Evimizde gün erken başlar. Sabah saat 07.00 gibi gün ışığı pencereden süzülür, yeni bir günün başlangıcını müjdeler. Günler kısaldığında çalar saat gün ışığının görevini üstlenir. Erken başlayan gün erken de biter. Saat 22.30- 23.00 arası getiri ve götürüleriyle eski gün uğurlanır. Sıradan bir yeni günün planları da vardır tabii. Bazen sürpriz değişimler farklı bir gün yaratsa da hayat devam eder. Sürprizler hayata renk katar, duygularda, davranışlarda iniş çıkışlarla yaşamın bir başka yönünü görmemizi sağlar. O yüzden sürprizleri çok severim.
"Yazmak yaşamaktır." diyordu ünlü yazar Oktay Akbal. Gerçekten yazarken yaşadığını, var olduğunu hissediyor insan. Yazıya başlamak bir düşünce akışına yol açıyor. Algıda seçicilik başlıyor, Çevrenizi daha dikkatli gözlüyor, zihninizde yeni kayıtlara girişiyorsunuz. Görmek, duymak, koklamak, tat almak, dokunmak, duyarlı olmak, bir başka anlam ve değer kazanıyor. Böylece farkındalıklarınız da artıyor. Yazma tutkum, yazdıklarımı kalıcı kılma isteğine dönüşünce bir blogda yazmaya başlamıştım. İyi ki başlamışım, 14 yıldır ne güzel insanlar tanıdım.
Olabildiğince her sabah kahvaltı sonrası bloğu ziyaret eder, gözden geçiririm. Bu sabah ondan önce kapı zili çaldı, kargo diye seslendi bir görevli. Beklenmedik bir sürpriz. Kızımın benim adıma siparişleri vardı ama bu kadar erken beklemiyordum. Paketin üstünü okuyunca sürprizin kaynağı belli oldu: İstanbul'dan blog arkadaşım sevgili Kadriye Zihni Erdem, daha önce sözünü ettiği Şiir Gazetelerinin yanına "40 Şairin Eli " adlı harika bir kitap eklemiş, inci gibi bir el yazısıyla günün en güzel armağanını adresime postalamıştı. Yeni bir güne ta uzaklardan gönül dolusu mutluluk postalanmıştı...
"40 Şairin Eli " çok özenli bir baskıyla yayına hazırlanmış, içinde ünlü şairlerin fotoğrafları, el yazılarıyla verilmiş şiirleri ve yaşam öyküleri yer alıyor. Türkiye Yazarlar Sendikası ve Kadıköy Belediyesi iş birliği ile gerçekleşen " Nazım Hikmet'ten Bugüne El Yazması Şiirler Sergisi' 2017 yılında düzenlenmiş daha sonra 21 Mart Dünya Şiir Günü'nde kitap haline getirilmiş. Yıllar geçtikçe değer kazanan bu esere emeği geçenleri kutluyoruz.
Kitaptan bir sayfayı açtım; Orhan Murat Arıburnu- "Utanmak Lâzım" şiirini ekliyorum:
UTANMAK LAZIM
Çocuklar,
Ölüyorsa bir savaşta
Analar ana
Babalar baba değildir
Çocuklar,
Ölüyorsa açlıktan
İnsanlar, insan
Uygarlık , uygarlık değildir !
Orhan Murat ARIBURNU
ŞAİRİN EL YAZMASI ŞİİRİ
Merhaba. Yeni bir güne öyle güzel bir başlangıç yaptın ki. Belki yaş aldıkça, güzel olaylar, güzel insanlar da çoğaldıkça coşkulu anlarımıza gözyaşlarımız da eşlik ediyor. Duygu yoğunluğu yaşıyor insan.
İyi ki yazıyoruz. İçimizden gelerek paylaştıkça mutlu oluyoruz. Yüzünü görmediğimiz, sesini duymadığımız blog dostlarımızla iletişim kurabiliyoruz. Blog olmasa nasıl tanışırdık, bu güzel etkinliklerden nasıl haberdar olurdum ?
İnceliğine, duyarlılığına sonsuz teşekkürler. Gönül dolusu sevgiler.
Makbule Abalı
23 Şubat 2024 Urla
Ne güzel bir sabah olmuş. Buraya da yansıdı:)
YanıtlaSilMutluluk hayatın detaylarında gizli sevgili Mehtap. Gerçekten güzel bir sabahtı. Hele o "yansımalar"...
