Kim bilebilir şu anda kaç doğum, kaç ölüm gerçekleştiğini? Kimler nerede, nasıl, ne durumda?
Kimlerin hayalleri gerçekleşti , kimler umutsuz, yorgun, ama gücünü, direncini yitirmiş değil...?
Farklı insanlar farklı yerlerde, farklı durumlarda, farklı koşullarda, aynı amaçlar doğrultusunda birlikte olabiliyorlar. Ancak farklı amaçlar doğrultusunda birbirlerini yok sayabiliyor, kıran kırana savaşabiliyorlar da...
Dünya tüm hızıyla dönmeye devam ederken küçücük odalarda sonsuz bir evrende hiç bilinmeyen, aktarılmayan sırlar da paylaşılabiliyor. İyiliğe giden yollar belirlenebiliyor, güzel kararlar alınabiliyor.
Bir hastanede doktor odasında kaktüsler bile çiçek açıyor.
Bir başka odada tüm çiçekler açmadan solabiliyor. İlgisiz-sevgisiz ortamlar can yakıyor. can alıyor.
Ağaçlar da insanlar gibi . Yaşam enerjisi kaybolmamışsa yediveren gülleri, asırlık çınarlar, köklü ardıçlar, yaşlı zeytinler gibi, yara almamış yerinden çığlık atar gibi dal budak veriyor. Her kesim yeri bir başka canlı tablo gibi...
Saygının, sevginin kol gezdiği yerlerde kedilerle köpekler dahi kavgasız, dövüşsüz bir yaşamı benimsemişler. Gece havladığı için sopalarla dövülen bir canlı biraz iyileştikten sonra gene kapınıza gelip bir vefa abidesi gibi kapıda yolunuzu gözlüyor.
Dünyanın neresinde olursak olalım, farkına varmadığımız, bilemediğimiz, göremediğimiz, algılayamadığımız, anlamlandıramadığımız öyle çok olay, durum, insan, canlı var ki...
Yaşarken günbegün dağarcığımıza ekliyor, duygulanıyor, düşünüyoruz.
Makbule ABALI-Eğitimci
2 Kasım 2025 Türkiye





.jpg)


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder