"Bildiğini bilmezden gelmek", ya da öyle görünmek, hissettirmemek. Bir anlamda maske takmak. Düşündüm de çok da kolay olmasa gerek. Kendimize, iç sesimize karşı gelmek. Ne durumda, ne zaman, kime ya da kimlere karşı, nasıl... soruları üşüştü zihnime. Bir güce karşı mı, korkarak mı, yasalar ya da kurallar gereği mi... Sorularla beni baş başa bıraktınız ve kayboldunuz Bayan Hohori. Yüz yüze olamasak da iyi ki uğradınız. Düşünmek, kendimizi yok saymaktan iyidir.
Merhabalar. Şu yaşıma geldim, bilmediğim hiçbir şeyi, bilir gibi söylemedim. Ancak bilirken susmaya gelince, burada bir durdum ve epeyce bir düşündüm. Neden derseniz? Burada bir geçmişe gidip epeyce bir geçmişin muhasebesini yapmam gerek, burada acele edemem. Ama bakın diğerini hemen söyledim.
Bilirken susmanın çok geniş bir alanı var. Acaba, bilirken hiç susmuşluğum var mı diye hala düşünüyorum. Hayati konularda bilip de sustuğumu hiç hatırlamıyorum. Ancak, herhangi sıradan bir konuda karşımdaki biri ile bir konuyu tartışırken bildiğim şeyi söyleyip de karşı tarafı ikna edemediğim zamanlar susmuşluğum oldu. Bir de bildiğim halde bazı konularda bildiğimi de söylemediğim oldu. Yalancı şahitlik hiç yapmadım. Bilmediğim bir şeyi de biliyormuş gibi hiç söylemedim. Ancak bildiğim bazı şeyleri söylemediğim zamanlar oldu. Platon'a göre çirkin bir iş yapmış oldum. Bu da keyfe keder ve keyfi değil, zaruretten dolayı olmuştur. Aklınıza nereden geldi de paylaştınız bu konuyu sayın öğretmenim. Takvim yaprağının arkasından mı ? Ahmet bey nasıllar iyiler mi? Siz de iyisinizdir inşAllah. Cenab-ı Hakk sizlere sağlık, sıhhat ve afiyetler versin inşAllah. Allah'a emanet olun. Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep Bey Öğretmenim. Blogda ne değerli, ne hoşgörülü, ne merhametli, vefalı, hatırşinas arkadaşlarım var diye düşünürüm çoğu zaman. Bir yorumun yazılmasının üstünden neredeyse 20 gün geçiyor, gene de sitem etmiyorlar. Sağ olsunlar. Söz ettiğiniz davranışlar, zaman zaman hepimizi zor durumda bırakabiliyor. İnsanız, şaşırıyoruz, bocalıyoruz. Ancak sanırım hayat o ince çizgide sınıyor bizi. İçimizden geldiği gibi içten ama ölçülü, kurallı davranmak ya da çıkarlarımız doğrultusunda rol değiştirerek, karşı karşıya kalınabilecek sonuçları düşünmeden duruma uymak. Saatli Maarif Takvimi, bizim için çok değerli, sadece zaman dilimlerini göstermekle kalmayan, eğiten-yönlendiren-bilgilendiren bir yardımcı. Yıllar öncesinde okuduğum söz, anlamını hiç yitirmemiş. Paylaşmak istedim. Eşimle birlikte ailenize selam ve saygılarımızı iletiyoruz.
ne kadar güzel bir sözmüş, okuyup bir süre kaldım öylece.
YanıtlaSilYıllar önce söylenmiş bir söylenmiş bir sözü okuyup derin düşüncelere dalan, duyarlılığı, farkındalığı, öngörüşü yüksek güzel insanlara günaydın...
SilVe insanlık suçu, olduğu kanaatindeyim. Yüreğinize sağlık Kıymetli Öğretmenim🩵🍀☀️🌟💐
YanıtlaSilDünya bir gün affeder mi insanlık suçunu, çok değerli öğretmenim? Yoksa yüzyıllar sonra bile "Suçlu ayağa kalk." denebilir mi ?
