Bu Blogda Ara

27 Haz 2021

KAZANMAK YA DA KAYBETMEK...


Yaşam boyu ne çok sınavla karşılaşıyoruz. Her sınav bir deneme, bir test. Sabrımızı, yeteneklerimizi, uyumumuzu, başarma gücümüzü ölçüyor. Sonuçta kazanmak ya da kaybetmek, yerimizi, yönümüzü, geleceğimizi belirliyor. Duruma göre kazançlar veya kayıplar bazen iç içe yaşanıyor.

YKS'nin (Yükseköğretime Kabul Sınavının) ilk oturumu dün yapıldı. İkincisi bugün yapılacak. Sınava girenleri neler bekliyor, mezun olup diplomalarını aldıklarında nelerle karşılaşacaklar, nerelerde olacaklar? 

Ülkemizde 207 üniversite var. Eğitim sistemimize yeni bir bakış açısı gerekli. Adayların sınav başarıları, ders ortalamaları her yıl daha da düşüyor. Bu sınavda da heyecanını yenebilen, bilgisini iyi değerlendirebilen adaylar kazançlı çıkacak. Sınav başarıları her yıl daha da düşüyor. 3 yanlışın bir doğruyu götürdüğü sınavda 2018'de 41 bin, 2019'da 15 bin, 2020'de 38 bin aday sıfır puan almış. 

Sadece 4 yıllık bölümler değil, iki yıllık Meslek Yüksekokullarından da iyi yetişmiş nitelikli ara elemana nasıl da ihtiyaç var. Hangi okuldan mezun olursa olsun, mezuniyetten sonra fark yaratan gençler daha kazançlı çıkıyorlar. Bilgi dağarcığına ekleme yapanlar, kendine güvenenler, kaliteli bir kursa katılıp kendini geliştirenler Ayırt ediliyorlar. Böylesine zor hayat koşullarında kazanmak için çok mücadele gerekiyor.

Geleceğimiz, güvencemiz, umudumuz olan gençlerin hayallerini gerçekleştirmelerini diliyor, yolları açık ve aşılabilir  olsun diyoruz.

Makbule ABALI



 

7 yorum:

  1. Merhabalar.
    Bir eğitimci gözüyle sınav konusunu ne güzel ela almışsınız öğretmenim. Çok duygulandım ve etkilendim. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Blog sayfanız nezdinde sınava katılan tüm genç öğrencilerimize başarılar dilerim. Allah, emeklerini zayi etmesin inşAllah.

    Yazınızda sınav başarılarının her yıl düştüğünden bahsetmişsiniz. Ben de aynı sizin gibi düşünüyorum. Çünkü ben liseyi dışarıdan okudum ve bitirdim. 1988 yılında ÖSYM sınavlarında 116,5 puanla A.Ö.F. İş idaresi bölümünü kazanmıştım. Baraj puanı o yıl 105 idi.

    Eğitim ve öğretimin kalitesi de düştü, öğrenciler de her açıdan çok düşük seviyedeler. Ben zamanımızın ortaöğretim öğrencilerinden hiç memnun değilim. Öğrenciler çok saygısız, seviyesiz, küstah, şımarık ve laubali oluyorlar.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,
      İyi görüşlerinize çok teşekkür ederim. Eskiden daha uzun yazardım. Artık daha kısa yazmaya çalışıyorum. Adayların sınav başarıları, ders ortalamaları her yıl daha da düşüyor ama ne yazık, yükseltmek için bir önlem de alınmıyor. Yeni bölümler, üniversiteler açılırken öğretim elemanlarının nitelik ve nicelik açısından yeterliliği göz ardı ediliyor. Bu yüzden eğitim ve öğretimin kalitesi giderek düşüyor. Eğitim- öğretim ortamı uygun değilse istenen disiplin de sağlanamıyor.
      Katkınıza çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  2. bir iş bulunabilse. üni mezunları a101 de bim de bile zor iş buluyor artık.

    YanıtlaSil
  3. Aradan çok zaman geçti. Eskiden bir Altan Günalp vardı, bir sürü tabela üniversitesi yoktu. Eğitim planlaması da yok. Ülke olarak kaç doktora, mühendise, öğretmene ihtiyacımız var hesabı yapılmıyor. Sonra yığınla genç diplomalı işsiz. Sınavlarda sorular çalınıyor, güven yok hiçbir kuruma. Ya son günlerde karamsarlığım iyice arttı. Neyse susayım bari de enerjinizi düşürmeyeyim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçmiş yıllarda ÖSYM'nin bir saygınlığı vardı. Yüzlerce birinci çıkmazdı, sorular kaliteliydi. Ölçme- Değerlendirme koşullarına uygundu. Öğretim elemanı olmayan göstermelik üniversiteler yoktu. Nicelik değil, nitelik ön plandaydı. Sınavlarda haksız uygulamalar, kopya olayları görülse bile cezalandırıcı, caydırıcı önlemler vardı.
      Karamsarlığınız değil, farkındalığınız, duyarlılığınız güzel.
      Boşa giden emekler, heba olan gelecekler can yakıyor.
      Aydınlık günler diliyorum.

      Sil
  4. İyi ve güzel olan ne varsa yok etmeye yemin etmiş olan iktidar ilkokuldan üniversiteye kadar bütün eğitim sistemini yok etti. Sadece adı üniversite olan, işhanı görüntüsünde E5 üniversiteleri kurmaları yetmedi en başarılı olanlarını da yok etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. En son Boğaziçi üniversitesi'ne atadığı şaklaban Anadolu'ya girmiş Timur orduları gibi Boğaziçi üniversitesi'ne talan ediyor.
    Dünkü gazetenin haberi: küçük Anadolu illerinde lise giriş sınavına giren ortaokul mezunları liseyi dahi yurt dışında okumak istiyor, kaçma imkanı olan ve nitelikli herkes kaçıyor, istiyorlar ki bütün ülke a haber izleyen ve iktidara oy veren sürüye dönüşsün.

    Yazık, çok yazık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okudukça, düşündükçe benim de içim yanıyor, canım acıyor. İstanbul ve Ankara'nın o büyük Üniversitelerini kazanmak nasıl bir çaba ve emek isterdi. Dünyanın sayılı üniversiteleri arasında sıraya giren büyük üniversiteler... Evet, yurt dışına gidiş bir kurtuluş gibi görünüyor. Kaybettiğimiz kuşakları kim ya da kimler kurtaracak?

      Sil