Bu Blogda Ara

28 Ağu 2015

SELLE SÜRÜKLENMEK...


Dünyanın dengesi değişti sanki
Mevsimler, iklimler birbirine karıştı...
Sular azgın bir okyanus gibiydi o gün
Denizler kabardı, coştu  yağmurla beraber
Dereler denizle birleşti
Kaç dere aşamadı engelleri betonlaşma yüzünden
Hidroelektrik santralları yıkımı arttırdı.
Çevreciler haklı çıktı gene;
Yanlış yapılanma, yanlış planlama
İş makinaları otobanda sürüklendi
Tüneller bile suyla doldu
Sular ağaçları kökünden söktü,
Evleri yıktı,
İnsanları yuttu
Suların cehenneminde  kaldı insanlar
Bir su cennetini düşleyemeden
O gün içme suyu yoktu,
Ekmek yoktu, elektrik yoktu
Yaşam durmuş, sular çağlayan olmuş
Doğaya, bürokrasiye yenik düştü insanlar bir kez daha
Azgın sularla sürüklendi her şey...
Her şey...
Güven, umutlar,büyük hayaller hep sürüklendi sularla
Geriye çamurlar içinde bir avuç hayal ve gözyaşı kaldı...


14 yorum:

  1. Sizden yeni paylaşımlar beklediğim sırada yazdığınızı görmek ne güzel..
    Umutlar ve hayaller sularda sürüklenmese...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu ara düşündüklerimi büyük ölçüde yayımlayamadım gerçekten. Yoksa yazmak istediğim ne çok konu var.Ama asıl güzel olan o konuları paylaşmak isteyen arkadaşların varlığını bilmek.Gerçekten mutluluk.
      Sevgiyle...

      Sil
  2. Ah bunları biz yaptık Dünya'ya... Şimdi o kendi dengesini bulmak için çok büyük değişimlere gebe. Ama biz noluruz sonunda, işte onu kestirmek zor...
    Bu yüz yılın sonunda kıyı kesimleri sular altında kalacakmış bilim adamlarına göre.
    İşin içine bürokratik ihmaller de karışınca trajediler büyüyor :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne gerçekçi bir yorum.Yeni değişimler kaçınılmaz gerçekten. Büyük değişimlerle insanoğlu ne olacak, nelerle karşılaşacak? Gelecek ürkütücü geliyor insana.

      Sil
  3. Alıştılar sevgili Makbule Hanım doğanın canına okuyup okuyup felaketlere "doğal" kulpunu takmaya...Ne yazık ki son örneğini Hopa'da gördük, yaşadık...Telafisi mümkün olmayan biçimlerde hem de. Acı acı. Sonumuz hayrolsun demekten alamıyorum kendimi :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, bir yakınımız "Bu ülke nelere alışmadı ki" derdi. Oysa çevreciler nasıl da tepki gösterdiler, anlatmaya çalıştılar. Büyük kentlerde de caddeler göl oluyor, arabalar sularda sürükleniyor.Yağmur felaketi çağrıştırır oldu.

      Sil
  4. Doğayı katleden doğa değildir. Doğayı katleden insandır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamen katılıyorum Hüseyin Öğretmenim. Dereler kendi yataklarında kalsa, denizleri kirletmesek, erozyonu engelleyen ağaçları kesmesek,betonlaşma olmasa, santraller gelişigüzel kurulmasa her şey daha güzel olurdu.

      Sil
  5. tabiatın bu dengesizliğe sürüklenişinden bizler sorumluyuz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke hepimiz bunun bilincinde olup, kurtarmak için çabalasak...Doğaya hoyratça zarar vermesek, çocukları, gençleri eğitsek...

      Sil
  6. İnsanoğlu, elini sürdüğü her şeyi yakıyor, zehirliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki farkında olmadan, belki uzun zamanlı düşünmeden, çıkar ilişkileriyle düşünerek kendini ve çevresini tehlikelere atıyor. Umarız daha kötü günler yaşamayız.

      Sil
  7. "Cahil ile cennete gitmekten se CEHENNEMİ tercih ederim" demiş atalarımız.. Cehaletin, dünya üzerinde yaşattığı cehennemlere tanık olmakta günahsız AMA aklını kullanamayan insanlar.. Suyun intikamıdır bu! yatağını kurutur yerin altına sokarsan AKARSUları, günahsızlar çeker böyle cezasını.. Bu aslında tabiat anasının sayısı unutulan bir uyarısıdır..

    YanıtlaSil
  8. Ne kadar haklıymış atalarımız. Yeryüzü cehennemi nasıl yaratıldı, nasıl oluşturuldu. Ağaçlar kökten kesildi, erozyon imkanı kalmadı. Dere yataklarına konutlar inşa edildi.Yollar yanlış yerlere yapıldı.Sahiller dolduruldu.
    Çağımızın cehennemlikleri de böylece kendilerini gösterdiler sanırım Sevgili Gülsen Öğretmenim...

    YanıtlaSil