Bu Blogda Ara

14 Şub 2017

BİR GAZETE HABERİ-GİZEMLİ BİR SEVGİ ÖYKÜSÜ...



Sevgi, aşk gibi kavramların yıpratılmaması gerektiğine inanıyorum.Sevgimizi dile getirmek için tek güne bağımlı kalanlardan da değilim. Sevgi günlük olmamalı, daha sağlam temellere oturmalı diye düşünenlerdenim. 

Tüketim toplumlarında hediye alma çılgınlığı tüm şiddetiyle devam ediyor. Bazıları için daha parlak, daha gösterişli, daha pahalı hediyeler çok  cazip. Günümüz reklamlarında sevgi hep tek taş yüzükle, görkemli mücevherlerle dile getiriliyor. Oysa o yüzüğü sevdiğine hediye edemeyen ama çok seven ne çok insan vardır. 

Bir güzel söz, bir demet çiçek, küçük bir sürpriz kalpleri fethetmek için ne güçlü hediyelerdir. Tüketim, alışveriş, pahalı, ödemek sözcükleri günün anlamından aslında ne kadar uzak. Oysa güvenmek, üretmek, paylaşmak, sevgi sözcükleri sanki o günle bütünleşmiş.

Birkaç gün önce gazetelerde bir haber yayınlandı.
Önce sabah programlarında gazete tanıtımlarında rastladık. Farklı bir haberdi. Bir çiftin ölümünden söz ediliyordu ama cinayet değildi. Ölüm vardı ama ortada silah yoktu. Dünyada ötenazi henüz ancak 1-2 ülkede söz konusu iken Türkiye'de bu çift bir bakıma ötenazi uygulamışlardı.

Haber başlığı şöyleydi; "El ele sonsuzluğa..." Bir gece yarısı, bir çift bir tatil beldesinde denize birlikte atlayarak hayatlarına son vermişler. Eşlerden erkek 70 yaşında, beyaz eşya tamircisi, kadın 71 yaşında, emekli ilkokul öğretmeni. Bir oğulları var, yurt dışında kızıyla yaşıyor. Henüz haklarında hiçbir şey net değil.

Hiç kimse bir insanın gerçek hayat öyküsünü tüm detaylarıyla bilemez elbette. Neler yaşadı, nelerle mücadele etti, kimlerle arkadaştı...? Kişiliği, karakteri nasıldı; sakin, sinirli, dürüst, yalancı... Kim bilebilir?Belki birbirlerine dahi henüz söyleyemedikleri şeyler var mıydı?

Ama bıraktıkları iki mektupta onları daha iyi tanımamızı sağlayan ince ayrıntılar var.Mektuplardan biri Adli Makamlara, diğeri bir hafta kaldıkları otel müdürlüğüne. Öldükten sonra bedenlerinin 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine verilmesini vasiyet ediyorlar.  Ancak 3 gün denizde kalan cansız bedenlerinin araştırmalarda kullanılamıyacağı açıklandı. Adli makamlara yazılan mektupta ölümlerinden kimsenin sorumlu olmadığını belirtiyorlar. 

7 gün tatil yaptıkları 5 yıldızlı otel personeline 2000 TL. bahşiş bırakıyorlar. Mektuplarında şimdiye kadar mutlu bir hayat yaşadıklarını ama artık dayanamadıkları sağlık sorunları nedeniyle hayatlarını sonlandırdıklarını yazıyorlar. Çiftin tek oğulları yurt dışında  kızıyla yaşıyor.

İnsanı sarsan bir haberdi. Bir haberle düşler aleminde bir gezintiye çıkıyor, neler neler düşünüyorsunuz. Bulundukları ilde yalnız yaşayan çift muhtemelen birbirlerine çok bağlıydılar. Gazete fotoğrafında da birbirlerine çok benziyorlardı. Yıllar insanları birbirine bağladıkça fiziki ve ruhsal benzerlikler çoğalıyor. Aynı alışkanlıklar sürdürülüyor.

İki insanın birlikte yaşamlarına son vermeyi düşünmesi çok uç bir karar. Uzun bir yaşam öyküsü bir film senaryosunu uygular gibi bir gecede sona eriyor.Bıraktıkları mektupta söz ettikleri gibi gerçekten çok mutlu bir hayat mı yaşadılar? Ne zamandan beri bu planı yapmaktaydılar? Gece saat 00.01 de denize girip sonsuzluğa yelken açtıklarında hiç mi duyan olmadı. Vazgeçmeyi düşünmediler mi? Ölüme günlük giysileriyle mi gittiler? 

Toplumun değer yargıları açısından incelemeye değer bir olay.Psikolojik ve sosyolojik hatta felsefi çözümlemeler yapıldığında ne çok şey aydınlanacaktır belki de... Acaba sevgi mi galip geldi, güçlü yaşam koşulları mı pes ettirdi? Sağlık durumları bozulunca daha fazla acıya-sıkıntıya katlanamadılar mı? Birbirlerini caydırmayı hiç mi düşünmediler?

14 Şubat öncesi gerçekleşen bu olayda belki de büyük bir yaşam dramı gizli. Eşlerden biri ebediyete göç ederse diğeri onsuz yalnızlığı kaldıramaz mıydı?
Soğuk suların içinde saniye saniye ölüme yol alırken yaşadıkları güzel anlar-günler hiç mi caydırıcı olmadı? Dostları var mıydı? Hayatları boyunca hep böyle kararlı ve planlı mıydılar? Çünkü her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüşler.

Gizemli bir sevgi öyküsü; içinde insanı düşündüren ne çok soru, ne çok ayrıntı. Yanıtı verilemeyen her soru, içinde pek çok cevap da barındırıyor. Belirledikleri ölüm tarihi acaba evlilik yıl dönümleri miydi, doğum günleri mi, yoksa gelişigüzel seçilmiş bir zaman dilimi miydi?

Dünyada pek çok kişinin "Sevgililer Günü" olarak kutladığı günden birkaç gün öncesinin kararlaştırılmış bir ölüm günü olacağı hiç akla gelir miydi?
Günleri anlamlı kılan insanlar mı, olaylar mı, yoksa hayatın ta kendisi mi...?



51 yorum:

  1. Çok ilginç bir öyküymüş. Hüzünlü bir de. Koskoca dünyanın ortasında yapayalnız iki insan gördüm sanki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçinde pek çok duyguyu barındırdığını düşünüyorum ben de Çok yalnızlar ama birbirlerine yetmişler belli ki. Ölüme bile beraber gitmek...

      Sil
  2. Okumuştum bu haberi. İnsanı tuhaf duygulara, cevapsız sorulara sürükleyen bir olay. Çok ciddi bir karar ölüme birlikte yol almak ve bu şekilde. Allah rahmet eylesin... Kaleminize sağlık... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok duygulanarak, şaşırarak okudum. Hatta önce sabah haberlerinde gazetelerde okundu. Ben çok etkilendim.
      Hayatı sonlandırmak... çok kolay olmasa gerek.
      Çok teşekkürler.
      Sevgiler...

      Sil
  3. Haberi yazınızı okuyunca öğrendim. Gözlerimi kocaman açıp okudum. Yıllar önce Tekirdağ'da bir baba ve engelli oğlunun birlikte ölüme gitmelerinin gazetedeki 5-10 cümlelik haberini hiç unutamamış, aklıma bir sürü soru doluşmuştu... Eşlerden birinin ölümü bekleyişi, diğerinin arkada kalma fikrinin ölümden beter olacağını düşünmüş olması muhtemel geldi bana.
    Ne büyük çaresizlikler yaşıyoruz böyle :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynı fikirdeyim. Çocuklar da çevrelerinde değilse, sağlık da bozulmuşsa yalnızlık korkusu insanları sarabiliyor. Birbirine çok bağlı insanlarda eceliyle ölümler bile çok yakın tarihlerde oluyor.
      Ölüm insanoğlu için bir bilinmeyen...
      Teşekkür ederim.

      Sil
  4. Bu haber beni de derinden etkilemişti ve dile getirdiğin birçok soru bende de soru işaretleri oluşturmuştu..
    Bir insan canına nasıl kıyar aklım almıyor benim.. bir insan bile bile boğularak ölüme nasıl gider?
    hayat, yaşanmışlıklar adı ne olursa olsun zor çok zor bir karar.
    Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen insanların pes ettikleri durumlar olabiliyor. Ama hayat gene devam ediyor, bir çıkış noktası bulunabiliyor. Yaşamla ölüm arasındaki ince çizgi... Gün geliyor bir yerden kopabiliyor demek ki.
      Herkesin cesaret edemeyeceği bir karar.
      O anda cenazeleri kaldıracak bir yakınları bile yoktu belki.

      Sil
  5. O haberi ve bıraktıkları mektupları defalarca okudum.
    Kararsız kaldığım, kolayca bir yargıya varamadığım tercihlerden birisidir bu 'son' tercih.
    Hele ki aklı başında ve sağlıklı karar verme yetileri olan insanların bu 'son' tercihleri hiçde kolay yargılanacak bir durum değil.
    Yargılama hakkımızın olup olmadığı da ayrı bir konu....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi kişisel kararları tabii. Ama insanız, yargılama değil de düşünmek, akıl yürütmek. Canlar gitmiş, ama ötenazi savunulabilir mi diye düşünüyor insan. Son tatillerine yetecek kadar para da biriktirmişler. Lüks bir otelde bir hafta kalıyorlar.
      Şu anda hayatta olmayan iki insana saygı duyarak adlarını, yaşadıkları yeri, tek çocuklarının adını yazmadım. Oysa gazeteler hepsini yazdılar. Her yaşam kişiseldir ve kişilere özgüdür. Ama bu "son tercih", İNSAN açısından irdelenmesi gereken bir konu diye düşünüyorum Murat.

      Sil
  6. o haberi duyduğumdan beri üzüntüm tarif edilemez boyutta
    ölüme bile elele giden iki insan segilerin en büyüğünü yaşamıyorlar da nedir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kararlı bir şekilde ölüme giden yolda ilerlemek...
      Gece yarısından sonra o karanlık, buz gibi sulara girebilmek...
      İki farklı mektup bile ince bir planı göstermiyor mu?
      Mutlaka bir sevgi söz konusu.

      Sil
  7. tv.de izlemiştim bu haberi oğulları morgdaki cenazeyi alıp cenaze törenine katılmakta kararsız diye haber yapmıştı tv kanalı.............

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tek oğulları yurt dışında yaşıyormuş.Kimse kimsenin iç yüzünü tam bilemez diye düşünüyorum. Bu uzun bir öykü sanırım.

      Sil
  8. İnanılmaz bir saygı duydum, bu olayı haberlerde duyduğumda. İnsan dünyaya kendi isteğiyle gelmiyor belki ama hayatı ile ilgili kararı alabilmesi son derece önemli. Kimseye, kendilerine bile yük olmamak, hayatı; yaşadıkları sağlıklı ve güzel günlerindeki gibi bırakmak istemelerini canı gönülden anlıyorum.

    Ölümlerin acı, keder içinde değil, düğün günüymüş gibi hissedileceği günler dileğiyle.. Güzel bir yazı paylaştınız, teşekkürler.

    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok farklı, değişik, güzel bir yorum okudum. Olayı ilk duyduğumda çok etkilenmiştim. Alışılmamış bir karardı.
      Bugün çifti tanıyan bir yakın akrabasıyla konuştum. Çok saygın bir çift. Hayatı dolu dolu yaşamışlar. Her şeyi planlı yapmışlar.Bir kez daha saygı duydum.
      Sevgiler.

      Sil
  9. Makbule hocam, bu konuyu ilk defa okudum. İki vücut bir olmuş ölüme meydan okumuş. Ölüme düşünmek, ölmeyi arzulamak çok kolay bir karar değildir. Neyi, nasıl yapmak istediler de bu kararı verdiler. Yada istedikleri şeyler neydi. Aralarında bir sevginin olduğu muhakkak ölüm onlar için tecelli miydi acaba. Bilinç altlarında neler vardı. Gün yüzüne çıkarmadıkları için ölmeyi ondan mı bu şekilde istediler. Gerçekten sorgulanması, düşünülmesi bir konu. Makbule hocam, hassas bir konuyu güzel bir şekilde dile getirdiğiniz için teşekkür ederim.
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konu beni gerçekten çok düşündürdü Abdullah. "İnsanın olduğu yerde hiçbir şey şaşılası değildir" diye güzel bir söz vardır. Onu hatırladım.Mersin'de, Balıkesir'de Akçay'da yaşamışlar. Hep güzel bir yuva kurmuşlar. Çok iyi insanlarmış.
      Yorumuna teşekkür ederim.
      Selamlar.

      Sil
  10. Bu olay beni oyle uzdu ki etkisini uzerimden uzun sure atamadim. Olmeden once mesaj gonderip haber veriyorlar aslinda. Diyorum ki guzel bir cevap alsalardi su an yasiyor olacaklardi. Ben de otudum guzel bir cevap yazdim onlara. Farkli bir son yazdim. Ölmediler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de gerçek öykülerini duyunca böyle iyi insanlar keşke ölmeselerdi dedim.Öğrencilerinin çok sevdiği bir öğretmen ve dünya iyisi bir insan, eşi.
      Yorumunuza teşekkür ederim.

      Sil
  11. Merhabalar.
    Önce sizi, sevgi üzerine güzel bir yazı kaleme alıp bizlerle paylaştığınız için kutluyorum. Yazınızdan gerçekten çok etkilendim ve duygulandım. Bu haberi hem gazetelerden okudum, hem de televizyondan izlemiştim. Ama sizin bu yazınızla olay, çok farklı bir zemine taşınmakla birlikte okuyucularınızı da müthiş derecede etkileyecek bir hikayeye dönüşmüştür. Olayın yazınzıdaki işleniş biçimi ve anlatımından çok etkilendim ve üzüldüm. Ben de sizin gibi cevapsız suallerle kaldım ve artık bu güzel yürekli çifte Cenab-ı Hakk'tan rahmetler diliyorum. Allah, taksiratlarını affetsin. Makamları cennet olsun.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, olayı ilk duyduğum andan itibaren çok etkisinde kaldım. Kendi kendine yeten iki insan, ölümüne bir bağlılık, sadakat ve vefa örneği. Hayat boyu el ele olup son anda dahi birbirlerinden ayrılmamak...
      Dün tesadüfen çok değer verdiğim, sözlerine güvendiğim bir arkadaşım telefon etti. Ölen çiftin yakın akrabası. Haklarında o kadar güzel şeyler söyledi ki saygı duydum, bir kez daha rahmetle andım. Tertemiz insanlarmış. Okuyan, Atatürkçü, çevreleriyle iyi ilişkiler kuran güzel insanlar.
      Yorumunuza, güzel dileklerinize çok teşekkürler.
      Selamlar.

      Sil
  12. Bana da arkadaşım mesaj olarak gönderdi öyle haberdar oldum.Hatta cevabım da; 'ölmelerine mi üzüleyim, aralarındaki sevgiye mi hayranlık duyayım bilemedim' olmuştu.Sorularınla neredeyse bir film canlandı gözümde Makbulecim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı duygularla ben de düşündüm sevgili Aytül. Geçen yıl Aşk adlı ödül kazanmış çok güzel bir Fransız filmi izlemiştik. Onu hatırladım.Kafamdan ben farklı senaryolar uyguladım. Hayat başlı başına bir senaryo zaten.
      Yorumuna teşekkür ederim.
      Sevgiler.

      Sil
  13. Ben de okudum bu üzücü haberi:( yanlış aklımda kalmadıysa - çünkü beni çok etkilemişti o cümle- evlatlarının hayırsızlığından yakınmışlar diyordu:( şimdi sizin yazınızda da oğlunun cenazeyi alıp almamakta tereddüt ettiğini okuyunca şoke oldum nasıl şey bu?:( Yani aklım almıyor:( içim burkuldu...:( bu noktaya nasıl geldiler kimbilir?:( bilemeyiz iç yüzünü tabii ama Allah herkese hayırlı evlat nasip etsin:( ikisinin de mekanı cennet olsun...
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu güzel insanları ben hiç tanımıyordum Müjde. Yazıyı yazarken adlarından da söz etmedim o yüzden. Kişisel bir hayat,kendi kararları. Sonra güvendiğim bir arkadaşımın akrabaları olduklarını öğrendim. Haklarında çok güzel şeyler anlattı. Saygı duydum. Oğullarını da tanımıyorum. Tanımadan yargılamak da istemem. Belki sırlarıyla yaşanmış bir hayat.
      Yorum yapan arkadaşlarımdan biri de okuduğu morg haberinden söz etmişti. Sanırım onu diyorsun.
      Her yönüyle ben de çok etkilendim.
      Teşekkür ederim.
      Sevgiler.

