İnsanların deneyim kazanması için mutlaka acı mı çekmeleri gerekiyor? Acı çekmeden hayat anlaşılmaz mı? Kadınlar mı, erkekler mi acıya daha dayanıklıdır? " Ağrı Eşiği" vardır da "Acı Eşiği" yok mudur? Neden bir gecede ağarır bazen saçlar? Neden kimileri katıla katıla ağlarken , kiminin sessizce akar gözyaşları?
Kim kimin acısını dindirebilir? Kim kime daha iyi gelebilir? Bazı ağıtları, türküleri dinlerken nasıl da içimiz yanar? Eller, yumruklar öfkeyle sıkılır da kalbin sıkıştığı yüzden belli olur mu? "Tüylerim diken diken oldu" deriz. O dikenler midir yüreğimizi acıtan?
Uzaklardan gelen bir kaval sesi, bir kemanın ince vurgusu, bir bağlamanın tınısı ya da yakınlardan gelen yanık bir türkü duygularımızı harekete geçirir birden... Yüzlerce koyun arasında bir kuzu nasıl olur da bulur annesini? Parmak izleri gibi kokular da o denli çeşitli midir? Çiçek kokularıyla anne kokusu karışmaz mı birbirine ? Koyun bile ayırt ederken canından, kanından olanı, insanda o tür sezgilerin varlığı nasıl anlaşılır?
Kötüyle iyiyi ayıramaz mı insan zekası, aklı, duyguları...? Kuşlar bile konuşurken neden susar insanoğlu? O güçsüz bedenleriyle karıncalar bile besin taşırken yuvasına, insanların emekle, sabırla yaptıkları evler gene bir başka insan eliyle mezar olur kendisine. Oysa "İnsan acısını insan alır." "İnsan sıcağı gerek tüm kötülüklere..."
Makbule Abalı
23 Şubat 2023 Urla.
Merhabalar Makbule Öğretmenim.
YanıtlaSilAcı üzerine paylaştığınız yazıyı okudum. Teşekkür eder; kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
İnsan acısı ile insan olur. Sevinci ile de insanların arasına karışır, bütünleşir. Acı, insanı duyarlılaştırarak doğru eylemlerin varlığının garantisi olur. Tecrübe hayatı anlamlı kılmanın zemini olur. İnsan bu tecrübe üzerinden yanlış ve hata payını azaltır. Böylece insan, acı üzerinden duyarlılık inşa ederek yeni yanlışları karşılayacak bir zemini de muhafaza eder. Acı, sevincin hem nedeni hem kaynağı olarak iş görür. Bu yüzden acı çekmeyi zül addetmek yerine insanın fiyakası ve tecrübenin kaynağı olarak değerlendirmek, yeni bir dünyanın kurulmasının teminatına dönüştürmek insanın elindedir.
Selam ve saygılarımla.
Büyük acılar yaşamış insanların daha duyarlı oldukları düşüncesine ben de katılıyorum. Acılar insanı daha hassas, daha kırılgan yapıyor. Acı çekmeyi zul addetmiyorum elbette. Ancak bazen öylesine büyük acılar yaşanıyor ki, yıllar sonrasına taşınıyor izler, kalıntılar. Hele çocuklar...
SilHer şey biz insanlar için. Yaşadıklarından ders alabilene ne mutlu.
Katkınıza teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
💐
YanıtlaSilBazen bir bahar dalı ya da bir küçük demet nasıl iyi gelir insana. Teşekkürler Murat. Çocukluğundaki gibi naziksin.
SilYıllar evvel yüksekokula başladığımda sıra arkadaşımın bir tutam saçı beyazdı, doğuştan mı diye sordum, yok dedi erkek arkadaşım beni en yakın kız arkadaşımla aldattı öğrendiğim gece oldu bu dedi. Aynı arkadaşla yıllar sonra side de birlikte tatil yaptık, geldiğinde yine bir tutam saçı beyazlamıştı, Ayşe bu nasıl oldu dedim. Bu da erkek kardeşimin hatırası dedi. Erkek kardeşini yanlışlıkla av yaparken vurup öldürmüşlerdi.
YanıtlaSilHerkesin acıyı yaşaması da yansıtmasıda farklı hocam...
Bu gerçeğe ben de yürekten inanıyorum değerli arkadaşım. Uyarıcılar benzer ya da aynı olsa bile tepkiler farklı olabiliyor. Her insan ayrı bir dünya. Bazı kişiler acısını, sıkıntısını dışa yansıtamayıp içine atabiliyor. Bedende alerjik tepkiler, psikosomatik rahatsızlıklar görülebiliyor. Kimi insanı ağlaması da gülmesi de yüksek seslidir. Kişiliğimizi oluşturan her parça kişiye özgü, bizi biz yapan özellikler.
