Dünyanın değişimine çeşitli canlılar bir başka biçimde ayak uyduruyorlar. Hayatlarını devam ettirme çabası, barınma, beslenme, çoğalma sorunları yüzyıllardır bazen azalarak, bazen çoğalarak sürüp gidiyor. Çevrenizi dikkatlice gözlemlediğinizde, her şey bir başka biçimde görülüyor, fark ediliyor. Bazen hayvanlardan da alınabilecek ne güzel dersler var.
Yazın son günleri İstanbul Moda'da kuş sürüleri gerçekten izlemeye değerdi. Belki de bu gözlemlerden nice öykü, nice film yaratabilecek ustalar bulunabilirdi. Zaten" hayat" bir öyküler bütünü değil midir?
Bu yıl kargalar ne kadar çoğalmış. Sabahın ilk ışıklarıyla seslerini duyuyorsunuz. Bazen bir çocuk ağlaması, bazen bir insan haykırışı gibi...kimi zaman irkiliyorsunuz.
Garip ama sanki yılların kargaları biraz da evcilleşmişler. Balkon demirlerine rahatça konuyorlar. Genellikle boş evlerin damlarını, çatıları mesken edinmişler. Pike yaparak inişleri bazen ürkütücü de olabiliyor. Öylesine korkusuz, pervasız hale gelmişler ki, kimi zaman parklarda hatta yollarda rahatça dolaşmalarına tanık olabiliyorsunuz. Adeta La Fontaine masallarındaki "aptal karga" gitmiş, yerine "uysal karga" gelmiş.
Aynı cins kuşlar arasında inanılmaz bir dayanışma, düzen ve uyum var.Sanki birbirlerinin varlığına saygı duyarak geçimini elde etme, karnını doyurma, var olma mücadelesine girmişler. Adeta bir orkestranın ahenkli çok sesliliği içinde uyumlu bir bütünlük sağlanmış. Doğanın o karmaşıklığı, gürültü ve patırtısı içinde bu güzelliği fark etmemek, hayran olmamak elde değil. Göze, kulağa, ruha hitap eden bir güzellikler bütünü... Şaşırarak beğeni ile izliyorsunuz.
Kargaların görünmez olduğu saatlerde martılar ortaya çıkıyor. Tarihi Moda İskelesi'ne inen yoldaki balık lokantaları öğleye doğru ellerindeki balık artıklarını, kuşlara yem olarak atıyorlar. Martılara gerçek bir ziyafet bu... Sanki o saati bilircesine önce büyük martılar çatılarda yerlerini alıyorlar. Sonra adeta çığlık çığlığa diğerleri de çağrılıyor. O an nereden çıktığı belli olmayan irili ufaklı bir sürü martı , o günün sunumunu paylaşıyorlar.
Yemek sunumu tam bir seremoniye dönüşüyor izlediğinizde; önce kanat çırpışlarını duyuyorsunuz, sonra havada süzülüşlerini görüyorsunuz. Her şey beş dakikada tamamlanıyor. Onca martı ne zaman, nereden çıktı tahmin edemiyorsunuz. Yemek bitiyor, gene yerlerine dağılıyorlar. O güzelliği görüntülemeye ya da resmetmeye zaman bile yetmiyor. Bir varlar...bir yoklar...
Dünyanın pek çok köşesindeki canlılar gibi, hayatlarını devam ettirmek için boğaz derdine düşmüşler. Ama kavgasız, gürültüsüz, paylaşmayı bilerek, birbirlerine yer açarak, fırsat vererek karınlarını doyuruyorlar. "Mutluluğun resmi" gibi "açlık ve tokluk" resmedilse idi, tablodaki mat, silik renkler giderek parlak, aydınlık renklere dönüşürdü herhalde. Açlık hüznü, çaresizliği, tokluk ise neşeyi, coşkuyu çağrıştırıyor. Kuş seslerinde bile bunu duyumsuyorsunuz.
Gün boyu varlar ama genellikle öğleden sonra, kırlangıçlar ortaya çıkıyor. Sayıca daha azlar. "Merhaba" dercesine küçük çığlıklarla geçip gidiyorlar. En son serçeler uçmaya başlıyor. "Biz de varız" dercesine ve sanki küçük olmanın bilincinde olarak, sıralarını bilerek... Gün boyunca başka mekanlarda, damlarda, pencerelerde kendilerine ikram edilen ekmek kırıntılarını bitirmişler, uzun bir günün sonunda ağaç evlerine çekilip, yeni bir güne hazırlanacaklar.
Ve ertesi gün, gece bitip güneşin ilk ışıklarıyla yeni bir gün başlarken, yeniden bir "yaşam uğraşı" başlayacak tüm canlılar için. Belki biraz geç, belki biraz erken... Ağaçlarla, evlerle, damlarla, çatılarla, denizlerle, doğayla , insanlarla ve kendileriyle dost kuşların da karınlarını doyurma mücadelesi hep sürecek. Birbirlerini yemeden, incitmeden, hırpalamadan paylaşacaklar yemlerini.
Kuşlardan öğreneceğimiz çok şey var.Uçun kuşlar uçun...
kanat sesine yakın durmak, gökyüzüne yakın durmak demek....topraktan bir an kesilmek? gözlerimizi açtığınız için teşekkürler!
YanıtlaSilYer, gök güzelliklerle dolu sevgili Sezgi. Bakmak ve görmek öylesine farklı ki. Pek çok insan çevresindeki güzelliklerin farkında bile değil. Yaşadığımız sürece göreceğimiz pek çok şey var.Sevgiler.
Sil