15 Ağu 2024

BİR İZMİR BULUŞMASI- ANILAR DEFTERİNE ÖNEMLİ BİR KAYIT...

 


11 Ağustos 2024 Pazar günü çok sıcak bir yaz gününde İzmir'de sımsıcak bir buluşma gerçekleşti; Bloglar Toplantısı. "Anılar" Defterime  hemen kayıt düştüm.

Bazen katılmayı, bulunmayı çok isteyip de katılamadığımız etkinlikler vardır: İzmir'de hatta bu yıl Urla'da da Kitap Fuarları gerçekleşti, hiçbirine katılamadım. Ağustos bizim için önemli bir ay. Eşimin iki gözünde sarı nokta kanaması nedeniyle her ay  yapılması gereken iğneler var. Halden anlayan ekip başkanlarımız uygun bir tarih belirleyince heyecanla o günü bekliyoruz. Bazen sözler yetersiz kalır duyguları aktarmaya. Her şey ışık hızından da etkili bir biçimde planlanıyor; Kırmızı Ruh ve eşi buluşmadan önce sağ olsunlar bizi ziyaret edecekler.  Israrlarım çaresiz,  otelde yer ayırtmışlar. 

Konuklarımı kendi pişirdiğim yemeklerle ağırlamayı tercih etmişimdir her zaman. İçine bir tutam sadelik, bir tutam doğallık ve bolca sevgi katılan yemeklerin tadı bir başka olur, biliyorum. Telefonda diyetiniz var mı diye soruyorum. tek bir ürün adı veriliyor. Tamam, kokusu bile olmayacak mutfağımızda. Elleri dolu dolu geliyorlar: Sevdiğim her şey var listede: Kitaplar, doğal otlar, Mevlâna şekeri ve Kırmızının adına yakışır,  işlenmiş,  henüz tadına bile bakamadığımız yıllanmış bir üzüm tortusu. Sonsuz teşekkürler, sizin evimize anlamlı ziyaretiniz yeterliydi.




Konuklarım bir kuş severin evinde olduklarından mıdır çok az yiyorlar, çok az su içiyorlar. Ama kuşlar gibi uyumlu bir çift. Fizik derslerinden nasılsa aklımda kalmış: "Zıt adlı kutuplar birbirini çekerler."  Onlar özellikle duygusal anlamda birbirlerini öyle güzel tamamlamışlar ki- kocaman bölünmez bir bütün olmuşlar... Sıcağın gücü, bahçedeki görünmez minik haşereler sohbetin tadını bozamadı. 

"Sadece Ceren"... olsa da bloğunun adı,  O benim için "Sevgili Ceren", "Caanım Ceren". Namı diğer Prenses. Hassas, duyarlı, ince (sadece bedeni değil, ruhu da ipince) naif bir güzel kadın C. (Öylesine alçakgönüllü ki belki  "Sadece C." olarak blog adı seçmesi de  o yüzdendir.)

Daha önce çok büyük  incelikle nazik bir teklifte bulunmuştu: "Makbule Öğretmenim , isterseniz ben sizi evden alayım birlikte buluşma yerine gidelim." diyerek. Çok mutlu oldum tabii. Telefonla haberleştiğimizde sordum: "Cerencim bir dinlenme molası verirsin değil mi- o arada ne ikram edebilirim ? " diyerek.  "Sadece SU" dedi. Ne kahve, ne çay, sadece Su mu? 


Ve geldi, tam dediği saatte. Elinde bir saksıda pembe begonvil " Bu çiçeği bahçemde sizin için yetiştirdim." diyen yüzünde muhteşem bir gülümseme ve ışıl ışıl gözleriyle çok tatlı bir genç bayan. Pardon unutmadan ekleyeyim, diğer elinde harika bir sunumla (Ceren usulü  bir ambalaj ) şık bir baharat şişesi- Bu güzel armağan daha sonra tüm katılımcılara da verildi. 

Yürümüyor adeta ritmik adımlarla dans ediyor, konuşuyor, dinliyor, anlatıyor. Kısacık bir zaman diliminden sonra,  eşimle vedalaşıp yola çıkıyoruz. Harika  yol arkadaşım  çok dikkatli bir kaptan aynı zamanda. 40 dakikalık süre nasıl bitti bilemedim. Buluşma mekânımız Agora Alışveriş Merkezine ulaştık bile.

Güzel, ferah , tertemiz, güvenilir bir mekândayız.  Heyecanlıyım, kalbimde minik kuşlar bile meraklılar sanki. Ağustos sıcağında serin bir ortamda sıcacık bir dostlar grubu. Henüz yüz yüze hiç görüşmediklerimiz olsa da beden dili çok şey anlatıyor. Duygularımız bizi yanıltmıyor. Sevgili Sezer ilk tanıdığım; "İyi ki tanımışım" dediğim, benim için gerçek bir dost,  ölçülü, saygılı, mizah gücü yüksek , bilinçli , kararlı, kolay kolay pes etmeyen  bir İnsan... Her konuda seçimlerinin ne kadar isabetli olduğunu bugün de kanıtlıyor. 

Sadık ve düzenli bir blogger, üstün görev anlayışı, dobra dobra anlatımları, acımasız  ama net   eleştirileri  ile güçlü bir muhalif; Kaplan Diary  alımlı eşi ile birlikte capcanlı karşımızda. Son aylarda yazmaz olmuştu, yorumlar aracılığı ile neden artık görünmediğini sorduğumuz Derin bile yanıtsız bırakmıştı sorularımızı. Yakın zamanda Ağaç Ev Sohbetleri 
içinde " İyi Bir Dede Olmanın  Getirileri" başlıklı bir konu  ile karşılaşırsak şaşırmayalım. Bay Kaplan eşine tutkun,  özellikle edebiyat konusunda, O'nun gibi nitelikli bir öğretmenin öğrencisi olmakla da gurur duyuyor. Değerli Öğretmenimizi içtenlikle kutladım.

Kafka gibi edebiyat alanında güçlü bir isimden yola çıkarak çok sık olmasa da çok değerli yazılar derleyen,  içten kişiliği konusunda öce Sezer'den, sonra bizlerden tam not alan genç bir blogger sevgili Levent  (Balthus) da aramızdaydı o gün. Yolculuğu nedeniyle erken ayrıldı ama güzel izlenimler bıraktı ardında; Küçük bir armağan olarak arkadaşlarımıza götürdüğüm ilk ve henüz tek kitabımı , gitmeden aceleyle yazarak ona verirken hemen paketlemek istediğimde incelikli deyişini nasıl unuturum... ""Hayır hayır paketlemeyelim, yolculukta hemen okumaya başlayacağım zaten." Teşekkürler Levent.

Bloğunun adı "Bir Garip Şeyma". Soramadım ama bu ad bana hemen Yunus Emre'yi çağrıştırıyor. Gözlerinin içi gülen,  incecik,  hassas, duyarlı bir genç İnsan. Benim ona yakıştırdığım ad "Bir Tatlı Şeyma". Bir ara Şeyma ile içeride yaklaşık 100 metre ilerde bir İhtiyaç alanına gitmek için kalkıyoruz. Arkadan Sezer'in yavaşça koruyucu bir anne gibi seslenişini duyuyorum: "Koluna gir." Şebnem gönüllü bir güvenlik uzmanı gibi koluma girmiş bile. Engelsiz, dümdüz bir yolda, şirin bir yol arkadaşıyla  yol almak öyle rahat ki.

Doğayı korumaya, geliştirmeye tutkun biri olarak bir el kurutma aracı  dikkatimi çekiyor. Şimdiye kadar gördüklerimizden farklı. Ah, telefonumu almamışım Şeymacım  derken o hemen "Ben aldım." diyor.  Küçük bir düzenleme ile kullanım aracının değişik açılardan fotoğrafını çekiyoruz. Düşünceli genç arkadaşım , sağ olsun fotoğrafları anında bana gönderiyor. 


Saatler ilerlerken acıktığımızı fark ediyor , Ceren'le bakışıyoruz. O "Ben acıktım. "derken nasılsa -Ben de- diyorum. Aramızda vejeteryanlar, veganlar, günde iki öğünü daha sağlıklı bulanlar var. Ben Sezen'in seçimlerine güvenerek tercihi ona bırakıyorum. İyi ki öyle yapmışım. Kocaman bir porsiyonla salata üstünde çıtır tavuk. Enfes bir sunum. Mekânımızın adı Peksimet. Adı bile bir başka güzel. Dış güzelliğine aldanmamak gerek; asıl lezzeti içinde saklı.

Her buluşmada sürprizler, fark edilemeyen girişimler, insana özgü unutkanlıklar, keşke''ler olabilir elbette. Ah burada da oldu: Almanya temsilcimiz biricik Ceren , hatta sevgili Sezer bile sezemedi o girişimi, göremediler, engelleyemediler. Kırmızı'nın değerli eşi ırmaklar kadar sakin, uyumlu, anlayışlı bir insan. Blogger değil ama grupla 40 yıllık dost gibi kaynaştı. Eşlerden biri kırmızı ise diğeri yeşil rengin temsilcisi gibi. Kontrast renkler birbirini tamamlamış. 

