Bu Blogda Ara

Kasım 21, 2025

Karmaşık Bir Düğümü Çözmeye Çalışmak

 


Bugün güneş uzaklardan tüm cömertliğiyle ışınlarını gönderdi ülkemize. Çocukların deyişiyle aydedeyi kıskandırmış bile olabilir. Beni şaşırtan bir şey var; En mutlu ülkeler  sıralamasında Kuzey Ülkeleri sürekli ilk sıradalar. Oysa onlar güneşi öyle az görüyorlar ki. Kapalı mekanlarda gün ışığı veren lambalar kullanıyorlar. Herhalde bizim bitmez tükenmez bir enerji  kaynağımız, içimizden yansıyan bir öz cevherimiz var. Dünya mutluluk sıralamasında yerimiz giderek aşağılara kayarken, bu duruma hiç aldırmayanlar sadece çocuklar değil. En az onlar kadar yetişkin insanımız da var. 

Hepimizin bir eşref saati vardır. Tam tersine çok bunaldığımız. tahammül sınırımızın çok daraldığı, hiç kimseyle yüz yüze ya da telefonda dahi görüşmek, konuşmak istemediğimiz anlar, saatler hatta bazen günler... Geçenlerde bir arkadaşım anlatıyordu; 'Yıllardır sırtımda taşıdığım yükleri boşaltınca rahat nefes alabildim.' Telefonundan silmiş pek çok kişiyi.

Ben çok daraldığım zamanlarda çocuklara başvuruyorum. İnanın onların ilk çocukluk çağları, özellikle 3-10 yaşlar arası yaydıkları katıksız enerjiyle bazen usta psikologlardan daha etkili olabiliyorlar. Merhaba veya günaydın dediğinizde en azından cevabı sessiz bir gülümsemedir. Tokan ne kadar güzel veya saçların son model mi kesilmiş deyin, iletişim ağı kurulmuştur. Hastane asansöründe bile en etkili Günaydın veya Merhaba onlardan gelir.

Onların dünyasında yalan, iftira, dedikodu, iki yüzlülük, sahtekarlık, maskeli yüzler yoktur. Her şey olduğu gibidir. Açık, net, tarafsız, ikinci elden değil, ilk elden, aslının aynısı... O dünyada nefes aldığınızı hissedersiniz. Hatta yüzünüze tebessüm kondurulduğunu, belki şarkılarına, oyunlarına eşlik bile edersiniz. Paylaşımcıdırlar , adildirler, alaycıları, mızıkçıları dışlarlar. Kuralcıdırlar ama yasakçı değil, güven uyandırmazsanız görünmez kapıları yüzünüze kapatır, sınırlarını çizerler. 

Bütün bu nedenlerden ötürü çocukları çok seviyorum. Çıkarsız, katıksız, doğal bir sevgi bu. Yetişkinler yanlış tutum ve davranışlara büründüklerinde çocuklar  güven kaybı yaşıyor, kimlik ve kişilik değiştiriyorlar adeta. Kaliteli bir Okul Öncesi  Eğitim sağlayarak, yeterli beslenmelerini sağlayarak hiç olmazsa 7 yaşına kadar onların beden ve ruh sağlığını koruyabilsek...

Dünya Mutluluk sıralamasında daha üst sıralarda yer alabilir miyiz acaba...? 

Makbule ABALI-Eğitimci

21 Kasım 2025-Türkiye 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder