Bu Blogda Ara

17 Mar 2015

HAYATIN HER AŞAMASI BİR SINAV...


Sınav denince hangimizin içi titremez. Dünyanın her yerinde sınav sözcüğü bir heyecan, küçük bir ürperti ile birlikte anılır. Ama zaten o heyecan olmasa yapılan iş ciddiye alınmaz ki. Hayatın her aşamasında sınanma, sınav var. Sınavlar hayat hakkında bilgimizi, umudumuzu, cesaretimizi, deneyimlerimizi de sınıyor...Bazen daha küçük, bazen büyük. Bazen puanlı, bazen puansız, dereceli veya derecesiz, madalyalı, madalyasız... Katılan sayısı bazen yüz binlerle ifade edilen, bazen binlerle, bazen 9-10, hatta kimi zaman da sadece 1-2...

Her sınav bir ölçme-değerlendirmeyi, bir anlamda puanlamayı içerir. Bir iş başvurusu insanı nasıl da heyecanlandırır. Eş seçimi de belli değerlerin ölçüldüğü bir sınav değil midir? Sınavlar hayatımızda sıralanmış büyük veya küçük engeller. Bu engelleri aşmaya hazırlıklı olanlar, ortama uyum sağlayanlar, kendine güvenenler, konsantrasyon sağlayabilenler, zamanı ve heyecanını ayarlayabilenler her alanda daha başarılı oluyorlar. 

15 Mart Pazar Günü gençler için önemli sınavlardan biri daha yapıldı. Yetişkinler en az sınava giren gençler kadar heyecanlıydı. YGS (Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı) meslek seçimine yönlendiren bir basamak sınavı. 15 Haziran'da sınavın 2. aşaması yapılacak. LYS(Lisans Yerleştirme Sınavı) ile gençlerin gidecekleri üniversiteler ve bölümleri belirlenecek. Eskiden genel sınav sonuçları daha detaylı açıklanırdı. Okullarımızın genel başarı grafiği çok iç açıcı değil ne yazık: 2010 yılında YGS'de geçerli puan alamayan 14.000 aday var. 2011'de bu sayı 38.000 olmuş. 2013'de 61.000. 2014'de 50.000. 160 sorudan bir puan bile alamayan bunca aday Eğitimimiz adına acı bir tablo...

Üniversite Sınavları 1981 yılından itibaren 2 basamaklı yapılmaya başlanmış. 1999'da ÖYS(Öğrenci Yerleştirme Sınavı) kaldırılmış, ÖSS(Öğrenci Seçme Sınavı) tek basamaklı sınav olarak uygulanmış. 2010'dan itibaren YGS ve LYS olarak çift aşamalı sınav uygulanmış.Bu yıl 2.126.000 aday sınava girdi. Çeşitli alanlardaki 160 soruyu yanıtlaması için 160 dakika süre verildi. 

Üniversiteler akademik çalışmaların yapıldığı kurumlar. Ama gerçek şu ki; gençler akademik çalışmaya pek hazır değiller. Seçenekler üzerinde düşünmekten, bazı kalıplaşmış bilgileri ezberlemekten yorgun düştüler. Asıl düşünmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Geçlerin pek çoğu öylesine güvensiz ve tedirgin ki... Belirsizlikler de onları bu duruma getiriyor. Açıklamalarda netlik bekliyorlar; Sınav soru kitapçıkları verilecek mi, verilmeyecek mi? 
Cevap anahtarı açıklanacak mı? Sınavda güvenli bir ortam sağlanacak mı? Adil bir sınav olabilecek mi? Ve daha pek çok soru kafaları karıştırıyor...

Bu yıl soruların ancak %20 si açıklanacakmış. İnternetten cevap anahtarının doğrulanması mümkün olacakmış. 2010'da uygulanan sınavda kopya çekildiği gecikmeli olarak bu yıl belirlenmiş."Gecikmiş açıklamalar" doğru'yu, haklı'yı ne derece açıklar? Adil olabilir mi? Gençler kurumlara güvenmek,inanmak istiyorlar. Haklılar... 

Sınavlar "sınanma-başarma- kazanma "basamaklarını izlerse mutlu son'la sonuçlanır. Hayatın zorlu aşamaları içinde karşılaşacağımız pek çok sınav var. Dileriz bu uzun yolda "hak eden umduğu güzel sonuçlara  ulaşsın."






12 yorum:

  1. Eğitim sistemimiz düzelemediği gibi , eğitim kurumları da hepten tökezlemeye başladılar. Tüm gençlere başarılarla dolu hayal kırıklıklarından uzak bir gelecek diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sistem o kadar çok değişime uğruyor ki , eğitimciler de, öğrenciler de uyum sağlamakta zorlanıyorlar. Geçmiş yıllarda okul birincilerinin üniversiteyi kazanma oranları açıklanırdı. Yıllara göre giderek yükselen bir başarısızlık vardı. "Birinci" diyoruz ama bir net bile kazanamıyorlar. İçler acısı.
      Aynı güzel dilek, benim de içten dileğimdir...

      Sil
  2. Ah Makbule Hanımcım, benim kızım da girdi bu hafta sınava dilerim emekleri boşa çıkmaz bu devamlı değişen sistem yüzünden.

    YanıtlaSil
  3. Tüm gençler için sağlıklı bir değerlendirme ile adil ve objektif bir puanlama yapılır umarım. Durmadan değişime uğramayan, oturmuş bir eğitim sistemine ülkenin ne kadar ihtiyacı var.
    Sınavlar sonucundaki değerlendirmelerde kızınızın istediği bölümde öğrenim görmesini diliyorum.2. Aşamadaki sınavlarda başarılar. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  4. bitmeyen sınavlar...

    YanıtlaSil
  5. Sınav sınav sınav...

    Ben de beklerim... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüm sınavlar belli bir düzene oturduğunda gençler de, yetişkinler de daha rahatlayacaklar...

      Sil
  6. Bizim ülkemizden başka hiçbir ülkede yazboz tahtasına dönmemiş olan, yanlışlarla ve şaibelerle dolu bu sistemin sil baştan düzenlenmesi gerekiyor.
    Kopya çekildiği 4-5 yıl sonra ortaya çıkmış bir sınavın uygulayıcıları halen görev başında ne yazık ki.
    Ne tarafa baksak çarpıklık. Öğrenciler robot haline girmiş adeta. Ne yazı yazmaktan ne düşünce üretmekten haberleri var. ''Eğitim şart'' klasiği vardır hani. Hangi eğitim, hangi sistemle eğitilecek bu çocuklar. Her tarafımızdan dökülüyoruz.
    Ellerinize sağlık. Çok güzel tespitler içeren güzel bir yazı hazırlamışsınız.
    Sevgi ve selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şaka gibi bir haber; Sabah televizyonda izledim. Son sınavda da sonuçlar açıklandıktan sonra bir kopya belirlenmiş."Sonuçlar değişmez" diyorlar. Oysa bir puan bile en az 100 kişinin yerini değiştirebilir. Kuşku, güvensizlik sonraki sınavlara da yansıyabilir. Gençlere yazık oluyor.
      Her şeye rağmen umutla yeni önlemler alınıp yeni düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz...
      Teşekkürler. Sevgiyle.

      Sil
  7. dilerim emek veren herkes karşılığını fazlasıyla alır..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, uzun zamandır çalışan, yoğun emek harcayan adaylar haksızlığa uğramamalı. Gençlikte güven zedelenmemeli...

      Sil