Paylaşımcılığı savunsak da böylesi hakça değil  doğrusu. Sonsuz teşekkürler bu sürpriz jest için. Güler yüzlü bir garson tabağımı alırken,  bitiremediğim salata için " Lütfen mutfak şefinize söyleyin, salata çok güzeldi ama ben bitiremedim. " dedim. "Hemen paket yapalım" deyince şaşırdım. Hiç düşünmemiştim doğrusu. Hayatımda ilk defa paket yapılmış bir salata ile eve döneceğim. 

Masamızdaki herkes yıllar öncesinden gerçek dostlar gibi. En yaşlı benim de, en gencimiz kim...? Herkesin gözleri ışıl ışıl. Daha saatlerce oturabilirim ama eşimi düşünüyorum. 3 kez telefonla konuştuk, her şeyi ayarlamıştım ama artık dönüşe geçmek gerek. Ceren: "sizi ben eve bırakacağım, ne zaman isterseniz kalkabiliriz ." deyince itiraz ediyorum. Uzun bir yol, tekrar buraya dönecek. O benden daha kararlı ve güçlü. Tüm itirazlarım kabul görmüyor. Ah caanım  Ceren , öyle çok ortak noktamız var ki. Begonvilime her gün özenle su veriyorum. 

11 Ağustos İzmir Buluşmamızın üzerinden 4 gün geçmiş. Ödevini geç hazırlayan öğrenciler gibi hissettim birden kendimi. Biliyorum,  dostlar hoş görecekler. Kendimizi ağır çekime alınca yaşamın hızlı akışına ayak uydurmak da zorlaşıyor. 

Tüm arkadaşlarıma küçük bir armağan olarak ilk ve tek kitabımı verirken eskimeyen Dost, Sezer'in paketlememe rağmen unuttuğum hediyesi, ilk fırsatta sahibine ulaşmayı bekliyor. ( Daha önce kitaplarımızı birbirimize armağan etmiştik.) Özenerek sizler için yaptığım, hatta küçük kapaklı kaplarını bile hazırladığım aşuremi oraya getiremedim. 


Düşününce: Bir kez daha anladım ki, orada, aramızda  olmasını istediğim daha ne çok blogger var. "Gitmesek de, gelmesek de o köy bizim köyümüzdür." der gibi... Görmesek de, duymasak da, bazen yorum yazamasak da  onlar  bizim  DOST bildiklerimiz. 

Yıllar önce bir günlüğüme yazmışım, ünlü bir düşünürün anlamlı bir sözü: 

"Bir başkasını tanımak, onun hakkında her şeyi bilmek demek değildir. Karşılıklı duygu ve sevgi beslemek ve birbirine inanmak demektir. " Nietsche 

ÇOK GÜZEL BİR GÜNDÜ, İYİ Kİ BİR ARAYA GELMİŞİZ. 

Sevgili Sezer ve Sevgili Kırmızı ; Üstlendiğiniz buluşma-tanışma etkinliğimiz için yürekten teşekkürler. Eşime de teşekkür borçluyum. Eve dönüşte "Neden biraz daha kalmadın? deyişi ile mutluluğuma ortak oldu...

Makbule ABALI. 
15 Ağustos 2024 Urla









43 yorum:

  1. Makbule Hocam, yazı yayına geç girdi diye ne çok dertlendiniz, oysa ki bizler sağlık sorunları için kaç gündür hastanede koşturmakta olduğunuzu biliyorduk.
    11 Ağustos 2024 günü yeni tanışan, oysa ki uzun yıllardır blogdaki yazılardan samimi bir atmosfer içinde bulunan güzel insanların buluşma günüydü. Daha nicelerine diyorum. :)
    Yürekten sevgilerimle, @>-------

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Sezer, bilirsin alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemiyor insan. Önce kendime, sonra arkadaşlarıma söz vermiştim; En kısa zamanda yazacağım diyerek. Bazı günler 24 saat yeterli olmuyor. Video eklemeseydim daha önce paylaşabilirdim. Pes etmedim, direndim. Sonuçta yardım çağrıma tatlı bir ses yanıt verdi. Teşekkürler.
      Yeni birlikteliklere özlemle...

