Bu Blogda Ara

22 Ocak 2025

KAZA GELİYORUM DEDİ...

 


Kaza geliyorum dedi

Günler-aylar, belki yıllar önce;

Kimse önemsemedi,

Sezilemedi, 

Bilinemedi, 

Duyulamadı... 

Kaza geliyorum dedi;

Bazen bir madende-göçükte 

Yerin kilometrelerce altında,

Bazen bir depremde

Usulsüz binalarda,

Bir sel felâketinde, toprak kaymasında 

Dere yatağında.

Bir trafik kazasında, bir uçakta,

Ya da lüks bir otelde

çocuklar uykuda,

Herkes uykuda,

Her yer kapkara, her yer ıssız

Bembeyaz bir kar var sadece.

Kaza geliyorum dedi;

Birden sanki tüm renkler kayboldu

Beyaz, kırmızı alevlerle buluştu,

Sesler, çığlıklar çoğaldı,

Dünya yeniden karıştı...


Makbule ABALI-Eğitimci 

22.01.2025 İzmir-Urla



Bu büyük kazada hayatını kaybeden tüm insanlara rahmet, yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyorum. Bedensel-ruhsal açıdan yaralı olanlara acil şifa ve iyilikler dileyerek.
Benzeri acıların yaşanmaması umuduyla... 

 

 



28 yorum:

  1. "Beyaz kırmızı alevlerle buluştu."

    Yüreğimiz yandı.
    Dilerim yitip giden hikâyelerin, geride kalan yakınların ahı sorumlularını bulur!
    Hem bu dünyada hem de öbür dünyada.
    Çok acı. Çok korkunç.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki farklı yıllarda, farklı zaman dilimlerinde toplu acılar ve felâketler yaşamış bir ülkenin bireyleriyiz. Hayatın içinde elbette acı, hüzün ve gözyaşı da vardır.
      Ama her kurum kendi iç denetimini sağlamakla sorumlu olmalıdır. İç ve dış denetimin olmadığı her yer: er veya geç yıkılmaya mahkûmdur. Bunun maddi ya da manevi bedelini, o kurumları o hale getirenler ödemedikleri sürece yaşanan her sıkıntının tekrarı kaçınılmaz. Çocukları yaşatamamak en acısı.

      Sil
  2. Ben kaza değil cinayet diyorum artık böyle trajedilere.
    Neden derseniz, kaza olur ama her tür önlem, her tedbir alınmıştır ama kaza olur...hiç umulmayan bir şey....ama hiçbir önlem alma, hiçbir tedbir alma, gerekli güvenlik önlemlerini alma o zaman bu cinayet kaza değil. Bizim ülkemizde "Allah korur" yaygındır. Kaderciliğin zararı da bu.. Çok üzgünüm....:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2010 yılından beri yazdığım bloğumda; insanların, toplumun gerçek yüzünü yansıtan güncel olaylara da hep yer vermeye çalıştım değerli arkadaşım. Bazen bir deneme, bazen bir anı, bazen bir şiir, bir öykü ile... Ama her zaman; gerçekleri olduğu gibi, çok yönlü bir bakış açısıyla, içimden geldiği gibi yansıtmaya çalışarak... Üslûp her zaman önemliydi benim için. Ancak zaman zaman insan ;"Bu kadar da olamaz." diyebiliyor. Bir aileden 8 kişinin can vermesi dayanılmaz bir acı. Henüz ergen bile olamamış çocuklar... Acının merhemi yok.
      Bu tür olayları (adı ne olursa olsun. ) neden-sonuç ilişkisi içinde değerlendirmek ve unutmamak- unutturmamak zorundayız.
      Bir gün değil, yaşamı süresince yas tutacak kadar yıkılmış bir insanın acısını dindirmek... Çok zaman istiyor. Sabırla anılara ve değerlere, masum çocuklara-insanlara saygıyla...

