Bu Blogda Ara

Aralık 05, 2025

YAĞMUR SONRASI GÖKKUŞAĞI

 


Usul usul, sindire sindire yağan yağmuru çok severim. 
Şimşekler çakarak, yıldırımlar düşerek, gök gürültüsüyle yağan yağmurdan ürkerim. Hele gece uykudan uyandıran gürültülerle yağan yağmur karabasan gibi gelir. Ruhum daralır adeta. Ürküten  senaryolar üretirim zihnimde. Başrolde hep endişeli küçük bir kız çocuğu vardır. Cenin biçiminde kırılarak uyur öyle gecelerde...

Yağmur sonrası gökkuşağı ya da eskilerin deyişiyle ebemkuşağı insanın içinde, yüzünde, gözlerinde çiçekler açtırır. Çehrenize bir aydınlık yayılır adeta. Çocuklardan duydum: Gökyüzünü rengarenk boyadık diye öğünüyorlardı. Çocukların övünüp böbürlenmesi bile sade, yalın ama nasıl da etkileyici. 

Günümüz çocuklarının, gençlerinin adları bile öyle güzel ki. Bu yaz 3 yağmurla tanıştım. Can, Doğa, su, Nehir, Deniz, Irmak, Lina, Yağmur, kaç tane oldu sayamadım. Ahmet, Ali , Ayşe, Fatoş, Özge, Zeynep, Leyla, Özden...Hep vardılar. Hiçbirini unutamadım. 

Yetişkinler özlemlerini çocuklarında gerçekleştirmek istiyorlar. Haklılar. Çocuklar geleceğimiz, umudumuz, zor günlerde avuntumuz. Her biri yağmurdan sonraki gökkuşağı gibi. Parmak izlerimiz çok farklı olsa da köklerinden güç aldıkları ataları, anne babaları var. Her yıldız kaymasında gözlerim dolarak iyiliklerin, iyilerin devamı için dua etmem ondandır. Gece dualarım tanıktır bu güzel dileklere... 

Makbule ABALI- Emekli Eğitimci
5 Aralık 2025 Urla-İzmir






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder