Bu Blogda Ara

20 Oca 2011

CANSIZ BEBEKLER...

Hiç tanımadığımız, bilmediğimiz, görmediğimiz insanların dramı bir bomba gibi altüst eder bazen duygularımızı... Gerçek dünyanın acımasızlığı, onların yaşadıklarında şekil bulur yeniden. Birden çevremizde olan biten her şey anlamını yitirir, boş gelir tüm konuşulanlar... İnsan onurunun, insan yaşamının söz konusu olduğu pek çok durumda ne kadar az yol aldığımızı düşünürüz. Onlar adına, insanlık adına utanır, suçlanırız. 
Oysa o zamana kadar onların dünyasından haberdar değilizdir. Birden gazetelerin üçüncü sayfasında, ya da televizyonların küçük haberlerinde karşımıza çıkarlar. Haber ömürleri sadece bir günlüktür Ama çarpıcı biçimde derin izler bırakırlar yaşantımızda... 

Kimimizin haberi bile olmaz pek çok evde yaşanan gerçek dramlardan. Günlük yaşamın curcunası içinde koşturmaca devam eder. Yaşam hızla akarken, hiç duyamayacağımız başka acılar yaşanır farklı evlerde; bilmeyiz,  dramlar trajediye dönüşür... 
Bir bebek ölümüyle ilgiliydi haber: Yoksulluğun alt sınırında yaşayan bir aile... Anne, baba ve üç çocuk... Baba engelli,iş bulamamış, çalışmıyor, zaman zaman komşuların yardımıyla geçiniyorlar. Ekrandaki görüntülerinden aile bireylerinin yetersiz beslendikleri öylesine net anlaşılıyor ki... 

Haberlere "yetersiz beslenme sonucu bebek ölümü" olarak geçiyorlar. Ekranlarda annenin dolu dolu gözleri var... "Sütüm yetmedi, sadece çay ve ekmekle besleniyordum" diyor.... Ertesi gün yardımseverlerden yardım yağıyor. Ama artık bebek yaşamıyor... Adını bile bilmediğimiz bebek ölmese, birkaç aylık yaşam öyküsünden haberdar bile olmayacaktık... 
Bu haberlerin ardından hayat devam ediyor... Televizyonlarda gıda maddelerinin en parlak ambalajlarla, en çekici biçimde, en etkili müzikle, reklamları yapılıyor. "Muhteşem" hayatlar tartışılıyor, spor ve sanat, çok farklı görüşlerle gündemden hiç düşmüyor...
Bebekler ölüyor... kendilerini hiç görmeden, seslerini duymadan, tabutlarını izliyoruz ekranlardan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder