Bu Blogda Ara

26 Ocak 2025

NASIL BİR TATİL...?



Tatil deyince ne düşünürsünüz dediğimizde; yaşa, cinsiyete, ekonomik ve yöresel konuma göre cevap değişir elbette. Tatiller sevilir genellikle. Bir günlük "kar tatili" verildiğinde bile çocukların gözleri nasıl parlar. Okulu sevmemekten değil, 1 veya 2 günlük dinlenme molalarının beyinlerde yarattığı olumlu izlenimdendir. Türkiye gibi uzun tatiller ülkesinde dahi,  tatiller sabırsızlıkla beklenir.

Tatillerde bile para kazanmak amacıyla çalışan çocukları nasıl unuturuz. Hayatında hiç tatil yapamayan bu çocuklar, aldıkları eğitim yeterli değilse;  gelecekte de rahatlatıcı- dinlendirici bir tatil imkanı bulamayabilirler.

Her tatil döneminin başlangıcında uzmanlar tatilin nasıl değerlendirileceği hakkında açıklamalar yaparlar. Çocuklar veya anne- babalar uyar-uymaz, bilinmez. Her çocuğun yaşına, düzeyine, ekonomik durumuna göre yapılacak etkinlikler farklı olabilir.

İlk defa bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı'nca yarıyıl tatilinde ilköğretim çağındaki çocuklara hiç ödev verilmemesi istendi. Doğru-yanlış tartışılır elbette. Hiç vermemek mi, bilgileri pekiştirmek için uygun zamanlarda küçük tekrarlar yapmak, yormadan eksiklerini tamamlamak mı?  Bazı öğretmenler eskiden nasıl da yorucu ödevler verirlerdi. Örneğin 100 problemi yazarak çözmek gibi. 98 tane yapıp yorgunluktan bitap düşen, ağlayan  çocuklar hatırlarım.

Tatiller; ders kitapları dışında kitapları da okumak için ne güzel ve uygun zamanlar içerir. Bilgisayarlar, tabletler kitapların yerini almaya çalışsa da henüz tam dolduramadı. Televizyon tiryakiliğinin bile  uygun program seçilemezse olumsuzlukları var. Haber programlarında olumsuz  haberlerin yanında bazen güzel haberler nasıl da insanın içini açıyor, yüzünü güldürüyor. 

Ergani İlçe Halk Kütüphanesi  açıklamasına göre, iki kardeşten  Kaya Keleş bir yılda 450 kitap okumuş, kız kardeşi de bir yılda 350 kitap okuyarak, Kütüphane yönetiminden ödül kazanmışlar. 

Tatillerde; zeka oyunları, kelime oyunları, dama, satranç   öğrenilebilir. Spor etkinlikleri düzenlenebilir. Bir zamanlar tek harf belirleyerek iki kişi veya iki grup halinde "Dağ-nehir- şehir-bitki-hayvan adları bulma oyunu" oynardık. Tatillerde olanaklar elverdiğince; tiyatroya, müzelere gidilebilir, eğitsel drama çalışmaları düzenlenebilir. Çocuklar ve gençler yaş dönemlerine göre günlük tutabilir, anı-şiir-öykü yazma  denemelerine girişebilirler.

Yazın il dışında rastladığım, anne-babalarının kontrolünden uzak, bilgisayar odasında 4-5 arkadaş birlikte oyun oynayan çocukları nasıl unuturum. Bir süre izledikten sonra sormuştum: "şimdi bu oyunu kim kazanacak acaba iyiler mi, kötüler mi?" İçlerinden en büyük olanı yanıtlamıştı: "Kötüler tabii ki, çünkü onlar daha güçlü." Bu tür bilgisayar oyunlarında ne yazık, çocuklar da daha güçlü, daha hırslı, daha vahşi olandan yana. Yani kötüden yana olmayı istiyor. Çünkü iyiler, nazik, yumuşak, zarar vermeyen tipler.

Bu yıl ilk defa bir dönem boyunca eğitim-öğretim olanaklarından yararlanamadığı için tatilde "telafi dersi" yapacak olan çocuklar da var. Güneydoğu'da olaylar nedeniyle zorunlu olarak okula gidemeyen 100.000 çocuk belirlenmiş. "Telafi dersi" görmek isteyen 1559 öğrenci Silopi'den, Şırnak'tan Batman'a götürülecek. 15 gün orada barınarak "hızlandırılmış eğitim" görecekler.

Dünyada ve tabii ki ülkemizde tüm çocuklar; Çağdaş, bilimsel, demokratik, barışçıl, yeteneklerinin dikkate alındığı,  sağlıklı bir eğitim-öğretim ortamını, gelecekte daha güzel bir dünyayı hak ediyorlar. Onlara haksızlık etmemek gerek... 