SilNe kadar güzel ve doğru söz ama bazı anlarda bildiğini bilmezden gelmekte doğru olabiliyor zannımca 😊
YanıtlaSil"Bildiğini bilmezden gelmek", ya da öyle görünmek, hissettirmemek. Bir anlamda maske takmak.
SilDüşündüm de çok da kolay olmasa gerek. Kendimize, iç sesimize karşı gelmek. Ne durumda, ne zaman, kime ya da kimlere karşı, nasıl... soruları üşüştü zihnime.
Bir güce karşı mı, korkarak mı, yasalar ya da kurallar gereği mi...
Sorularla beni baş başa bıraktınız ve kayboldunuz Bayan Hohori. Yüz yüze olamasak da iyi ki uğradınız.
Düşünmek, kendimizi yok saymaktan iyidir.
Merhabalar.
YanıtlaSilŞu yaşıma geldim, bilmediğim hiçbir şeyi, bilir gibi söylemedim. Ancak bilirken susmaya gelince, burada bir durdum ve epeyce bir düşündüm. Neden derseniz? Burada bir geçmişe gidip epeyce bir geçmişin muhasebesini yapmam gerek, burada acele edemem. Ama bakın diğerini hemen söyledim.
Bilirken susmanın çok geniş bir alanı var. Acaba, bilirken hiç susmuşluğum var mı diye hala düşünüyorum. Hayati konularda bilip de sustuğumu hiç hatırlamıyorum. Ancak, herhangi sıradan bir konuda karşımdaki biri ile bir konuyu tartışırken bildiğim şeyi söyleyip de karşı tarafı ikna edemediğim zamanlar susmuşluğum oldu. Bir de bildiğim halde bazı konularda bildiğimi de söylemediğim oldu.
Yalancı şahitlik hiç yapmadım. Bilmediğim bir şeyi de biliyormuş gibi hiç söylemedim. Ancak bildiğim bazı şeyleri söylemediğim zamanlar oldu. Platon'a göre çirkin bir iş yapmış oldum. Bu da keyfe keder ve keyfi değil, zaruretten dolayı olmuştur.
Aklınıza nereden geldi de paylaştınız bu konuyu sayın öğretmenim. Takvim yaprağının arkasından mı ?
Ahmet bey nasıllar iyiler mi? Siz de iyisinizdir inşAllah. Cenab-ı Hakk sizlere sağlık, sıhhat ve afiyetler versin inşAllah. Allah'a emanet olun.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep Bey Öğretmenim.
SilBlogda ne değerli, ne hoşgörülü, ne merhametli, vefalı, hatırşinas arkadaşlarım var diye düşünürüm çoğu zaman.
Bir yorumun yazılmasının üstünden neredeyse 20 gün geçiyor, gene de sitem etmiyorlar. Sağ olsunlar.
Söz ettiğiniz davranışlar, zaman zaman hepimizi zor durumda bırakabiliyor. İnsanız, şaşırıyoruz, bocalıyoruz.
Ancak sanırım hayat o ince çizgide sınıyor bizi. İçimizden geldiği gibi içten ama ölçülü, kurallı davranmak ya da çıkarlarımız doğrultusunda rol değiştirerek, karşı karşıya kalınabilecek sonuçları düşünmeden duruma uymak.
Saatli Maarif Takvimi, bizim için çok değerli, sadece zaman dilimlerini göstermekle kalmayan, eğiten-yönlendiren-bilgilendiren bir yardımcı. Yıllar öncesinde okuduğum söz, anlamını hiç yitirmemiş. Paylaşmak istedim.
Eşimle birlikte ailenize selam ve saygılarımızı iletiyoruz.
Güzel bir sözmüş ilk defa okudum
YanıtlaSilBildiğimizi olumlu anlamda paylaştıkça gelişime açık olabiliriz. Nergisler çok güzel:)
YanıtlaSilbazı sözlerin üstüne laf söylenmez, söylenemez. Bu söz de bu tür sözlerden biri. Ne dense eksik olur bazen. Ne güzel bir söz paylaşmışsınız öğretmenim
YanıtlaSil