Bu Blogda Ara

5 Nis 2023

ANLAMAK- İnsanı, ANLATABİLMEK-İnsana, ANLAŞILABİLMEK- İnsanca...

 


Bir insanı tanımak, tanıdım diyebilmek aslında çok da kolay değil. Bireyin bireysel özellikleri, karakteri,  kişilik özellikleri, iç dünyası onu tanımak için yeterli midir? Tam anlamıyla tanımaya bazen yıllar yetmeyebilir. Yeterince açıklamalı bir otobiyografi ya da CV bile tüm detayları vermeyebilir. 

Bir insanın adı- soyadı, yaşı, cinsiyeti, medeni hali, işi, memleketi, yaşadığı yer onu tanımak için yeterli midir? Bir fotoğraf, bir anlamlı söz, yakınları, arkadaşları tanımak için bir ipucu sayılabilir mi? Göz rengi, saç rengi, ten rengi, ses tonu, duruşu, bakışları... Kısacık bir profilde yanlışı, doğruyu, sahteyi gerçeği bir dipsiz kuyuya inercesine çözebilir misiniz?

Dijital sistemde, gizli hesaplarda, filtreli resimlerde safça sadelik, duruluk, şeffaflık aramak akıl karı mıdır ? Bir insanın ruhsal yapısını, kaygılarını, korkularını, hayallerini, umutlarını kaç saat, kaç ay, kaç yıl, kaç mevsimde çözersiniz? Beden dili, sessizliği, gözyaşı ya da kahkahaları, coşkusu, öfkesi veya sitemi... Bir insan iç dünyasında kaç duyguyu barındırır? 

Kaç bilinmeyenli denklemdir insan? Kaç teoriyi çözmek gerekir anlamak için? Kaç robot bir insan eder ya da kaç insan bir robotun becerilerine ulaşabilir? Yüksek teknoloji çağında her an, her dakika üstün becerilerle donatılmış cep telefonları, bilgisayarlar üretilirken siber suçlar için de önlemler alınır mı?  Adil olmayan bir dünya düzeninde kırılan adalet terazisini kim, nasıl, ne kadar zamanda onarabilir?

Yıllar önce icat edilen Yalan Makinesi halen işlerlik kazanmadı ama kötülük durumlarında terleme, yüz kızarması, ses kısılması, bakışların kaçırılması , utanma duygusu gibi belirtiler suçluyu ele vermez mi? Yıllarca ilmek ilmek örülen iyilikleri,  güzellikleri aklamaya zaman mı yetmez, insan mı güçsüz kalır? Kulaklar sağır, yürekler duyarsız olduğunda kim çözebilir dünyanın sırrını?

İnsanı diğer canlılardan ayıran özellikler nelerdir; vahşi bir hayvan gibi saldırgan olabilir mi insan, sözcükler, kelimeler yetmezse anlamaya, nefes tükense dil yenik düşer mi ? Kaç gün batımı sakinleştirir bir insanı, kaç gün doğumu heyecanlandırır, kaç yeni ay umut tazeler, kaç yıldız kayması dilek yeniler?

Bir insan dünyanın kaç bucak olduğunu ne zaman anlar? Kaç yaşında başlar gerçek olgunluk dönemi? Dünya ne zaman insanca bir düzene ulaşır, ne zaman hilesiz, yalansız, insanca yaşanabilecek bir yer olur?

Makbule Abalı

05.04. 2023 

12 yorum:

  1. Ne güzel bir başlık. Çok zor cidden bir insanı tanımak. O insan kendini ne kadar tanıtmak ya da anlatmak istiyor? Bazen insan çocuğunu bile anlamıyor. Hani ben insanı gözünden tanırım diyen tipler vardı. Komik gelir bana hep.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog bana hep diğer sosyal medya paylaşımlarından daha kaliteli , daha farklı gelmiştir. Hiç tanışmadığım halde kendime yakın bulduğum, güvendiğim arkadaşlar oldu.
      Ancak insan tanımak, tanıdım diyebilmek gerçekten çok zor. Hemen samimi olamam, bir zaman tanırım. Sen diye hitap edemem, siz derim. Ne kadar sakınsak da gözlerimize, yüreğimize çöp batabiliyor bazen.
      Sevgiyle.