SilAydınlık günlere.
hayat güzeeel :) çıngıraklı sokak ı alayım ben de :)
YanıtlaSilSevgili Deep,
SilBulabildin mi bari :-) Sana da yollayayım? Ya da bana uğra ?
Günaydın. Günler güzel düşüncelerle daha da güzelleşiyor.
YanıtlaSilHer sayfası dopdolu bir dergi. Okumaya değer.
"Herkesin bir öyküsü vardır ama şiiri yoktur" doğru bir söz. Şiirin hakkını vermek yazabilmek okurken şairin ruhuna girebilmek herkesin harcı değil. Ben kendimi bu konularda hep yetersiz gördüm. Çok uzun zaman önce birkaç şiir okuma gecesine katılmış ve büyük haz almıştım. Şiir okumanın da yazmak kadar önemli olduğunu anladım. Fakat itiraf etmeliyim ki çok sayıda şiir yazılıyor ve ben bunların çoğundan beklediğim hazzı alamıyorum. Şiir yazmak hle ilham gelince bazen beş dakikalık bir zaman dilimine sığabilirken bir romanın yazılması aylar hatta yıllar alabiliyor. Evlenmeden önce kitap okuma özürlüydüm, şimdi kitap okumadığım gün yok. Ne yazık ki blogta yazmıyorum okuduğum kitapları eskisi gibi. Umarım gün gelir kitap okumayı öğrendiğim gibi şiirlerden de daha fazla zevk almaya başlarım.
YanıtlaSilBu arada size inanılmaz güzel bir sabah armağan eden Kadriye Hanım'ı bu ince davranışı sebebiyle takdirle anıyorum. Kendinize iyi bakın.
Edebiyatın her dalı güzel; eğitiyor, düşündürüyor, yönlendiriyor, dünyayı daha anlamlı algılamayı sağlıyor. Kendinize haksızlık etmeyin, kitap okumaya geç başlasanız da kısa zamanda çok yol almışsınız. Bu konuda sevgili eşinizin çok iyi bir öğretmen olduğuna inanıyorum.
Silİyi öğretmen- iyi öğrenci etkileşimi ile çok verimli sonuçlar alınmış. İçtenlikle kutluyorum.
Duygu-mantık- içtenlik üçgeninde tasarlanmış başarılı yazılarınız gibi, kısa zamanda şiir sevenler grubunda da ön saflarda yer alacağınıza inanıyorum. Sanırım "Küçük Dünyalı" da yakında sizin öğrenciniz olur.
Aydınlık, umutlu günlere...
Bir güne "şiir" dokunursa, o gün şiir gibi olur. O günü yaşayan siz, fotoğraf ve yazılarla bize öyle güzel aktarmışsınız ki, yaşadığınız ve hissettiklerinize ortak oldum birden.
YanıtlaSilYaşam sevinciniz daima şarkı söylesin dilerim. <3
Sevgiler,
Harika ilk cümle tam bir "Sezer dokunuşu" gibi olmuş. Benim aktardıklarımdan öte, sen gibi duyarlı arkadaşlarımızın katkıları o paylaşımları değerli kılıyor.
SilŞarkılarla, şiirlerle, türkülerle sürsün hepimizin yaşama sevinci.
Zambara' nın Şilili Şair kitabını yeni bitirdim. Arka kapakta edebiyata, özellikle de şiire bir güzelleme diye bahsediyordu kitaptan. Üstüne sizin bu yazınızı da okuyunca kitaplığımdaki şiir kitaplarına bir el atma vaktidir diye düşündüm, sevgiler
YanıtlaSilÇok uzaklardan birbirimizin iç seslerini duyabilmek, hissedebilmek ne güzel.
SilRastlantı, yorumlara yanıt yazmaya başlarken televizyonda , Mersin'in doğal ortamında görkemli, dopdolu bir programda ünlü şairimiz Sabahattin Ali şiirlerle, şarkılarla, türkülerle anılıyordu.
Sevgiyle.
"Yazmak yaşamaktır." okumak da beslenmek olsun:). Doğal döngü, beslen ki yaşayasın. Şu çorak anlakların üzerine serptiğiniz bir damla su ne de çok anlamlı... Armağanın güzelliği de sos'u olmuş
YanıtlaSilBöylesi güzel yorumlar da cana can katar, sosların tadını zenginleştirir, değerini arttırır. Karın altından boy veren kardelenler, çiğdemler gibi...
