10 Şub 2021

IHLAMUR ÇİÇEKLERİ...(Kelime Oyunu 11)


Uzun bir yoldan gelmişlerdi. Bir ön gezi idi bu. Yazın evin onarımından sonra buraya temelli yerleşeceklerdi.
 içindeki heyecanı bastıramıyordu. Yıllar önce çocukluğunun geçtiği bu ev artık temelli onlarındı. Hayallerinde ne planlar vardı. Altı taş, üstü kargir, küçük bahçeli bir ev... Trafik kazasında çocuklarını kaybettikten sonra tekrar kasabaya dönüş planları yapılmıştı. 

Gözlerinden inen iki damla yaş mutluluk- mutsuzluk karışımı gibiydi. Eşine "Yorgun musun?" diye sordu. "Uzun zamandır  araba  yolculuğu yapmadık. Ben bile yoruldum.  " Yağmurdan etkilendim, bir ara silecekler bile çalışmadı" dedi eşi. "Sel olur diye endişelendim" dedi kadın. Ardından ekledi:" Yolda küçük oteller var, birinde kalabilirdik." "Yolcu yolunda gerek , yolda durmayı sevmem bilirsin." Bu keskin konuşma biraz canını sıktı kadının, ama yol yorgunluğuna bağladı.

Arabayı park edip eve girdiler.. Yılların birikimiyle toz kokuyordu üst kat. "Ah dedi annem zamanında temizlik kokardı burası. Yastıklarda lavanta kesecikleri, beyaz çarşaflar..." Birden pencereden görünen ıhlamur ağacını fark etti. Gözleri parladı. Kış nedeniyle yapraklarını dökmüştü. Haziran- Temmuzda çiçekleri açtığında nasıl da güzel kokardı. Yasemin ve hanımeli ile yarışırlardı. Annesi koruyucu olarak kuru ıhlamur çiçeği, tarçın, elma kabuğu ve zencefili birlikte kaynatıp onlara içirirdi. Doğal ürünlere nasıl da meraklıydı. 

Derin bir nefes aldı. Sanki ıhlamur çiçeğinin kokusunu içine çekti.  Eşi onun yüzündeki mutluluğu fark etti. Üst katta komodinin üzerinde bir günlük görmüştü. Sararmış sayfalar arasında kurutulmuş ıhlamur çiçekleri...Yılların ardından gülümsüyor gibiydiler. Kadın :" Burada yeni bir dünya kuracağız" dedi.  Eşinin gözlerinin ta içine baktı: "Yeni bir sayfa açacağız" dedi fısıldayarak... 

Makbule ABALI

Kelime Oyunu 11 sözcükleri (Ihlamur, sayfa, çocuk, yağmur, yolcu) Sevgili Ebemkuşağı verdi.

Gelecek Çarşambanın kelimeleri:( Saygın, sakin, güvence, çaresiz, sade ) Kelimeleri ben belirledim.




26 yorum:

  1. Gerçek bir hikaye hissi verdi bana yazınız. Bizim de köyde dedemden kalma ve sonradan yıkılan bir kargir evimiz vardı, keşke yenileme ihtiyacı duymasalardı.. Ellerinize sağlık:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçek hikaye değil. Ama hayatın içinden her bir ayrıntı bana ilham kaynağı oluyor. Özellikle insanla ilgili her şey ilgimi çekiyor.
      Taş evler çok ilgimi çekiyor. Bizim de yaylada bir taş ev var. Çok seviyoruz .Aslını bozmadan yenilendi.
      Teşekkürler,

      Sil
  2. Hüzünlü.
    Çok katlı binalarda alt katı sevmem ama bahçeli tek katlı ve bahçeli bir ev, çok huzurlu gelir hayallerimde.
    O yüzden huzuruda buldum satırlarda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu karmaşık ortamda huzur bulabilmek ne güzel. Çocukluğum bahçeli, tek katlı bir evde geçti. Çok güzeldi.
      Huzur ve mutluluk hayatınızdan eksik olmasın.
      Sevgiyle.

