18 Ara 2023

FARKLI BİR GÜN- AKRABA GÜNÜ



Akraba Günü; Öyle adlandırdık  yaşadığımız o güzel günü. Bağlar giderek kopuyor dünyanın gidişatında. Sevdiklerimiz birer ikişer ayrılıyorlar aramızdan. Bağları güçlendirmek gerek kimsenin alanını daraltmadan, özgürlüğünü kısıtlamadan. Yakın zamanda kaybettiğimiz değerli bir akrabamızın (  (Çelik Erengezgin ) ardından yazdığım bir yazı gözlerinden kaçmamış . Bir WhatsApp grubundan yeni dostlarla bağlantı kuruldu böylece. Her şey bir telefonla başladı ve uzun süreli, sağlam beraberliklere taşıdı bizleri. Aslında kayıtlı olmayan numaraları bu güvensizlik ortamında hiç açmayan ben , o gün nasılsa ikinci telefonda açmıştım. İyi ki açmışım. Sevil, Semra ve Serpil'le başka nasıl tanışabilirdik? Bir zamanlar adlarını duyup bu zamana dek yüzlerini görmediğimiz bu güzel insanlarla? Affan Bey'e teşekkürler.

Annem- belki annesini çok küçük yaşta kaybettiğinden- akrabalarına çok düşkündü. Hassas kişiliği bu konuda onu daha da duyarlı yapmıştı.  Kendisine bir anne gibi bakan , başta Münevver Ablası, diğer teyzelerim ve dayılarım,; Mesrure, Fadıla,  Ekrem, İhsan hepsi onun için çok değerliydi. Bu sevgiyi biz çocuklarının kıskandığı zamanlar olurdu. Hastalığının son dönemlerinde bir gün sesli ağlayarak:" "Münevver Ablam ölmüş, nasıl bana haber vermediniz?" deyişini hiç unutamam . Oysa o teyzemi kaybedeli çok uzun yıllar olmuştu. Fadıla Hanım Teyze, eşi Muzaffer Bey Enişte; her zaman özlemle andığı isimler ve onların yakınları her zaman saygın akrabalar listemizin başındaydılar. Buluşacağımız akrabalar da Balkanlardan, Selânik, Makedonya Yörelerinden. Yıllar önce Antalya, İstanbul ve İzmirli olmuşlar.

Aylar öncesinden konuştuk,  buluşma günü, yeri kararlaştırdık. Her telefon görüşmemizde birbirimize anlatacak o kadar çok şey vardı ki ama hep , yüz yüze görüşmeye kalsın bu konular deyip kısalttık görüşmelerimizi. Zaman su gibi akıp geçti, nasıl olduysa istemeden hepimiz erteleme hakkımızı kullandık. Bazen sağlık sorunları, bazen farklı nedenlerle buluşma tarihimiz gecikti. Ve nihayet bir gün belirlendi. Evlerimiz uzaktı, bir ara noktada buluşma yeri kararlaştırıldı. İzmir'de büyük bir alışveriş merkezinin alt katında eski bir pastane. İnsan kendini ilk buluşmaya giden liseli gençler gibi hissediyor. Ben İzmir'in yabancısıyım. Toplu taşıma sistemine yabancıyım. En az genç arkadaşları kadar eski kuşaklarla da sohbeti seven kızım Sezgi de bana eşlik ediyor. İlk akrabamızla buluşma coşkusu. Sevil  sigara içilen bölümde bizi bekliyor. Yıllardır tek sigara içmeyen biri için kısacık bir duraksama molası hemen yanıt buluyor, geniş, ferah bahçeli bölüme geçiyoruz. 



Belki bugün mutluluğa odaklanmamızdan her yer, her şey güzel ve iç açıcı görünüyor gözümüze. Yapay kökleriyle gerçek gibi görünen, ışıklandırılmış kocaman ağaçlar. Bu arada Semra ve Serpil'le de tanışıyoruz. Kan bağı, can bağı bu olsa gerek. Hepimiz birbirimizi yıllardır tanıyor gibiyiz. 4 S arasında  (Sevil, Semra, Serpil ve Sezgi ) tek M  (Makbule ) benim. Konuşmaya nereden, nasıl başlayacağımızı düşünmüyoruz bile. 5 kadın akraba birlikte olursa, hele bir de yılların tortusu varsa konu tükenir mi?  Garson kız geliyor; '5 bayandan sipariş almak zor ' diye düşündüğü yüzünden belli.  Biz gülümseyince o da gülümsüyor. Ne yiyeceğimiz, içeceğimiz hiç önemli değil. Sevil önce bir keşif gezisi yapmış, yiyecekleri incelemiş. Hepimiz ona uyuyoruz. Çayla birlikte otlu açma börek. Hepimizin siparişi aynı. Garson kızımız rahatlıyor sanırım, gene de küçük yanlışlarla geliyor siparişler. Hiç önemli değil, biz sohbete açız ve bugün iyimserlik günümüz. 


Masanın üstünde iki  paketim var. Birinde evden getirdiğim yılların fotoğrafları. Siyah-beyazlar da var tabii içlerinde. Onlar benim vazgeçilmezlerim. Bir de siyah ciltli , ak sayfalı bir defterimiz var. Rahmetli Muzaffer Erengezgin  Eniştemizin, eşimle nikâh törenimizde Fadıla Teyzemizle birlikte  İstanbul'dan  Adana'ya gelerek oluşturduğu eşsiz bir düğün armağanı.  "Dünden Bugüne" adını verdiği, içinde kendi yazdığı şiirler, aileden fotoğraflar, ünlülerden özdeyişler, anekdotlar, fıkralar, anılar ve duaların yer aldığı, emekle hazırlanmış, her sayfası dopdolu bir defter, bir belgesel niteliğinde.  Yakınlarımızın bizimle ilgili  görüş ve düşünceleri, harika bir anı değerlendirici. Mersin'den taşınmamız sırasında defteri okumak için Sezgi almıştı (O da tam bir anı koleksiyoncusudur.) Sonra defter kayıplara karıştı ve tam toplantı günümüzde yeniden buluştuk, ne çok sevindim. Fotoğraflar, defter elden ele dolaşıyor, İçinden bazı sayfaları ağır ağır yüksek sesle , vurgulayarak okuyorum, okumaya çalışıyorum. Gözlerin pırıltısından anlıyorum, herkesin bütün alıcıları açık, bir duygusallık haresi hepimizi sarmış durumda. Zaman zaman anılar , gözyaşlarının arasından da geçiş yolu buluyor... 



Diğer pakette kitaplar var; "Geriye Kalan." İlk kitap denemem,  satış geliri Mersin Alzheimer Derneği'ne kalan, zaman zaman dostlara hediye ettiğim. Pastane dolu ama yakın çevremizde kimse yok. Biraz gürültülü bir mekân olsa da birbirimizi duyuyor, anlıyoruz. Sevgiden destek alan bir duygu ortaklığı her yere enerji yayabiliyor. Bir seminerde gibiyiz, yılların ötesine anılarda yolculuklar yapıyoruz. Bireysel ya da toplu yolculuklar, ruhlarda bir yolculuk hepimizinki. Belleklere yardımcı olabilmek için bu yolculuklar çok gerekli. Dönüşte Sevil terasa çıkmamızı manzarayı  görmemizi öneriyor. Yürüyen merdivenlerden döne döne el ele, kol kola en üst kata çıkıyoruz. Nefis bir İzmir panoraması. Kitaplara içimden geldiği gibi yazıyorum. (Semra'ya bir kitap borcum var. ) 
Kaybettiğimiz tüm büyüklerimizi, sevdiklerimizi saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.

Ayrılık  saati gelmiş bile. Gün bitmeden herkesin belli sorumlulukları var. Saat 15.30  Öğle üzeri gelmiştik. 12.00'den bu yana üç buçuk saat geçmiş. Nasıl, ne zaman...? Bu güzel günleri çoğaltmak gerek. İnsanın nereden gelip nereye gittiğini, kimlerle yol aldığını bilmesi, hayatı daha anlamlı kıldığı gibi ömre de doping yapıyor galiba. Yeni bir yılda yeniden bir araya gelmek dileği ile... 

Makbule ABALI
Aralık 2023  Urla- İzmir 

                            
                                    Makbule                Rasime                               Emel


                                            Anı defterinde rahmetli Babamın notları.

                             
                                             Anı Defterinde rahmetli Annemin yazısı.


                                            Anı Defterinde rahmetli Kız kardeşim Rasime'nin  yazısı



20 yorum:

