6 Nis 2016

MUTLULUK SATIN ALMAK...




Hayat boyu inanmışımdır; Parayla, pulla satın alamayacağımız şeyler vardır. Değeri paha biçilmez. Örneğin; Yoğun bakımdaki bir hastanızın iyilik belirtileri göstermesi, günler sonra hayata dönmesi. Bir trafik kazasından kıl payı kurtulmak. Uzun zamandır çocuk sahibi olmak isteyen bir insanın test sonucu müjdeli haberi alması. Hayat tesadüflerle dolu. Daha ne çok örnek verilebilir hayatın içinden, karmaşık insan yaşamından... 

Bazen de toplumda; sokakta, markette, hastanede, lokantada, pazarda, çiçekçide karşılaştığınız küçük olaylardır sizi mutlu kılan, yüzünüzde bahar tebessümleri açtıran... Bazen çevrenizdekiler, bazen siz katkıda bulunursunuz mutluluk satın almaya. Küçük küçük olaylardan öyle büyük bir sermaye biriktirirsiniz ki...



Bazen bir hastane asansörüne adım attığınızda çektikleri sıkıntılar nedeniyle asık ve soluk yüzlü bir grup insanla karşılaşırsınız. İçten bir "günaydın" ya da "geçmiş olsun" demeniz nasıl da mutluluk yaratır o mutsuz yüzlerde. Oysa çoğu kez basit bir tebessüm bile kimsenin aklına gelmez. 

Çarşıdan geliyorsunuzdur; Elinizde torbalar, çantalar, yorgunsunuz. Birden arkanızda tanıdık bir ses,  "yardım edebilir miyim?" Bakarsınız, çok samimi olmadığınız, sadece selamlaştığınız bir komşu. Elinizdeki yükü alır, asansör kapısını açar. Bu centilmence davranışa gönülden teşekkür edersiniz. Etkisi ne kadar sürer bilinmez ama "kısa süreli" bir mutluluktur bu.

Trafiğin çok yoğun olduğu bir caddede karşıdan karşıya geçeceksiniz. Trafik ışıkları yanmıyor. Son hızla gelip geçen arabaların arasından bir tanesi durur, yol verir. Gülümseyerek, başınızla teşekkür ederek geçersiniz. Mutluluk yoludur bu. Etkisi belki akşama kadar sürer. 

Bazen mutluluk geçmişten gelir. Bir gün ansızın eski bir öğrenciniz telefon eder. Övgü dolu sözlerle geçmişi anar. Kocaman bir mutluluk balonu gün boyu başınızda uçuşur durur. Hastasınız, sakin, güler yüzlü bir doktor sorularınıza açıklayıcı cevaplar verir, rahatlatır. Stres yükünüzü azaltır, çantanıza mutluluk depolarsınız...


Yaşlı bir çift, bazen el ele, bazen kol kola, yürüyüş yolunda ağır adımlarla yürürler. İkisi da hayatın ağır çekim yıllarını yaşamaktadırlar. Birisi birden düşer, baston elinden fırlar. Hemen yardıma koşar, bir şişe su alırsınız.Yüzünde utangaç bir gülümsemeyle "Su gibi aziz ol yavrum" der kadın. Anneannesini hatırlar delikanlı," aynı sözcükler" diye mırıldanır. Biraz hüzün ama kucak dolusu mutluluk satın alınmıştır. Karşılıklı güzel bir alışveriştir bu...

Toplu taşımaya binmek üzere sıraya girmiş bir engelliye hiç düşünmeden sıranızı vermek, yer bulmasına yardımcı olmak... Bazıları için bu zahmetli bir iş sayılabilir ama o engelli için dünyalara değer. Gazeteden bir fotoğraf karesi, mutluluğun fotoğrafı çekilmiş. Göstermelik olmadığı öylesine belli ki; Bir asker, yürüyemeyen yaşlı bir adamı sırtına almış, yıkık dökük sokaklardan geçiriyor. Yaşlı adam da en az evler kadar yıpranmış ama anlık mutluluk yaşıyor. 

Sokakta annesinin elinden tutmuş yürürken muzipçe arkasına dönüp yüzünüze gülerek bakan akıllı bir çocuk... Işıltılı gözler, tertemiz, masum bir yüz. İki eski dost gibi, karşılıklı el sallarsınız. 
Genç Türkiye yeniden umutlandırır sizi. Kafanızdaki onca olumsuzluğa rağmen "Onlar bizim geleceğimiz" dersiniz.
Yüzünüzde mutluluk tomurcukları açar, gülümseyerek uzun, ince bir yola devam edersiniz...