Makbule Abalı-Eğitimci 
27 Ocak 2016
 
Güncelleştirme: 26 Ocak 2025


Fotoğraf- Mersin- Mezitli Sahili-
Yıllar önce; amatörce cep telefonuyla çektiğim bu değerli eseri yapan sanatçının adını yazamadım. Bağışlasın, iletişim sağlanabilirse, sevinerek not eklerim. Yüreğinize- emeğinize sağlık. 


                            Edip Akbayram- Çocuklar- Dün ve Bugün
                            Değerli Sanatçımıza acil şifalar  dileyerek...

24 yorum:

  1. İnşallah çocuklarımız daha iyi eğitim koşullarında eğitim alırlar. Eğitimin alt yapısı yeniden oluşturulmalı. Çok eksik var. Ne kadar çok çeşitlilik var di mi çocuklar arasında. Şöyle yazdıklarını düşününce bir garip oldum. Kalemine sağlık... Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Her yıl yeniden değişen bir düzende çocuklar eğitim görüyorlar.Sınavlar, kitaplar,programlar durmadan değişiyor. Sınav sonuçları yeniden değerlendiriliyor.
    Hatta öğretmen diplomaları iptal ediliyor.Nasıl düzeltilecek...?
    Ben de çok teşekkür ediyorum. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Son bölüm, ah hep çocuklara yazık oluyor, hep. Bilirim ki çocuklar en çok barışı sever.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, savaş içinde bile barış oyunu oynayan çocuklar vardı. Hayallerinin sınırı yok. Dünyada pek çok kişi barış istiyor.
      Sevgiler...

      Sil
  4. Sizin gibi çocuklara duyarlı ve hassas bir eğitimciden, nasıl bir tatil yapılması önerilerine aynen katılıyorum. Bir yerlerde, en büyük yatırım çocuktur, diye okumuştum. Bu minvalde ülkemizdeki ve dünyadaki tüm çocukların eşit ve daha sağlıklı bir eğitim hakkına sahip olmaları dileklerimle, sizin ve ailenizin hafta sonunu şimdiden kutlarım.
    Esen kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuklar konusunda ortak noktalarda buluşmak ne güzel.Haklısınız, "en büyük yatırım çocuklara yapılan yatırım".Geleceği çocuklar oluşturacak.Ne ekersek onu biçeceğiz.
      Çocuklar adına duyarlı yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Size ve ailenize esenlikler dilerim.

      Sil
  5. Hocam ne güzel yazmissiniz. Bu sene ödev verilmemesi güzel elbette...ama minik tekrarlar olabilirdi bence de. Bunun dışında kitap okuma v.s sadece tatilde değil de her zaman yapmamız gereken şeyler.
    Çocukların bir hayat kumbaraları var her sene ne atarsak o birikiyor. Bir gün kumbara acildigin da hep güzel şeyler çıkması dileğiyle. İyi tAtiller...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorumunuza iki kez cevap yazdığım halde kayboldu gitti. Bu 3. yorumum.
      "Hayat kumbarası" deyişi ne kadar anlamlı ve güzel.Çocukların yorulmadan küçük tekrarlar yapmaları bilgilerde pekişmeyi sağlıyor diye düşünüyorum.
      Duyarlı yorumunuz için teşekkürler
      Sağlıklı günler...

      Sil
  6. Bizim okulda ödev verildi bu sene de. Zaten ne çok, ne az verilirdi. Yine öyle. Aslında bence tatillerde kitap okumaya teşvik edilse çok daha yerinde olur, ama tabi oraya gelene kadar yapılması, çözülmesi gereken neler var değil mi. Derin konu vesselam. :)
    Sevgiler... <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel uygulamalar yapan bir okulmuş. Çocukları bunaltmayacak, yormayacak ölçüde ödevler onlar için de daha yararlı olacaktır.Kitap okumaya teşvik gerçekten en uygunu. Okumayı seven çocuklar pek çok konuda daha bilinçli oluyorlar. Sonra kendi kendine çözümlemeler yapabiliyor.
      Sevgiler...

      Sil
  7. Eğitim konusu ne kadar sancılı zamanımızda. Bu kadar olumsuzluğun arasında teknolojiyi de olması gerektiği gibi sunamadığımızda her şey iyice kötüleşiyor sanki :( Sahi... Tatil ama nasıl bir tatil?...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kadar sancılı bir dönemin ardından çocuklar nasıl yetişecek acaba? Evet, ne yazık bilgiyi ve becerileri gerektiği gibi kullanamıyorlar."Nasıl bir tatil" sorusunun yanıtı büyük ölçüde parçanın içinde. Ama en uygunu çocuğun düzeyine ve yeteneklerine eksiklerine uygun bir tatil programı hazırlamak.
      Sevgiler...

      Sil
  8. Bizim çocuklarında hiç ders çalışası yok açıkçası oyunun dibine vuruyorlar şu aralar toparlamaya çalışıyorum ama nafile :)

    YanıtlaSil
  9. Tatillerde biraz farklı davranıyor çocuklar.Belli sınırlar ve kurallar koymak da iyi olacaktır. Çok katı davranmadan kurallar koymak iyi olacaktır.
    Bloğuma hoş geldiniz.

    YanıtlaSil
  10. Tatilde ödev verilmesin bence de, bu hükümetin herhalde onayladığım tek işi oldu hahaha:))))bu arada tatil dedin de, yıllar yüzyıllar oldu tatil yapmayalı, ah emekliler nerede tatil yapacak elin Alman, Fransız, Norveç emeklisi gibi değiliz ki....zaten kedisi olan bir yere kolay kolay gidemez:( ancak kendi yazlığı olacak....:(
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç yapmamak değil de zamana göre, eksiklerine göre, yeteneklerine göre ödev yapmaları daha uygun olacaktır.
      Sırt çantası arkasında, özgürce yola çıkabilen o emeklilere ben de imrenirim.
      Bir zamanlar kızımın kedisi sepet içinde İstanbul'dan Mersin'e ve yaylaya taşınmıştı. Aynı evde muhabbet kuşu da besledik.
      Sevgiler...

      Sil
  11. offf yaa hiç ödev vermesinler yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç ödev yapmadan, hiç çalışmadan, hiç düşünmeden bir hayat... Çok kolay olur ama sonra zorluklar başlar sanırım.

      Sil
  12. Orta ikideydim , sanırım, coğrafyadan şubat tatili ödevi olarak öğretmenimiz 8 ortalık bir defter alıp dünya üzerindeki tüm ülkelerin bayraklarını çizmemizi ve altlarına da genel bilgilerini (nufus, dil, din vb) yazmamızı istemişti. Hayatım boyunca verilen en saçma ödevdi sanırım...Bazen düşünmeden veriliyor ödevler gerçekten :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Orta 2.sınıf yani 11-12 yaşlarında ergenlik öncesi (ön ergenlik) dönemindeki çocuklar için; dünyanın tüm ülkelerini düşündürmek. Yaşadığı ülkeyi tam tanımadan gereksiz bilgileri depolamak, zihni yormak, çocukları tatilden mahrum etmek değilse, ne olabilir?

      Sil
  13. İlkokul öğretmenim çok ödev verirdi Sevgili Makbule hanım, yap yap bitmezdi. :) Disiplinli ve taktirmaneler almış başarılı bir öğretmendi sevgili öğretmenimiz.
    Okul ödevinin yansıması şuydu; evde ben ödev yapmamak için dalga geçtikçe annemle aramızda çekişme eksik olmazdı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatırlıyorum, bir zamanlar tüm ilkokul 5. sınıflarda derslerde konular; okul bitiminde girilecek Anadolu liseleri, Fen Liseleri, meslek Liseleri, parasız yatılı okullar, askeri liseler, özel okullar gibi sınavlara hazırlamak amaçlı işlenirdi. O yıllarda veliler ve çocuklar "Sınav Yorgunu" olur, resim -müzik- beden eğitimi dersleri bile sınavlara hazırlık amaçlı kullanılırdı. Sınavlar sonrasında en çok öğrencisi kazanan öğretmen , En başarılı öğretmen sayılırdı.
      Sevgili Ekmekçi Kız ile birlikte, engelli yarışlara hazırlanan o dönemlere kısa bir gezi yaptık.
      Sevgiyle.

      Sil
  14. Yorum yazmak için geldiğimde vefat etmiş bir bloggerın yorumunu görünce çok etkilendim birden. Eski yayınlar belki de bu yüzden önemli aslında. Konu dışında kaldım ama cidden etkiledi beni. 🙏
    Küçüklere bol dinlenceli ve gözlemli bir tatil dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok iyi bilirsin değerli arkadaşım; Anılar her zaman mutluluğu- coşkuyu anımsatmıyor. Bazen de hüzün ve burukluk yüklüyor insana.
      Çok yakın bir geçmişte; kaybettiğimiz blog arkadaşlarımızın adlarını belirlemeye çalışmıştık. Gülsen Varol, Mehmet Osman Çağlar, Cihanın Bahçesi; unutamadığım, çok değer verdiğim dostlar gibiydiler benim için. Hiç tanışmadığımız halde (sadece Gülsen Varol Öğretmenimizle telefon görüşmelerimiz oldu.) o güzel insanları, rahmetle, sevgi-saygı ve özlemle anıyorum. Bir vefa borcu gibi, adlarını bile silememiştim.
      Blogların kaliteli ve güvenli ortamını o yüzden seviyorum. Umarım değişmez, bizleri hayal kırıklığına uğratmaz.
      Esenlikler dileyerek.

      Sil