      Sil
  2. Değerli öğretmenim, yazdıklarınıza ve sorduğunuz sorulara cevap vermek çok zor. İnsan insanın kurdudur demiş zamanında baba erenler. Olumsuzlukların hangi birini sayacaksın ki. Ülkemizde ve dünyada yaşananlar insanı umutsuzluğa düşürüyor. Eğitim görmüş ama eğitimin "e" sinden habersiz o kadar çok insan var ki. Sokaklarda, meydanlarda, toplu taşıma araçlarında, kısaca her yerdeler. Her bir sorunuzun cevabını vermek belki kolaydır ama uygulanmasını sağlamak çok zor. Saygıyla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "İnsanın olduğu yerde hiçbir şey şaşırtıcı değildir." diyor bir düşünür. Ya bu dünya bize göre değil, ya da biz bu dünyaya uyum sağlayamadık diyorum. Şaşırtan, yanıltan, aldatan, yıpratan o kadar çok şey var ki...
      Yazım bir anlamda kendimle bir iç konuşmaydı, çuvaldızı önce kendime batırmak gibi de sayılabilir. Yoksa farkındayım, bazı sorular için "Cevap müşküldür." değerli Öğretmenim.
      Katkınıza çok teşekkür ederim.
      Sağlıkla, huzurla.

      Sil
  3. İnsanı tanımaktansa yaşamak gerektiğine inanırım. İnsanın insan olma evresini yaşamak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşamak çok daha geniş boyutlu bir durum tabii. Ancak her an, her ortamda, her durumda bir insanı ne kadar gözleyebilirsiniz, bir denek gibi nasıl incelemeye alabilirsiniz?

      Sil
  4. kendimizi bile tanıyamıyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filozof Thomas Hobbes: "İnsan insanın kurdudur." diyor.

      Sil
    2. Deep'e katılıyorum. Kendimizi bile tanıyamıyoruz tam olarak. İnsanları tanıdığımı iddia edemem ama kimsenin yaptığı hiçbir şeye şaşırmıyorum. Çünkü insan her şeyi - iyi ve kötü - yapabilecek bir varlık.

      Sil
    3. Bir ömür kendimizi tanımak, kişiliğimizi, karakterimizi, yeteneklerimizi yönlendirmekle geçiyor. Başkalarını tanımak, anlamaya çalışmak elbette daha zor. Zaman bu konuda en güçlü yardımcımız.
      Şair ne güzel demiş: "Geç anladım taşın sert olduğunu/ Su insanı boğar ateş yakarmış/ Her doğan günün bir dert olduğunu /İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

      Sil
  5. Merhabalar Makbule Öğretmenim.
    Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamanın belli bir zamanı yoktur. Bu tamamen dünyanın oyununa gelmenizle alakalıdır. İnsanın olgunluk dönemi de öyle kişiseldir. Kimi daha küçük yaşlarda, kimileri orta yaşlarda, kimileri de hiçbir zaman...

    Dünya sittin sene insanca bir düzene ulaşamaz! Dünya hiçbir zaman hilesiz, yalansız, insanca bir yaşanabilecek bir yer olamaz!

    Yıllarca bir arada yaşadığınız insanlar bile size sürpriz yaparken, halkanın dışındaki insanları tanımak çok zordur. İnsan çok zor bir mahluktur. İnsanlar gidereke zorlaşıyor. Dünyada her şey giderek zorlaşıyor aslında, sadece insanlar değil.

    Çok güzel bir yazıydı paylaştığınız. Kaleminize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar Recep Bey,
    Son günlerde yayınlamasam da çalakalem yazıyorum. Söyleyemediklerimiz, anlatamadıklarımız, karşılık bulamayan sözcüklerin insanın içini nasıl kemirdiğini bilirim.
    Beynimizi, bedenimizi inciten, huzursuz kılan düşünceler biriktikçe çözüm gene benliğimizde çare buluyor. "Çaresizseniz çare sizsiniz" sözünü o yüzden çok severim. Sorular sorarak yazmayı da sanırım yıllardır yıllardır alışılagelmiş biçimde sürdürüyorum.
    Her zamanki duyarlılığınızla yaptığınız yoruma çok teşekkür ederim.
    Sağlıklı, huzurlu, güzel günler diliyorum.
    Selâm ve saygılarımla.

    YanıtlaSil