      Sil
  3. Ben de bücürükveben'e katılıyor, kaza değil cinayet diyorum. Çok üzgünüm...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olanları görmezden-duymazdan gelip, haklıyı haksızdan, suçluyu suçsuzdan ayırt edemeyen, akıl yürütmeden, inandığı değerlere ters düşmek pahasına susan, her sözü alkışlayan, gerçek fikirlerini açıklayamayan, yaşadığı ülkenin yasalarına ters düşen biri değilim ki ben, genç arkadaşım...
      Acaba yanlış mı algıladım, "kaza" dememi farklı değerlendiriyorsunuz sanırım. Edebiyat öğretmeni değilim ama, dilimizin çok zengin olduğuna inanarak, yapabildiğim ölçüde edebi sanatları kullanmaya çalışıyorum.
      "Kaza Geliyorum Dedi." Ve ne yazık korkunç biçimde geldi. Yüreğimiz yandı, içimiz kavruldu, cennet ülkemizde cehennemi yaşadık. Maden kazalarına, deprem afetine, sel baskınlarına, toprak kaymalarına, gıda zehirlenmelerine, çocuk ve kadın ölümlerine, eğitim öğretimde kayıp yıllarımıza keşke nedenleri araştırarak çare bulabilsek, sonraki yıllar için önlem alabilsek.
      Sevgiyle-umutla.

      Sil
    2. Merhabalar! Bazen yorumlar yüz yüze konuşmanın etkisini vermiyor, bu yüzden yanlış anlaşılmalar olabiliyor tabii. Ben bu yorumu yazarken öncelikle sizin kişiliğinizle ilgili herhangi bir yorumda bulunmadım, bulunmam da çünkü sizi yeterince tanımıyorum. Ben genel olarak görüşümü söyledim sizin şiirinizden ziyade. Bücürükveben'in yorumunu görünce ona katıldığımı söyledim ve gündemde olan olay üzerine yorum yaptım aslında, sizin şiiriniz ya da seçmiş olduğunuz kelime için değil.
      Sizi takip ettiğim kadarıyla yazım gücünüzü seviyorum, bu şiirinizi de sevdiğim gibi. Kendimi yanlış ifade ettiysem üzgünüm.
      Ayrıca dilekleriniz umarım gerçekleşir, çünkü ben de herkesin huzurlu ve mutlu yaşayabileceği, kimsenin ihmalsizlikler yüzünden ölmediği bir dünya diliyorum.
      Sevgilerle.


      Sevgilerle.

      Sil
    3. Merhabalar.
      İnanın her geri bildirim; benim için bir emektir, zaman ayırmaktır , yazılanı-söyleneni ciddiye almaktır. Her zaman içtenlikle dile getirmişimdir; eleştirmek de kişinin en doğal hakkıdır. Zamanında uygun biçimde dile getirilmeyen, içimizde kalan her düşünce zamanla daha da rahatsız eder insanı.
      Fısıltı halinde bile gelse, sesler kayıplara karışmamalı. Ne güzel bir blog adı seçmişsiniz. Yazılarınızı okuyorum zaten.
      Biz; acıları (toplumsal kayıpları)- mutlulukları (Milli maçlardaki kazanma sevincini) ortak yaşayan bir toplumun insanlarıyız. Zaten emindim ama son cümleniz içimi ferahlattı. Yaşıma sayın; yazdıklarımız net anlaşılsın istiyoruz. Yorumunuza çok teşekkür ediyorum.
      Sevgiyle.

      Sil
  4. Merhabalar Makbule Öğretmenim.
    Biz zaten bu ülkede tesadüfen yaşıyoruz. Aksini iddia eden sizin dizelerinize bir baksın. Ne kadar üzüldüğümüzü, ne kadar içimizin yandığını hiçbirimiz anlatamayız, kelimeler kifayetsiz kalır.

    Bu kaçıncı facia? Herkesin yaptığı yanına kalıyor. Sorumluların cezalandırılmasını elbette istiyoruz. Ama asıl sorun başka yerde ve bu sorunun nerede olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama konuşmak yasak, eleştirmek yasak, sorgulamak yasak, susun diyorlar... Konuşanları, eleştirenleri de cezalandırıyorlar. Korku imparatorluğu yarattılar. Kimsenin sesi çıkmıyor.

