Bu Blogda Ara

29 Mar 2023

BİR SAYFA KAPATMAK... BİR İNSTAGRAM HESABININ ÇALINMA ÖYKÜSÜ...

 


Mevsim bahardı ama hava soğuktu. Bu yıl kış mevsimi  daha uzun, daha mı soğuktu yoksa bizler mi öyle sanıyorduk? Yüzler donuk, yürekler buz kesmiş , kafalar karmakarışık... 6 Şubatın, o kara günün acısı henüz tazeyken başka sıkıntılar da eklendi bitmemiş hüzünlere. Bu arada  doğa yeniden doğuşa, yeni bir  değişime hazırlık yapıyordu; Önce bembeyaz çiçekler belirdi kuru dallarda, sonra çiçekler tomurcuklara dönüştü, yeşil yapraklar eşlik etti onlara...

Güven, insanlık, dostluk, vefa, sabır, iyi niyet baş tacı edilmişken, her yönden yaralı insanlar adeta dört kolla umuda sarılmışken fırsatçılar belirdi meydanlarda. İnsanların hoşgörüsünden, vicdanlarından, iyi niyetlerinden vurdular acımasızca. İnsanları yıldırmak, pes ettirmekti kötülerin amacı. Güvenle güvensizlik, yalanla dürüstlük, şeffaflıkla kaypaklık, açık yüreklilikle aldatmaca kıyasıya dövüştüler yalan dünya arenasında. 

İnsanları yıldırmak, pes ettirmekti kötülerin amacı. Kötüler denetlenemeyince iyiler de kaygılandılar. Pes etmek değildi düşünceleri ama beton gücüyle, kaba güçle değil, beyin gücüyle, akılla, bilimle, mantıkla kazanmayı yeğlediler. Bir zamanlar ekilen iyilik tohumları henüz çürümemişti. Ancak yüksek teknoloji çağında bile insani duygulardan yoksun robotlarla nasıl muhatap olabilirsiniz? 

Adeta kocaman bir arenadasınız. Elinizde sizi koruyabilecek en basit bir savunma aracı yok. Sayfanız çalınmış: Kimliksiz, kişiliksiz durumda, haksız, yalan ve ahlakça düşük iddialara karşı durmanız bekleniyor. Neden, nasıl, kime ya da kimlere karşı mücadele edeceksiniz? Karşınızdaki düşman bile belli değil. Sahte adlarla, sahte kimliklerle bir dolandırıcılar çetesi güya sizin adınıza, kendi çıkarları doğrultusunda mesajlar yolluyor. Delikten deliğe girebilen canavarlarla karşı karşıyasınız. 

19 Mart günü İnstagram hesabım çalınmış. "Şikayet sayfasına gidin, hakkınızda şikayetler var" deniyor. Önce hiç aldırmadım, sonra farklı mesajlar geliyor. Eşime de gösterdim. Yılların güveniyle kopmaz bağlarla bağlanmışsanız  kuşku bile duymuyorsunuz. Arkadaşlarım, dostlarım dört koldan yardımcı olmaya çalışıyorlar. Yapılması gereken her şey yapılıyor. Karakola dahi başvuruyoruz. Tüm içtenliğimle belirtmek isterim; yıllarca emekle, çabayla oluşan bir hesabı kurtarma isteğinden çok izleyicilerden yanılıp aldananlar olur mu kaygısına düştüm. Hesabı kurtarmak değil, kapatmak istedim. Henüz onu da başaramadık. 

Sanal ortamda milyonlarca insanla iletişim kurmaya çalışan kurumlar yeterince önlem almıyorlar mı acaba? Sayfanıza bile giremeden, gerçek adınızla yeni bir şifre alamadan bekliyorsunuz. Oysa Gizli Hesaplar adıyla açılan hesaplarda bile ne çok aksayan şeyler var. Yıllarca huzur, güven, sevgi, saygı, vefa, dürüstlük, onur peşinde yaşamını sürdürmüş bir insan, bütün bu değerlerin tam tersi kin, öfke, saldırganlık, dolandırıcılık, sahtekarlık arenasında bocalıyor, yorgun düşüyor, bağışıklık sistemi altüst oluyor. Bu kaypak ortamda ben donanımlı değilim. 