      Sil
  2. Merhaba Makbule hocam 😊
    Bana telefondan yazdığınız andan beri kaç kez yayına düştü mü acaba diye sayısız kere baktım doğrusu 😊
    Sezer ablanın referansı ve sizlerin bunu onaylaması beni çok rahatlattı.
    İnsan istemsizce acaba nasıl bir intiba bıraktım diye nedense merak ediyor 😊
    Meşakkatli bir yolculuk oldu ve yolda bir türlü hakkını veremedim kitabınızın, bugün tekrar geri döndüm baştan. Söz verdiğim ve sizden kopardığım izinle mutlaka bloğumda görüşlerimi paylaşacağım. Yergilerinizi bekliyorum diye koyduğunuz şerh merak etmeyin aklımda😉
    Kimlik olarak en genç Şeyma hanım diye düşünüyorum ben. Ruhlara bakarsak aritmetik çok farklı sonuçlar verecektir eminim:)
    Tekrar ellerinizden öpebilmek umuduyla sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba sevgili Balthus, "Kafkadan Mektuplar" olarak tanıdığım güzel bloğunun da izleyicisi olduğumu sonra fark ettim. Ama uzun zamandır kimselere "izleme" fırsatı vermediğini de... Bu ilginç blog varlığını sürdürmeli kanımca.
      Sağlam referanslar olmasa da kişiliğinle, duruşunla, içtenliğinle kendini her yerde kanıtlayacağına, iyi bir izlenim bırakacağına eminim.(Çoğu zaman "siz" diliyle hitap eden ben, "sen " diliyle hitap etmeye başlamışım bile.)

      Bir Kafka-sever olarak; "Geriye Kalan" ile ilgili olumlu-olumsuz yargılarını almak beni çok mutlu eder elbette.
      Masamızdaki herkes öyle doğal, içten, güzel yürekli insanlardı ki yaş ya da doğum yılı önemini yitirdi zaten. Ben; umut, sevgi, saygı, iyilik ve güzellikleri dağarcığıma depolayarak enerjiyle eve döndüm.
      Yürekten teşekkürler o güzel anları, saatleri paylaşanlara, yaşatanlara...



      Sil
  3. Sevgili Makbule Hanım,

    Jane Austin'in Aşk ve Gurur romanında bir sahne var. Jane sonunda sevdiği genç adama kavuşunca sevincini , her şeyi paylaştığı çok sevdiği kız kardeşi ile paylaşıyor ..ancak onun hüznü ve üzüntüsünü de bildiği için kız kardeşine de mutlu olması dileğini iletiyor hemen. Elizabeth de her zamanki nüktedanlığı ile Jane'e ""Bana böyle kırk erkek bulsan, yine de senin hissettiğin mutluluğun yarısını hissederim. Senin karakterine, senin iyiliğine sahip olmadıkça senin mutluluğuna da sahip olamam" diyordu. Buluşmanızdaki size yansıyan mutluluğu coşkuyu okuyunca o satırları anımsadım.

    Zira aynı duygular içindeyim.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnanıyorum ki her yorum bir emek ürünüdür, okuyanla yazan arasında bir iletişim aracıdır ve parçalardan bütüne yeniden ulaştırır insanı...
      Hele böylesi derin , incelikli felsefi yorumlar bir kez daha okumaya yöneltir insanı, düşündürür, kalıcı izler bırakır...
      Gençlik yıllarımda çok severek okuduğum romanlardan biriydi "Aşk ve Gurur ". O bölümü hatırlayamadım doğrusu. Ama bu harika yorum o kitabı yeniden okumayı düşündürdü bana.
      " Küçük mutluluklardan haz alamayanlar için büyük mutluluklar ancak düşlerde gerçekleşir" diyenlerdenim.
      Sevgili Mai ve onun gibi duyarlı dostlar da o gün aramızda olabilseydi mutluluğumuz tavan yapardı sanırım...

      Sil
  4. Makbule Hocam merhaba.
    O günü öyle güzel anlatmışsınız ki geride üzerine ekleyecek bir şey kalmamış. Gerçekten de bu sıcak buluşma hepimizi mutlu etti. Uzun süreden beri yazılarımızla çoğumuz birbirimizi tanımış ve sevmiştik zaten. Yüz yüze karşılaşmamız sanki eski dostlarımıza kavuşmak havası estirdi. Bu yüzden hiç yabancılık çekmedik. İlk fırsatta eşiniz Ahmet Beyi de tanımak istiyorum. Bu vesileyle sizi Urla'da ziyaret etmek planlarım arasında. Kendinize iyi bakın, sağlıcakla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk cümlenize içtenlikle teşekkür ederken hemen itiraz etmek de geldi içimden değerli arkadaşım Kaystros Tyrha. Kendinize haksızlık etmeyin lütfen. Yıllardır sizi, çok yönlü bakış açınız, güçlü analiz yeteneğiniz, nitelikli yorumlarınız ile tanıdık. Daha anlatacak ne çok şey vardır.
      Toplantıya sevgili eşiniz ile birlikte katılımınız ne güzeldi. Uzun zamandır görüşemeyen eski dostlar gibi kaynaştık.

      Eve dönüşte eşim de mutluluğuma ortak oldu. Ziyaret haberinizle ayrıca sevindik. Bu buluşmadan önce evimize gelme inceliğinde bulunan dört arkadaşımızla tanışmakla da çok mutlu olmuştu. Uygun zamanda haber bekliyoruz.
      Yuvanızda üç kuşağı birlikte görmenin mutluluğu daim olsun.


