31 May 2015

ŞAŞIRMAK YA DA HAYAL KIRIKLIĞI...



Bazen şaşırır insan.  Sonuçta mutluluk veya hayal kırıklığı yaşar. Küçük veya büyük. Beklenmedik bir durum,farklı davranışlar, ani değişimler şaşırtır insanı. Veya kafamızda beliren sorulara cevap bulamamak, farklı cevaplar bulmak, yanlış anlaşılmak şaşırtır bizi. Hayal kırıklığı yaratır.

Neden şaşırdığımızı keşke her zaman açık yüreklilikle açıklasak. Karşılıklı konuşabilsek, dinleyebilsek, doğruları tartışarak bulabilsek. Yanlış anlamalarla , farklı yorumlamalarla incitmesek birbirimizi. Yanlışı düzeltmek kişiliği zedelemekten daha kolay."Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez" diye boşuna denmemiş.

Şaşırmak sürprizleri beraberinde getirirse mutlu ediyor insanı. Ama hayal kırıklıklarıyla ortaya çıkarsa tam bir çöküntü yaşatıyor kişiye. İnsanın bir başka insanla bilgi alışverişi, görüş alışverişi ne güzeldir. Ama tartışma kırıcı, yıpratıcı, zedeleyici boyutlara ulaşırsa insanın insana saygısı kalmıyor, bağlar kopuyor.




Beklenmedik sürprizler ise bir şaşkınlık ve  mutluluk yaratıyor. Beklemediğimiz bir anda gelen bir telefon, bir mesaj hele de sevdiğimiz bir dosttan, arkadaştan geliyorsa nasıl da iyi gelir insana. Şaşırır, mutlu olursunuz. Tam tersi durumlarda ise hayal kırıklığı kaçınılmazdır. Bazen tuttuğumuz bir takım, değer verdiğimiz bir arkadaş, önemsediğimiz bir yakınımız gün gelir hayal kırıklığı yaratabilir. Nasıl da şaşırır, üzülürüz. Duygularımız, mantığımız, beklentilerimiz tepetaklak olmuştur. Kendimizi yenilemek biraz zaman alabilir.

Birbirine zıt iki olay; güneşin doğuşu da, batışı da şaşırtır beni. Mutlu eder. Bir günün bitişiyle her türlü olumsuzluk gidiyor ve yeni günün ilk ışıklarıyla umut taşınıyor diye düşünürüm. İkisini de gözleyebilirsem  mutlu olurum. 
Mayıs Ayının ortalarında bir gün bilgisayarımı açtığımda güzel bir sürprizle karşılaştım: Google logosu, alışılmışın dışında pastalar ve mumlarla süslenmiş bir resimdi. Resmin hemen altında, sağ alt köşede adım da belirtilerek "Doğum Günün Kutlu Olsun" yazıyordu. Mutlaka sürekli bir uygulamadır ama ben çok şaşırdım ve mutlu oldum. Google'a bu jestinden ötürü çok teşekkür ediyorum.



İnsan her şeyden mutluluk duyabilir. Kaktüsler de hep şaşırtmıştır beni. Dikenler arasında açan çiçekleriyle sevindirir, mutlu eder. Hayal kırıklığına uğratmaz. O elinize batan sivri dikenlerin arasında bir gün ince yapraklı narin çiçekler görürsünüz. "Görün bizi, istersek biz böyle de olabiliriz" dercesine... Ne zaman, nereden çıkmıştır o güzelim çiçekler, bilemezsiniz. Kaktüsler çok su sevmez, su almadan nasıl gelişmişlerdir anlaşılmaz... Bir de taşların  kayaların arasından baş veren çiçekler vardır. Nasıl yaşama savaşı verirler, hayran olurum. Oysa en elverişli ortamlarda fark yaratmayan nice çiçek vardır.



Bazı davranışlara, bazı olaylara üzülüp şaşırdığımızda tabii sonuçta hayal kırıklığı da yaşıyoruz. O zaman olayların bir analizini yapmak iyi oluyor. Nedenler çeşitli olabilir. Bazı kurumlara, değerlere farklı önem veriyor olabiliriz.  Saygı, sevgi, namus, onur, vicdan, itibar gibi. Bazen aldığımız yaş'lar olayları kendi cephemizden farklı algılamaya neden olabilir. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki alışık olmadığımız şekilde duygu yoğunlukları yaşıyoruz. Küçücük olaylarda mutluluk duyarken bazen de yine küçücük olaylar bizi mutsuz ediyor. Mersin'in bir yaylasında Mayıs Ayının sonunda bütün meyveli ağaçların soğuktan çiçeklerini döktüğü bir zamanda görkemli ayva ağacının çiçeklerle donanmış hali nasıl da mutlu eder insanı. Oysa dışarıda fındık büyüklüğünde dolu yağmaktadır. Küçük mutluluklar değil midir hayata tat katan ?



Hayal kırıklığı yaratan ciddi büyüklükteki olayları saymıyorum. Onlar direncimizi zorluyor, sabrımızı test ediyor. Kontrollü bir öfke ile her şeyin üstesinden gelinebilir çoğu kez. Dünya neden bu kadar hızlı dönüyor diyoruz bazen. Başımız dönüyor, yoruluyoruz, çöküntüye uğruyoruz. Oysa dünyanın hızı aynı, biz tökezliyoruz, yetişemiyoruz. Herhalde en uygunu kendimizi fazla zorlamadan ayak uydurmaya çalışmak. Ve başarabildiğimiz ölçüde ayakta kalabilmek... Elimizde olsa, ne çok fazla hayal kırıklığı yaşamak ne de çok şaşırmak. Kendi tempomuzu çok zorlamayan insanca bir yaşam...

6 yorum:

  1. Ne güzel bir yazı! Gerçekçi ve umut dolu..
    Hayal kırıklıklarının olabildiğince az, olumlu sürprizlerin bol olduğu günler dilerim..
    Kaktüs çiçekleri beni de her zaman şaşırtmıştır.. mucize gibi değilmi:)
    sevgilerimle,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmeniz beni de mutlu etti. Bazen hepimiz, kişisel olarak, ülke olarak öyle zor günler yaşıyoruz ki "umut" hep yanı başımızda olsun istiyoruz. Dikenlerine rağmen kaktüsleri çok seviyorum. Hayatın ta kendisi sanki...
      Esenlikler diliyorum.

      Sil
  2. kötü şeyleri hemen unutun hayat güzel işteeee :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle yapmaya çalışıyorum Deeptone. Ama unutmak bir olaydan ders almayı engelliyorsa hatırlamak ders verici olmaz mı? Hayatı seviyorum. Yazımdaki küçük mutluluklar onu göstermiyor mu?

      Sil
  3. Yine güzel bir yazı ve bunu tamamlayan görseller en sevdiklerimden :)
    Okurken çoğu yerde düşüncelerimin yansımasını görüyorum yazılarınızda emeğinize sağlık ve devamını bekliyoruz her zaman..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazılarımı uygun fotoğraflarla düzenlemeye çalışıyorum yapabildiğim ölçüde. Yazılarınızı okudukça o yansımayı ben de fark ediyorum.
      Çok teşekkürler. Sevgiler...

      Sil