Sonbaharın hüznünü ben en çok insanların terk ettiği yerlerde hissederim. Yaylalar, sayfiyeler, yazın özenle bakılan, keyfi çıkarılan bahçeler... Yaz sonunda birden terk edilmiş, bakımsız, tarumar, ıssız kalmıştır. İnsan olmayınca mekanlar da ıssızlaşıyor.
Terk edilmiş yerlerde sonbahar daha belirgin. Ahmet Özhan'ın sesinden "Bir sonbahar vurgunu" ne güzel bir şarkıdır. Bana hep sonbaharı düşündürür.
Geçen hafta yaylaya bir ziyaret yaptık. Bir sonbahar vurgunu yemiş gibiydi her yer. Dökülen yapraklar renk değiştirerek farklı bir zemin oluşturmuşlar. Sarı ile kahverenginin uyumlu beraberliği kızıla dönüşerek yeni bir renk yaratıyor, soluk renkler hayat buluyor. Yazın canlılığı sonbaharın hüznüyle noktalanmış adeta.
Yazın gölgesinde oturulan görkemli ceviz ağaçları şık elbiselerini çıkarıp eski püskü giysilerini giyinen insanlar gibi. Sarmaşıklar artık talvarın altında güneşi kesmiyor. "Benim görevim buraya kadardı" der gibi. Sabah akşam bir koro halinde ötüşen kuşlar yuvalarını terk edip gitmişler. Gelecek yaza kadar kim bilir hangi sıcak diyarlarda olacaklar? Kuş seslerine alışan kulaklar gene onları arıyor. Sulama havuzunun kenarından nasıl dikkatle su içerlerdi.
Kaynaklardan akan sular da azalmış. Kış-yaz burada yaşayanlar "Bu yıl kuraklık olur" diyorlar. Uzun zamandır yağmur yağmamış. Ağaçlar susuz. Oysa yazın toprak suya doymuştu. Her yer semizotu tarlası gibiydi. Bu yaz sebze-meyve bolluğu vardı. Yaz sonuna doğru yağan dolu elmalarda, ayvalarda, cevizde hep yaralar bırakmış. Kiraz, dolu zamanından önce olgunlaşınca yara almaktan kurtuldu.
Çınaraltı Kahvesindeki asırlık çınarlar da yapraklarını dökmüşler. Oysa yazın gölgesinde ne güzel sohbetler, konuşmalar olurdu. Yazın kurulan pazar artık kurulmuyor. Yeri boş. Okullardan taşımalı eğitim var. Çocukların sesi de olmasa tam sessizlik hakim olacak beldeye. Onlar her mevsim cıvıl cıvıl.
Yazın kentin boğucu sıcaklarından insanlar yaylaya kaçıyorlardı. Şimdi soğuktan kente gidiyorlar. Geceleri evlerde odun sobası yanıyor. Yakında odun, kömürle buluşacak. Şimdilerde sabah kahvaltısındaki bazlamalar dışarıda sacda değil. içerideki sobanın üzerinde pişecek. Yanında keçi peyniri, saf tereyağı, bal da güzel bir üçlü oluşturacaklar. Sonbahar hüznü coşkuya dönecek o zaman.
Beldede dolaşırken uzaklardan sahipsiz köpek sesleri geliyor. Kediden çok köpek var buralarda. Köpeklerin ev bekçiliğine ihtiyaç oluyor sanırım. Aylarca evini, sahibini koruyan köpekler şimdi boş sokaklarda yarı aç, yarı susuz dolaşıyorlar. Görüntüsüyle fark yaratanlar daha şanslı, onu birileri sahipleniyor belki.
Sonbaharın bitimine iki hafta kaldı. Ardından karlı bir kış gelecek belki de. Bazı yörelerimize kar merhaba dedi bile. Bu sonbahar elbet "son bahar" olmayacak. Yaşantımızda kimi bahar, kimi kış farklı mevsimler yaşanacak.
Ünlü şair Yahya Kemal Beyatlı bir şiirinde sonbaharı şöyle vurguluyor:
"Günler kısaldı... Kanlıca'nın ihtiyarları
Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları
Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa...
Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa..."
Yazın gölgesinde oturulan görkemli ceviz ağaçları şık elbiselerini çıkarıp eski püskü giysilerini giyinen insanlar gibi. Sarmaşıklar artık talvarın altında güneşi kesmiyor. "Benim görevim buraya kadardı" der gibi. Sabah akşam bir koro halinde ötüşen kuşlar yuvalarını terk edip gitmişler. Gelecek yaza kadar kim bilir hangi sıcak diyarlarda olacaklar? Kuş seslerine alışan kulaklar gene onları arıyor. Sulama havuzunun kenarından nasıl dikkatle su içerlerdi.
Kaynaklardan akan sular da azalmış. Kış-yaz burada yaşayanlar "Bu yıl kuraklık olur" diyorlar. Uzun zamandır yağmur yağmamış. Ağaçlar susuz. Oysa yazın toprak suya doymuştu. Her yer semizotu tarlası gibiydi. Bu yaz sebze-meyve bolluğu vardı. Yaz sonuna doğru yağan dolu elmalarda, ayvalarda, cevizde hep yaralar bırakmış. Kiraz, dolu zamanından önce olgunlaşınca yara almaktan kurtuldu.
Çınaraltı Kahvesindeki asırlık çınarlar da yapraklarını dökmüşler. Oysa yazın gölgesinde ne güzel sohbetler, konuşmalar olurdu. Yazın kurulan pazar artık kurulmuyor. Yeri boş. Okullardan taşımalı eğitim var. Çocukların sesi de olmasa tam sessizlik hakim olacak beldeye. Onlar her mevsim cıvıl cıvıl.
Yazın kentin boğucu sıcaklarından insanlar yaylaya kaçıyorlardı. Şimdi soğuktan kente gidiyorlar. Geceleri evlerde odun sobası yanıyor. Yakında odun, kömürle buluşacak. Şimdilerde sabah kahvaltısındaki bazlamalar dışarıda sacda değil. içerideki sobanın üzerinde pişecek. Yanında keçi peyniri, saf tereyağı, bal da güzel bir üçlü oluşturacaklar. Sonbahar hüznü coşkuya dönecek o zaman.
Beldede dolaşırken uzaklardan sahipsiz köpek sesleri geliyor. Kediden çok köpek var buralarda. Köpeklerin ev bekçiliğine ihtiyaç oluyor sanırım. Aylarca evini, sahibini koruyan köpekler şimdi boş sokaklarda yarı aç, yarı susuz dolaşıyorlar. Görüntüsüyle fark yaratanlar daha şanslı, onu birileri sahipleniyor belki.
Sonbaharın bitimine iki hafta kaldı. Ardından karlı bir kış gelecek belki de. Bazı yörelerimize kar merhaba dedi bile. Bu sonbahar elbet "son bahar" olmayacak. Yaşantımızda kimi bahar, kimi kış farklı mevsimler yaşanacak.
Ünlü şair Yahya Kemal Beyatlı bir şiirinde sonbaharı şöyle vurguluyor:
"Günler kısaldı... Kanlıca'nın ihtiyarları
Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları
Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa...
Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa..."
İnsanların olmadığı yerlerde mevsimler de kılık değiştiriyor.
Sonbahar bir süre daha kendini kanıtlayacak...
Makbule ABALI
Offfff nefissss anlatım .
YanıtlaSilÇok yakarmış güneşin solgunu
Tanrım bu sonbahar vurgunu
Çok teşekkür ederim. Ben de Cafe Tigris'in bloğunda çoğu kez aynı şekilde düşünüyorum.
SilBu şarkıyı çok severim. Keşke sizlerin ustalığında video da ekleyebilseydim.
Sevgiler...
Dün döndük Çeşme'den. Ve oralar aynı anlattığınız ıssızlıkta şimdi. Kimseler ytk. Trafik nasıl yarışırdı küçücük Çeşme'de Ankara ve İstanbul ile. Şimdi rahat. Çarşı yine dolu; ama bir de yazı düşünün.
YanıtlaSilKendi halinde her yer. Her evin paanjurları kapalı. Bahçeler sessiz.
O ıssızlık hüzün de veriyor insana. Ne rahatsız edecek kadar kalabalık, ne o kadar sessizlik.
SilSizin kuşları düşündüm Yasemin. Bizim kuşlar da yuvalarını terk edip gitmişler.Oysa yazın onların sesiyle uyanırdık. Saat gibiydiler.
Sevgiler.
