24 Mar 2021

HOŞGÖRÜ...


Hoşgörü, adı üstünde olayları, kişileri hoş görmektir, bağışlayabilmektir. Kin tutmadan affedebilmektir. Ünlü Şair Martha Medcirosa şöyle diyor: Ağır ağır ölürler okumayanlar, müzik dinlemeyenler, vicdanlarında hoşgörüyü barındırmayanlar.

Hoşgörü, karşımızdaki bir çocuk bile olsa hata yaptıysak ondan özür dilemesini bilme sanatıdır. Yüzyıllardır hoşgörü hakkında ne güzel sözler söylenmiş:

Cemil Meriç "En büyük ihtiyacımız hoşgörü, en büyük düşmanımız önyargıdır" diyor.

Yunus Emre "Adımız miskinlik bizim. Biz kimseye kin tutmayız kamu alem birdir bize" der.

Tolstoy" Acı duyabiliyorsan canlısın, başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın" diyor.

Dostoyevski " Dünya hassas kalpler için bir cehennemdir" diye ekliyor.

Ve gene Dostoyevski " Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatan dosttur" diyor.

Voltaire "Fikirlerine katılmıyorum ama fikirlerini özgürce söyleme özgürlüğünü sonuna dek savunacağım" der. 

Toplumun bireylerini dini, dili, ırkı, rengi, cinsiyeti ne olursa olsun "insan" olarak kabul edebilsek, hoşgörüyle yaklaşabilsek...

Haklıyı, haksızı, suçluyu suçsuzu ayırt ederek gerçekten yasal yollar uygulanabilse...



22 Mar 2021

NE GÜZEL BAHAR GELDİ...


İnce ince yağan bir yağmurun ardından
 

Toprak kokusuyla bahar geldi.

Havaya, suya, toprağa cemreler düşmüş çoktan.

Güneşe bakınca içi ısınıyor insanın

Yaylalarda kar suları çağlayarak akıyor,

Rengarenk çiçekler baş vermiş toprak altından

Ağaçların kuru dalları yeşeriyor,

Tomurcuklar açıyor her birinde

Erikler, bademler, kayısılar çiçek açmaya hazırlanıyor

soğuklar vurmadan...

Piknik zamanı geldi çocuklar,

Çağırın tüm dostları,

Yakın ateşleri,

Kurun sofraları,

Bugün gece gündüz bile eşit

Barış günü, Kardeşlik günü,

Bahar günü, İnsanlık Günü...

Makbule ABALI



21 Mart Dünya Şiir Günü kutlu olsun.




20 Mar 2021

SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARDAKİ KADINLAR...




Kadın cinayetleri 2002-2009 yılları arasında yüzde 1400 arttı.
2014'ün ilk 10 ayında 255 kadın cinayeti işlendi. (Gazeteler)



Sayıları azalacağına giderek kabarıyordu,
İstatistiklere her gün yeniden bir kişi ekleniyordu
Bir kadın cinayeti daha, bir daha, bir daha...
Bazen bıçak, bazen silah, bazen sopalarla.
Sığınma evine yetişemeden baba evine sığındığında,
Bazen kocası, bazen babası, bazen kardeşi, bir yakını.
Kadınlar hep aynı; ezik, güçsüz, çekingen,
Kadınlar naif, hassas, kırılgan...
Karşı taraf güçlü, kaba, acımasız.
Her şey bir anda olup bitti, birkaç saniyede,
Bir öfke patlaması, bir duygu boşalması...
----------------------------
Bir ömür daha tükendi,
Bir kadın daha konu oldu haberlere,
Cansız bedenlere bir tane daha eklendi.
Kadınlar teker teker yerlerini aldılar,
Siyah-beyaz soluk fotoğraflarda...

Bu şiiri 2Şubat  2015 yılında yazmıştım. "Kadınlar Yaşasın" diyerek...
Daha sonra İstanbul Sözleşmesi bir umut olmuştu. Oysa...

Makbule ABALI



17 Mar 2021

HAYAT AKIP GİDERKEN...


 Yaşam günlere, anlara bölünmüş olarak devam ederken insanda da değişimler sürüyor. Hastalıklar, kazalar, sağlıkta kayıplar da akıp gidiyor yaşam çizgimizde. Er veya geç yaşama yenik düşüyor insanoğlu.

Çok sevdiğimiz, saydığımız bir eğitimcimizi kaybettik iki gün önce.

Tanıdığımız en saygın kişilerden biriydi. "Öğretmenlerin Öğretmeni" diye anılırdı. Önce ilköğretim müfettişi olarak çalışmış, sonra Mersin Öğretmen Okulu'nda Meslek Dersleri Öğretmeni olarak görev yapmıştı. Daha sonra Mersin'de 5 şubeli büyük bir özel öğretim kurumunda ( Test Teknik Dershanesi ) birlikte çalıştık. Kadroda  her branştan 100 öğretmen ve  8 Rehber Öğretmen birlikte çalıştığımız zamanlar oldu. Mustafa Bey,  7 Rehber Öğretmen arasında tek erkek Rehber Öğretmendi, grubumuzun çok sayılan, sevilen Başkanı idi.