    Bu elim yangın faciasında hayatını kaybedenlere Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil ve başsağlığı dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep Bey.
      Sosyal Medyada sadece bloglarda yazıyorum. Maalesef en güvenilir alan derken bloglarda da bazı aksaklıklar var. Dün ve bugün sağlık nedeniyle yorumlara yanıt veremediğim için özür dilemeye hazırlanırken baktım, sizin ve arkadaşlarımın yorumlarının çok geç ulaşmış olduğunu fark ettim.
      Paylaşımımı yaptığım saate kadar biraz daha olayın netleşmesini beklemeye karar vermiştim. Ailelerin hassasiyetini dikkate almak da önemliydi. Ön izlemeyi yaptıktan hemen sonra yayınladığımda bazı dizeler eksik çıkmıştı. Bloglarda ilk defa bu tür bir olayla karşılaştım.
      Son istatistikler olayın "Facia" denecek kadar büyük boyutta olduğunu gösterdi.
      Yıllardır faili veya failleri yeterince açıklanamayan tüm kayıplarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum..

      Sil
  5. Bundan ders alınıp keşke gelecek için önlemler alınsa. Yürekler yanmasa... Yaşananlar çok acı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanki şiddetli yağmurlardan-fırtınalardan- kasırgalardan sonra; tüm renkler kararmışken, güneş açsa, içimiz aydınlansa, bir ebemkuşağı belirse, gülümsesek...
      Keşke!

      Sil
  6. Çok acı bir olay, Allah kimseye bir daha yaşatmasın. Hepsi Allak katında şehit diye biliyorum. Alınmayan güvenlik önlemlerinin sorumlularını da Allaha havale ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüreklerin kavrulduğu günlerde -haklı olarak- insanlar da daha kırılgan, daha tahammülsüz, öfkeli ya da isyankâr olabiliyorlar. Bir ACININ etkilerinin kabullenilip normal yaşama dönülmesi zaman alıyor. Gönüllü psikologlara böyle dönemlerde ne çok iş düşer.
      Dileriz herkes, tüm görevliler; yetki, görev ve sorumluluklarının bilincedirler.

      Sil
  7. büyük bir felaket, yürekler yangın yeri... çok üzgünüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Dünya hassas ruhlar için bir cehennemdir." deyişi sanki böylesi günler için vurgulanmış Bahar Öğretmenim.
      "Acı duyuyorsan canlısın, başkalarının acısını duyabiliyorsan İNSANSIN." deyişi de merhametli insanı ne güzel tanımlar.

      Sil
  8. Merhaba Makbule Hanım,
    Ben de sevgili Zeynepciğime katılıyorum; yorumumdan yanlış anlayacağınız bir şey yok, sizinle ilgisi yok ; o oteldekiler alınsın, o oteldekiler gocunsun. İçiniz rahat olsun. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her zaman savunduğum gibi yorumlar eksik kalan yerleri daha net açıklamaya vesile oluyor, parçalardan bütüne götürüyor insanı. Sözcükler yeterli olmuyor bazen. Dikkat edilirse son yıllardaki paylaşımlarımda daha koyu yazıp okuyucunun dikkatini çekmeyi amaçlıyorum.
      Zeynep arkadaşımız henüz çok genç, beni anlamıştır eminim. Hiç kırılmadım, yalnızca başka okuyucular için de daha net anlaşılsın istedim. Kırılacak öyle farklı şeyler var ki dünyada.
      Bir zamanlar Bücürüğün acısını yaşayan sen de, o duyarlılığı çok iyi bilirsin eminim.
      Anlayış ve hoşgörüye- hele böylesi günlerde- çok ihtiyacımız var.

      Sil
  9. Çok acı bir ölüm şekli. Her sene başka bir trajediye tanık olmanın da bizi şoka sokması gerek, hayatlarımıza olmamışcasına devam ettiğimize göre alışmış olmalıyız. Aslında ortalık yıkılmalı.Bunlara kader ya da kaza diye bakmamak gerek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son cümlenizden yola çıkarsak; üniversitelerde değil, daha önceki eğitim-öğretim kademelerindeki münazaralarda (Kompozisyon derslerinde bir öğretmen denetiminde) bu savı çok inanarak savunan başarılı öğrenciler çıkacaktır.
      Hayatın içinde çok mutlu olduğumuz günler kadar- hepimiz için- acılı, hüzün dolu günler de olabilir.
      Ancak en büyük felâketlerde bile minicik çocuklar dahil, bir aileden 8 kişinin birden kaybı için "Kaderlerinde varmış." demek olay hakkında yeterince bilgi sahibi olmamakla açıklanabilir herhalde. Felâketlere alışmak ya da kanıksamak normal insanlara özgü bir davranış biçimi olamaz.
      Damdan düşenin halinden anlamak için damdan düşmek mi gerekir...?

