Bu Blogda Ara

26 Kas 2015

İÇİMİZDE KALAN...



Trafik ışıkları arabalara yeşil, yayalara kırmızı yanıyordu. Karşıya geçmeyi bekleyen yayaların yanında o da beklemeye başladı. Işıkta beklememek için arabalar hızla geçiyorlardı.
Sarı ve hemen ardından kırmızı yandı. Birden trafik durdu. Yayalar da hızla geçmeye başladılar. 

45 yaşlarında iyi giyimli bir bey karşıya geçmek için tam yolun yarısına gelmişken birden durdu. Geri dönüp dönmemekte tereddüt etti. Hiç görmemiş gibi davranacaktı, olmadı. İstemeyerek de olsa karşıya geçti. 30 yıl önceki matematik öğretmeni ile onca yıl hiç karşılaşmamıştı. Ama şimdi birdenbire  karşısına çıkmıştı? Görmekten hiç hoşlanmadığı belliydi.

Karşılaşmamak için dönmek üzereyken ansızın göz göze geldiler. Konuşmaya mecburdu artık...
Karşısındaki insan onca yıl çok değişime uğramamış görünüyordu. Saçlarındaki aklar bile çok fazla çoğalmamıştı. Belki de boyalıydı saçları." Rahat insanlar, çevresini çok fazla umursamayan insanlar kolay kolay yaşlanmıyorlar" diye düşündü.

Geçmişe göre biraz kilo almıştı. Eskiden de hiç gülmezdi. Gene gülümsemeden yüzünde iğreti bir tebessümle " Nereden çıktın sen?" dedi. "Demek tanıdı" diye düşündü öğrencisi. Keskin gözleri, delici bakışları gücünü kaybetmemişti demek ki. Eskiden de sınıfta kürsüden en arkadaki yaramazlıkları nasıl da görüp tebeşir fırlatırdı. 

Birden elini kulağına attı genç adam. Kulağı cayır cayır yanıyordu. Karşısında bir ayna olsa kıpkırmızı olduğunu da görecekti. Yıllar öncesinden kalma bir rahatsızlığıydı bu. Ne zaman canı sıkılsa.veya küçük bir kabahati olsa, işleri ters gitse istemsiz bir biçimde kulakları yanardı. Matematik öğretmeninin haksız yere kulaklarını çekip cezalandırdığı günden kalan bir davranıştı bu. Şimdi onu görünce aynı ateş gene kulaklarını sarmıştı.Uzun tırnakları nasıl da acıtırdı.

Problemleri çözemedikleri zaman cetvelle parmak uçlarına vurulmasını da unutamamıştı. Şiddet içeren her davranış onda nefret ve korku uyandırırdı.Ya matematik korkusunu nasıl da güçlükle yenmişti.
Bir an hiç konuşmadan çekip gitmek geldi içinden. Sonra vazgeçti. Çok sevdiği öğretmenlerinin deyişi geldi aklına: "Korkularınızla yüzleşmelisiniz. Yoksa korkular sizi esir alır." 

Ve korkusuyla yüz yüze geldi... "Merhaba öğretmenim, nasılsınız? " dedi. "Sen de nereden çıktın?" dedi tekrar karşısındaki. Sesinde merak, sevgi yansıtan bir yumuşaklık yoktu. O anda geçmişte onun sınıfındaki öğrencilerde yaratılan korkuyu, güvensizliği, endişeyi anlatmak istedi eski öğretmenine. 

Çocukken bir haksızlıkla karşılaştığında haykırmak, bağırmak gelirdi içinden. Yumruklarını sıkar ve şiddete, haksızlığa, karşısındakinin katı tutumuna itiraz ederdi. Bu arada birden tokat gibi bir soru geldi.
"Bir iş sahibi olabildin mi bari?"
Henüz kulağının yanması geçmemişti. Ama birden cesaretlendi. "Artık eski çocuk değilim öğretmenim,iyi bir işim var." dedi. "Siz benim kolay kolay bir iş sahibi olamayacağımı söylemiştiniz ama oldum."

Derin bir nefes aldı. Rahatlamıştı sanki.Öğretmeni sadece monoton bir ses tonuyla "iyi iyi" dedi. Ve sonra devam etti: "İşim vardı, ben ayrılayım."
Eski öğrencisi bu deyişten hiç de hayal kırıklığına uğramamış görünüyordu. Matematik öğretmeni eskiden de ilgisiz, duyarsız bir insandı. 

"Bu öğretmenim acaba başka kimlerde ne izler bırakmıştır" diye düşündü. Onun gittiği yolun ters istikametinde hızlı adımlarla yoluna devam etti. 
İçi serinlemişti sanki. Ve kulağı artık yanmıyordu...



24 yorum:

  1. Çevremde görev yapan veya emekli olan öğretmen arkadaşlarım var.
    Yetişkin öğrencileri ile karşılaşıyorlar, diyaloglarını, esprilerini izliyorum o kadar güzel bir duygu ki, yaşamak çok güzel olmalı.
    Öykünün öğretmeni öğretmen olmanın güzelliklerini hiç yaşamamış, yaşayamayacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öğretmenler Gününde, Öğretmenler Haftasında hep "iyi öğretmen" örnekleri anlatılır, güzel şeyler söylenir. Bu defa olumsuz bir model sergilemek istedim. Onlar da öylesine çok ki. Ve ne yazık çocuk ruhlarında ne yaralar açıyorlar. Keşke hiç olmasa, ya da kendilerini geliştirseler, değiştirseler.

      Sil
  2. Geçmişte karşılaştığımız insanlar ve etkileri. Nedense çok tanıdık geldi yazdıklarınız, her insanın hayatında sarsıcı ve belki de telafisi olmayacak derecede etkiler bırakan öğretmenlerimiz hala var ne yazık ki..
    Baskı ve cezalandırmaktan vazgeçmeyen ve bunu marifet gibi gösterebilen insanlar. Acı da olsa izler bizlere çok şey anlatıyor aslında. Ve yazınızı okurken ' ben böyle bir öğretmen olmamalıyım ' diye düşündüm yeniden.
    Anlamlı yazınız için teşekkürler..
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şiddet ne yazık, her yerde. Hiç olmaması gereken yerde, okullarda bile rastlıyoruz. Dayak, aşağılama, cezalandırma... Kendini bilen, çocukları seven, rol model olabilen unutulmayacak öğretmenlerimiz de var.
      Son cümleye geçerken "ben böyle bir öğretmen olmamalıyım " diye düşündüm yeniden' deyişiniz öyle anlamlı geldi ki bana. Ne güzel, mutlu oldum. Ama eminim siz zaten işini en iyi şekilde yürütenlerdensiniz. O güzel, duygulu yazıları yazan bir kişinin başka türlü olması mümkün mü?
      Sevgiyle- dostça...

      Sil
    2. Teşekkür ederim düşünceleriniz için ayrıca görsellerinizi çok seviyorum gerçekten ayrı bir yeri var bende :)

      Sil
    3. Görselleri çektiğim fotoğraflardan seçiyorum. Olabildiğince yazı ve şiirlerle uyumlu olmasına özen gösteriyorum. Görüşünüze çok teşekkür ederim.
      Sizin görselleriniz de harika. Sanat eseri gibi.Zevkle yorum yapıyorum.
      Sevgiler...

      Sil
  3. Kendi matematik öğretmenimi hatırladım bunu okuyunca. O da benim bir baltaya sap olamayacağımı düşünüyordu. Oysaki sorun bende değil ondaydı. Neyse belki biz de karşılaşırız bir gün..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Bi poşet kitap" blog adı olarak ne güzel. Keşke o öğretmen haberdar olabilseydi. Öğretmenlerimiz açısından bazen şanslıyız, bazen şanssız. Dersi derste anlatamayan öğretmen nedenlerini önce kendinde arasa ne iyi olur.

      Sil
    2. Çok teşekkür ederimm^^ neyse ki hiç unutamayacağım öğretmenlerim de var bu bana yetiyor :)

      Sil
    3. Her zaman, her yerde iyi ki "iyiler" de var. Onlar olmasaydı hayat çekilmez olurdu.

      Sil
  4. Geçmişimizde sevdiğimizi, beklediğimizi, korktuğumuzu, heyecanlandığımızı ya da öfkelendiğimizi bilmeden hatta bizden haberdar olmayan insanlar da vardı elbet. Bu kimi zaman öğretmenimizdi, kimi zaman aşkımızdı, kimi zaman henüz çocukken terk eden bir ebeveyndi. O kişinin uzaklığının bıraktığı hırçınlık bugün bile çoğumuzun üzerinde. Onların açtığı yaralar, susuzluk ya da her neyse bütün bunlar bizi biz yapan şeyler aslında. Böyle kabullenmeli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamen katılıyorum. Ne güzel dile getirmişsiniz. Geçmişteki yaralar bazen kabuk bağlıyor, bazen kanıyor, bazen de iyileşme belirtileri gösterip gün geliyor, yeniden çıban başı oluyor. Ama ben de inanıyorum, "bunlar bizi biz yapan şeyler" aslında. Her yara insanı daha güçlendiriyor. Önemli olan güçlü olabilmek.

      Sil
  5. Tiyatro arasıydı. Birden döndüm. Merhaba sizi tanıyorum ama nereden dedim .o da ben de tanıyorum. saydı saydı yok oradan değil. bir daha saydı. Rehberlik yaptığım okuldan. Öğrencimmiş beni mutlu etti. Demek ki unutamadığımız öğrencilerimiz de varmış. Güzel bir tesadüf aynı zamanda oyuncuymuş.Bazen de yazdığınız yazıdaki gibi öğretmnelerde var. Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Unutulmayanlardan olmak tabii çok güzel bir duygu.. Benim de çok olur.Seviniyorum, mutlu oluyorum.
      Bu defa olumsuz bir örnek düşündüm. Öyleleri de ne çok değil mi? Tamamen kurgu. Her meslekte çocuklara zarar veren tipler de var. İyiler azalmasın, çoğalsın..Dileriz ruh sağlığı bozulmayan tipler yetişir.
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  6. Yazıyı okuyunca nedense hiddetlendim.. Öyle bir öğretmenim de yoktu gerçi ama özgüvenin, hayata bakışın ve daha birçok şeyin belirlendiği ve yaşamının ilerisine çok fazla etkisi olan küçük yaşlardaki çocuklara kötü davranılmasına tahammül edemiyorum galiba..