Sessizlik hüzünlü, sonbahar da ama yine de içimi mutlulukla doldutan bir yanı da var, belki de kırmızı yapraklardan gelen enerjidir bilemiyorum :) Dört mevsim yaşamayı çok seviyorum.
YanıtlaSilKatılıyorum; dört mevsim mutlu olmak, hayata farklı bir pencereden bakmak mümkün. Başka türlü yaşam çok zorlaşırdı zaten. Ama anlık düşünceler, gözlemler, bazen geçmişe yönelik anılar insanı bir başka açıdan düşündürebiliyor.
Silİlkbaharın rengarenk hali de bana bir başka gelir.
Sevgiler.
Yazılarınızı okurken içimi tatlı bir huzur kaplıyor. Sonbaharı severim. Her mevsimin güzelliği bambaşkadır. Kaleminize sağlık. Selam ve sevgilerimle.
YanıtlaSilYazılarınızda, yorumlarınızda o içten, doğal seslenişlerinizi de ben çok seviyorum.
SilDoğru, her mevsim bir başka güzel.Ama ilkbahar hep farklı gelir bana. Bir bahar günü dünyaya gelmemdir belki de nedeni.
Teşekkür ederim.Selam-sevgiler.
Muhteşem bir anlatım... Bahar aylarını çok seviyorum... Neden sonbahar hep hüznü hatırlatır insana? O terkedilmişlik hissi mi buna sebep acaba? Olsun yaz da güzel kışta... Kaleminize sağlık... Sevgiler...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. inanın ben de sizin bloğunuza girince baharı yaşar gibi oluyorum.
SilSonbahar hüznü... Bazen yazın renkli ortamından, cıvıltısından sonra o hüzün daha belirgin hissediliyor belki.
Asıl bahar içimizde sanırım. Dünyaya bakış açımız belki de...
Teşekkür ederim.
Gönülden sevgiler.
Ne keyifli bir yazi, ellerine saglik.
YanıtlaSilAhh o cürük carik ama ilacsiz, hormonsuz, dogal nefis meyveler... Annemin bahcesini , bizim köyü hatirlatti..
Bir de su sonbahar, fotograflara en cok yakisan meyvsim bence:)
Çok teşekkürler.
SilYaralı-bereli meyveler kuşları da hatırlatıyor bana. En güzel meyveleri didiklerlermiş.Bu defa doğa didiklemiş. Ama içleri çok güzel. Çürük yerlerini atarak az şekerli komposto veya reçel yapıyoruz.
Fotoğraflarda sonbaharı ben de çok seviyorum. Doğadaki renk uyumu harika zaten.
Çok teşekkürler sevgili Ayşe.
Selam-sevgiler...
Sonbahar hep bir hüzün verir bana. Ardından kış geleceğinden belki de, bilemiyorum. Yazıyı okurken tatlı bir huzur duymadım da değil hani hüznün yanısıra :)
YanıtlaSilO karmaşık duyguları ben de yaşıyorum.Hem yazarken, hem yaşarken sonbaharı. Hüznün içinde de huzur olmalı diye düşünüyorum. Dengelenmiş bir hayat en güzeli.
SilSevgiler...
Sonbaharın sarıdan turuncuya,turuncudan kırmızıya dönen renkleri hem hüzün hem de huzur verir bana..bizler de önce yemyeşil sonra yapraklarını döken ağaçlar gibiyiz..tohumlarımız da başka canlarda hayat buluyor..sevgiler..
YanıtlaSilDoğru, sonbahar karmaşık duyguların yaşandığı bir mevsim.
SilDoğada, mevsimlerde hayatın bir özeti gizli sanki sevgili
Sibel. Benzetmen çok güzel. O tohumlar yeni canlarda hayat bulurken doğaya, dünyamıza güzel katkılar sunacaklar.
Teşekkür ederim.
Selam-sevgiler...
Yahya Kemal Beyatlı'nın şiirini her zaman okuduğumda sonbaharın anımsadıklarımı hatırlarım. Güzel bir paylaşım olmuş. Yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilGüzel bir şiirdir. Duygulandırır, düşündürür. yaşatır o anı adeta. Teşekkür ederim.
SilEsenlikler dilerim.
Sonbaharda yaprak dökümü her ne kadar güzel bir görüntü sunsa da bana hüzün verir. Her sonbahar bir yok oluş her ilkbahar bir diriliştir. Yazınız ve fotoğraflar çok güzel.
YanıtlaSilBen de öyle hissediyorum. İlkbaharda o kupkuru ağaçların yeniden canlanması mucize gibidir. Sonbaharda bitkiler adeta kış uykusuna çekiliyorlar.Gene de her mevsim farklı güzellikler sunuyor.
SilÇok teşekkür ederim. Yazmak da, fotoğraf çekmek de beni mutlu ediyor. Amatörce tabii.
Hüzün ve Huzur Nasıl da yakışıyor bu mevsime değilmi? Sevgili Makbule Hanım. Sonbahar hüzünlünü ben de en çok yaz bitip insanlar yazlık evlerin ışıklarının tek tek kapanması sonbahar hüzünlün başlangıcı olur. Doğanın da yeşilden, sarıya ve kızıla geçişi huzurum olur. Doğanın da dinlenmeye Hakkı var, kış uykusuna geçmesine saygım olur.
YanıtlaSiliçinde üç duyguyu da bana hissettiren bu güzel yazı için çok teşekkür ederim. Yüreğine ve kalemine sağlık.
Çok sevgiler.
İnsanın olmadığı her yer ıssız ve garip kalıyor. Terk edilmiş mekanlar insana çok şey çağrıştırıyor. Doğadaki renk uyumuna ben de hayranım. Ne kadar zevkli bütünlemeler.
SilSevgili Gezgin Kova'nın sayfalarını da ben keyif alarak okuyorum.Ben de çok teşekkür ederim.
Sevgiler...
Sonbahar vurgunu ;
YanıtlaSilSiz anlatınca,vurgun değil bir görsel şölen oluşturmuş Fotoğraflarla beraber,canlılığın tekrar etmesine az kalmış da,vurguna meydan okurmuş gibi doğa kendi arasındaki savaşında.
Yüreğinize sağlık,iyi ki uğramışsınız...
Ne güzel bir iltifat. Çok teşekkür ederim. Sonbahar bazı yerlerde muhteşem görüntülerle kendini gösteriyor. Amatörce o görüntüleri kaydetmeye çalışıyorum.
SilBloğunuzu seviyorum, fırsat buldukça uğramaya çalışıyorum.
Sevgiler.
Ben bağ evinize uğramanızı,kastetmiştim,sonbaharı yakalamış,harika fotoğraflar,çekmişsiniz.
YanıtlaSilAncak bana uğramanızdan,ayrıca mutluluk ve şeref duyuyorum her zaman sağolun...
Kahve içmeğede beklerim...Yanında bitter çikolata ya da minik tarcınlı,damla sakızlı kurabiyemde var arzu ederseniz.
Tekrar yorum yazma zahmetine girişmişsiniz, teşekkür ederim.
SilKahve sohbetlerinin hatırı var gerçekten. Minik tarçınlı kurabiyelerle çay ya da kahve ne güzel gider. Bir gün neden olmasın. Hayali bile güzel.
Sevgiler.
Aslında sonbaharı güzel yapan budur diye düşünüyorum, efendim. Yani kimselerin olmayışı, terkedilmiş yaylalar, şehirdeki kafeler... :)
YanıtlaSilSonbahar böyle güzel, kaleminize sağlık :)
O haliyle de bir başka güzel elbette. Ama insansız sokaklar, sessizlik ötesi bir başka hüzünlü sessizlik, insanı özleyen, renk değiştirmiş doğa... Kuş sesleri bile yoktur. Dinlenmek için belki, ancak inzivaya çekilmek gibi...
SilHer görüşe saygı duyuyorum tabii.
Ben de sonbahar fotoğraflarını görünce Ahmet Özhan'ın söylediği 'Hüzün, zaman zaman deli dalgalarla gelir, gönlümün kıyısına vurur..Aşınan kayalar gibi rûhum. Suskun, yorgun ...' şarkının sözlerini anımsadım bir an.
YanıtlaSilKaleminize sağlık. Köyde sonbahar esintilerini yansıtan fotoğraflarınız ve hissedişleriniz 'bir sonbahar vurgunu' sözleriyle çok hoş örtüşmüş.. Sevgiler, esenlikler..
Ahmet Özhan'ın o şarkısı da ne güzeldir. Ne anlamlı şarkı sözleriyle ne güzel eski şarkılarımız vardır.
SilGüzel yorumunuza, katkınıza çok teşekkür ederim.
Sevgiyle- dostça.