Bir sayfa kapandı. Gereken önlemler alınmazsa belki bin sayfa daha kötü amaçlarla kullanılabilir. Ama kırılan gönüller, haksız yere incinen insanlar, kaybolan güvenler, yitirilen dostluklar kolay kolay geri gelmez. Bir fırtına her şeyi önüne katıp götürür ama enkaz kaldırmak, yeniden inşa etmekten çok daha zordur. Yılların emeğini silip yok eden kara sayfalar böylece daha da çoğalmaz mı? 

İnstagram hesabım artık kapansın istiyorum.  Yıllardır gölge düşürmemeye özen gösterdiğim "Eğitimci" kimliğimle bu yaratıklarla savaşmak istemiyorum.

Her şeye rağmen arayan, soran, ilgilenen, öneriler getiren güzel insanlara sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.

Makbule ABALI

29.03. 2023


27 Mar 2023

SÖZÜN BİTTİĞİ YER...

 


Yıllar önce ilkokulda iken sınıflarımızda Mevsim  şeritleri vardı: Ezbere sayardık. İlkbahar yaz, sonbahar , kış. İlkbahar en sevdiğim mevsimdir. Her yıl sabırsızlıkla beklerim. İçinde ne çok şey barındırır; Doğanın değişimini müjdeleyen cemreler o mevsimde düşer,  yeniden doğuşu simgeleyen  Nevruz 21 Mart'ta,  45 yıllık bir evliliğin yıldönümü 8 Nisan' da,  Emek ve Dayanışma Günü, aynı zamanda Bahar Bayramı 1 Mayıs'ta, benim doğum günüm 19 Mayıs... 

Bu yıl zorlu bir kışın ardından bahara erişemeden, adeta bir hüzün mevsimi yaşadık. Doğa yılların birikiminin,  yılların acısının,  insanların vurdumduymazlığının, savurganlığının, hoyratlığının bedelini  aldı sanki. Ülke olarak bir büyük acı yaşarken ; toplumsal acılar kişisel acılara, kayıplara, yürek dağlayan büyük acılara dönüştü. Belki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama zaman zaman çok büyük sıkıntılar yaşamış ülkemiz insanı elbette gene ayağa kalkma gücünü kendinde bulacak.  Ta atalarımızdan, dedelerimizden gelen genlerimizdeki tahammül ve dayanma gücü henüz tükenmedi.

Her şeye rağmen günlük tutma alışkanlığımı henüz terk etmedim. 23.03.2023 günü günlüğüme şöyle bir not düşmüşüm. "Kendimi hiç bu kadar yalnız ve çaresiz hissetmemiştim. " Sadece o günün özeti değildi bu not elbette. Günlerce süren yürek çarpıntımıza bir başka sıkıntı daha eklenmişti.  Sanırım iyi niyet,  merhamet ve empatiyle donatılmış insanlar, gelmekte olan tehlikeyi hemen sezemiyorlar. Kötülük uyaranlarını hemen algılayamıyorsunuz, kötülük yapmayan kötülük de görmeyeceğini sanıyor. " İnstagram  hesabınız çalınmış" uyarısını alıncaya kadar ben neredeydim...? 

Yüzyıllardan beri dünyamız iyilerle kötülerin savaşlarına tanık oluyor.  Ve ne yazık tüm uğraşılar, çabalar, mücadeleler yetmiyor. Çocuklar umuda, aydınlığa, doğanın yeşiline, göğün mavisine , insanın iyisine hasretler. Oysa çocukların önünde öyle güzel örnekler var ki; 100 yıllık bir zeytin ağacı tüm gövdesiyle, dallarıyla, kollarıyla topraktan,  köklerinden güç alarak  kendini yeniliyor. Onca yıl direnmiş her türlü fırtınaya, sele, yıkımlara, zararlı haşerata. Ve hayvanlar arasındaki dayanışma, paylaşım, iş bölümü... Pek çok insana örnek olabiliyor.

Bir de acıların çoğaldığı zamanlarda zor günleri fırsat bilen insanlar var. Yardımcı olmak, kurtarıcı, yapıcı olmak yerine yaralamayı, yok etmeyi düşünen fırsatçılar, hilebazlar, ahlak yoksunu insanlar. Onur, namus, dürüstlük, utanç yok onların sözlüklerinde. Aldatma, çıkar, paranın gücü, saygısızlık, boş  vermişlik vardı sadece. Zulüm ile, düşmanca tavırlarla kin ve öfkeyle nasıl, ne kadar yol alınabilir? Kötüler yaptıkları kötülüklerin batağında  daha da kirlenip yok olmazlar mı?

En sıkıntılı dönemlerde en büyük soyguncuların ortaya çıkmasına şaşırmamak lazım. Merhamet ve insaftan yoksun insanlar çıkarlarını korumak için her çareye başvurabilirler. Elbet gün gelecek dünya onlara hak ettikleri cezayı, kınamayı verecek. Suç ve ceza kavramları yerli yerinde, doğrular arasında yer alacak.  Değerlerimiz altüst olsa da, incinsek de ayakta kalmak zorundayız. Bir karış toprağa tutunmaya çalışan dallar gibi umuda el uzatmaktan hiç vazgeçmeyeceğiz. 

Hukukun işlemediği yerde haklı olarak organizma isyan ediyor, tepki gösteriyor. Bedende alerjiler,  mide rahatsızlıkları,  kronik baş ağrıları, bedensel kaynaklı ruhsal rahatsızlıklar ortaya çıkıyor.  Ancak dil susarsa yürek suskun kalamıyor. Edepli  davranmak edepsizi kendine getirir mi, acaba?  Hayır elbette. Onlar bir sürü gibi, düşünmeden, duygusuz, utançtan yoksun, hile ile aldatmaca ile dünyanın herhangi bir yöresinde sahnelerde, ipleri başkalarının ellerinde  kişiliksiz, karaktersiz kuklalar gibi  sanal ortamlarda kötülüklerini sergilemeye devam edecekler...  Ta ki birileri yanlışı yıkıp doğru değerlere ulaşıncaya dek.

Makbule ABALI.

27 Mart 2023




16 Mar 2023

ACI...(Özdeyiş )

 


Acı duyabiliyorsan canlısın, başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın.

Tolstoy

12 Mar 2023

AHMED ARİF'TEN DİZELERLE...



Terk etmedi sevdan beni
Aç kaldım, susuz kaldım 
Hayın karanlıktı gece, 
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
---------------
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun. öyle garip 
Nerede olursan ol,
İçeride, dışarıda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının... 
Dayan kitap ile,
Dayan iş ile 
Dayan rüsva etme beni.
------------- 

Seni anlatabilmek seni,
İyi çocuklara, 
Kahramanlara 
Seni anlatabilmek seni 
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard arda kaç zemheri 
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarıda gürül gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar, 
Hasretinden prangalar eskittim...
------------

Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mı?
--------------
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...

Ahmed ARİF




8 Mar 2023

KARANLIĞA BİR MUM YAKMAK... KADINLAR

 


Kadınlar; Karanlıktan aydınlığa çıkmak isteyen kadınlar,

Güneşi özleyen, dünyaya renk katan kadınlar

Akla, bilime, emeğe, insanlığa tutkun kadınlar,

Paylaşımcı, yaratıcı, yapıcı kadınlar...

Bazen ana, bazen hayat arkadaşı, can yoldaşı,

Yol arkadaşı, dost, bacı, kardeş gibi kadınlar.

Maviye tutkun, doğaya hasret, ağaca, çiçeğe aşık kadınlar...

Zeytin ağacı gibi köklü, sağlam,

Çam ağaçları gibi çilekeş,

Kuru dallarda açan çiçekler gibi hassas, narin

Mimoza gibi kırılgan, alıngan, duygulu

Ve tüm ağaçlar gibi üretken, emekçi kadınlar...

******************

Yaşamın her alanında emek veren, mücadele eden tüm Emekçi  Kadınların Günü kutlu olsun.

Onlara destek veren, yardım eden, katkı sağlayan Adam gibi Adamlara da selam olsun.

Makbule Abalı

8 Mart 2023



7 Mar 2023

BİR BAŞKA BAHAR...

 


Hayat, ağır çekimde devam ediyor. Gene de zamanın akışına kolay yetişemiyoruz. Günler, haftalar, aylar geçip giderken mevsimler de yer değiştiriyor.  Zorlu bir kış, bakıyoruz bahara dönüşmüş. Cemreler bile ardı ardına düşerken , içimizdeki bahar biraz daha yavaş kendine geliyor...

Ama doğada değişim kaçınılmaz. Kış ağaçlarının kupkuru dalları bile yeniden umutla buluştular adeta. Önce renkleri değişti, sonra tomurcuklar ve çiçekler göründü kuru dallarda... Doğayı gözlediğimizde yeniden uyanışı, dirilişi ta içimizde hissediyoruz. 

