Bu Blogda Ara

1 Eki 2021

ŞARKILARLA- ŞİİRLERLE (Mini Öykü)


 Şirin, küçük bir çay bahçesi. Sarmaşık gülleriyle donatılmış. Bir köşede de yaseminler gizlenmiş. Yasemin kokusu buram buram burnunuza geliyor. İçeride 2-3 masa dolu, diğerleri boş.  Çevreyi izlerken birden onları gördüm; Kadının içeri girişi dikkat çekiciydi. Ağır adımlarla eşinin kolunda vakur  bir eda ile yürüyordu. Gözlerinin renginde yeşil bir giysi vardı üstünde. Tek taşlı zarif bir kolye beyaz boynunu çevreliyordu. Yıllar önce nasıl da güzeldi kim bilir. Eşi kah elini tutuyor, kah koluna giriyordu. Yoğun sevgisini bakışlarından anlamak mümkündü. Ama sanki kadının o güzel gözlerinde bir boşluk vardı. Boşluğa, uzaklara bakar gibiydi gözleri. Eşinin üstünde lacivert şık bir süveter, içinde mavi bir gömlek vardı. 70 yaşlarında görünüyordu. 

En uzak köşede bir masayı seçtiler, iki çay söylediler. İkisinin de elleri masanın üzerindeydi. Kadın ellerini uzattığı anda adam da uzattı, elleri birleşti. Yan masada oturunca konuşmalarını net duyuyordum. Şiir diliyle konuşuyorlardı. Kadın belli belirsiz bir sesle fısıldadı: "Ben sana mecburum bilemezsin" Adam ekledi:" Adını mıh gibi aklımda tutuyorum// Büyüdükçe büyüyor gözlerin/ İçimi seninle ısıtıyorum "

Kadın belli belirsiz fısıldadı: "Siz geniş zamanlar umuyordunuz" Adam devam etti : "Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek/ Yılların telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği aklınıza gelmezdi." Kadın sırasını biliyordu: "Bir beyaz gemiydi ayıran onları" Adam devam etti: "Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda/ Unuttum yüzünü kadının/ Adamın gözleri aklımda" Kadın fısıldar gibi  bir kelime ya da cümle söylüyor, eşi dizeleri tamamlıyordu.

Çay ocağı sahibi onları dikkatle izlediğimi fark edince yanıma geldi. "Gizem Hanım şairdir, şimdi Alzheimer" dedi. "Eşi sanatçı, sesi çok güzeldir. Çok büyük bir aşk yaşadılar. O büyük aşk bir hastalıkla sarsılıyor şimdi." Her gün belli saatte buraya gelirler, şiirler, şarkılar geçidi başlar. Gizem Hanım unutsa da Umut Bey hatırlatıcıdır. Terapi gibi, oyun gibi. 

Onlar devam ediyorlardı: "Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda / Dokunabilir misiniz  gözyaşlarıma ellerinizle?"

Adamın gözlerinden akan bir damla yaşı kimse görmedi, bilmedi sanırım.

Makbule ABALI 

ALZHEİMER DUYARLILIK İSTER, FARKINDALIK BEKLER.



8 yorum:

  1. Merhabalar.
    Alzheimer, yalnızca hastanın kendisini değil yakınlarını da psikolojik ve sosyal anlamda da etkileyen bir hastalıktır. Bu nedenle Alzheimer teşhisi almış bir hastayla daha iyi iletişim kurabilmek, ilgilenebilmek ve çaresizlik duygusuyla başa çıkabilmek için ruh ve beden sağlığına önem vermek gerekmektedir. Hasta yakını öncelikle kendine iyi bakmalı, duygularını paylaşmalı ve doktoruyla sürekli işbirliğinde bulunmalıdır.

    Gizem hanımın eşinin durumu zor. Cenab-ı Hakk yar ve yardımcıları olsun. Hani "Senede Bir Gün" filmi vardı. Kartal Tibet ve Hülya Koçyiğit'in rollerini paylaştığı. Senenin belli bir gününde bir çay bahçesinde buluşurlardı. O gün kim gelemezse, gelen bilsin ki gelmeyen Allah'ın rahmetine kavuşmuştur. Alzheimer rahatsızlığı olan Gizem hanım ile eşinin de her gün o çay bahçesindeki buluşmaları bana "Senedce Bir Gün" filmini çağrıştırdı. Her hastalığın kendine göre çekilmez yanları var. Alzheimer de işte böyle bir hastalık. Çok zor. Yüce Allah, tüm Alzheimer hastalarına acil şifalar, yakınlarına da sabır ve dayanma gücü versin.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız. Bütün bir ev halkını etkiliyor. Yeme, yatma, uyku düzenleri değişiyor. Annemin uykusuzlukları çok olurdu.
      Onun çok benimsediği, inandığı bir dua vardı. Ayet-El Kürsi Dualarla başlayıp çocukluğumuzda söylediği ninnilerle devam ederdim. Elimi tutarak uykuya dalardı. Oysa bir zamanlar biz onun elini tutardık.
      Mersin Alzheimer Derneğinde son zamanlarda hasta yakınları için çeşitli etkinlikler düzenleniyor; Yoga, makrame, çeşitli el işleri, Edebiyat Günleri, Resim vb.
      Öykülerim kurgu. Adları ben takıyorum. O filmi bilmiyorum.
      İçten dileğinize yürekten katılıyorum.
      Anlamlı yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  2. Merhabalar Öğretmenim.
    Öykünüzü okuduktan sonra, insan doğrudan hala etkili teşhis ve tedavi yöntemi bulunmayan Alzheimer hastalığına odaklanıyor. Sizin de Alzheimer hastalığına karşı olan duyarlılığınızı ve farkındalığınızı kutlarım. Öykü türündeki Alzheimer konulu paylaşımınız için kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep Bey,
      Alzheimer hastalığını annemle birlikte yaşadık. İnsan kişiliği, zekası, bedeni, muhakemesi üzerindeki tahribatını biliyorum. Henüz tedavisi yok. Ancak geciktirme amaçlı önlemler alınabiliyor.
      Güzel düşüncelerinize çok teşekkür ederim. Alzheimer konulu öykü, şiir ve yazılarla destek olmaya çalışıyorum.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  3. valla ya benim de burnum sızladı, çok duygulu hikaye, etkileyici bir çift :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatın hüzünlü yanları da var sevgili Deeptone. Hele belli bir yaştan sonra acılar daha çok etkiliyor insanı.
      Sevgiyle.

      Sil