Bu Blogda Ara

6 May 2024

HAYATIN İÇİNDEN - İNSANLAR- BİR İNSAN...

 


Hayatın içinde pek çok şey birlikte yaşanabiliyor. Dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı iklimlerde, çok çeşitli insan tiplemeleri, farklı yaşamlar, farklı beklentiler. İyilikler, kötülükler, mutlu günler, beklenmeyen zamanlarda ansızın yaşanan acılar... Herkes payına düşeni yaşıyor, farklı inanışlar, değişen umutlar, hayaller ya da tam tersine hayal kırıklıkları. İnsana ait öyküleri, insan tahlillerini o yüzden çok seviyorum. Yaşadığımız çevrede, uzak veya yakın, adını bile bilmediğimiz, fark etmediğimiz ne çok insan var kim bilir...? 

Hayatın içindeki her şey yerini  buluyor zamanla. Belki iyiliklerin, güzelliklerin fark edilmesi, kötülüklerin  gerçekçi olarak eleştirilmesi, uygun tepkiler verilmesi bir denge sağlanmasında da yararlı olacaktır. Toplumsal olarak her mesleğin, her uğraşın kendine özgü sorumlulukları, kuralları vardır. Toplumun gelişmesinde, değişmesinde, ilerlemesinde birer yapı taşı gibi katkıda bulunur, ihtiyaçları belirlerler. Ama kanımca özellikle Sağlık, Eğitim ve Adalet biraz daha farklıdır. Bu alanlar uygulayıcılarından biraz daha fazla özen,  duyarlılık ve empati gerektirir. Yapılan yanlışlar büyük yıkımlara yol açabilir, çok kişinin hayatını karartıp kalıcı rahatsızlıklara zemin hazırlar. 

Baharın son ayını karşıladık. Kötü haberler nasıl içimizi karartıyorsa iyi haberler de içimizde ılık bahar rüzgârları estiriyor. Baharla birlikte adeta bir kan değişimi gibi sıkıntılardan arınmak, yenilenmek , yeni umutlar yüklenmek... Neden olmasın? İyi dilekler dilemenin, güzel insanları anmanın saati, zamanı yok ki. Çocuklar, gençler kimleri örnek alıyorlar, nelere, nasıl yönlendiriliyorlar? Gelecekten ne kadar umutlular, kendilerini güvende hissediyorlar mı?

Eğitimde köklü değişikliklere gidiliyor, kaçımız haberdarız? Devlet ve Vakıf Üniversitelerinde Tıp Fakültelerinin sayısı 200'e ulaşmış. Hukuk Fakülteleri 92 tane. Yarın Hıdırellez; çok eski geleneklere göre dilekler tutuluyor, belli ritüeller çerçevesinde umutlar tazeleniyor. Bugün bir yakınımın doğum gününde mesaj yazmaya hazırlanırken durdum, düşündüm. Bu yazı öylece oluştu. Şu anda bile dünyada kaç çocuk doğuyor, kaç insan ölüyor? Çevrenizde rol-model olarak benimsenen kaç kişi var? Magazin haberleri dışında kaç tane etkileyici güzel habere ulaşabildiniz?

Çok detaya girmeden, içimden geldiği gibi, gönül dolusu  iyi dileklerimi iletmek istiyorum. Aslında O'nun varlığında Hipokrat Yeminini benimsemiş, koruyucu hekimliğe inanmış, insana saygılı, sorumluluk sahibi  tüm doktorları da anarak bir kutlama belki. Varsın bugün Tıp Bayramı, Öğretmenler Günü ya da özel bir gün olmasın.  Bir doğum Günü kutlaması belki içten dileklerin gerçekleşmesine de bir fırsat hazırlar ! 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece yazdım bu yazımı. Yıllar öncesinden sürdürülen bir gelenek Hıdrellez de tüm insanlar için iyi dileklerimizin gerçekleşmesine vesile olsun.

Siz de bilirsiniz, bazı insanlar hep vermeye, yardımcı olmaya ayarlandıklarından almayı, istemeyi de pek bilmezler. Küçücük bir jest, bir gönül alma, içtenlikle dile getirilmiş bir cümle, bir vefa borcu gibi bir anımsama yeterlidir onlar için. Hatta sevdiklerinin onun adına bir şeyler yapmak için çırpınışları bile üzebilir kimilerini, alışmamışlardır. Onlar paylaşmayı, yardımcı olmayı, insanca davranmayı çok iyi bilirler. Övgüde yüzleri kızarabilir, "Ben sadece görevimi yaptım" der. Alçakgönüllülük kanına, hücrelerine  işlemiştir adeta. "İyi ki... " ile başlayan cümleleriniz bile yetersiz olabilir bazen. 

