Yazmak deyince aklıma önce ilkokul Öğretmenim Celal Sahir Muter gelir. Adana Tepebağ Mahallesi'nde Namık Kemal İlkokulu binası halâ sağlam olarak yerinde durur mu acaba? Depremlere dayanmış mıdır? Başlangıçta öğretmenimin erkek olmasına hem üzülmüş, hem şaşırmıştım. O yıllarda kaç yaşlarındaydı bilmiyorum ama yaşlı görünmüştü gözüme. Çocukluk elbette. Derinlemesine tanımadan, kişilik özelliklerini bilmeden, kimdir-nasıldır-neden öyledir demeden yüzeysel olarak; sadece dış görünümüyle, değer biçersek, anlamadan yetersiz bir algılama olabiliyor.
O zamanki kara tahtalara inci gibi yazılar yazar, okur-okuturdu. Şair Celal Sahir Muter idi bilinen adı. Sanal ortamda adı sanı duyulmadığından mıdır bilmem, hiçbir yerde bulamadım. Okumayı-yazmayı-anlamayı-algılamayı O'ndan öğrendik. Tahtaya uzun çizgiler çizer, her harfin hakkını vererek yazar, okur, okuturdu.
Upuzun bir ipi beyaz tebeşir tozuna bulayıp, iki kişi uçlardan tutarak tahtaya tıklatınca dümdüz beyaz bir çizgi oluşurdu. Özenli, zahmetli, incelikli ve zor. Diğer sınıflardaki gibi kırmızı kurdele almak için değil, öğretmenimizin yüzündeki mutlu tebessümü, bakışlarındaki ışıltıyı görmek için çabalardık. Verilen ev ödevleri her gün mutlaka kontrol edilirdi. Vicdani ve insani denetim o yaşlarda sınanırdı.
Beğenilmek için değil, iyi insan, iyi arkadaş, iyi yurttaş olmaktı amacımız. "Hatalı davranışlarınız olabilir, ancak kasıtlı yanlışlar yapmayın, sorun, anlayın, araştırın, bilgiyi özümseyin." deyişlerini hiç unutmadım. Günümüzde karşılaştığım; "Kalite kontrolü, standartlara uygunluk, danışmanlık, müşteri memnuniyeti, yasalar çerçevesinde, uzman, liyakat, asil-vekil, olağan-olağan dışı... vb. sözcükleri yazıyoruz, okuyoruz. Acaba anlamlarını doğru anlıyor ve algılayabiliyor muyuz ?
Bazen düşünüyorum; Şarkı-türkü sözlerinin alt yazılı kelime anlamlarındaki yanlışları görse, kısacık- anlaşılmayan yazıları okusa, kaynaksız anlatımları dinlese. değerli öğretmenim ne derdi, nasıl yorumlardı acaba...? Saygıyla, rahmetle anıyorum.
Makbule ABALI
8. 07. 2025