      Sil
  14. Gerçekten sevginin tanımı şimdilerde nasılda değişti herşey aleni yaşanır olunca gizemi de kayboluyor bunu ayakta tutabilmek içinde tüketim çarkının bir parçası haline geliniyor bu çark her geçen gün kendini güçlendirerek dönüyor insanlar kalabalık çevrelerinde içinde yalnızlaşıyor sonuç ise değişken ....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı doğrularda buluşuyoruz. Bu çift hayatları boyunca birbirlerine gerçek sevgiyle bağlanmışlar. Farklı yerlerde yaşamışlar hep çok iyi izler bırakmışlar. Kalabalıklar içinde yalnız olmaktı belki onları bu denli birbirine bağlayan.
      Sevgiler.

      Sil
  15. Sizi takipteyim bana da beklerim sevgiler;)
    www.guzelvekulturlu.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Hoş geldiniz.
      Gelirim tabii. Sevgiler.

      Sil
  16. "Sevgi, aşk gibi kavramların yıpratılmaması gerektiğine inanıyorum.Sevgimizi dile getirmek için tek güne bağımlı kalanlardan da değilim. Sevgi günlük olmamalı, daha sağlam temellere oturmalı diye düşünenlerdenim. "
    Sözün özü bu dile getirdiğiniz cümlelerde saklı.
    Saygıyla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Gerçekten böyle düşünüyorum. Filmlerde, dizilerde bile her şey öyle farklılaştı ki çocukların, gençlerin örnek alacağı insan sayısı giderek azalıyor.
      Seven insan sevdiğini yıpratmamalı, incitmemeli, kırıcı olmamalı.
      Yorumunuza teşekkür ediyorum.
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  17. Düşündüren bir olay ve insanın kendisine pay çıkarması gereken, nedenleri sorgularken kendi hayatımıza tekrardan dönüp bakmamızı sağlıyor.. Günleri anlamlı kılan nedir diye sormadan edemiyoruz okudukça, gördükçe..
    Paylaşımınız için teşekkürler..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatı sorguladıkça yeniden düşünüyor, yeniden değerlendiriyoruz. Günleri anlamlı kılan da yaşantımız Elsa.
      Ben çok teşekkür ederim.
      Sevgiler.

      Sil
  18. Ben de bu olayı şimdi, yazınızı okuyunca öğrendim. Etkilenmemek elde değil. Dramatik bir filme konu olur. Kararlarına saygı duyuyorum. Sevgilerindeki azamete de...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de okuduğumda çok etkilenmiştim. Senaryosu yazılmış büyük bir aşk öyküsü gibi. Gerçekten çok güzel bir hayatları olmuş, hayatı dolu dolu yaşamışlar.

      Sil
  19. İnsanı derinden sarsan bir haberdi bu! sayfanızda okuyunca bir kez daha aynı duyguları yaşadım. Hayata geçirdikleri bu karar pek çok yönden (psikolojik sosyolojik..) araştırılmayı gerektiriyor. İnsan ne diyeceğini bilemiyor..bence birbirlerini çok sevdikleri belli!.sonsuz yolculuklarında yine birlikteler!.ışıklar içinde uyusunlar. Duygulandıran, düşündüren..bu önemli paylaşımınız için teşekkürler Makbule Öğretmenim. Sevgilerle kalın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatın içinden bir olay gibi görünüyor ama derinde çok farklı anlamlar yüklenen bir başka olay bence de. Belki sonradan başka yönleri de çıkacak. Mersin'de de yaşamışlar. Çok sevdiğim bir arkadaşımın da yakınıymışlar. Yazıyı yazdıktan sonra tesadüfen öğrendim. Birbirlerini gerçekten çok severlermiş. Hep iyi şeyler yapmışlar.
      Güzel yorumunuza ben çok teşekkür ederim Esin Hanım.
      Sevgilerimle...

      Sil
  20. Haberi biliyorum, çok üzüldüm, gerçekten beni derinden etkileyen bir olay...
    Derin cümlelerle paylaştığınız bu yazı için teşekkürler, efendim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu olayla bir şeyi öğrendim; toplumumuzda duyarlı insanlar çok da az değil. Böyle acı olaylar bizi derinden etkiliyor.
      Ben teşekkür ederim.
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  21. Cok hüzünlü bir olay.Tabii biz geride kalanlar için, onlar yine beraber bambaşka bir aleme geçmişler,birlikte karar vermişler.Yalnızlık ve yaşlılık zor bir süreç kanımca.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yalnızlık ve yaşlılık çok zor bir süreç gerçekten. Hele sevgiden, vefadan, dostluktan yoksunsa.
      Bu olay beni de çok düşündürdü, çok hüzünlendirdi. Çok rahat karar verişleri de ilginç.
      Sevgiler...

      Sil
  22. Ben ve eşim günlerce bu konuda kafa yorduk,sevgi mi onların ki yoksa bencillik mi? Dünyada o kadar acı çeken insan varken intiharı sağlık sorunları için düşünecek kadar çok başka sorunları olması gerek. Geride bırakacak sevdiklerini düşünmek sevginin temel kuralı olması gerekmez mi? Ben yedi ay önce kızımın akut lösemi olduğunu öğrendiğimde dipsiz bir kuyuya yuvarlandığım da sevgi galip geldi tırmanarak çıktım o kuyudan çünkü bana ihtiyacı olan sevdiklerim vardı. İntihar bunalımla olur ama iki insanın aynı anda aynı bunalıma düşmesini de düşünemiyorum. Allah rahmet etsin. Bu arada yaşlı eşlerden birisinin daha önce hakkın rahmetine kavuşması gerçekten çok zor bir durum.
    Sevgiler arkadaşım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şekilde bizim evimizde de böyle bir düşünme ortamı oluştu. Anladığım kadarıyla onları bu sonuca sürükleyen tek bir neden yok. Ama birbirlerinden kopamıyorlar. Çok güzel yaşamışlar, borçları yok. Tek oğulları yurt dışında yaşıyor, bir torunları var. Ama çok uzaktalar. Bey kanser ve ağrılı zamanlar yaşıyor. Sanırım yalnız kalma endişesi de ağır basıyor. Çok yakın akrabaları olan bir arkadaşım daha sonra yorumla biraz daha açıklama yapacak. Ben bu çifte saygı duyuyorum.
      Büyük geçmiş olsun, ailece büyük bir sıkıntının üstesinden gelmişsiniz.Umarım hayat normale dönmüştür.
      Son cümleye yürekten katılıyorum. Sevdiği, inandığı, alıştığı bir insanın kaybı kişi için çok büyük eksiklik.
      Özellikle erkeklerin eşini kaybederek yalnız kalmasının çok daha zor olduğu söyleniyor.
      Bu güzel bloğu yeniden görmek beni çok mutlu etti.
      Çok teşekkür ederim. Sevgilerimle...

      Sil
  23. ne ilginç bişi evet bişi sölemek ne zor yaaa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatın zor yanları... Bilinemeyen yönleri...

      Sil
  24. Güzel öğretmenim hiç haberim olmamıştı bu hayat öyküsünden. İnsanı hüzünlendiriyor ve düşünmeye itiyor. Hani derler ya insanın yüreği okyanus gibidir, içinde ne sırlar, ne hikayeler barındırır diye. Öyle gerçekten.
    Sevgi daim olsun yüreklerimizde ve hayatımızda...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun bir süre Mersin'de de yaşamışlar. Yanı başımızdaki hayatlardan da haberdar değiliz. Birbirlerini çok seven iki insanmış. Çok saygın bir hayat yaşamışlar. Ama gene de sırlarıyla gömüldüler sevgili Sade.
      Sevgiler.

      Sil
  25. Çok etkilendiğimi yazmalıyım. Böyle bir kararı ikisinin birden alması... Keşke son anda birisi vazgeçse ve diğerini vazgeçirmeye çalışşaydı... Bu karar bir başarı değil, fakat yaşamları süresince sıkıntılı anlarında yine böyle birbirlerine uyup ortak noktada buluştular mı acaba? Allah biliyor. Dediğiniz gibi sırlarla dolu insanlar. Sevgiler canım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok etkilendim Müjde. Hayatları boyunca ikisi birbirine yetmişler. Ama çevreleriyle de çok iyi ilişkiler kurmuşlar.Çok güvendiğim bir arkadaşım tesadüfen yeğenleri. Ben de önce bilmiyordum. Harika insanlar olduklarını söylüyor. Daha çok üzüldüm.
      Selam-sevgiler.

      Sil
    2. Çok affedersin Ece. İki gündür rahatsızdım. İlk kez adlarda karışıklık yapmışım.Yorumuna tekrar çok teşekkür ediyorum.
      Selam-sevgiler.

      Sil