    Öğretmenlik eğitimi günümüzde eskisine oranla biraz daha iyileştirilmiş durumda ama yine de yetersiz olduğunu düşünüyorum..

    YanıtlaSil
  7. Belki sizi üzdüm ama öte yandan vermek istediğim mesaj alınmış diye düşündüm. Keşke hepimiz şiddet içeren davranışlara karşı tepki gösterebilsek , kınasak, zararı, rahatsızlığı en aza indirebilsek. Çocukluğunda kötü ve yanlış davranışlara maruz kalan bireyler yetişkin olduklarında da çeşitli psikolojik rahatsızlıklar yaşıyorlar. Giderilmesi yıllar alıyor.
    Öğretmen yetiştiren kurumlar geliştirilmediği sürece istediğimiz kalitede öğretmenlerin yetişmesi çok zor.
    Hassas yorumunuza teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. Öğretmenlerin hayatımızdaki yeri çok başka. Kimileri gerçekten kalıcı izler bırakıyor, kimileri de hiç hatırlanmıyor bile. Benim hayatımda ilkokul öğretmenimin ayrı bir yeri vardır. Ve bir de, tıpkı sizin de yazınızda örneklemede bulunduğunuz gibi, tam tersi duygularla andığım, öğrenciler üzerinde antipatik duygular oluşmasına sebep olan birkaç öğretmenim oldu. Ve hatta bu yüzden o öğretmenlere, değil birkaç arkadaşımızın, tün sınıfın taktığı 'takma isimler' dahi vardı :)

    Öğretmenlik mesleğini severek yapan ve bu mesleğin hakkını veren, yaşamlarımıza artı değerler katan öğretmenler iyi ki varlar. Onları her zaman sevgiyle, saygıyla anıyoruz. Bu anlamlı yazı için kaleminize sağlık Makbule Hanım..İyi hafta sonları dilerim..Esen kalın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kötü bir uygulama kendimize yapılmasa bile sınıf içindeki bir arkadaşımıza yapılan yanlış bir davranış, farklı bir cezalandırma yöntemi bizi ve diğer öğrencileri de etkiliyor. Öğrenciler takma adlar bulmada çok isabetli kararlar alıyorlar. Benim de unutamadığım, saygı ile andığım, çok kişiye örnek olmuş öğretmenlerim var.Sanırım işin sırrı mesleği ve insanı sevmekle başlıyor.
      Yorumlarınız her zaman benim için çok değerli. Teşekkür ederim.
      Sevgiyle...

      Sil
  9. Sevgili Persephone'de görüp geldim güzel sayfanıza, hikayeyi çok beğendim, öğretmenlik mesleğinin önemini bir kez daha kavrayacaktır okuyan herkes, yıllar sonra görünce mutlu olup, karşılaşmaktan büyük keyif duyulacak öğretmenler var, bir de böyleleri var.
    Sevgiler. :)
    Müjde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öğretmenlik çok farklı bir meslek gerçekten. Kişinin hayatına ya büyük katkılar sağlıyor ya da unutulmaz yaralar bırakıyor.
      Güzel görüşlerinize çok teşekkürler.İçtenlikle söylemek isterim; Yorum yaptığım sayfalarda genellikle diğer yorumları da okurum. Yorumlarınızı hep çok beğenerek okumuşumdur.Her yorum düşündürücü gelmiştir bana.Söyleme fırsatı doğdu, sevindim.
      Sevgiler...

      Sil
    2. Çok teşekkür ediyorum sevgili Makbule hanım, teveccüh göstermişsiniz sağolun. Geç de olsa bloğunuzu keşfettiğime çok sevindim.
      Sevgiler....

      Sil
    3. İçimden geldiği gibi yazdım.Düşüncenize çok teşekkürler.
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  10. Öğretmenliği kutsal yapan öğretimden ziyade eğitimdir.. Eğitim, insanın iyi yetiştirilmesidir.. Duyarlı, düşünen, sorgulayan, sevgi dolu ve saygılı nesillerin yetişmesi ise işini önemseyen, yeniliğe açık, fikri hür öğretmenlerle mümkündür.. O öğretmenlerin çoğalması ve büyüklerden geleceği alan çocukların ise yılmadan ve hep dik durarak dünyayı güzelliğe taşıması dileğiyle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ortak noktalarla aynı doğruları savunmak ne güzel. Öğretimdeki eksikler az çok tamamlanabiliyor ama eğitimdeki aksaklıkların giderilmesi çok zaman alıyor.Kişiliğe zarar veriyor, hayatı büyük ölçüde etkiliyor. İyi eğitim mucizeler yaratıyor.
      İyi eğitilmiş kuşaklar gelecekte çok şeyi değiştirecek.
      Güzel yorumunuza teşekkür ederim.

      Sil