Bazen yetersiz kalsa da "İYİ Kİ..." ile başlayan sözcükler bazı insanları anarken bana iyi geliyor. O iki sözcük yüreğimden, aklımdan geçenleri dolduruyor, tamamlıyor sanki... Her mesleğin kendine özgü beklentileri, sorumlulukları var. Ancak bazı meslekler daha fazla özveri istiyor, gönüllülük esasına dayanıyor. Vicdani sorumluluğunuz yoksa empati kurmaktan yoksunsanız , insani duygularınız körelmişse; geçen yıllar size, kimliğinize ne kazandırmıştır? 

Özellikle Eğitim, Sağlık ve Adalet alanında uygulamalar, uygulayıcılar biraz daha hassasiyet gerektirir. Yaş aldıkça bu konuda duyarlılığımız daha da artıyor. Kopsun inceldiği yerden diyemeyenlerdenseniz beden tepki veriyor, yaralar oluşuyor yüreğinizde. İnsanın özvarlığını ilgilendiren konularda hatalı uygulamalar, zamanla hayati sorunlar yaratıp kayıplara neden oluyor. Telâfisi olmayan kayıplar... Konuşmayıp susan toplumların bireylerinde daha çok anlatma, konuşma ihtiyacı doğaldır tabii. 

Dün başlayıp bugüne kalan yazım da belki bir iç sesin ürünüdür. Bir Doğum Günü kutlamaktı amacım. O'nun haberi bile yok bu yazımdan. Dün kutladım uzaklardan telefonla, mesajla. Bir demet kır çiçeği bile veremeyince içime battı doğrusu. O geçen yıl buralara kadar ziyaretimize gelmişti. Bugün sıra bende!

Tıp Fakültelerinin sayısı bu kadar çok değilken kazanmak gerçekten çok çaba ve emek gerektirirken o tüm ısrarlara karşın doktor  olmak istedi. Çok severek doktorluğu sürdüren annesinin yolunu izledi: Anne ve babasının görev nedeniyle bulundukları bir Güneydoğu ilimizde ilkokulu tamamladı. Ortaokulu  Kırıkkale'de,  Anadolu Lisesini Adana'da tamamladı. Annesi kötü bir kanser tümörüne yenik düşerek vefat ettiğinde O Hacettepe Tıp Fakültesi (İngilizce)  ikinci sınıf öğrencisiydi. Hiç yıl kaybetmeden gene Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Uzmanlık Sınavını kazandı. O yıllarda Çocuk Hastalıkları Uzmanlık süresi 5 yıldı. Daha sonra Çocuk Gastroentrolojisi dalında uzmanlık sınavını kazanarak  3 yıl da o dalda eğitim gördü. Van'da görev yaptı.

Dr. ZEREN halen Eskişehir'de akademik kariyerini sürdürüyor. Emek ve çaba harcayarak, hak ederek kazanılan her başarı güzeldir. Hastalarından kaç çocuğa adı verildi, kaç çocuk gelecekteki meslek seçiminde rol- model olarak onu benimsedi, bilmiyorum. Öyle alçakgönüllüdür ki, böyle şeylerden söz etmez. Sabırlıdır, güler  yüzlüdür, araştırmacıdır.  Yorgunluğundan söz etmez, enerjisi, bilgisiyle her an paylaşıma hazırdır. Bu yazım ona sürpriz olacak, biliyorum. Bir günlük gecikmenin yaştan kaynaklandığını da bilir, eminim. 

Bilirsin Zeren, içimden gelmeden hiçbir şeyi yazmam, yazamam. Yazımı bitirmeden adının anlamına bir kez daha baktım. TDK : "Anlayışlı, kavrayışlı, zeki" diyor. İsimler Sözlüğünde: "Güneşi çok severler, güneşli günler en sevdikleri günlerdir. Sağduyulu, sevecen ve sempatiktirler, aklını kullanmayı sever, hızlı düşünür ve hızlı tatbik ederler, olaylar hakkında derinlemesine inceleme yapmayı severler." yazıyor. 

Mayıs Ayını ben de çok severim. Daha nice baharlara tanık olasın canım... İnanıyorum ki her yeni yaş güzel işlerle, iyiliklerle , yararlı uğraşlarla sürecek. 

İYİ Kİ VARSIN... 

Makbule ABALI- Eğitimci

6 Mayıs 2024 Urla 




Bu şarkı tüm iyi ki varsın dediklerimiz için. Dinlemek için tıkla lütfen...







30 yorum:

  1. Yine sizden dolu dolu, sorgulatan ve düşündüren bir yazı.. İnsan hikayelerine düşkünlüğünüzü paylaşıyorum… İnsanı anlamak, kendini anlamak, insanı her şeyiyle kabul edebilmek, tamamlanmışlık duygusu gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gecikmiş bir paylaşıma ilk yorum senden sevgili C. Her paylaşımında kendimden çok şey bulduğum, her zaman beğeni ile izlediğim nazik, naif, zarif bir blog arkadaşımdan.
      "İyi ki varsın, lütfen kendine iyi bak." cümlesini içtenlikle kullanarak çok teşekkür ederim.

      Sil
  2. ben isimlerin kişilikleri etkilediklerine inananlardanım. sizin Zeren doktor da bunun kanıtı bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de büyük ölçüde aynı düşüncedeyim sevgili Şule. Ancak bazen farklılıklar da oluyor. Yeni doğan bebeğe ailesinin uygun gördüğü isim, yaşanılan yıllara göre farklı görüşteki kişiler tarafından farklı algılanabiliyor.
      Zeren gibi adını duymadığımız, bilmediğimiz ne güzel insanlarımız var kim bilir...
      Teşekkürler.

      Sil
  3. O kadar sıcak, bir o kadar içten, derin duygular içeren samimi bir yazıydı ki Makbule Öğretmenim; yükselen güneşle birlikte enfes bir tebessümüm oldu. Çok teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloglardaki bu içten yorum paylaşımları, dolaysız abartısız yorum yanıtlarını, birbirini hiç tanımadan kurulan dostlukları , kendiliğinden oluşan güveni öyle seviyorum ki.
      Sabahın ilk ışıkları, karanlığı dağıtan aydınlık, doğanın dört bir yandan varlığını hissetmek ne büyük mutluluktur, yaşamın tadına varmaktır.
      Gününüz aydınlık, tebessümleriniz daim olsun.
      Dün akşam okuyup yorum yazamadığım enfes bir yazıyı tekrar okumak için ilk fırsatta uğrayacağım.

      Sil
  4. Ne kadar anlamlı bir içerik olmuş. Ne iş olursa olsun herkes işini önemseyerek yapmalı. İnsanların birbirine daha anlayış gösterdiği, yardımcı olduğu günleri görürüz İnşallah. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Herkes işini önemseyerek yapmalı" deyişi hele günümüzde öylesine önemli ki. Ne yazık işini iyi yapan ile kötü yapan da tam ayırt edilemiyor. Vicdani denetim yoksa sorumluluk da olmuyor.
      Dileğinize içtenlikle katılıyorum.
      Teşekkürler.

      Sil
  5. Bu satırları okuyan Dr. Zeren ne mutlu olmuştur kim bilir. İnsan ile haşır neşir olan meslekler çok daha özen, özveri gerektiriyor. Bunu başaran bir dünya insan var. Malesef kimi de mesleğin adını lekeliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okudu sevgili Ada Deniz. Telefonda çok mutlu olduğunu ona özgü sözcüklerle aktardı ama mahcubiyetini de dile getirdi. Aynen tahmin ettiğim gibi...
      Keşke iyiliklerden, güzelliklerden, yararlı işlerden daha çok söz edebilsek. Olumsuzluklarda da duyu organlarımızı işler kılabilsek.
      Teşekkürler.

      Sil
  6. Ben de farklı ülkelerden insan hikayelerini çok severim ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. " Her yüz bir hikaye yazar" sözü ne doğru bir sözdür. Ve her insan ayrı bir dünya sevgili Derya.

      Sil
  7. Umarım bu yazının okunması, dilden dile aktarılması yeterince gerçekleşir... Birilerine de ders olur... Saygılar öğretmenim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim kuşaklar " Giriş-Gelişme- Sonuç" üçlemesine alışmışız Hüseyin Öğretmenim. Düşünmek, düşündürmek, sormak... Yaşam boyu eğitim olayını da vurguluyor sanırım.
      İçten dileğinize, katkınıza çok teşekkürler.