  1. Merhabalar.
    Bilhassa tarım toplumundan sanayi toplumuna, köy ve kırsal hayattan şehir hayatına geçişle birlikte, akrabalar arası bağlar neredeyse kopma noktasına gelmiştir. Zira tarıma dayalı hayatta akrabalar aynı bölgede yaşamaktaydı ve işleri gereği birbirlerine daima ihtiyaç duymaktaydılar. Milyonların yaşadığı şehirlerde ise insanımız hem bireyselleşti hem de yalnızlaştı. Gerek hayat şartları, gerekse kimseye muhtaç olmadan yaşama arzusu, bireyi akrabalarından uzaklaştırdı. O kadar ki kişi iş yoğunluğu sebebiyle ailesine, çocuklarına, ebeveynine, sıla-i rahme yeterli zaman ayıramamaktadır. Günümüzdeki bunca iletişim ve ulaşım araçlarına rağmen, sıla-i rahim her geçen gün biraz daha zayıflamaktadır. Ne yazık ki sıla-i rahim artık sadece birinci dereceden akrabaların ziyaretine indirgenmiş, ikinci ve üçüncü dereceden akrabalar adeta birbirlerini unutmuşlar, genç kuşaklar ise belki de hiç tanışamadan bu dünyadan ayrılıp gitmektedir. Söz konusu ilişkiler ise; neredeyse bayramlarda, düğün veya cenazelerde görüşmeler ve buluşmalarla sınırlı kalmaktadır.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep Bey,
      Gelenekler, görenekler, yaşadığımız coğrafyanın, kültürün özellikleriyle birlikte kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Haklısınız, büyük kentlerdeki adetler daha küçük yerleşim birimlerine göre giderek zayıflıyor hatta kayboluyor. Büyük aileler yerini çekirdek ailelere bıraktı.
      Çocuklar ailede gördükleri , kazandıkları davranışları yılların ötesine taşıyorlar. Çıkar ilişkileri olmadan bağların sürmesi güzel.
      Sıla-i rahim sözcüğünü ben de çok net olarak bilmiyordum. Sözlüğe bakma ihtiyacı duydum. İzninizle gençler için anlamını ekliyorum: "Akrabaları ziyaret etmek, ilgi ve alâkayı devam ettirmek "anlamında açıklanmış.
      Yorumunuza teşekkür ederim.
      Sağlıklı, huzurlu günler.

      Sil
  2. Zerafetin, nezaketin, hitabetin kralicesi sevgili Makbule ablam o kadar guzel yazmissiniz ki nasil tarif edebilirim bilemedim. Sevgi ve Saygilarimla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzaklardan vefalı bir ses duymak insanı nasıl da mutlu eder sevgili Can.
      Mesrure Teyzem, Muharrem Eniştem, Kılıç Abi, Nezahat Abla Kaan; annemin en sevdikleri, bizim unutamadıklarımız..
      Güzel, nazik yorumuna çok teşekkür ediyor, sevgilerimizi iletiyoruz.

      Sil
  3. Birbirine zaman ayırmak, düşünmek, bazen fedakârlık ve nihayetinde sımsıcak sohbetler için zaman kollamak ilişkileri ayakta tutmak için gereken şeylerden. İşte bu gibi güzel dost/akraba meclislerinde edilen sohbetlerin tadı başka, yıllar geçse de unutulmaz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşadığımız, soluk aldığımız her anın ne büyük değeri var. Bazen, o zamana kadar yüz yüze hiç görüşmediğimiz ama kendimizi çok yakın hissettiğimiz, sanki yıllardır tanıyor hissine kapıldığımız güzel insanlar.
      İçten yorumunuzda beni çok iyi anladığınızı biliyorum,
      Çok teşekkürler. Sevgiyle.

      Sil
  4. Anlar ve anılar…. Gidecek başka yerleri olmadığı için, zamanla insanlara ve eşyalara tutunan anlar ve anılar. Güzel bir kalbe ve sıcacık bir yuvadaki eşyalara tutunan…
    Bazı anlar bittikten sonra bile hatta sizin varlığınız gittikten sonra bile devam eder. O anlar yerinde kalır, ileri ve geri sonsuza dek sürüp gider. Ne hoş bir yolculuktur bu geçmişten günümüze, günümüzden de geleceğe yol alan… Bir defterin içinde sanırsınız ama hayııııır. Zamansız bir yolculukta, aynı anda her şeydirler ve her yerdedirler. İşte asıl anlamlı olan da onlardır….
    İnsan iz bırakır. Bazen bir cümle bazen bir gülümsemenin yankıları duyulur kalplerde yıllarca ve en mühimi bazı anılar unutulsa da asla silinmez yüreklerden..Hoş sohbetle geçirilen bir zaman diliminin unutulmayıp silinmeyeceği gibi…
    Sevgiyle ve sağlıcakla…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Çağrı, önemli olan o anıların bir yerlerde kalması, unutulmaması, unutturulmaması. Zamansız bir yolculukta aynı anda öyle çok şeyi belleklere taşıyorlar ki. Ve nasıl yeniden değer kazanıyorlar yürekten yüreğe yolculuklarında.
      Farkındalığın öyle güçlü ki pek çok şeyin hafızandan silinmediğini biliyorum.
      Çok teşekkürler.

