Çok değer verdiğim arkadaşlarımdan biri bir tabirden söz etmişti; "Kendine merhamet etmek" Bu söz ne çok şey içeriyor: Kendini düşünmek, kendine acımak, kendini ihmal etmemek...
Düşünürken insanın kafasında türlü çeşitli sorular canlanıyor . Kendini düşünen insan bencil insan mıdır? Kendine merhamet etmek, başkalarına merhamet etmeye engel olur mu? Merhamet sözcüğünün içinde neler var diye düşünüyor insan. Acımak, üzülmek, incinmek, boyun eğmek...
Bazen hiç "hayır" sözcüğünü kullanamayanlar vardır aramızda. Kendine acımadan her şeye evet diyen ve sonuçta pişmanlık duyan insanlar. Sorular çoğalıyor kafamda; Kendime merhametli olursam başkalarına acımasız mı olurum? Acımasız olmak insafsız olmak mıdır?
Bir de madalyonun öbür yüzü var: Herkese karşı verici olmak, fedakar davranmak ama kendini ihmal etmek adeta kendini unutmak. O zaman başkası söylemeden insan kendine seslenebiliyor: Kendine merhamet et, kendini düşün, kendine özen göster. Çünkü zaman intikam alıyor, ihmal edilen günlerin, yılların acısı çıkıyor.
Canınıza hoyratça davranırsanız hayat da acısını hoyratça alıyor. Günler, haftalar, yıllar birbiri ardınca akıp geçerken gün gelip insan kendi kendine sormaz mı? Ben kendim için bunca yıl ne yaptım, sevdiğim neleri gerçekleştirdim, hayatımda sevdiğim nelere yer verdim?
Sevdiğiniz şeyleri ne kadar ertelediniz ya da iptal ettiniz? Hayatınız ne kadar değerliydi. onu ne kadar değersiz kıldınız? Sorular birbiri ardınca gelirken şimdilerde cevaplamak nasıl da zor...
Makbule Abalı
Merhabalar Makbule Öğretmenim.
YanıtlaSilÖnce böyle güzel ve kıymetli bir konuyu ele alarak bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Evet, kendine merhamet etmeyenlerden biri de benim. Kimseye "HAYIR" diyemiyorum. Ve kimseye de hayır diyemediğim için başıma gelmedik kalmadı. Yaşadıklarımın her birini burada blog sayfamda anlatmaya kalksam, başınızı ağrıtacağım için sizlere haksızlık etmiş olurum.
Hayır demesini öğrenmek zorundayız. Hayır demesini öğrenemeyenler, kendine merhamet edemeyenlerdir.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep Hocam,
SilBir an düşündüm de "Kendine merhamet etmeyenler" adı altında bir grup kurulsa ne çok üyesi olur değil mi? Nedense hep bizlerden fedakarlık istenmiş, çok şey beklenmiş. Kendimize zaman ayıramamışız. Makul ve mantıklı bildiğimize bile hayır diyememişiz .Evet'ler kırılganlığımızı arttırmış. Değişmek belki zor ama imkansız değil.
Selam ve saygılarımla.
hayır diyememek bizim ülke insanının genel özelliklerinden :) başkaları için kendini feda etmek de öyle :) annelerine bakan bu yüzden evlenemeyen kadınlar ne kadar çok bizde örneğin :)
YanıtlaSilÇok doğru sevgili Deeptone. Alıcı olmayı değil de hep verici olmak öğretilmiş çocuklara. Aşırı fedakarlığın kişiye zarar da verebileceği anlatılmamış. Seçimlerde bile bunun sonuçlarını görüyoruz.
SilSevgiyle.
Artık kendimize merhamet etmeyi hatırladık uygulamaya çalışıyoruz. Ne güzel dile getirmissiniz yüreğinize ellerinize sağlık öğretmenim.sevgiler
YanıtlaSilEvet, dünya giderek başkalaşıyor. Kendimize de bir başka türlü davranmak lazım. Yorumunuza teşekkür ederim.
SilSevgiyle.
Severim ben kendimi. Başkası için canımı üzdüğüm nadirdir... ömür bir gün o da bugün. Ne başkasını üzeyim ne kendimi dedim hep ama öncelik canım kendimdi.
YanıtlaSilSevgiler
Ne güzel zoru başarmışsınız. Benim çok zorlandığım, güçlük çektiğim bir konu.. Kimseyi kırmamak isterken kendim çok kırılabilirim.
SilSevgiler.
O kadar çok isterken ve kimseye de bir zararı yokken, çimlere yalınayak basmaktan korkmamak da lazım :)
YanıtlaSilYapabileceklerimizin sayısı her gün daha da azalıyor.
Çimlere yalın ayak basmayı ne çok istemişimdir değil mi sevgili Murat ? Haklısın, insanın çok da kontrollü olmaması lazım. "Zamanla nasıl değişiyor insan" da diyemiyorum. Zamanı iyi değerlendirebilmek lazım.
SilSevgiler.
O kadar çok isterken ve kimseye de bir zararı yokken, çimlere yalınayak basmaktan korkmamak da lazım :)
YanıtlaSilYapabileceklerimizin sayısı her gün daha da azalıyor.
Muratcığım bir yorumda ad çıkmamış, ben de farkında olmamışım. Yorumuna yanıtın bir üstte.
SilSevgiyle.
İnsanın kendine merhameti pek makbul görülmüyor bu ülkede. Özellikle kadınların durumu kötü. Bir biçimde ezilen taraf oluyorlar. Sürekli ertelenen istekler, hiç gerçeklleşmeyen hayaller...
YanıtlaSilGörüşünüze katılmamak mümkün değil. Haklısınız. Sığınma Evlerinin açılmasına ihtiyaç duyulan bir ülkede elbette bu çok zor. Ne yazık Geri kalmış ülkelerin çoğunda durum böyle.
SilSevgiyle.