Yaz mevsiminin en sıcak günlerini yaşamaktayız. Tüm dünyada iklimsel değişiklikler, ruhsal-bedensel-sosyal uyumu da güçleştiriyor. Öte yandan doğa olayları, ekonomik sıkıntılar, mevsim değişikliklerinin ürünlere yansıması, verimin düşmesi vb. olaylarla günlük yaşam da inişli çıkışlı seyrediyor.
İyi günlerin, güzelliklerin, uygun davranışların farkında olabilirsek küçük mutluluklar da yeterli olabiliyor. Öfkelenmesek ya da öfkemizi kontrol altına alabilsek bile dost bildiklerinden yara almak insanda ayrı bir iç acısı , hayal kırıklığı ve çöküş yaratıyor.
İyi ki çocuklar ve çocuk safiyetinde yaş almış insanlar var. Onlar mutluluğa giden yolda ışıldayan gözleri ve gülücükleriyle Lokman Hekim gibiler. Bu dönemin çocukları mı çok akıllı ve dost canlısı çocuklar, yoksa bana mı öyle geliyor?
Çok basit, yalın, sade sözcükler, sakin bir ses tonuyla söylenirse karşımızdaki insanın yüzünde güller açtırıyor. Bir hastane ortamında "Geçmiş olsun" demek insanı yormuyor ki. Asansörde annesinin karnına yüzünü dayamış 4-5 yaşlarındaki küçük kıza gülümseyerek günaydın dediğinizde hemen kısacık sohbet başlıyor. "Sus... sus uyanmasın, şimdi uyuyor" dediğinde yeni bir kardeşe hazırlandığını anlıyorsunuz.
Bir başka gün, bekleme salonunda elleriyle dans figürleri yapan çok sevimli küçük kızla hemen sohbet başlıyor. "Ne güzel dans ediyorsun, kimden öğrendin?" Tırnaklarındaki parlak-yaldızlı ojeyi, gösteriyor; "Bak oje sürdüm." Çok erken değil mi?" diyorum. "Yok , sabah değil, gece sürdüm" diyor gülerek. Böyle tatlı somut algılama, hiç aldırmamaktan, anlamaz görünmekten çok daha güzel elbette.
Serin bir ortamda kuş seslerini dinlemek gibi çocuk sesleri. Sevgi dolu yetişkinlerle birlikte büyüyen çocuklar, dünyayı da öyle güzel-anlamlı-umutlu, güvenli, barışın hüküm sürdüğü bir yer olarak hayal ediyorlar. Onları hayal kırıklığına uğratmayalım...
Makbule ABALI-
13 Temmuz 2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder