Bu Blogda Ara

8 Ara 2017

BİR DÜNYA MASALI...



İnsan yaşamında anıların, hayallerin büyük rolü var. 
Çoğu zaman anılar hayatımızı yönlendiriyor. Anıların bıraktığı izler
.olaylara ya da kişilere bakış açımızı etkiliyor.Hiçbir ay veya mevsimi olumsuz saymıyorum. Ama, herkesin geçmiş algıları faklıdır elbette . Bazen bir ad bile ne çok şey çağrıştırabilir insana. Bir tarih, bir şehir, bir kitap adı ya da bir şiir. Her birinin belleklerde ayrı bir yeri vardır...

Aralık Ayı bizim için zor bir ay, geçmişte olumsuz anıların olduğu bir ay.Farklı yıllarda 8 Aralık'ta annemi, 12 Aralık'ta kız kardeşimi, 
daha sonra da dayımı kaybettik.Tabii ki hayat devam ediyor. Anılarla yol alıyor insan.Bir süre hayatın yükü daha çok biniyor omuzlara.Ve sonra normal yaşantıya dönüyor insan...

Annem Alzheimer hastası idi. Aslında sosyal medyada yazı ya da fotoğraflarla özel hayatlardan söz edilmesini yadırgıyorum. Ama bu konu farklı geliyor bana. Günümüzde Alzheimer, kalp hastalıkları ve kanserden sonra en sık rastlanılan 3. hastalık. Dünya Alzheimer Günü 21 Eylül. Önemli bir günü tek bir güne indirgemek yerine farkındalık yaratarak zaman zaman düşündürmek çok daha yararlı. "İNSAN'ın olduğu yerde hiçbir şey şaşırtıcı gelmiyor bana." diyor bir düşünür.

Zor bir hastalık Alzheimer. Hastanın yanında her şeye tanık olan hasta yakınları için daha da zor. Anne, baba, eş ya da bir yakınımız sevdiğimiz insan gözümüzün önünde adeta bir başka insan olurken çaresiz kalmak, bir şey yapamamak... Alzheimer'de tedavi şansı yok, ancak ilaçlarla hastalığın ilerlemesini yavaşlatabiliyorsunuz.
Alzheimer evreler halinde görülen bir hastalık. Hastanın muhakemesini, hafızasını  zayıflatıyor, uyumunu bozuyor, dil gelişimini aksatıyor.Son evrede artık söz de bitiyor.

Annem bir zamanlar Faruk Nafiz Çamlıbel'den, Tevfik Fikret'ten, Mehmet Akif'ten, Rıza Tevfik Bölükbaşı'dan uzun şiirleri ezbere okurdu. Dikiş öğretmeniydi .Çevresinde çok sevilirdi.Fedakar bir insandı. Hastalığında bir bebek gibi bakıldı.Zor günlerdi tabii.Sabahlara kadar birlikte uyuyamadığımız zamanlar oldu .Eşimin yardımlarını unutamam. O yıllarda, yaşadıklarımızın bir bölümünü kağıda döktüm.Bazen şiir bazen yazıyla dile getirdim. 
Bunlardan bazıları uçun kuşlar adlı bloğumda yayınlandı.Geliri Türkiye Alzheimer Derneği Mersi Şubesine kalan "Geriye Kalan" adlı bir kitabım çıktı. Yazmak ya da sevdiğiniz bir işle ilgilenmek rahatlatıyor, "Bir Dünya Masalı" adlı şiirimi ölümünden bir yıl önce yazdım.

BİR DÜNYA MASALI...

Bir anneanne, bir anne, bir de çocuk
Değişim kuralına uydu üç kuşak;
Yıllar değişirken onlar da değişti...
Yüzler, eller, gözler değişti,
Çağ değişti, insanlar değişti,
Hastalıkların adı bile değişti...

Bir gün ansızın bir "konuk" geldi eve, 
Kapıyı bile çalmadan, sessizce...
Evdekiler hep konukseverdi, 
Ama bu yabancı da bir başkaydı.
Davetsiz konuk yerini kendi seçti,
Anneannenin beyninde bir köşeye yerleşti...
Korkuttu, incitti, üzdü evdekileri,
Adını öğretti, belletti, yineledi;
Demans, Bunama ya da Alzheimer.

Yeni konuk altüst etti düzeni;
Çanta, para, anahtarlar hep kayıp, 
Anneannenin kafası karmakarışık...
Anneanne şaşkın, anneanne çaresiz;
Kimdir, kiminledir, nerededir...?
Unuttu; günü, ayı, yılı
Unuttu; nerede, nasıl, kiminle olduğunu
Unuttu; ne yediğini, nasıl, kiminle yediğini
Unuttu, unutmak istemediklerini bile...

Roller değişti durmadan,
Kimlikler karıştı birbirine;
Kızı "annesi", ya da ablası, damadı "babası"
Oysa sahne aynı, oyuncular aynı,
 Değişen yalnızca insandı...
Anneanne huy değiştirdi onca yıl sonra;
Sinirli, öfkeli, uykusuz,
Kırılgan, alıngan, huzursuz...

Bir güzel düş oldu çocukluk,
Film hep geriye sarılıyor artık;
Yakın geçmiş silindi bitti,
Uzak geçmişe köprüler döşendi.
Dünya kocaman, dünya soğuk,
Gün bitti, güneş batıyor artık...

Anneanne başını dayadı sevdiklerine;
Elini tuttular sımsıkı, okşadılar usulca,
Dünya küçüldü birden, dünya ısındı...
Acıyı paylaştılar üç kuşak;
El ele, yürek yüreğe, omuz omuza
Direndiler hastalığa sevgiyle,
Tutundular yaşama umutla...
Yorgun belleklerden silindi pek çok şey ama ;
"Unutulmaması gerekenleri" unutmadılar...

Ülkemizde ve tüm dünyada Alzheimer hastası olup, "ikinci çocukluğunu yaşayanlara" saygıyla...

Makbule ABALI



32 yorum:

  1. Yazdıkça yazasım geliyor dersin hep annem. Bu ilk cümlemde zor bitirebileceğim hissi çoktan yerleşti içime. Bugün anneannemin öldüğü gün. Bu hatun kişi masalının başladığı günü bilmesem de, bittiği günü çok iyi biliyorum. Çünkü öyle çok dokusu, kokusu, rengi, biçimi var ki üzerimde~ sabah kalktığında elinin sen hiç fark etmeden alıp, giyiverdiği bir sabahlık gibi~ çoğunu henüz, bu yaşımda fark ediyorum...terasımdaki sukulent bitkiler örneğin, bilincinde bile olmadan biriktirdiğim, çoğalttığım, dostlara hediye ettiğim... Teneke kutular sonra, çeşit çeşit, irili ufaklı, desen desen, balerin yapan kızlar, ankara puro kutuları...içine, hafızanı hatıra yapmak için koyduğun onlarca nesne, çoğu onun zevkiyle seçildi, bana sıra gelmeden çok önce. Sonra koca kutu nivea kremler, elini içine zevkle daldırdığın, insanın kabuğunu yumuşatan...ilk onun sinesinde duydum kokusunu, şimdi nerde görsem gülümseten:) Türlü kağıtlar sonra: biletler, telgraflar, mektuplar, ev telefonu yanı kağıtlarına çiziliverenler, düğün davetiyeleri, dostlardan gelen hediye yanı kartları, şehir kartpostalları, ece ajandaları. Bir ömre, bir bedene, o bedenin yaşadığı eve ve düşündüğü zihne ne sığabilirse, o çabanın ürünü, çeşit çeşit şey işte. Bir de tereyağını gül yapan bıçaklar, sadece gömlek kolu ütüleyen üstü sünger altı ahşap aparatlar, yaka kolalama şişeleri...Günümüze doğanın yıllar sonra bulduğunda belki de hiç anlamlandıramayacağı zarif bir hayatın eşyaları. Müzeyyen benim için içe akan ılık, tatlı bir koku. Ve havsalam ne zaman hayatın birşeylerini almasa, ben onu duyacağım havada. Şiir gibi sade, düşecek aklıma, değecek elime. Daha yapmam gereken çook iş olduğunu fısıldayacak. Kararlı bir tonla. Müzeyyen Gültekin. Seni çok özlüyorum. Torunun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Sezgiciğim, duygulu, ince ruhlu kızım; Ben de çok özlüyorum canım, sevdiklerimizi; yitirdiklerimizi, yaşıyor olup da bizden ırak olanları,yakınlarda olup da sık göremediklerimizi...Bir yaştan sonra daha çok özlüyoruz.
      Anneannenle ilgili hatırladığın ne çok ince ayrıntı var.
      Biz başka bir ilde görev yaparken gelen anneannenin sonra Adana'ya her dönüşü seni nasıl da üzerdi.Diktiği harika giysiler seni nasıl da mutlu ederdi.
      Atmaya kıyamadığı pek çok şeyi biriktirirdi.Nasıl da zevkliydi.Çok güzel bir el yazısıyla yazdığı o güzel notların, mektupların hiçbirini okuyamaz oldu sonraki yıllarda. Okuma alışkanlığını artık yitirmişti.
      Çok özlem duysak da eşin ve iki çocuğunla yuvanda mutlu olmanı diliyoruz canım. Tıpkı anneannenin felsefesi gibi.
      Şimdi bakıyorum da farkında olmadan sen de pek çok güzel şeyi benimsemişsin. Hazırlıklı isek iyi şeyler ruhumuza siniyor...Gözlerimiz çok okumaktan mı daha sık
      yaşarıyor, bilmiyorum.
      Sevgiyle...

      Sil
  2. Anneciğiniz huzur içinde yatsın.

    Benim de pamuk anneannem aynı şeyleri yaşamıştı,çok iyi bilirim. Handan kim tanıyor musun derdim, bilmez miyiim, torunum derdi ama beni tanımazdı. Ah, ah. Öldüğü gün hem anneannemi hem de aylarca bizde kalan çocuğu yolcu ettik sanki, iki kere özledim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel ad takmışsınız; Pamuk anneanne. Asıl zor olan, insana acı veren bu durumlar gerçekten.Tanıdığımız o güzel insanlar gün geliyor, hiçbir şey hatırlamıyorlar.Karar veremiyorlar, ihtiyaçlarını gideremiyorlar. O "çocuk" durumuna düşmek...asıl unutulamayan...
      Sevgiler.
      Kaybettiğimiz sevdiklerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.

      Sil
  3. Başınız sağolsun Makbule Hanım, çok zor bir hastalık biliyorum, pek çok hastam oldu gözlerimin önünde başka insanlara dönüşen... Büyük acılar çektiğinizi tahmin edebiliyorum. 😞

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşayanlar en iyi şekilde anlayabilirler, doğru.Çok zor zamanlar yaşadık Sevda Hanım. Benim 1.5 yaş küçüğüm Doktor Kız kardeşim vardı.Onu annemden önce kötü cins bir kanser sonucu kaybettik.İlginçtir annem ölümüne kadar Onu hiç aramadı, sormadı.Çok sevdiği kızı , bellekte kayıptı.
      Yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Sevgiyle...

      Sil
  4. Farkındalık yaratmak için insanlar yaşadıklarını anlatmalı. Şu da bir gerçek ki insanlar sorunlarla, yaşamın farklı yönleriyle yüzleşmek istemiyor. Hep güzel yönleriyle yaşarken, problemleri bir yana artıyor. Sonrası malum işte. Tüm hastalarımıza şifa, size de sabırlar diliyorum. Sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yaşanan zor yılların, günlerin başka kişilerce de anlaşılabilir olması için aktarılmasından yanayım.Ama tabii bir çerçeve çizerek, bir sınır dahilinde. Pek çok hasta yakını önce hastalığı konduramıyor. yakıştıramıyor.Oysa önce "kabullenmek" her şeyin başı.
      Sevgiler...

      Sil
  5. Allah'tan rahmet diliyorum. Zor zamanlardır eminim. Olduklarından farklı bir kimliğe bürünüyor gibiler. Tüm hasta ve yakınlarına sabır diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Farklı bir kimliğe bürünmek..." Aynen öyle. Şaşırıyor, üzülüyor insan. Huy değiştiriyorlar adeta. Annem çok sevdiği evine gittiğimizde "burası kimin evi" diye sormuştu.Çok sabırlı olmayı, sevgiyle yaklaşmayı gerektiren bir hastalık.
      Yorumunuza teşekkürler.
      Sevgiler.

      Sil
  6. 💐🌲🙏Sevgili Makbule Öğretmenim;
    Dün hep dışarılarda olduğum çok yoğun bir gündü, o nedenle gününde dönemedim yanıt vermek için.
    💐🌲🙏Çok Değerli Anneniz Sayın Müzeyyen Gültekin’i; sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum. Sizinle arkadaş ve dostluğumuz bir tarafta, Annenizin 2008 Yılının 8 Aralık’ında ve kurban bayramının ilk gününde vefatı, dernek üyelerimizin ilk kaybı olması açısından da ayrı bir önem taşımaktadır.
    Ruhu Şad Olsun, hep Işıklar içinde yatsın.
    💐🌲📖Paylaştığınız yazı sanırım Sezgi’nin kaleminden. Muhteşem bir ifade ve yazı, kutluyorum. Kimin Kızı olduğu her kelimesinden anlaşılıyor. Çok teşekkür ediyorum, benimle de paylaştığınız için.
    💐🌲📖Annenizle ilgili şiirinizi; Sevgili Şenay Hanım; dün Facebook’ta da paylaşmış. Biraz önce onu da okudum bir kez daha. Ne mutlu Annenize; böylesine bir sevgi ve saygıyla anılmak.
    💐🌲💌Bu vesile ile güzelliklerle dolu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle sevgi ve saygılar sunuyorum. Ahmet Bey’e de iyi dileklerimi ve saygılarımı iletin, lütfen.!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Necla Öğretmenim, Her zamanki gibi içtenlikle yazılmış, buram buram sevgi kokan güzel yorumunuzla nasıl da mutlu oldum.Bazen mutluluk, bazen hüzün var hayatımızda. Hepsinin dozu zaman zaman değişiyor, böylece bizim ruhsal dengemiz de ayarlanıyor sanırım.
      Yılların dostluğu hiç yara almadı. İnsanın birbirini kırmaması çok da zor değil.
      Annemi tanımıştınız Necla Öğretmenim.Sizin de eşiniz Alzheimer idi o yıllarda. Ne çok bilgi alışverişimiz oldu o yıllarda. Hasta yakını olarak seminerlerimiz, şiir söyleşilerimiz... Bildiklerinizi hep paylaştınız.
      Sezgi'nin anneannesi için uzaklardan yazdığı düşünceleri- yorum beni çok duygulandırdı, sizinle paylaştım.
      Facebook'ta hesabım yok. Sağ olsun, Şenay Hanım şiiri paylaştı.Güzel sayfalar olduğunu biliyorum. Bir gün belki.
      Güzel dileklerinize çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, yakınlarımızdasınız. Ahmet de selam- saygılarını iletiyor.
      Sevgiyle- dostça...

      Sil
  7. Zor bir hastalık Alzheimer. Hastayı da çevresindekileri de yoruyor maalesef..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel tanıdığınız bir insanın adeta çöküşüne tanıklık ediyorsunuz. Kimliğini, adını, yakınlarını, geçmişini her şeyi unutuyor. Huy değiştiriyor, kişisel bakımını yapamıyor. Ve en sonunda yatağa bağımlı hale geliyor. ses,söz bitiyor.
      Yorgunluk belki, ama ondan daha çok acı, hüzün çöküyor insanın içine...
      Sevgiyle...

      Sil
  8. Başın sağ olsun Makbule.Şiirin her sözcüğü yaşanmışlık barındırıyor."İkinci çocukluğunu yaşayanlara selam olsun" ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler sevgili Aytül. Senin de ne kadar duyarlı olduğunu biliyorum.Annemi yıllar önce kaybettik. Bu şiiri ölümünden bir yıl önce yazmıştım. O zaman da duygulanarak, etkilenerek... Tam bir çocuk olmuştu annem; Bana anne ya da abla, eşime baba diyordu.Çok güzel şiirleri ezberden okurken, sözcükleri kaybetti.
      Dünyada hızla artan bir hastalık.
      Sevgiyle...

      Sil
  9. Her biri ayrı ayrı huzur içinde uyusunlar..sizlere de sağlıklı yaşam dilerim..

    evet, eskiden bu hastalığa "bunama" denirdi..maalesef çok yakın arkadışımın anneside aynı hastalıkla mücadele veriyor hiç yakıştıramadığınız hal ve tavırlar çok üzücü..neden mi? çok tertipli düzenli titiz hamarat gazetesini okuyan ajansını dinleyen harukalade bir hanımefendiydi..ilk duyduğumda çok şaşırmış"nasıl olur" demiş işte bu nedenle yakıştaramamıştık..


    bu önemli bir o kadar güzel derleyip anlaşılır sağlık konusu paylaşımınıza teşekkür ediyor mutlu günler diliyorum..esen kalın sevgiler


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hastalık, kişiye göre biraz farklı ama çoğu kez benzer sıkıntılarla seyrediyor. Annemde de öyle oldu.Başlangıçta konduramadık.Emekli maaşı bir günde biterdi. İstiklal Marşının 10 kıtasını ezberden vurgulamalarıyla, tonlamasıyla okurken sanki tüm yeteneklerini kaybetti.
      O kadar çok anımız var ki; iç burkan, duygulandıran, düşündüren... Ölümünden sonra da Alzheimer ile ilgili şiirler, öyküler yazdım.Halen Mersin Alzheimer Derneği üyesiyim.
      Annesi Alzheimer olan arkadaşınıza da kolaylıklar diliyorum. Sevgi çok güçlü bir ilaç. Elini tutup ninniler söylediğim çok geceler olmuştur.
      Anlamlı yorumunuza çok teşekkür ediyorum.
      Yoruma açık olmayan farklı paylaşımlarınızı her zaman keyifle okuyorum.
      Esenlikler diliyorum.
      Sevgiyle...

      .

      Sil
  10. Üzüldüm anneniz için, mekanı cennet olsun. Çok zor bir iş bu tür hastalarla uğraşabilmek, insan tükendiğini hissediyor ve dünya kararıveriyor. Bu durumda olan herkese dayanım gücü diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Halil Bey, nasıl olmuş bilmiyorum, yorumlarda kayma olmuş.Üzüldüm. Yorumunuza verdiğim cevap 2 yorum aşağıda kalmış. Affedersiniz.
      Esen kalın.

      Sil
  11. Her okuduğumda daha farklı gerçekleri hüzünleri ve duygu yoğunluğunu bulduğum satırların, tıpkı bir sis tabakası gibi sardı aklımı ve duygularımı.. Geçmişi gelecek gibi düşünüp yeniden şekillendirmek istedim.. Son zamanlarda, gün geçtikçe daha zor hükmedebildiğim aklımın oyunlarına ve isyanlarına kapılmadan, "ben bu filmi görmüştüm" diye düşünen aklıma izin vererek..
    Sevgili Makbule'm.. güzel dostum.. bu gerçekten MUHTEŞEM anlatışlarını ve paylaşımlarını takipteki değil, yorumlamaktaki gecikmelerimi hoş gördüğünü biliyorum.. Hatta, yazmak isteyip de buraya yazamadıklarımı bile okuduğuna eminim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dediğiniz gibi sevgili Gülsen Öğretmenim; Ben size sitem edebilir miyim? Yüzünüze hiç söyleyemedimse de her zaman "iyi ki varsınız" dediğim değerli insanlardansınız.Kolay dostluk kuramayanlardan ben, sevdiğim, güvendiğim insanlarla da kolay bozulmaz dostluğum."Yazmak isteyip de" diye başlayan son cümleniz;
      Nasıl hissettiniz? İnanın, hep öyle oluyor. Sanki sizinle konuşuyorum, içimden geçen bir şey gerçek oluyor.
      Gelişinize çok mutlu oldum. Ama size kıyamam. Siz yorulmayın, biz size konuk olalım.
      Varlığınız, sağlığınız sizi sevenler için çok önemli.
      Erol Evgin'in çok sevdiğim anlamlı bir şarkısı vardı;
      "Hep böyle kal..." Ne olur, hep sağlıklı, hep sevgi dolu, hep hümanist...
      Sizi seviyorum.Güzel yorumunuza çok teşekkür ediyorum.
      Gönül dolusu sevgilerimi iletiyorum.