      Sil
  3. Çok duygulandım. Umarım yeni bir sayfa açmak isteyen herkes başarır.
    İşte kelimelerin gücü, okumayı o yüzden çok seviyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumayı çok sevdiğiniz öyle güçlü hissediliyor ki. Bundan sonra sayfanızı daha sık ziyaret edeceğim. Zihniniz her daim açık, kaleminiz güçlü olsun.
      Sevgiler.

      Sil
  4. oyy ne güzel ama yaa, ıhlamur çiçekleri, ağacı, yasemin, lavanta, tarçın, yeni hayat, son zamanlarda senden okuduklarım arasında en sevdiğim bu oldu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çiçekleri de, kokularını da çok seviyorum. İnanıyorum ki yaşam enerjimizi yükseltiyorlar. Hikayemden övgü ile söz etmen de beni mutlu etti.
      Kelime Oyunu 12'nin kelimeleri: (Saygın, sakin, güvence, çaresiz, sade)
      Teşekkürler. Sevgiler.

      Sil
  5. Sanırım artık yavaş yavaş herkes bir şey olursa köyde sığınacağımız bir yer olsun düşüncesine giriyor. Hikayenizde bu geri göçü işliyor. Kaleminize sağlık, tek nefeste okudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, şehrin karmaşasından gürültüsünden kaçmak istiyor artık insanlar. Köydeki sakin, doğal hayat insanlara daha çekici geliyor.
      Beğenmenize sevindim, çok teşekkürler.

      Sil
  6. İnstagram'da da gördükçe bir yakınımı, akrabamı görür gibi hissettim: "Ben Andromeda" Kulağa çok hoş geliyor.
    Umarım gelecekte dilediğiniz gibi bir eviniz olur, orada içinizden geldiği gibi güzel yazılarınızı yazarsınız.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. yazdığımda hata yok ki. bu haftanın kelimelerini ebemkuşağı verdi, yani 11. haftanın, bu çarşambadan gelecek çarşambaya kadar arkadaşlarımız onun kelimeleri ile yazacaklar, gelecek haftanın yani 12. haftanın kelimelerini siz veriyorsunuz. 12. haftanın kelimelerini arkadaşlarımız sizin blogunuza gelip sizden öğrenecekler, bir haftanın kelimeleri ile yazarken bir arkadaşımız da kendi blogundaki yazısında gelecek haftanın kelimelerini veriyor, bu hafta siz verdiniz gelecek haftanın kelimelerini, sizin kelimelerle gelecek çarşamba başlayacağız yazmaya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynen böyle düşünüp yazmıştım. İnsan hali, algıda bir yanılma oldu herhalde.
      Sevgiler.

      Sil
  8. Herkesin "yeni bir dünya kurma" şansı olması dileğiyle....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Yeni bir dünya kurma" şansı her zaman, her koşulda olmayabiliyor tabii. Ama bazen küçük girişimlerle, biraz zaman alarak gerçekleşebiliyor. Yaşadığımız çevreyi, küçük dünyamızı geliştirmek elimizde...
      Sağlıkla, mutlulukla.

      Sil
  9. Merhabalar.
    Dünyanın en zor ve dayanılmaz acısı, evlat acısıdır. Cenab-ı Hakk, hiçbir kuluna evlat acısı göstermesin ve yaşatmasın. Hikayenizde elim bir trafik kazası sonucu çocuklarını kaybetmiş çiftin yeni bir dünya kurmak ve yeni bir sayfa açmak üzere kasabaya dönmekten başka çareleri yoktu belki. Söz konusu o evin, onların acılarını bir nebze de olsa hafifleteceğine ve her şeyin ilacı olan zamanla birlikte yeni dünyalarında mutlu olacaklarına inanıyorum.