Yoğun tercih zamanları çok geç ayrıldığımız  saatler olurdu. Bazı günler yemeğimizi kurumda yerdik. Güzel, neşeli günlerdi. Zamanı ayarlayarak doğum günü pastaları kesmemiz, küçük hediyelerimiz nasıl unutulur? Hiçbir zaman kırmadık, kırılmadık. Yaşı hepimizden büyüktü ama bir gün bile kapıdan çıkarken bizden önce çıkmadı. her zaman yol verirdi, en son çıkardı. Adeta sessiz bir saygınlık ve insanlık  abidesiydi. Bilgili, ölçülü, güvenilir idi. 

Eşi Emel Öğretmenle Dershanenin özel günlerde gece toplantılarında yaptıkları danslar, valsler hayranlıkla izlenirdi. Önce Emel Öğretmen'i ağır bir hastalık sonucu 2017 yılında kaybettik. Üç erkek çocukları vardı; Sami. Özgür ve Barış.

Mustafa Kocabaş Öğretmenimiz herkes tarafından sevilir, sayılırdı. Eşim için de çok sevdiği, vefalı bir arkadaş idi. 2 yıl önce Mersin Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği'nin sabah kahvaltısında eşim ve Mustafa Beyle birlikte olmuş, ne güzel bir zaman dilimi geçirmiştik.


Ve yıllar önce bir 24 Kasım Öğretmenler Gününde Celal Temel Öğretmenimizle bana çiçek verirlerken. Ne büyük bir onur ve mutluluktu benim için. 




Sık sık  telefonla konuşurken son günlerde rahatsızlığı nedeniyle yoğun bakıma kaldırılınca konuşamaz olmuştuk. Hayatın akışı içinde bir güzel insan tanımıştık, kaybettik. .. 

Saygıyla, rahmetle, özlemle anıyoruz. 

Makbule ABALI (Emekli Rehber Öğretmen) 




14 Mar 2021

BEKLENEN BAHAR...


Bir yıl dört mevsime bölündü önce,

Dört mevsim on iki ayı  barındırdı içinde

Baharı beklediler hep soğukların, yağmurların ardından

Kuşlar dört bir yanda uçuşurken,

Ağaçlar gönenip yeşillere bürünürken 

Bahar geldi sessizce

Nereden girdi habersizce,

Yağmurlu bir günde sezdirmeden,

Bazen karın ardına gizlenerek,

Çuha çiçekleri, nergisler, siklamenler, arpa zambakları...

Hangi günde açtılar?

Sessizce, usulca, yavaşça

Kasımpatılar soldu önce. sonra diğerleri

Bahara hazırlık yaptı kır çiçekleri,

Papatyalar, menekşeler

Yağmur suyunu görünce canlandı hepsi

Çiçeklere toprak eklendi,

İnsanlara korona aşısı yapıldı.

Çiçekler tomurcuk verirken,

İnsanları kaybettik birer ikişer,

Baharın ardından, yazı bekleyemeden...

Makbule ABALI



TÜM TIP DOKTORLARIMIZ VE TIP ÇALIŞANLARIMIZIN 14 MART TIP BAYRAMINI daha iyi koşullarda kutlayabilmeyi diliyoruz.


8 Mar 2021

KADININ COĞRAFYASI

 


"Kendin için ne  isterdin?" diye sordular:

"Nerede dünyaya geleceğimi seçmek" dedi.

Bir başka coğrafyada doğmak, yaşamak.

Onun yöresinde böyle yaşamak kaderdi.

Annesiyle  aynı kaderi paylaşmak,

Erkek kardeşi gibi vatandaş sayılmadan,

Haklarını bilmeden.

Yaşamındaki ilk çiçeği bir kadınlar günü almıştı

Bir markette herkese verirlerken.

Şaşırmıştı, neden verdiklerine

Son çiçeği de bu oldu.

Onun yaşadığı coğrafyada kadınlar çiçek almazdı.

Emeğinin karşılığını bile alamazdı.

Dövülür, hırpalanır, iş yaparlardı

Erkek güçlü, kadın zayıftı, güçsüzdü

Bir kadınlar gününde anladı;

Kadının toplumdaki yerini, ailedeki rolünü,

Üretimdeki  gücünü...

Biraz geç kalmıştı ama, hayat devam ediyordu...

Makbule ABALI





8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü- Tüm Dünya insanları için 

daha güzel, daha yaşanabilir bir dünya özlemiyle...




7 Mar 2021

ÜRETİCİ KADINLAR PAZARI...


Bazen kötü haberler alınca nasıl da içimiz kararır, hüzünleniriz. İnsanca düşünüyorsak, hassas ve duyarlı isek sadece çevremizdekiler için değil, uzaktakiler için de aynı duyguları yaşarız. Öte yanda mutluluk veren haberler,olaylar vardır. İnsanı coşkuya yöneltir, mutlu eder.