      Sil
  5. Selam ne güzel bir buluşma olmuş Ceren'le Ankara'daki buluşmuş yüz yüze görüşmüştük. Sanki oradaymış gibi oldu. Bir garip Şeyma ve sizle de tanışmıştım. Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatırlamaz mıyım, Mersin Kitap Fuarı'nda Alzheimer Derneği yararına gönüllü kitap satışında iken görüşmüş tanışmıştık. Ancak siz bir yakınınızla kısa bir yolculuğa çıkarken zaman darlığı nedeniyle evimizde konuk edememiştim.
      Sevgili arkadaşımın yeni kitabını kutlamakla birlikte henüz okuyamamış olmanın burukluğunu yaşıyorum. Bağışlayın.
      Çiçeklerin eksik olmadığı bir dünya özlemiyle...

      Sil
  6. Caaaaanım öğretmenim. Bu hayatta da birbirimizi bulmuş olmamız ne hoş, belki bundan önce daha kaç hayatta buluştuk böyle! İnanın hiç de inandığım şeyler değildi bunlar ama bu deneyimden sonra artık inanıyorum…
    Blog dünyası bana çok güzel insanlar kazandırdı. Hiç yanılmadığımı her aefer görüyorum; yazılarından tanıyıp gerçek hayatta karşılaştığımda.. Sizi de tanımış olmak, çok büyük şans.
    Düşünüyorum da, bazı insanlar dünyamızdan ya da bazen hayatlarımızdan ayrıldıklarında hani bir eksiklik hissederiz ya, hava aynı değildir sanki, ışıklar kokular aynı değildir. İşte onun tam ters, baxı insanlar girdiklerinde de hayatımıza, sanki puzzle’ın eksik bir parçası yerine oturmuş gibi hissederiz.. Bana o hissi yaşattınız siz.
    Ben teşekkür ederim.
    Diğer arkadaşlar da muhteşemdi doğrusu, ekip harikaydı harika :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için çok değerli genç arkadaşım, meslektaşım, can yoldaşım, ince ruhlu, duyarlı, vefalı, naif Cerenim. Yorumunun ilk cümlesindeki "5 küçük a " benim için öyle büyük anlam taşıyor ki. "Çok değerli" derken ben de upuzun bir sözcük oluşturacakken klavyem yanlış yaptığımı düşünerek kelimenin altını kırmızıya boyadı. Aldırmadım, "yürekten yüreğe uzanan yolların harika kaptanı " çoktan anlamıştır diye düşündüm.
      "Geriye Kalan" bir kitabın ya da içtiği "bir bardak suyun",
      "güzel bir çiçeğin" anlamını yüceleştirerek farklı boyutlara taşıyan, oya gibi işlenmiş sözcüklerle felsefi yorumlar yazan, hayranlık uyandıran kişiliği ile "Sadece C" olmak isteyen bir güzel insan C...
      Çok uzaklardan gelip; enerjisini, içtenliğini, coşkusunu ışıltılı gözleri, çocuklar gibi saf gülüşünü bulunduğu her ortama hiç zorlanmadan kolaylıkla taşıyan "nevi şahsına münhasır" bir İNSAN... (Sondaki deyişi bilmiyorsa bile araştıracaktır eminim.)
      İyi ki varsın. Varlığınla ışık saçmaya hep devam et lütfen...

      Sil
  7. Makbule Hocam çok imrendim buluşmanıza, neyse ki Cerencim bir de İstanbul'da düzenliyor da hemen aldım biletimi, ayırttım otelde yerimi, kısmetse 6 Eylül'de yolculuk, 7'sinde buluşma. Keşke siz de olabilseniz. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir karar değerli arkadaşım. İyi ki katılmaya karar vermişsiniz, pişmanlık duymayacağınıza eminim. Hele Ceren bu işi üstlenmişse gönül rahatlığıyla gidin.
      İstanbul'un büyük kent karmaşasını değil de, güzelliklerini az çok bilen biri olarak ve özellikle sizlerle yüz yüze olabilmek için katılmayı ne çok isterdim bilseniz.
      Gün gelecek, kuşlar gibi insanların da kanatları olabilecek mi acaba...!
      "Şimdi orada olmak vardı" diyeceğim eminim.
      Sevgiyle.

      Sil
  8. Makbule öğretmenim, o kadar içten o kadar sıcak ve o oranda da o kadar sevinçli ve coşkulu bir yazıydı ki okuduğum; diyebilirim ki an itibariyle olan biten her şeye vakıfım. Hatta oradaymışım gibi başkalarına anlatıp hava bile atabilirim. Kelimelerdeki sıcaklığı, sizdeki muhteşem coşkuyu, zarafeti öylesine derin hissettim ki... elbette Ceren... bi tane!

