Bu Blogda Ara

30 Ocak 2025

MAVİYE İZ SÜREN - Bir Kitap Tanıtımı -Bahar Uysal Karakuş

 


Günler inanılmaz bir hızla akıp geçiyor. Koşmak- yürümek, adımlamak-emeklemek... Ne yaparsak yapalım, bizim yaşlarımızda dünya ve ülke gündemine yetişebilmek pek kolay olmuyor. Ancak her şeye rağmen alışkanlıklarımızı, akıl ve beden sağlığımıza iyi gelecek şeyleri olabildiğince sürdürebilmek rahatlatıyor insanı. 

Her zaman söylediğim gibi "Okumak ve Yazmak" , paylaşmak-görüş alışverişi yapmak; bana terapi gibi gelen etkinlikler. Emekli olsanız bile- hayat sizi tümden emekli etmediği sürece- ağır çekimde de olsa, tüm çabanızla yaşam bağlarınızı korumaya alıp, alışkanlıklarınızı-küçük değişimlerle- sürdürüyorsunuz. 

Yerli ya da yabancı her kitap; okunan zamana, döneme, konusuna, okuyucunun kişilik özelliklerine, beklentilerine, bulunduğu sosyal çevreye  ve o andaki ruhsal durumuna göre  farklı etkiler  yaratabilir. Bazı kitaplar her zaman okunabilir, kalıcı değildir, oyalayıcıdır. Bazı kitaplar ağır gelebilir, bir kenarda tekrar ele alınmayı bekler. Bazen aylarca, yıllarca sürebilir bu bekleyiş. Bazı kitaplar da hazzına varılmışsa yeniden, birkaç kez okunmayı hak edebilir.

"Maviye İz Süren" farklı bir kitap.  Günlerce başucumda sabırla bekledi. Okunması ertelendiğinden değil, daha iyi anlamak hatta  sindirebilmek için defalarca okunduğundan. İçtenlikle yazıyorum; kitapla adeta dost olduk, bitsin istemedim. Okurken yazarla aynı duyguları hissettim, notlar aldım, altını çizdiğim pek çok cümle oldu. Bazı kitaplar insanın kendini daha iyi tanımasına- daha çok yönlü düşünmesine zemin hazırlar. Yazarı, yaşamını, kimliğini öğrenmek istersiniz... Onun dilinden, onun özünden, onun duygu ve duyuşlarıyla; "Maviliklerde iz süren" çok değerli bir öğretmen yazarla birlikte yolculuğunuz başlar.

Kitap 2020 Yılında mecaz Yayınevi tarafından yayına hazırlanmış, 135 sayfa. "Maviye,-İz- Süren" başlıklı 3 ayrı  bölümde; hayatın içinden 10 'ar öykü ile toplam 30 öykü yer almış. "En çok hangi öyküyü beğendin? " derseniz, bu zor soruyu yanıtlayamam doğrusu. Okurken her birinde derinlemesine duygular, günlük hayattan , insan yaşamından izler, felsefi düşünceler  buldum.  Çok severek-beğenerek, düşünerek okudum. Sanırım  bu değerli öykü kitabında; herkes kendinden bir şeyler bulabilir.

Bahar Uysal Karakuş; Okumayı-yazmayı seven idealist bir öğretmen. Kitabıyla aynı adı taşıyan bir blogda da yazıyor. (Yıllardır çok severek izlediğim bir blog.)  

Kitabın başındaki "Sunuş" ta şöyle diyor: 

"Bozkırda büyüyen her çiçeğin maviye özlemi vardır. Benim mavi yolculuğum, içinde denizlerin, gökyüzünün sonsuz rengiyle boyanmış iyimser bir gelecek gayesini barındırır.  Mavi, kimsenin varmadığı bir yerdir; gelecektir. Yürüdükçe uzaklaşan ufuk çizgisi gibidir. O tükenmez ulaşma gayesi insanın ruhunu canlı tutar, onu yaşama bağlı kılar." 

KİTAPTAN ALINTILAR:

"Yazmak, zihnimi işgal eden her şeyden, uzaklaşma oyunu. Kelimeler uzak bir yelkenli olmak istercesine."

"Kanadından eksilen bir tüy için üzülür mü kuşlar? Bir işaret olmalı, bu apansız beliriveren kuş tüyü."

"Rüstem Usta, sanayiye yıllarını vermişti. Nice farklı yüz, farklı ses, farklı kişiler görmüştü. Bir türlü sanayileşen, makineleşen bir çağın yarattığı duygusuz insanlardan olamamıştı. Ama karşılaştığı müşterileri, çoktan devleşen sanayiye ayak uydurmuş zor bir zamanın kalpsiz aktörleri olmuştu."

"Dün geçti, bir rüya... Gelecek muğlak bir umut...Bugün avuçlarımın içinde bir gerçek...Berrak, dingin bir deniz maviliğiyle kucakla onu..." 

"Zamanın hangi kıyısında olduğumu bilmiyorum. Geçmişin zehrini akıttım kabuk tutan yıllara. Bir Shakespeare tiradını mırıldanıyor ay. Kırık kalbimi, tütsülenmiş bir şiir açıyor. Onun mısralarında kayboluyorum."

"Rüzgârın tanıdım mısralarından, göçmüşüz başka yerlere. "

"Suskunluklarımın hepsi, söyleyemediğim sözcüklerin ağırlığını taşıyor.

"Doktorun gerçeklerden kaçmak yerine onlarla yüzleş demedi mi?" 

"Her şey hızlıca tüketilmiş, anlamını yitirmiş, sıradanlığın sığ denizinde kalmış." 

"Geçiş mevsimleri de kalıcı izler bırakıyor insanın ruh hallerinde."

"Asıl mesele, yandıklarından ötede, kendi içinde yaktığın ateşle yolunu her an aydınlatabilmekti..."

"Gittikçe kuraklaşan hislerini filizlendirmek için kuvvetli yağmurlar lâzımdı." 

"Hazırlandı yeni günlere titizlikle. Karşıladı her günü son günüymüşçesine..."

"Uyanmak dedi, uyanmak... Düşlerin gerçeği sınaması, uyanmaktan geçer." 

" Gözyaşlarıyla sürekli ıslanan acıları da yıkandıkça çeken çamaşırlar gibi olsaydı keşke..."

"Her şeye çok çabuk üzülürsen, hasta olursun, çabuk yaşlanırsın. İnsanlar, susmazlar, sen duymamayı öğreneceksin."

Kitapta o kadar çok altını çizdiğim cümle oldu ki; içtenlikle söylemeliyim, alıntılara alamadıklarıma haksızlık ettiğimi düşündüğüm bile oldu. 

Yüreğine-emeğine sağlık çok sevgili Bahar. Lütfen yazmaya devam et. Yazdıklarını okumak, insana iyi geliyor. 

Makbule Abalı-Eğitimci 

30 Ocak 2025 İzmir-Urla





 



 




1 yorum:

  1. Bahar'ın bu enfes öykü kitabını çok keyif alarak okumuş biri olarak niteliğinin altını Makbule Öğretmenim'in ifadeleri kadar güçlü olmasalarda özellikle şu cümlelerimle çizmek isterim:

    "Küçük dev hikâyeler şaşırtıyor beni. Üslup ballı börek. Şaşkınım çünkü iki üç sayfalık öyküler bir roman okumuşum tadı veriyor.

    Öylesine derinler...

    Kudretli bir kalemden çıktıkları ise kesin. "

    YanıtlaSil