Mersin Mezitli Üretici Kadınlar Pazarı'ndaki kadınlar yüzümüzü güldüren bir habere imza attılar. Mezitli Belediye Başkanı Satın Neşet Tarhan'ın önderliğinde Çin'de katıldıkları bir yarışmada Dünya birincisi oldular. 300'e yakın ülkenin katıldığı bir yarışmada önce ilk 15'e kaldılar, sonra ilk 5 ve ardından harika bir sonuç alıp son elemede dünya birincisi oldular.

Çok yerde haber olarak yer almasa da Mersin'e mutluluk taşıdılar, coşku yarattılar. Cumartesi-Pazar günleri sabah erkenden kalkıp pazarda yer almanın, emek harcayıp üretmenin, aile bütçesine katkıda bulunmanın ödülünü kazandılar.

Bazen bez bebek üretmenin, bazen yufka ekmek , sac böreği, katmer hazırlamanın karşılığını adılar. Bazen ev yemekleri, çeşitli tatlılar, börekler hazırlamanın, bazen iğne oyası, dantel, örgüler, takılar yapmanın hazzını duydular.

Bir avuç üretici kadın, dünya çapında bir sonuç aldı.Kendi küçük dünyalarından dünyaya kocaman bir pencere açtılar. Çin'de 300'e yakın ülkenin katıldığı Guangzhou Kentsel İnovasyon Ödülü artık Mersin. Mezitli Belediyesi Kadın Üretici Pazarı'na ait. İnsanca, gönül vererek yapılan güzel işler mucizevi sonuçlar yaratabiliyor. Bu güzel sonuçta emeği olan herkesi yürekten kutluyoruz.

Makbule ABALI
Not: Üretici Kadınlar Pazarını "Uçun Kuşlar" adlı bloğumda 12 Kasım 2017 ve 12 Kasım 2018 tarihlerinde konu ettim www.ucunkuslar.blogspot.com

İnstagramda 12 Kasım 2018 ve 21 Aralık 2018 tarihlerinde yazdım. İstenirse okunabilir.

Bu yazıyı ilk kez 2018 yılında yayınladım. Çalışmalar aynı güzellikte devam ediyor. Sadece Korona biraz engelledi.
8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, tüm kadınlar ve insanlara daha güzel, daha yaşanabilir bir dünya sağlasın... M.A

3 Mar 2021

BİR MASAL GİBİ...


Gazete okurken, televizyon izlerken onca olumsuz haberin arasında farklı bir haber görürsünüz. Gözleriniz parlar, içiniz aydınlanır, sevinirsiniz. Mutlay Sayan'ın öyküsü uzun, ince, dolambaçlı, zor bir yol öyküsü. Sonuçta mutlu son'la noktalanan mucize gibi bir öykü. Okudukça, dinledikçe hayranlık duymamak elde değil. 

Mutlay Sayan Iğdır'ın bir köyünde yoksul bir çiftçi ailesinin oğlu. 1988 yılında doğmuş. Babasına yardımcı olmak için tarlada hayvanlara baktığından zamanında ilkokula gidemiyor. 11 yaşında İstanbul'a göç ediyorlar. Bir tekstil atölyesinde çalışmaya başlıyor. 13 yaşında ilkokula başlıyor. İlkokul öğretmeni Semra Ünal'ın üzerinde büyük emeği olduğunu söylüyor. Çok  çalışkan ve istekli olarak bütün sınıflarını ve daha sonra liseyi birincilikle bitiriyor.

Lisede bir matematik projesi geliştirip Amerika'da Vermont Üniversitesi'nde tam burs kazanıyor. Tıp Fakültesini birincilikle bitirip doktor oluyor. 100.000 genç bilim insanı arasında "harika çocuk" seçiliyor. Genç yaşında altmışın üzerinde bilimsel makalesi var. Temmuz Ayında dünyanın en saygın üniversitelerinden Harvard'da göreve başlayacak. 

İmkansızlıklar içinde imkan yaratmanın, bir mucizenin öyküsü bu. Bir masal gibi. Keşke bu mucizevi masalları çoğaltabilsek...

Makbule ABALI.


 

1 Mar 2021

SUSKUNLUK


Suskunluk güzeldi önce

Sakinlik, sessizlik, sükunet,

Denizin yumuşak çırpınışları,

Kuş sesleri, dalların hışırtısı,

Ta uzaklardan gelen şarkı ezgileri

Dakikalar, saatler, günler

Sessiz sedasız geçti 

Hiç ses duyulmadan,

Hiçbir belirti olmadan.

Beklemek zordu, beklemek azaptı.

Bütün virgüller, noktalı virgüller kondu

Noktalar kalmadı, üç nokta bile bitti.

Şimşekler çaktı ardı ardına 

Doğa bile dayanamamıştı

Bu kadar uzun sessizliğe

Gök gürledi, yağmur indirdi 

Sessizlik seslere karıştı,

İç sesler dış seslerle buluştu

Her yer sese büründü,

Karıştı gene dünya.


Makbule ABALI