SilSevgiyle.
Bu kadar acı yaşanıyor. Görüyoruz, duyuyoruz, okuyoruz. Açık ortada. Ama birileri hala "yalan söylüyorlar" diyor. Bu acı karşısında insan nasıl böyle olabilir? Aklım almıyor
YanıtlaSilBöyle zamanlarda insanlar da, kurumlar da, yöneticiler de Sivil Toplum Kuruluşları da adeta bir sınavdan geçiyorlar. Her birimi , her kurumu gerçek yönleriyle tanıyoruz. Tarafsız, objektif, sağduyulu, gerçekçi değerlendirme yapabilenler her şeyin farkındalar. Dün çok güzel bir ifadeyle kaleme alınmış çok uzun bir yazı okudum. Adını bile yazmamıştı ama görev yeri belliydi. Depremin ta içinde yaşamış, enkaz kaldırmaya yardımcı olmuş, insan olarak vicdanıyla görev
Silyaparken yeri gelmiş ağlamış, aç kalmış, açıkta yatmış bir kahraman.
Elbet yeri gelince er veya geç gerçekler ortaya çıkacak ve değerlendirilecektir. Dileriz daha da geç kalınmasın.
Yorumunuza teşekkürler.
kötü ile iyiyi ayırabilmek için çok yol almak lazım. çok çok.
YanıtlaSilİnsan hayatı zamanla tanıyor, kavrıyor, öğreniyor, tecrübe kazanıyor. Bazen taklit ederek, bazen sınama yanılma yoluyla, bazen deneyerek, zamanla kendine bir yol çizebiliyor, ilkelerini ve kurallarını belirlemeye çalışıyor.
SilTabii ki "uzun, ince bir yol" bu. Keşke pişmanlıklar, yanılgılar, hayal kırıklıkları en aza indirilebilse.
o kadar yoruldum ki.. o kadar çok soğudum ki her şeyden.. duygularıma tercüman oldu yazdıklarınız....
YanıtlaSilBöyle zamanlarda küçücük şeyler bile büyük titreşimler yaratıyor sanki. Her acı ya da yıkım insan ruhunda fırtınalar yaratıyor. İsyan ediyor, öfkeleniyor, sorguluyor ama zor da olsa sonunda kabulleniyoruz.
Sil"Yok aslında birbirimizden farkımız..." Bazen duraklasam da yazmak terapi gibi geliyor bana.
Sevgiyle.
Beautiful blog
YanıtlaSilThank you so much.
SilMy feelings about the earthquake in Turkey.
Soruları zor yerden sormuşsunuz bu kez öğretmenim. Çok acı çekiyoruz, daha da çekeceğiz sanırım :(
YanıtlaSilYorumu okur okumaz içimden gelerek ve sesli olarak "Ah canım" dediğimi fark ettim. Düşündürücü ve sorgulayıcı sorular sormaya özen gösterirdim hep. Ancak bu kez ben de zorlanıyorum cevaplamakta...
SilAcı insanı olgunlaştırır der Baba erenler. Lakin, gelinen noktada acının olgunlaştırması bir yana, acıyı yaşayanla dalga geçmek, alay etmek kısaca, çıkarı doğrultusunda görmezden gelmek acıyı yaşayanı moda oldu deyim yerindeyse. Her insanın yaşamında mutlaka bir acı vardır oysa ki. Ortak olmak acıya paylaşmak varken tam tersi davranışlar toplumu sarmış maalesef
YanıtlaSilAcılar insanı daha sabırlı, daha tahammüllü kılıyor. Neyse ki çok büyük acılarda birlik ve beraberlik ruhumuz canlanıyor. Ah keşke güven ve vefa duygularımız zayıflamasaydı.
SilNe yazık az da olsa depremde kötü insan örnekleri de sergilendi. Onları bağışlamıyoruz elbette. Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Nasıl cevap vereceğimi bilemediğim bir yazı oldu. Düşündürücü, döndüm bir daha okudum.
YanıtlaSilBöylesi günlerde günbegün insanın ruh hali değişiyor. Bazen hiç durmadan yazmak, yazmak istiyor insan. Bazen de donup kalıyoruz. Çünkü insanız.
Silbu olay çok ağır geldi bize yaa.
YanıtlaSilBu güzel ülkenin halkı pek çok acının üstesinden geldi. Elbet bu günleri de atlatacağız.
Sil