26 yorum:

  1. Verdiğiniz her örnek gibi küçük anları her daim görmeniz dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük anlar geniş zamanları, önemli olayları yaratıyor.Duyarlı bir toplumu özlüyoruz.

      Sil
  2. İçtenlikle katıldığım bir yazı. Konu çok yerinde ele alınmış. Mutluluk mutluluğu tetikler. Kahkaha da kahkahayı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük şeylerle mutlu olunacağına inananlardanım. Etrafımızda öyle karamsar bir tablo var ki... Polyanna'cılık değil ama umutsuz olmamak... Yorumunuza teşekkür ederim.

      Sil
  3. Ahhhh içimi açan bir yazı keyifle okudum. Mutluluk her daim içimizde . Bunu bilmek ise elimizde.
    Sevgiyle ❤️❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevindim. Mutluluğu paylaşmak, dışa vurmak, farklılıkları görebilmek insanı rahatlatıyor da... İki küçük kalp beni mutlu etti mesela.
      Sevgiler...

      Sil
  4. "Hiçbir vakit tam karanlık değil gece
    Kendimde denemişim ben
    Kulak ver dinle
    Her acının sonunda
    Açık bir pencere vardır.
    Aydınlık bir pencere
    Hayal edilecek bir şey vardır
    Yerine getirilecek istek
    Doyurulacak açlık
    Cömert bir yürek
    Uzanmış açık bir el
    Canlı canli bakan gözler vardır
    Bir yaşam vardır yaşam
    Bölüşülmeye hazır."

    Paul Eluard

    Bu güzel yazının çağrışımı bir şiiri paylaşmak istedim, sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar güzel, çok teşekkür ederim. Paylaşmaya hazır bir şiir, paylaşmaya hazır güzel duygular, dostça yaklaşımları biliyorum ki o derin maviliklerde her zaman bulmak mümkün. O yüzden gönüllü olarak o iz'den gidiyorum.
      Sevgiyle...

      Sil
  5. Merhabalar.
    İnsan yaşadığı yeri niye sever? Başka çaresi yoktur da onun için sever. Bir yerde mutlu ve mesut olmanın ilk şartı, orasını sevmektir. Sevdiğiniz yerde artık diğer mutlulukları da yakalayabilirsiniz, hem de tüm olumsuzluklara rağmen...
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Yaşadığı yeri sevmek" deyişinize katılıyorum. Ama bazen çevrede, toplumda bu durumu engelleyen öylesine olumsuzluklar oluyor ki. Özellikle gençler daha çabuk öfkeleniyorlar. Hayat insana küçük şeylerle mutlu olma becerisini de kazandırıyor.
      "Dünyaya bakış açısı" önemli.
      Teşekkür ederim.

      Sil
  6. Yine tatlı görsellerle sabahı aydınlatan güzel bir yazı oldu benim için :)
    Teşekkürler paylaşımlarınız için.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun bir aradan sonra karşılaşmak ne güzel sevgili Elsa. Hep aydınlık günler, sabahlar olsun. Ben teşekkür ederim.
      Sevgiyle...

      Sil
  7. Ne güzel yazmışsınız yine..Yüzümde gülümsemeyle ayrılıyorum sayfanız dan, sizde beni mutlu ettiniz..Teşekkür ederim..Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevindim, uzaklardan bu yorum da beni nasıl mutlu etti. İçtenlikle diliyorum; gülümseme hiç eksik olmasın yüzünüzden.
      Sevgiyle...

      Sil
  8. ayy evet yaa söylediklerinizle fotolar ne kadar uygun düşmüş yaa amaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Küçük bir fotoğraf makinesiyle amatörce çekimler.Çevreye dikkatli bir gözle bakmayı seviyorum.Doğru, fotoğraflarla yazının uyumlu olmasına özen gösteriyorum.Bilmem ne kadar başarabiliyorum?