SilEsen kalın.
yazmak, insanı iyi hissettiriyor ve uzaklardan uzanan bir dostun sıcaklığı da...
YanıtlaSilTam anlamıyla öyle sevgili Bahar. "İnsan sıcağı" deyişini o yüzden çok severim.
SilNe güzel bir sabah...
YanıtlaSilSabahları güzel kılan da insanlar değil midir ?
Silalayım bu kitabı dedim görür görmez.
YanıtlaSilbu hayatı güzelleştiren şeylerin başında dostlar, küçük sürprizler ve şiir geliyor bence. Sizinki 3ü bir arada olmuş :)
Bu iç açıcı yoruma ben de çok teşekkür ediyorum.
SilKitap satış yerleri sanırım Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi'nden de öğrenilebilir.
Beautiful blog
YanıtlaSilThanks a lot. I remember, this is your second comment.
SilSöylediklerinize katılıyorum, yazmak gerçekten zihin açıcı, ufuk açıcı bir eylem. Bir şeyleri sürekli olarak irdelemeyi gerektiriyor. Yazmak ve okumak insan düşüncelerini, davranışlarını etkileyen, muazzam şeyler..
YanıtlaSilOrtak noktalarda buluşmak, görüş alışverişi yapmak ne güzeldir. Keşke ilerleyen yaşlarda da göz sağlığımız okumaya, yazmaya fırsat verse.
SilSürpriz .... Belki de hayatta en çok sevdiğim kelimelerden biri , çünkü ne olursa olsun adı üstünde ve insanı mutlu eden bir kelime.
YanıtlaSilHediye ..... Düşünülmenin en güzel hali , inceliğin , zerafetin bir başka adı gibi.
Ne mutlu size ki öğretmenim , bu iki güzel kelimenin bu hayattaki yansımasını yaşıyorsunuz , sizin adınıza çok mutlu oldum.
Sevgiyle ve güzelliklerle kalın...🌸🤍💕
Beklenmedik zamanda bazen beklenmedik biçimde mutluluk satın almak gibi. Bir anlamda hayata pırıltılar katmak...
SilKişiye göre hediye seçebilmek de özen ister. Armağana değer kazandıran da o ince düşünceler değil midir?
Minik emojiler gönlümü fethetti. Çok teşekkürler.
Çok Sevgili Makbule Hanım :-)
YanıtlaSilAylar ve aylar sonra size cevap yazabildiğim için beni bağışlamanızı, yazınızdaki samimi neşe ve güzelliğin ilk okuduğumda da içime işlediğini ama cevaben dönememek için kendimce özürlerim olduğunu bilmenizi istedim.
Sizin gibi tatlı ve değerli birinin yüzünde bir an bile tebessüm yaratabildiysem ne mutlu bana.
Kocaman sevgilerimle
Çok sevindiğimi ama aynı zamanda çok da şaşırdığımı dile getirmeliyim. Yıllardır izlediğim bir blog arkadaşımı blog rumuzuyla değil de gerçek adıyla görünce tanıyamamak, beni bir sabah ansızın çok mutlu eden birine teşekkürümü bir kitapla iletememek...
SilŞu anda da tebessüm ediyorum sevgili Kadriye. Kırgınlık bir yana ikinci kez mutluluk yaşadım. Sonsuz teşekkürler.
Söylemek isterim; Blog yazını bir gün önce okuyup yanıt vermiştim. İçimden mavi kuşlar havalandı sanki. Çocukluğumun bayılarak okuduğum Doğan Kardeş Dergilerine uzun yolculuklar yaptım.
Yürekten yüreğe ince duygularla...
Kitabınız hayırlı, uğurlu olsun.. Umarım çok okurunuz, okuyanız olur.. Blog yazarlarının kitap çıkarması ne güzel.. 😊
YanıtlaSilPaylaşımı okuyup yanıt verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
SilDilerim sözleriniz uğur getirir. "Geriye Kalan-Anlar mı Anılar mı " adlı ilk ve tek kitabım 2014 yılında Mersin Alzheimer Derneği yararına yayımlandı.
Biraz girişimcilik ruhu, biraz güven ve biraz da cesaret katkısıyla ikinci kitabım da olsun isterdim. Zaman ne gösterir bilemiyorum.
Nazik yorumunuz motive edici, teşekkürler Ertuğrul Bey.