Günlerdir yağmur yağıyordu buralara. Bugün ilk kez güneş açtı. Güneşle birlikte kuşlar da doluştu ağaçlara. Bu sabah kumru sesleri kapladı her yanı. Geçmişi, çocukluğumuzu andım. Sakin, aynı tonda ötüşlerine biz de eşlik ederdik. 

İnsanız; Hayat devam ederken dünyanın çirkinliklerine de, güzelliklerine de tanık oluyoruz...

Makbule Abalı

7 Mart 2023 Urla. 











5 Mar 2023

BÜYÜRKEN... 2023




Dünya kocamandı, biz küçücük
Her şey küçüktü;
Ellerimiz, ayaklarımız, kulaklarımız
Ama gözlerimiz kocamandı
Saçlarımız upuzun, 
Kurdelelerimiz kocaman.
Her şey küçüktü dünyamızda;
Hayallerimiz kocaman 
Kırgınlıklar önemsiz,
Sevgiler çok değerli
İnsan olmayı öğreniyorduk
Özenle, heyecanla
Kavgasız, gürültüsüz
Mızıkçılık etmeden,
Kırmadan kırılmadan .
Uzun ince bir yolda 
Ağır adımlarla yürürken,
Büyürken...

Makbule ABALI 
Not:
Bu şiirimi 19 Şubat 2020 yılında yazmış ve yayınlamıştım. Bugün yeniden aklıma geldi. Çocuklukta tüm oyunlar; çıkarsız, katıksız, saf ilişkiler içinde oynanırdı. Sonra büyüdü herkes... 
5 Mart. 2023





3 Mar 2023

KENDİMİZİ İNSANCA SORGULAMAK...



*Sağanak yağmur yağarken küçük çocuk annesine sordu: "Allah Baba ağlıyor mu anne? O çok merhametlidir." diyordun ya !  Yağmur annesinin de yanaklarını ıslatmıştı...

*Zamanında cevapsız kalan sorular çok mu zordur, cevabı mı yoktur, unutulsun mu istenir?

* Minicik kuşların çerden çöpten salyalarını katarak yaptıkları yuvalar bile kolay kolay bozulmazken insan eliyle yapılan bazı yapılar nasıl yıkılır da taş taş üstünde kalmaz?

* Çok yüksek egolu insanları yalan makinesine bağlasak , vicdanlarının da sigortası atar mıydı acaba ?

* Değerli takıların sahtesini ustalıkla yapabilenler, gerçek yüzlerle maskeli yüzleri,  içten davranışlarla yapmacık davranışları ayırt edebilirler mi ?

* Öbür dünyada sandıkları cenneti , bu dünyada da bulmak için midir  bazı insanların bunca kavgası, didişmesi, hoyratça davranması...?

* Çok büyük yeryüzü felaketlerinde ; toprak yer değiştirip yarılırken, denizler dalgalanıp kabarırken, yanardağlar lavlarını püskürtürken , sular sel olup coşkuyla akarken bazı insanlar olup bitenlere nasıl kayıtsız kalabilir...? 

* Öfke, kin, nefret yerine ; hoşgörü, anlayış, sevgi dili kullanmayı neden bir türlü beceremez bazı insanlar ? "İnsanca" yı  öğrenmek , bir yabancı dili öğrenmekten daha mı zordur ?

* Adaletin olmadığı yerde kötülükler tavan yapmaz mı ? O zaman düzeni kim sağlar, haklıyı haksızdan kim ayırt eder ?

*  Çok büyük bir felaket yaşanırken,  yürekler yangın yeriyken en zorunlu ihtiyaçlara çare olamayan bazı insanlar ya da kurumlar kendi birikimlerini bir başka dünyaya hangi kargo ile gönderecekler? 

* Binlerce insan enkaz altında kalırken, binlerce çocuk kayıplar listesine girerken,  ağıtlar yakılıp destanlar yazılırken; kayıpların geleceklerini karartanlar nasıl bir hayat planı yaparlar...?

* Cevapsız sorular vardır bazen: Cenazeler defnedilirken imam sordu: "Hakkınızı helal ediyor musunuz? " Sözün bittiği yerdi.  Herkes sustu... 

Makbule Abalı. 3 Mart 2023 Urla