      Sil
  8. Çok güzel, düşünmeye sevk eden bir yazı daha. Mutlu yılları olsun..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizler, değerli arkadaşlarımın bu düşünceleri öyle güçlü bir motivasyon kaynağı ki. Çok teşekkürler, ona ileteceğim.

      Sil
  9. duyarlı insanların hayata dokunuşu da farklı oluyor... ilham veriyorlar iyi ki varlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın sevgili Bahar. İz bırakanlar; kimi Anadolu'nun uzak bir köşesinde, kimi insanlar için kendini adamış, övgüsüz, ödülsüz iyi şeyler yapmak için çırpınıyorlar. İyi ki varlar...

      Sil
  10. Zeren hanıma mutlu, sağlıklı, başarılı, huzurlu, sevgi dolu yıllar dilerim bende...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel dileklerinize çok teşekkürler. İleteceğim tabii.
      Sevgiyle.

      Sil
  11. Merhaba Makbule Hanım:)
    Güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Sizin de bir blogunuz olduğunu neden düşünemedim ? Başka bir blogun izlenenler listesinden tesadüfen geldim sayfanıza!
    Bütün arşivinize göz atacağım. Ellerinize sağlık. Görüşürüz yorumlarda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen o kadar güzel yazılar okuyorum, yorum yazmaya zaman olmuyor. Bir beklenti içine girmesem de yorumlar bir etkileşim aracı elbette. Paylaşımlar yorumlarla bütünleşiyor. 13 yıldır severek yazıyorum, yazmak mutlu ediyor, insan kendini daha iyi tanıyor.
      Çok teşekkür ederim.
      Sevgiyle.

      Sil
  12. sevdik biz de zereni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok severim Derin. Zeren, çok sevdiğim , erken kaybettiğimiz doktor kız kardeşimin kızı. Bu yazı bir anda ortaya çıktı, devamını ertesi gün yazdım.
      Teşekkürler. Sonra haberi oldu.
      Sağlıkla, mutlulukla.

      Sil
  13. Merhabalar.
    "...Onlar paylaşmayı, yardımcı olmayı, insanca davranmayı çok iyi bilirler. Övgüde yüzleri kızarabilir, "Ben sadece görevimi yaptım" der. Alçakgönüllülük kanına, hücrelerine işlemiştir..." İyi ki varlar. Dr. Zeren hanıma sağlık ve başarılar dilerim. Onlar bizim içinde bir gurur kaynağıdır. Böyle azimli, başarılı ve vefalı hekimlere ihtiyacımız var. En çok da ihtiyaç duyduğumuz da onları hatırlarız. Aslında onlar her daim gönüllerimizde ve yüreklerimizde olmalılar.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep Bey,
      Kişisel olarak da , toplum olarak da her alanda görevini benimseyerek yapan, sorumluluklarını bilen insanlara ne çok ihtiyacımız var.
      Yapabildiğim ölçüde ben işini iyi yapan insanlara her zaman teşekkür etmeye çalışıyorum. Biriktirdiğim o kadar çok insan hikayesi var ki. Belki bir gün...
      Yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Selam saygılar.

      Sil
  14. Güzel sevmek ve güzel de sevilebilmek...
    Güzel gönüllü olabilmek ve güzel bir gönülde de olabilmek...
    Güzel anmak ve güzel de anılabilmek...
    Güzellikler ve güzel insanlar hep var olucaklar ve ben onlara yüzümü dönüp hep umutlu olabilicem....
    İyi ki varsınız öğretmenim 🌸🤍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Minik simgelerle süslemeyi bile unutmadığın güzel yorumuna çok teşekkürler sevgili Çağrı.
      Benim de her günkü dileklerim arasındadır: İyi insanlarla karşılaşmak, iyilerin çoğalması...
      Umudunu hiç kaybetme, varlığını erdemli davranışlarla sürdür.

      Sil
  15. Zereni çok mücadele etmiş tebrik ederim. Sizide tebrik ederim hocam saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakkıyla elde edilmiş her başarıda; çalışmanın, emeğin ve mücadelenin çok rolü olduğuna inanıyorum. O zaman her toplumda alnı pak, vicdanı pak insanlar da çoğalacaktır herhalde.
      Çok teşekkürler.

      Sil