    Uzatmaya meyyalim ama burada keseceğim, çünkü bir romana evirmem mümkün ki yazınızı bile sanki okumadım da film gibi izledim, yaşadım ben, çok teşekkürler:)

    Bir kez daha iyi ki blog yazmaya karar vermişim dedim elbette, yoksa bunca güzelliği başka nerede bulabilirdim!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu güzel seslenişi dün gece, bu paylaşımla ilgili tüm yorumlara yanıt verdikten sonra okudum; Dopdolu bir başka günden geceye geçmeye hazırlanırken. Her zamanki alışkanlığımla son bir kez daha okuma listesine ve yorumlara baktığımda... 6 saat önce yazılmış bir yorumu yanıtsız bırakmak haksızlık olurdu. Ancak gözlerim ve bedenim isyan edince ben de iç sesimle ortak karar aldım: Tek cümlelik yorum yazmak doğama aykırıydı, yarın nasılsa yeni bir gün başlayacaktı.
      Ancak ne kadar erken uyansam da yazmaya başladığımda "yeni gün" çoktan hızını almıştı bile...
      11 Ağustos sonrası günlerde de o günü adeta yeniden yaşadım ben; Orada yüz yüze görüşme fırsatı bulduğumuz arkadaşlarımla "Bir Düş Gezgini" gibi, bir dosta yeniden seslenir gibi konuştum inanın. Eşime de ayrıca tanıttım her birini...
      Dağarcığımda halâ çok şey var sevgili Buraneros. Uzun zamandır ev-sağlık kurumları-çevreye uyum çabaları içinde geçen günlerden sonra, benim için sağlıklı bir soluk alma gibiydi o güzel buluşma. "Özel yaşamlara" saygı duyarak günlüğüme bile yazmadığım yaşamsal detaylar da var elbette.
      Sanal ortamda tanıdığım ; çok özel, gerçek dost gibi güzel insanları da andım, hep birlikte andık tabii o gün.
      Son cümlenize içtenlikle katılıyorum. Karşılıklı bir duygu alışverişi bu. Değeri paha biçilmez...
      Sonsuz teşekkürler.

      Sil
  9. Hocam ne güzel bir anı bende sizlerle birlikte olmak isterdim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin çok isteyip de gerçekleştiremediği etkinlikler var sevgili Hümeyra. Bazen kişisel engeller, ekonomik koşullar,
      bazen yakınlarımızın, sevdiklerimizin durumları... Yaşamak böyle bir şey; içinde coşku da var, hüzün de...
      Bir başka zamanda buluşmak dileği ile.

      Sil
  10. kaplan diary blog yazmaya okumaya üşeniyor artık heyecan duymuyor demiştim ben yorumlarda, siz sorduğunuzda :) son yazımda bcp var kaçırmayın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O yanıtını inan, hiç hatırlamıyorum Derin. Okumuş olsam da şimdiye kadar edindiğim izlenimlerle Kaplan Bey'i öyle düşünmezdim sanırım.
      Ama doğrusu, İzmir Buluşmasına senin de katılabileceğini düşündük çoğumuz.
      Blogları Canlandırma Projesine (BCP) severek katılıyorum. Ancak bu kez yorum yazamadığım arkadaşlar var, biliyorum. Katılanların toplu listesi iyi oluyor gerçekten. Teşekkürler.
      Sevgiler.

      Sil
    2. kaplan diary, blogundaki ağaç ev sohbetleri 235 yazısının yorumlarında öyle yanıt vermiş manxcat e, içinden gelmiyormuş artık blog okumak yazmak :)

      Sil
  11. spamı da unutmayın arada :) ben de unutmuyorum her gün bakıyorum spama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Unutur muyum... Yakın geçmişte senin yorumların düşüyordu. Hatta nedenini araştırsan keşke demiştim. Sevindirici, artık düşmüyor.
      Esenlikler diliyorum.

      Sil
  12. Yıllar önce ilk blogger buluşmasını çınaraltında devletşah yapmıştı. Hatta benim götürdüğüm kurabiyeyi çok beğenmişler ve tarifini alıp blogta yayınlamıştı.
    Umarım tekrar buluşursunuz.
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul Beyazıt'taki Çınaraltı mı acaba? Çok güzel bir yerdi,
      4 yıl kaldığım Çemberlitaş Kız Öğrenci Yurduna da yakındı. uzun zamandır görmedim.
      En son cümleyi ben şöyle okudum: "Umarım tekrar buluşuruz."
      Neden olmasın ?
      Sevgiyle.