      Sil
  10. Allah rahmet eylesin. Tüm insanların sorunu bence bir şeyleri ihmal etmek, geçiştirmek, Müslüman böyle olmamalı. Ailede çocuk ihmal edilir, okulda öğrenci, çalışırken işçi say say bitmiyor. Beşikten mezara sorumluluğunun bilincinde yaşamalı herkes. Sonra ancak başkasına suç atıp dururlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşamadan, aynı ya da benzer durumlara düşmeden, pek çok kişi empati yapamıyor. Gerekli önlemler alınmadıkça, suçlular aynı suçtan defalarca yargılanıp serbest kalabiliyorlar. Acaba vicdanları rahat mıdır?

      Sil
  11. Öğretmenim almıyoruz, hiçbir şeyden ders almıyoruz. Her şey o kadar çabuk unutuluyor ki... Rabbim hayatlarını kaybedenlerin mekanlarını cennet eyleye. Başımız sağ olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Toplumlar değişirken doğal olarak insanlar da belki de yaşama kaygısıyla- zorunlu olarak değişime uğruyorlar Murat. Giderek birbirinden uzaklaşan insanlar arasında bencilleşiyorlar sanırım. Korkuları, hırsları, güvensizlikleri artarken , farkındalıkları-duyarlılıkları azalıyor. Kişisel çıkarlarına daha düşkün oluyorlar.
      Acaba gerçekten unutuyorlar mı? Vicdanlarının sesini hiç mi duymuyorlar?

      Sil
  12. Yanıtlar
    1. Bu kısacık yorumun içeriği çok mu dolu Handan?
      Bazen ben de kulaklarımın uğultusundan iç sesimi duyamıyorum.
      Öyle zamanlarda Candan Erçetin şarkılarını dinlemek, ilâç gibi geliyor.

      Sil
  13. Ben yayınladığınız günden beri defalarca okuduğum bu muhteşem şiirin etkisi altındayım Makbule Öğretmenim. İçindeki duyguya idrak ediyorum, hissin ve gerçeğin farkındayım, gelin görün ki bir yorum yazamıyorum. Şiir her şeyi anlatıyor ve ben sanırım ne yazsam hep bir eksik kalacağım duygusu içinde alabora durumdayım. Sanki bu enfes ve duygusal şiirin bir yerine dokunursam, yetersizliğim nedeniyle ayıp etmiş olacağım. Benim kelimelerim kifayetsiz kalacakmış gibi hissediyorum. Oysa ruhum o kadar derinlerden çıkarıyor ki şiirdeki ifadelerin güzelliğini, anlıyor ve hissediyorum da... Velhasıl Makbule Öğretmenim, dedim ki, Buraneros sen daha fazla çırpınma, içinden akanı olduğu gibi yaz, Öğretmen seni senin anlatımında daha iyi anlayacaktır sonuçta, teşekkürü de ihmal etme dedim bana. Acı bir olayı ve bir takım insanların aymazlıklarını silinmezcesine hafızalarımıza kattığınız bu enfes şiir için bir kez daha çok çok teşekkürler... İyi ki bizim öğretmenimizsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zor bir günün sonunda, uykusuzluktan gözlerim kapanmak üzereyken okudum bu anlamlı, içten geri bildirimini Buraneros. İçimdeki coşku ve mutluluk yüzümdeki mahcubiyeti bastırdı bu kez.
      Ta çimden gelerek söylemek isterim: Böylesi güzel ifadelerle donatılmış bir yoruma yanıt vermek de çok kolay değildir. Çok yetenekli ve zeki olup da, içindeki cevhere ulaşılamayan, hayata küstürülmüş, kendini kanıtlayamamış çocuk ve gençler geldi aklıma. Hayatın çetrefilli yollarında karanlıkta kalmamışlardır umarım. İmkânsızlıklar içinde çaba ve emekleri, onurlu duruşlarıyla nasıl yürekten istiyorlardı kendilerini kanıtlamayı.
      Son cümlen bana kanat taktı, maviliklere taşıdı adeta. Öğrenme yaşam boyu devam eden bir süreç. Benim de sizlerden öğrendiğim-öğreneceğim öyle çok şey var ki...

      Sil