      Sil
  12. Teşekkür ederim. Amin. 9 yıl önce kaybettik. Ölüm yıl dönümünde andık. Unutmak mümkün değil zaten.Ayrıca Alzheimer konusunda "Farkındalık" olmasını istiyoruz.
    Tükenmek doğru ama sevdiğiniz o mükemmel insanın adeta eridiğini bilmek insanı tüketiyor. Sabır ve sevgi çok şeyi hallediyor ama yetmiyor.
    Esenlikler diliyorum.

    YanıtlaSil
  13. Mekanı cennet olsun. "Bir varmış bir yokmuş" denilen şu ömrün içinde o "var" ile "yok" arasında neler yaşar insan ve dokunduğu hayatlara neler katar!.O sandıklar dolusu yaşanmış, anılarla yüklü yıllar hiç unutulmaz olur!.

    Ayrıca "Alzheimer" konusunda yarattığınız bu farkındalıklar adına size çok teşekkür ediyorum Makbule Öğretmenim. Çok zorlu bir hastalık. Ancak her şeyde olduğu gibi bu tür hastalıklarda da aslolan şey hep sevgi, sabır ve hoşgörü...

    Size ve ailenize bir kez daha sabırlar diliyorum..Sevgi ve esenlikle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog dünyasını asıl bu yönüyle seviyorum. Yüzünü görmediğimiz, birlikte hiç zaman geçirmediğimiz ama bir haberiyle, bir yayınıyla, bir yorumuyla çok mutlu olduğumuz değerli dostlar...Bir insana hemen "Dostum" diyemeyen ben, kolay yanılmayınca rahatlıkla diyorum.
      "Sandıklar dolusu yaşanmış anılar"tabiri çok doğru.Eski mektuplar, eski fotoğraflar,doğum günleri defalarca yazılmış pusulalar, biz çocuklarına yazılmış,başlanıp bitirilememiş özlem dolu mektuplar, pasta, kurabiye tarifleri, reçeteler... Ve yarım kalmış, dikilememiş giysiler...Mücadeleli ama şahane bir hayatın belirgin izleri...Geriye Kalan.
      Kitabı okuyup harika bir tanıtım yapmıştınız. Blogda hala üst köşede durur.
      Yeni bir yorum benim için de çok iyi oldu. Bir beyin fırtınası, tatlı esintileriyle...
      Çok teşekkür ediyorum.
      Sevgiyle-dostça...

      Sil
  14. Bu çok anlamlı şiir ve yazı eşliğinde tekrar başşağlığı diliyor, sabırlar diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşüncenize, inceliğinize çok teşekkür ederim Mehmet Bey.Çok iyi bilirsiniz, bazı konular vardır; Gündemden düşürmemek gerekir, unutulmasın, o konuda bilgilenme çoğalsın istenir.
      Yorumunuza teşekkür ederim.
      Esenlikler diliyorum.

      Sil
  15. Aralık ayını ben de sevmiyorum. Annem anneannem hep aralık ayında ayrıldılar aramızdan. Alzheimer çok zor bir hastalık. Bebek gibi ilgi ve sevgiye ihtiyaçlari var aslında. Beni çok üzen bir hastalıktır o yüzden. Annenizin mekanı cennet olsun. Ne mutlu size ki ona son ana kadar bakmışsiniz. Sevgilerimle .
    .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah rahmet eylesin. Işıklar içinde uyusunlar.Doğru, bebek gibi ilgi ve sevgiye ihtiyaçları var. Ve bir çocuk gibi sorumluluk alamıyorlar, kendi kişisel ihtiyaçlarını gideremiyorlar. Mantıklı muhakeme kuramıyorlar.
      Sevgi ile, özenle bakıldı annem.Hiç incinmedi.Sağ olsun eşimin de çok yardımı oldu. O da çok sakindir.
      Ancak değerli bir insanın bir çınar gibi yıkılışına tanıklık ettik o günlerde...

      Sil
  16. Yanıtlar
    1. Vicdanlı, merhametli insan kıyamıyor tabii Deep. Ama hayat bazen öylesine acımasız ki zor anlar yaşanabiliyor.
      Sevgiyle...

      Sil