      Sil
  13. Bu güzel anın, anının içinde olmak ne güzel. Öpüyorum kalbinden.🙏💖

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ortak duygu ve düşüncelerde buluşabilmek ne güzel. Benim yaşamımda "İyi ki" ler kadar "Keşke"ler de vardır sevgili Kırmızı. Bir zayıflık değil de insan olmanın gereği diye düşünüyorum bu özelliğimi. Keşke' lerimin gerçekleşmemesine üzüldüğüm de olur ama onlar bana yeniden güç de aşılar. Kazanç- kayıp meselesi.
      Bu aralar günün yorgunluğu belki, belli saatlerde uykum kaçıyor. Eski yazılarımı güncelliyorum, düzeltmeler yapıyorum. Ne güzel rastlantı, okuma listesinde yeni yazını gördüm. Aynı saatlerde-ayrı yerlerde- farklı hikayeler düşünen iki dost düşlerde buluştu.
      Ruha dokunan son cümlen ve iki minicik emoji yüzümde kocaman bir tebessüm yarattı.

      Sil
  14. Ah ne güzel olmuş. Aslında görmüştüm buluşma duyurusunu. Ama bu aralar biraz karışıktı, o günde şehir dışından misafir vardı. Niyetlenemedim bile malesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de Ada Deniz Blogda katılma isteğinizi okumuştum. Ne yazık hepimizde böyle çok istediğimiz halde gerçekleştiremediğimiz etkinlikler olabiliyor. Sağlık olsun, hiç belli olmaz gün gelir yüz yüze görüşürüz dilerim.
      Sevgiyle.

      Sil
  15. Merhabalar.
    11 Ağustos 2024 Pazar günü sıcak bir yaz gününde İzmir'de gerçekleşen sımsıcak buluşmanız ile ilgili paylaşımınızı büyük bir keyifle ve zevk alarak okudum. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.

    Bu tür etkinliklerin çok güzel ve paylaşmaya değer bir etkinlik olduğunu ve kıymetini idrak edip bilen biri olarak etkinliğe iştirak eden tüm katılımcı bloggerlere teşekkürlerimi sunarım.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,
      Düşüncelerinize, iyi görüşlerinize çok teşekkür ederim.

      Sanal ortamdaki dostluk ve arkadaşlıkların daha sonra da yüz yüze, içtenlikle, güvenerek daha sağlam bağlarla pekiştirilebileceğine inanıyorum.
      Sağ olsunlar, katılımcıların gönül birliğiyle hepimiz için güzel bir zaman dilimi oldu.
      Sağlıkla-huzurla

      Sil
  16. Eşinize sağlık sıhhat dilerim. Müthiş bir yazı yine. Dostluklar baki kalsın her zaman. Selamlar saygılar.

    YanıtlaSil
  17. İyi dileklerinize çok teşekkürler Hüseyin Öğretmenim.
    Son iki yıl, bizim için sağlık ve bedensel-ruhsal arınma yılı oldu adeta. Yoğun günlerden fırsat bulabilirsem, genel sağlık sorunları niteliğinde hepimiz için blogda paylaşmayı düşünüyorum.
    Sağlıkla, mutlulukla.

    YanıtlaSil
  18. harika bir buluşma olmuş, hepinize sevgilerimi gönderiyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O harika buluşmalarda yüz yüze görüşebilmeyi çok istediklerim de olabilselerdi keşke...
      İnsan yaşamında elbet keşke'ler gün gelir iyi ki'lerle yer değiştirebilir...!
      Sevgiyle.

      Sil
  19. Sevgili öğretmenim, her ne kadar biraz geç kalınmış gibi bir yorum, bir paylaşım olsa da benim ki benim özellikle biraz geç yazmamın altında bir sebep var : size değer veren ve sizi seven güzel insanların , güzel ifadelerini ve düşüncelerini okuyup sizi sevmenin güzelliğinin üstüne güzellik katmak ...
    Güzel insanlarla güzel anlar ve anılar biriktirmek , biriktirebilmek o kadar değerli ki. Bu dünyayı biraz daha çekilebilir, katlanılabilir, dayanılabilir hale getiren güzelliklerden biri olsa gerek.
    Sizin adınıza çok sevindim , o güzel yumuşacık ellerinizden öpüyorum.💕🤍🥰🕊️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Çağrı, inceliğin, nezaketin ve anlayışınla yıllardır çoğu paylaşımıma adeta bir kelebek gibi naif dokunuşlarla izler bıraktığını bilmez miyim? Hatta dün akşam senin haklı hatırlatmanla, senin yorumunu ararken benim için çok değerli bir başka blog arkadaşımın zamanında yanıt vermediğim yorumuna ulaştım. Yardımına teşekkürler!
      Düşüncene çok teşekkürler. Hatırlatmak isterim: Elbette sen de o güzel insanlardan birisin.
      Sevgiyle kucaklıyorum.

