "Nostaljik Pazartesi" başlığı altında seçtiğimiz eski yazılardan paylaşmak da ne güzeldi.
Blogların bu özelliğini seviyorum; Eski yazıları güncelleyip ( Öze dokunmadan yazım yanlışlarını veya hataları düzeltme, bazen
etiketleri tamamlama, görseli değiştirme, video ekleme gibi küçük eklemelerle ) tekrar yayınlamak beni mutlu ediyor. Dürüst davranarak eski ve yeni tarihleri de belirtiyorum.
Size sormamın amacı; Bazı eski yazılarımı güncelleyip, tarihte de değişimi not düştüğüm zaman hepsi blogda çıkıyor ancak bazen okuma listesinde yer almayabiliyor. Nerede hata yaptığımı öğrenmekti. Bu konuda kopyala- yapıştır uygulamasını hiç kullanmadım.
Eski yorumlara yeni yorumların eşlik etmesi bile güzel geliyor bana.
Açıklamanıza- yardım anlayışınıza teşekkür ederim.
Merhabalar Recep Bey,
SilAffedersiniz, dün gece hasta halimle yazdığım yorumdaki yanlışımı bugün fark ettim. Klavyemin hatası değil, benim bir anlık yanlışım. İlk cümlede "2020 yılında" diyecekken 2024 yılında Mersin'de... demişim. Oysa 2023 Şubat Ayında Mersin'den İzmir- Urla'ya taşınmıştık.
Güncelleme tarihini doğru yazmışım. Hiçbir arkadaşımın da dikkatini çekmemiş. Eleştirmek elbette olumsuz da olabilir. Gerektiğinde özür dilemek de insani bir davranıştır.
Yazılarımı güncellerken önceki yorumları okumuyorum.
Teşekkür ederim, 5 yıl önce de 5yıl sonra da geri bildiriminiz olmuş.
Esenlikler diliyorum.
Gökyüzüyle bütünleşen kuşları ve böylesi içten şiirleri çok seviyorum..
YanıtlaSilGökyüzü ya da deniz , veya mavinin hüküm sürdüğü bir yer, bir renk paleti... Mavinin her tonuna hayranım. Mavi bana aydınlığı, umudu, saflığı ve doğallığı çağrıştırıyor.
SilÇok güzel bir şiir, yüreğinize sağlık Makbule Hanım.
YanıtlaSilHayvanlar alemini tanıdıkça, öteden beri söylenen bazı deyim ve atasözlerinin onları tam olarak tanımamaktan kaynaklı, doğru olmadığına şahit oluyoruz.
Şiirinizde vurguladığınız gibi özellikle göçmen kuşların belirli bir düzen ve ahenk içinde uçmaları,
Şehir içinde yaşayan canların karşıdan karşıya geçerken yaya geçitlerini kullanmaları,
Düvene koşulan bir atın, sizin müdahaleniz olmadan harman yerinde yayılan ekin sapının şekline göre kendi kendine dönüp durması,
Balıkların insanoğlunun onu kandırmak için kullandığı yeme atlamasını hafıza sorunu olduğundan değil, ekmek kavgası içinde olduğundan dolayı yapması,
Dağ keçilerinin tepelerin doruklarından bizim kısıtlanmış, sınırlanmış yaşamlarımıza sanki üzülerek ya da dalga geçerek bakmaları hiç de tesadüfi değildir. Onların doruklarda, bizlerin duramayacağımız kayalıklarda özgürce dolaşmalarına hep imrenmişimdir.
Biz insanlar doğadan, doğallıktan kopmuş mutantlar olarak aynı dili konuşamadığımız için onları yeteri kadar anlayamıyoruz sanıyorum.
Yorumunuza içtenlikle katılıyorum Hikmet Bey. Farkındalığı yüksek, gözlemleri güçlü insanlardan dinlediğimiz öyle ilginç örnekler var ki. Bekir Coşkun, Aziz Nesin bu konularda ne güzel yazarlardı.
SilHer türden canlıya eziyet edebilen, hatta bundan keyif alan acıma duygusundan yoksun insanları anlamakta çok zorlanıyorum.
Detaylı, açıklayıcı, yönlendirici yorumunuza çok teşekkür ederim.
Sağlıklı günler dileyerek.
Makbule Hanım,
YanıtlaSilGünceleme, sehven 04 Aralık 2025 yazılmış, sanırım 04 Ocak 2025 olacak. Saygılar, selamlar.
Dikkatinize, uyarınıza çok teşekkür ederim. Yazmayı tasarladığım öyle çok konu var ki; yetiştiremeyeceğimden korkuyorum. Belki de bu yanlışlar zamanı hatırlatmada farklı bir görev yükleniyorlar. Bir önceki yorumunuzu sonra yanıtlayacağım.
SilEsen kalın.