      Sil
  9. Ben de çok dikkat ederim bu türden küçük mutluluklar yaşatanlara. Çünkü onlar azınlıktadırlar. İz bırakırlar genelde hayatınızda. Komşunuzun size ''Günaydın'' ya da ''İyi akşamlar'' deme gibi bir alışkanlığı yok diyelim. Daha doğrusu kimseye yok. İnadına ve ısrarla , her seferinde biz demeliyiz diye düşünüyorum. Öğretene kadar, hatta bıktırıncaya kadar. Hastanede, dolmuşta, otobüste sırasını kendiliğinden veren insan ne kadar değerlidir, diye düşünülür. Oysa bu tarz davranışlar bir insanlık borcudur, görevidir. Sayısız örnek sıralanabilir bu konuda. İyilik çoğaltıldıkça güzel ve değerli. beraberinde yaşattığı mutluluk asla satın alınamaz söylediğiniz gibi.
    Emeğinize, kaleminize sağlık.
    Esenlikler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen düşünürüm; keşke insanlar küçük yaşlardan itibaren uygun davranışları öğrenip, kavrayıp uygulayabilseler. Daha uygar bir toplum olmanın ön koşulu da bu değil mi?
      Ama o hale geldik ki azınlıkta olanların davranışları yadırganarak izleniyor. Oysa haklısınız, "iz bırakan davranışlar" onlar. Ben de günü zenginleştiren o basit sözcükleri ısrarla kullanmaktan yanayım. Böylece mutlu da oluyorum.İnsani özelliklerimizi kaybetmemek, huzur bulmak için vazgeçmemek de lazım.
      Güzel yorumunuza teşekkür ederim.
      Sevgiyle...

      Sil
  10. Son zamanlarda beni en mutlu eden olay geldi aklıma. Akrabam bir amca yoğun bakımda yatıyordu. Her gün onu ziyarete gidiyordum ama içeri giremediğim için o beni görmüyordu. En son gittiğimde görebildim ve bana neden gelmediğimi sordu. Her gün geldiğimi ama onun beni görmediğini söyleyincegözlerindeki o mutluluk pırıltısı anlatılmaz bir mutluluk duygusu ve paha biçilemezdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir örnek. Belki o kişi için düşündüklerinizi hissettirmek de gerekiyor bazen. Sürprizler de çok güzel ama sanırım yaşlıların çok fazla beklemeye sabır ve tahammülleri yok. Hayat kısa, mutluluğu paylaşmak için zaman yaratmak insana haz veriyor.
      Sevgiler...

      Sil
  11. Doğru söylemişsin iyilik karşılığında minnetle bakan gözler söylenen iki sözün verdiği huzur hiç bir şeye değişilmez çiçek resimleri çok güzel .

    YanıtlaSil
  12. Mutluluk sunan kişinin de mutluluk satın aldığına inanıyorum. İnsanın kendisiyle barışık olmasına bağlı her şey.
    Çiçekleri küçük fotoğraf makinemle çektim. Ben de seviyorum çiçekleri. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  13. İnsan hayatta gerçekten ya iyi ya da kötü olmayı seçiyor. Ben kısmen kötü olmayı seçtim diyebilirim şöyle ki. Yerdeki karıncaları ezmemek için özenle yürürken, araba kullanırken yayalara yol vermeyi sevmiyorum. Hatta cam açıp bağırdığım bile olmuştur.

    Neden?

    İnsan doğuştan mı kötü olur yoksa kötü olmayı kendi mi seçer?
    Aslında ikisi de değil. Güçlü olmak için ne yazık ki duygusuz ya da suratsız olmayı öğretiyor hayat.

    Aç kaldım ekmek veren mi oldu? Hayır.
    Cebimde yol param yoktu otobüs şöförü canın mı sağolsun dedi? hayır.
    Ya ben kayboldum dedim biri yol mu tarif etti? hayır.
    Bir gün hastalandım annem babamın aldığı evlilik yüzüğünü sattı ilaç parası için..
    Ben tüm bunları unuttum mu? hayır..

    Demem o ki insan kötü olmayı kendi seçmiyor. Zoraki seçmek zorunda kalıyor. O yüzden başkalarının mutlu olup olmaması da inanın artık önemsiz kalıyor.

    *soğuk oda*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence o seçim her zaman bizim elimizde değil. "Duygusuz ya da suratsız olmak" ne derece güçlü olmaktır. Güler yüzlü insanlar güçsüz müdürler?
      Çevremizde her zaman iyi insanlar olmayabiliyor.Bu durum bizim ille kötü olmamızı gerekli kılmaz ki.Mutluluk bulaşıcı, kişiden kişiye geçebiliyor. Bir gün... neden mutluluk size de uğramasın...

      Sil
  14. O küçük mutluluklar gerçek mutluluklar aslında ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumlar bazen kayboluveriyor. İkinci kez yazıyorum. Mutluluğun elimizden uçuvermesi gibi diye düşündüm.
      O küçücük mutluluklar bazen halka halka nasıl da genişler. Güç verir, yaşama enerji katar.

      Sil