      Sil
  20. Blogcuların İzmir buluşması üzerine yazılan çok güzel yazıların -sanırım- hepsini okudum. Bu kadar ince insanın bir arada olması, blog gibi, insanların pek önemsemediği bir konu etrafında toplanması yarınlara dair ümitlerimi biraz olsun yeşertti. Her gün uçuruma doğru sürüklenen şu canım ülkede güzel şeyler de oluyormuş dedirtti bana.
    Katılan herkesi kutluyorum. Orada olabilmeyi çok isterdim. Ama şartlar şu an için müsait değil. Yarınlara kısmet diyelim. Bunca yıldır blogla uğraşıyorum, birebir tanıdığım hiç blogcu yok. Bu bir bahtsızlık olsa gerek. 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Bahtsızlık" olarak adlandırmayın lütfen. Çok büyük bir toplulukta herkesi yüz yüze tanıyabilmek gerçekten çok zor. Ulaşabildiğim her paylaşımda yorumları da mutlaka okurum. Çok farklı niteliklerde, türlü-çeşitli özellikleriyle, dostça yaklaşımları ve içtenlikleriyle tanıdığımız- yüz yüze tanışmasak bile- çok değerli blog arkadaşlarımız var. "İyi ki varlar." O güzel insanlar çoğunlukta olmasalar bu düzen sağlanamazdı sanırım.
      Bazen eski yazılarımı yorumlarla birlikte tekrar okuduğumda öyle mutlu oluyorum ki. Yıllar öncesinden bir sevgi, güven, vefa, hoşgörü ve dayanışma halkası bugünlere kadar ulaşabilmiş.
      Sosyal Medyada yeterince tanımamaktan kaynaklanan kırgınlıklar da olabiliyor elbette. "Seçici olmak ve mesafeyi ayarlayabilmek " çok önemli gerçekten.
      Güzel düşüncelerinize çok teşekkürler.
      Yarınlara umutla...

      Sil
  21. Makbule Öğretmenim merhabalar fazlaca geç kalmış bir yorumla geldim ne kadar çok yazı yazmış, ne kadar çok üretmişsiniz. Sırayla okuyacağım inşallah. Sizinle tanışmak benim için çok güzeldi. Umarım tekrarı olur görüşmelerimizin. Sık bloga giremediğim bir dönemimdeydim. Bundan sonra daha çok gelmeye çalışacağım. Bu sürede sizi unuttum sanmayın. Yorum yazacaktım söz verdim. Yazmam lazım diye diye bugüne geldim. İnsan bir damla kan bir yığın endişe diye bir söz duymuştum. Ya da birazını belki ben uydurdum bilemiyorum. Benim fazla fazla endişeli olduğum bir dönemdi gelemedim. Bitti mi bitmez. Hayat böyle bir şey zaten. Başka türlü hayatlar ihtimalleriyle yol almaya devam.
    Sevgilerimle...
    Şeyma

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece "Bir Tatlı Şeyma" dan yorum gelmedi , yoksa unuttu mu, ama hayır o unutmaz, vefalı bir yol arkadaşıydı o diye birileri düşüne dursun sonunda "mutlu son" gerçekleşti...
      Gözleri, duruşu, davranışlarıyla bir dürüstlük simgesi de ses verdi; "Buradayım" dedi. Yoklama defterine henüz "yok" yazılmamıştı zaten.
      Günlerdir 358-359'da bekleyen izleyiciler listesi de aranan-ama kayıplara karışmayan- bir konuğa Hoş Geldiniz diyebildi.
      Yazıların da senin gibi inceliklerle dolu. Düzenli bloğunda gezindim kısıtlı dakikaların eşliğinde.
      Sevgiyle- özlemle kucaklıyorum güvenilir bir dostu...

      Sil
  22. Canım Makbule öğretmenim, çoktan buralara uğrayamadım. Şimdi bir kısmını okuyabildim. Öncelikle sağlık sorunları için çok geçmiş olsun. Diliyorum daha iyisinizdir. Blogger buluşması muhteşem, çok isterdim aranızda olmayı,yoğun sıkıntılı bir yaz geçiriyorum.Mutlu anlatınıza sevindim, nicelerini diliyorum.Çok şükür Eylül geldi atlatacağım çoğunu. Çok selam ve sevgiler. 🥰

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Arzucuğum, bugünlerde buralara alıştığımız sıklıkta uğrayamasan da sen ; duyarlı yüreğinle, hassas kişiliğinle, vefanla zaten çoktan "unutulmayanlar" arasında yer etmiş bir dostsun. Eşinle birlikte Mersin ziyaretinizi nasıl unuturum ?
      Hepimiz zaman zaman hayatın zor anlarını, günlerini yaşıyoruz. Dilerim daha kötü günlerimiz olmasın.
      Sağlıkla, huzurla güzel günlere...

      Sil