    Güzel bir kurgu ve anlatımdı. Kaleminize ve emeğinize sağlıklar dilerim. Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,
      Ne güzel toparlamışsınız. İnsana dair hikayeler yazmayı seviyorum. Olabildiğince güncel olaylara değinmeye çalışıyorum. Yazdığım hikaye tamamen kurgu .Güzel dilekleriniz sıkıntıda olan herkes için geçerli olsun. Katkınıza çok teşekkürler.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  10. Uzaklardan gelip bir soluk alınan, tanıdık ama unutulmuş mekanlar.Anne, anneanne ya da babaanne evleri...Zili çaldığında kapıyı tanıdığın jestlerle açarlarken, artık bir fotoğraf gibi belirip uçanlar...Sadece zihnimizde flu parçalar halinde kalanlar. Anneannemin arka bahçeye çıkan terası, kenarda dizili sukulentler, yerdeki taş karolar, portakala çiçeklerinin kokusu, rüzgarda gıcırtıyla sallanan demiri hafif pas tutmuş salıncak, içerden gelen tıkırtılar, hep bir hummalı hazırlık hali sanki, sofraya konan çatal bıçağın birbirine çarpış sesleri, dikiş makinesinin kararlı ve ısrarlı sesi, senin sesin, anneanemin sesi...Kutular, kutular, kutular. Kutularca gazete, dergi, küpür, plan, not, yapılanlar, yapılması gerekenler, yarıda kalanlar. Doğum.Ölüm.Ve aradaki herşey. Ne çok şey üşüştü zihnime yazınla annem. 3 gündür yazamadım. Halbuki bıraksalar, 3 gün boyunca mola vermeden yazabilirim. O aradaki herşey elverse. Boynuna atlayıp, kafamı göğsüne gömerek sarılırım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni duygulandırdın Sezgicim. Ne güzel hatırlıyorsun ve hatırlatıyorsun en ince ayrıntıları bile. Zamanla gençlerin tanıklığına daha çok ihtiyacımız oluyor." Baba Evi" hep bir başka olur. Daha huzurlu, daha rahat ve daha yaşanabilir sanki. Tatiller bir başka olurdu bir araya gelince. Ne çok şey olurdu konuşulacak. İnsan; sevgi, ilgi, sıcaklık arıyor. Hele büyüdükçe... Seni seviyor, özlüyorum canım...

      Sil
  11. Çok güzel yazmışsınız elinize sağlık. Umarım açılan her yeni sayfa ilk anki gibi pırıl pırıl tertemiz olur:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim. Ben de öykümde de öyle diledim o yüzden. Her yeni girişim insanı daha aydınlık bir yola götürsün diliyorum.
      Aydınlık günlere.Sevgiyle.

      Sil
  12. Keşke hikâyelerdeki kadar kolay açılabilse o sayfalar. Keşke...

    Bazen yeni bir sayfa açmak için gidilir ata evine bazen hiç kapanmayan sayfaları karıştırmak için.

    Bazen de bunların çok daha dışında bir sebep vardır, sizi oraya çeker. Kanarsınız ama kanadıkça daha çok gitmek istersiniz.

    İçimize sığmayan acıları kelimelere sığdırmaya çalışmakmış yazmak biraz da. Her şey yazılabilir ve her şey anlatılabilir sanıyor insan çoğu zaman. Oysa kelimeler en basit sevinçleri bile anlatmaktan aciz kalıyor bazen. Derin acıları nasıl anlatsın? ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlatımınız o kadar içten ve güzel ki... Keşke hep yazsanız, duygu ve düşüncelerinizi dile getirseniz. Deyişlerinizde çok haklısınız. Yazmak terapi gibi ama her şeyi yazamaz ki insan. Hayat da çok yönlü, karmaşık derin bir kuyu değil mi? Çok derindeki anıları paylaşmak istemeyebilir insan. Ya da su yüzüne çıksın istemeyebiliriz. Ama açılabilir sayfalar bazen acı verse insanın kendisiyle hesaplaşması da gerekebiliyor bazen.
      Katkınıza, anlamlı yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Sil
  13. Hikâyeyi çok çok beğendim, aranızda yeniyim.Umarim ben de sizler gibi güzel şeyler yazabilirim 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aramıza hoş geldiniz o zaman. Eminim siz daha güzel şeyler yazacaksınız .Çevrenizi gözlemleyerek insan hikayeleri yazın. Duyguları dile getirin. Önce kısa kısa yazın. O güzellikleri okumaya geleceğim elbette.
      Sevgiler.

      Sil
    2. Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Sizin kadar güzel yazabilecegimi sanmıyorum,nede olsa bir ogretmensiniz, saygılar, sevgiler..

      Sil