Bu Blogda Ara

24 Mar 2016

AİLEDEN SORUMLU BAKANIMIZ- İSTİSMAR EDİLEN 45 ÇOCUK...



Ülkemizde Aileden Sorumlu bir Bakanlık var. Yüzlerce kadının dövüldüğü, yaralandığı, öldürüldüğü, çocukların kaçırıldığı, cinsel tacize uğradığı bir ülkede böyle bir Bakanlığın adı, varlığı bile insanı mutlu etmeli. Ama hayır. ne yazık ki öyle değil. 

İnsan olarak "gündemde hiç mi iyi bir haber, bir umut ışığı yok" diye aranırsınız bazen. Ama kimi zaman da onca kötü haber arasında çok önemli bir başka haber gündemde yer almaz, kaybolur, gider. Neyse ki o korkunç haber yeniden gündeme geldi;
Konya Karaman'da bir vakıfta orada kalan 45 erkek çocuk cinsel istismara uğruyor. 55 yaşındaki erkek öğretmen bu çocuklardan 10 tanesi için Konya Ereğlisi'nde bir ev açıyor.

4 Mart'ta olay duyuluyor, 12 Mart'ta bir yerel gazetede yer alıyor.
Ulusal kanallarda olayın haber olarak verildiği gün terör olayları da tüm şiddetiyle gündemdeydi. Haber tam yerini bulamadı. Oysa bu olay da tam anlamıyla "cinsel terör" sayılmaz mı? Suç, Adli Tıp raporlarıyla da sabit. 

Haber duyulduktan sonra Aileden sorumlu Bakanımızın bir açıklaması var; "Bir kere rastlanmış olması, karalamalar için gerekçe olamaz." Anne olarak, kadın olarak, eğitimci olarak bu açıklamanın yanlışlıkla söylenmiş olabileceğini düşünüyorum.
Bu durumun günlerce, aylarca sürdüğü söyleniyor. Ardında acı, gözyaşı, pişmanlık, suçluluk duygusu bırakan her olay kişide travma yaratmaz mı? 

"Çocuk istismarı" ülkemizde ne yazık, sık sık gündeme gelen bir konu; Kaçırılan, tecavüze uğrayan, küçük yaşlarda çalıştırılan, koruyamadığımız çocuklar... Koruma altındayken  bile zarar gören çocuklar. Bu konuda bir Bakanlığımızın olduğuna bile sevinemiyor insan. Bu tür sapkınlıklarla karşılaştıklarında ne yapabilecekleri konusunda çocuklara şu açıklamalar yapılmıştı; Sesinizi duyurun, avazınız çıktığı kadar bağırın. Düşünüyorum: Bağırabildiler mi, sesleri çıktı mı, onları duyan, yardıma koşan oldu mu? Anne-babaları yanlarında değildi, cazip vaatlerle aldatıldılar mı?

Bu çocukların hayatında kocaman bir yara açan ve yıllar sonrasını da etkileyebilecek bu olayda kimler sorumlu, kimler görevi ihmalden suçlu? Denetim ihmali var mıdır, kimler göz yumdu, kimler duyup da aldırmadı ya da konuşmadı... Olayı incelemek amacıyla kurulan Meclis Komisyonunda görev alan bir kadın milletvekili, "Dosyada yazılanları okuyunca hüngür hüngür ağladım." diyor.  Suçlu öğretmen için 600 yıllık ceza isteniyor.

Olay öylesine geniş kapsamlı ve etkileyici ki önce toplumsal vicdanların rahatlatılması lazım. İnsanın aklına hemen "istifa" sözcüğü geliyor. Ancak bizim ülkemizde hayal etmek bile zor. 



22 yorum:

  1. Offff off o çocukların yaşadığı travmayı düşünmek bile istemiyorum. Ömürleri boyunca hafızalarından silinmeyecek korkunçlukra :((((((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korkunç bir olay. Oradaki hiçbir sorumlunun haberdar olmayışı da inanılmaz.
      45 çocuk... dile kolay.

      Sil
  2. Makbule hanım dediğiniz gibi korkunç bir olay, benzeri Avrupa'da olduğunda papa çıkıp özür dilemişti hatta. :( yakalananlar yargılandılar:( tabii çoğu zaman aşımına uğramış, kimi suçlular ölmüş bile...:( Dininin hakim olduğu yerlerde (camii, kilise vs.) tecavüz suçları maalesef genellikle ÖRTBAS ediliyor. :( Yazıklar olsun:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yatılı bir Vakıf burası, o çocuklar ailelerinden, evlerinden uzakta oradaki yöneticilere, öğretmenlere emanet edilmişler.Yoksul ailelerin çocukları.Sessiz itaate alışmışlar sanırım.En çok yadırgadığım uzun bir zaman geçmiş,hiç kimse çocuklarda bir davranış bozukluğu hissetmemiş mi? Örtbas etmeye çalışanlar vicdanlarının sesine hiç mi kulak vermediler.
      Bir avuç duyarlı insan olayı gündemde tutmaya çalışıyorlar.

      Sil
  3. İnanılır şey değil. Bir kadın nasıl böyle bir yorum yapar. Benim hafsalam almıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Dilin kemiği yok" demiş eskiler. Gerçekten öyle, televizyon ekranlarında kendi deyişiyle duymasam ben de inanmakta güçlük çekerdim.
      Başka bir şehrimizde yıllardır devam eden yeni bir olay daha ortaya çıktı.

      Sil
  4. Bu bağnaz kadının görevden alınmasına dair dün bir dilekçe imzaladım. Benimle beraber 230 bin kişi katılımda bulunmuş. Bu baz alınıp, istifa ya da görevden alınmalar ülkemiz için çok ütopik ama eli kolu bağlı da durulmuyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir girişim, kutluyorum.İnsanın uygun yollarla hak arama, haksızlığı protesto etme girişimlerini gönülden destekliyorum. Hukuk nasıl da aranıyor, özleniyor böyle zamanlarda...
      Sevgiler.

      Sil
  5. "Olay öylesine geniş kapsamlı ve etkileyici ki önce toplumsal vicdanların rahatlatılması lazım. İnsanın aklına hemen "istifa" sözcüğü geliyor. Ancak bizim ülkemizde hayal etmek bile zor. " Durum tam da bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son paragrafta duruma çözüm ne olabilir diye düşünüp öyle yazmıştım. Ülkemizde pek çok olumsuzluğun çözümsüz olması nasıl da acı veriyor insana.
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  6. Bu durum istifayı değil de idamı gerektirecek bir durum. İdam yasası mutlaka olmalıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın tüylerini ürperten korkunç bir olay.Bugün bir başka kentimizde de bir tecavüz olayı ortaya çıkmış. Çok ağır bir suç, karşılığında alınacak ceza da çok ağır olmalı.Adil bir hukuk düzeni bunu belirlemelidir. Ama insanın insanı öldürmesini ben kabullenemiyorum. Belki bazı suçlular için caydırıcı olacaktır.Ama vahşet gibi geliyor bana.

      Sil
  7. Çok acı idam gelir inşAllah, çocuklarımızı nasıl bir gelecek bekliyor böyle!

    YanıtlaSil
  8. Ah bu çocukları kurumlarda korumaya alanlar, yatılı öğrenci olarak barındıranlar gerekli önlemleri nasıl almazlar? Bu kurumlarda gerekli denetimler nasıl sağlanmaz? Bu olaylar üç yıl devam etmiş, 45 çocuğun başına geleni kimse görmemiş, duymamış.Görevi ihmal edenler de suç işlemiş.Suça göre herkes cezasını almalı.

    YanıtlaSil
  9. Merhabalar.
    Yaşanılan olayın vahameti bir başka, bu konuda konuşan bakanın vahameti de bir başka. Yani al birini vur ötekisine. Ne kadar acı bir tablo. Çocuklarımız her şeyin üstünde olması gerekirken, onları koruyamamış olmamızın basiretsizliği nedeniyle utancından yerlerin dibine girmesi gereken, hatta görevinden istifa etmesi gereken bakan ne diyor, yani ben aynı cümleyi burada telaffuz etmekten kendimi imtina ediyorum. Ama o bakan olarak böyle bir beyanı rahatlıkla telaffuz edebilmiş.

    Bu konuda ihmali görülenler de en az bu fiili işleyen ahlaksız insan müsveddesi kadar suçludur.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olayı televizyon haberlerinde izlediğimde, gazetelerde okuduğumda inanın aynı anda pek çok duyguyu birlikte yaşadım; Acı, utanç, üzüntü, endişe, şaşkınlık...
      Ne yazık, yadırgadığımız, üzüldüğümüz pek çok olayda asıl sorumlular olması gerektiği gibi davranmıyorlar.O yüzden bir korku filmi izlercesine benzer olaylar yıllarca tekrarlanıyor.
      Yorumunuza teşekkür ederim, esenlikler dilerim.

      Sil
  10. insanı şaşkına çeviren bir durum umarım hak ettiği cezayı bulur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle hepimizin beklediği, istediği o değil mi? Haksızlıklar giderilmezse toplumun düzeni de altüst oluyor.Ama ne olursa olsun o çocuklar hayatları boyunca bu olayı unutmayacaklar.

      Sil
  11. yanıtları çok şaşırttı beni de..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şaşırmamak elde değil sevgili Bahar Öğretmenim. Bu tür tepkiler oldukça gelecekte başka olayların olmayacağını kim garanti edebilir?

      Sil
  12. bizde böyle şeylerin üstü örtülüyor yaaa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün umudumuz o örtüleri kaldırabilecek adil hukukçularda.

      Sil