      Sil
  5. Yine harika bir buluşma yazısı <3 Ben her şeyden öte defterdeki el yazılarına bayıldım Makbule Hocam. İnci gibi, tane tane, bir sanat eseri seyreder gibi seyrettim fotoğrafı.
    Değerli anılara sahip olmak böyle bir şey sanırım.
    Sevgiler benden,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan insana, yüz yüze, göz göze olmak farklı bir şey sevgili Sezer. Dr. Erdal Atabek'in "İnsan Sıcağı " deyimini o yüzden çok severim.
      Annem-babam eski yazıyı da, yeni Cumhuriyet Alfabesini de çok güzel yazar okurlardı. Annemin uzun, duygulu mektupları babamın net, kısa ama öz deyişleriyle tamamlanırdı sanki.
      Sezgi değerli defterimi "Müjdemi isterim" diyerek getirince çok mutlu oldum tabii.
      Bizim sülale, kuşaktan kuşağa anı biriktiricileri olarak zamana not bırakanlardan. Vefa ve sadakat her zaman geçerli.
      Ailece selâm sevgilerimizi iletiyoruz. (Burada bir emoji olmalı.

      Sil
  6. Ne güzel bir gün olmuş.Eskileri yad etmişsiniz ve sevdiklerinizle bir arada olduğunuz hoş bir gün olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten hepimizi mutlu eden bir zaman dilimiydi. Gönüller bir olunca her şey olumlu görülüyor.
      Yorumunuza teşekkür ederim.

      Sil
  7. Ne güzel yapmışsınız öyle, dilediğiniz gibi yeni gelecek yılda da benzeri bir buluşmayı yapabilirsiniz umarım.

    Anı defteri çok çok hoş ayrıca. İlkokulda hatıra defteri tutunca arkadaşlara yazdırdık ama aile üyelerine yazdırmayı hiç akıl edemedim. Bir tek aynı zamanda sınıf arkadaşım olan erkek kardeşime yazdırmışım. Yapmak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En yakın zamanda diyerek ayrıldık-gelecek yıla kaldı gene de.
      Yıllardır günlük tutmaya alışkın biriyim. Yakınlarımın, öğrencilerimin anı defterlerinde çok izim kalmıştır. Kısa mesajların olmadığı yıllarda aileye yazdığım mektuplar en az iki üç sayfa olurdu. Yazılanlar sözlerden daha kalıcı.
      Çok teşekkürler.

      Sil
  8. anı defterine bayıldım. el yazılarına da! ne güzel bir gün olmuş, nicelerine...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anı defterlerinin hayatımda her zaman önemli bir yeri olmuştur. Bu defter de benim için çok çok değerliydi. Tam el emeği göz nuru dediğimiz türden.
      Bir zamanlar yazılar karakteristik sayılırdı . Önemliydi, ayrıca yazı dersleri vardı. Kaybettiğim kız kardeşim tıp doktoru idi. Ama yazısı hiç bozulmadı.
      Sevgiyle.

      Sil
  9. anı defterlerini çok sevdim ayy yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de öyküler, romanlar yazan birisin sevgili Derin. Tabii bu defter çok güzel amaçlarla kaleme alınmıştı. Her okuyuşta içinde farklı bir şey buluyorum.
      Sağlıkla, mutlulukla.

      Sil
  10. Çok duygulandım Makbule Hanım. Duygularım öyle yoğun oldu ki bir an tıkandım, elim varmadı yorum yazmaya. Buluşmaya giderken ki heyecanınız, sohbetinizdeki anılardan bahsedişiniz, hele ki anı defterindeki el yazısıyla yazılmış sayfalar...hissettim.
    Sevdiklerimizle geçireceğimiz anlar, o kadar çok kıymetli ki...
    Umarım bu güzel, kıymetli buluşmanızın devamı gelir.
    Mutlu günler diliyorum size.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin yorumunuz da öyle duygu yüklü ki. Hassas, naif bir kişilikten geldiği hemen anlaşılıyor. Yazı ve şiirlerimde o an ne hissetmişsem olduğu gibi, abartısız, içten duygularla yazmaya özen gösteriyorum. Bunu başarabiliyorsam ne mutlu bana.
      O defter, 45 yıldır süren mutlu bir evliliğin en güzel armağanlarından biriydi. Hayatı ciddiye alan, yaptığı her işe güzel anlamlar yükleyen insanlarla birlikte olmak güzel gerçekten. Dış görünüşten karaktere, davranışlara hatta yazıya da yansıyor bu.
      Dilediğinizce güzel insanlar, güzel anılar yer alsın yaşamınızda.
      Sevgiyle.

      Sil