Bazı çocuklar "bayram"ı kutlarken, bazı çocuklar ağladılar bir yerlerde sessiz sessiz…
Ve çoğumuz duyamadık ‘onlar’ı, görmedik, fark etmedik. Bayram öncesinde, bayram sırasında gazetelerde çocuklarla ilgili pek çok dram sergilendi.
Bu tür olaylarda hepimiz "suçluyuz", nerede, nasıl hata yaptık diye düşünmeliyiz... Bir kentte, 38 yaşında bir anaokulu öğretmeni,"sözünü kestiği gerekçesiyle"sınıfındaki çocuğu, yere yüzüstü yatırarak "ayaklarıyla tekmelemiş". Diğer çocuklara da "öğretmeninizin sözünü keserseniz siz de paspas olursunuz" demiş.
"Çocuk" deneyimsiz, çocuk henüz küçücük,"öğretmen" sevgisiz,acımasız... Değerler altüst, idealler tepetaklak, şiddet, korku,ceza, kavramlar karmakarışık: "Nasıl suskun bir toplum haline gelinir" konulu çalışmanın "ilk ders"i böyle olmalı...
Çocukları susturursak, geleceğe "zorba" yetiştiriyoruz demektir. Başka bir haber: Bir kentte çeşitli konumdaki onlarca kişi tarafından tecavüze uğrayan ve "görmezden gelinen" 7 "çocuk" öyküsü...
Biz nasıl böyle sevgisiz bir toplum haline geldik, şiddeti, saldırganlığı nasıl benimsedik? Öfkemiz nasıl "patlamalar"a dönüştü, içimizde nasıl "volkanlar" oluştu ?
"Yanardağ külleri" üstümüze dökülüyor, "kirleniyoruz", "yanıyoruz".
İçinin acıdığı çok belli.Sen''OLMUŞSUN''.
YanıtlaSil